EKONOMİ - 14 Nisan 2016 Perşembe 17:34

Kardemir A.ş Olağan Genel Kurulu Yapıldı

A
A
A
Kardemir A.ş Olağan Genel Kurulu Yapıldı

Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (KARDEMİR) 2015 yılı faaliyetlerinin görüşüldüğü Olağan Genel Kurulu, KARDEMİR Eğitim ve Kültür Merkezi Salonunda yapıldı.
Genel Kurul’un açılış konuşmasını yapan KARDEMİR A.Ş Yönetim Kurulu Başkanvekili Kamil Güleç, 1939 yılında 150 bin tonluk kapasite ile üretime başlayan tesislerin 7 Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirdiği üretimle, tarihinde ilk kez 2 milyon ton üretim seviyesini aştığını söyledi.
“HEDEF 3 MİLYON TON ÇELİK ÜRETİMİ”
Güleç, 1995 yılında 500 bin ton kapasite ile özelleştirilen ve özellikle 2002 yılından bu yana sürdürdüğü yatırımlar ile özelleştirme sonrası her yıl üretimlerini artıran KARDEMİR’in dünya demir çelik sektöründe önemli bir ölçüt olan üretim seviyesini de yakaladığını anlatarak, “Vizyonunu; ’Türkiye’de üretilmeyen ürünleri de üreterek küresel rekabet gücüne sahip, en az 3 milyon ton çelik üretmek’ olarak belirleyen KARDEMİR, bir taraftan üretim kapasitesini artırırken, diğer taraftan ülkemizde üretilmeyen katma değeri yüksek ürünler ile ürün çeşitliliğini de artırmaktadır. 2010 yılına kadar maksimum 1 milyon ton/yıl seviyesinde üretim gerçekleştiren KARDEMİR, 2015 yılı itibariyle 2 milyon 150 bin ton sıvı çelik üretmiştir. Geçmiş yıllarda, inşaat demiri ve kütük üreticisi konumunda olan KARDEMİR, ülkemiz ve bölge ülkeleri arasında tek ray üreticisi konumuna gelmiş, hızlı tren rayları, mantarı sertleştirilmiş raylar, demiryolu makası ve hiçbir yerde üretilmeyen ağır profiller gibi ülkemizde üretimi olmayan ürünleri üretmeye başlamıştır” dedi.
“YENİ YATIRIMLAR KARDEMİR’İN REKABET GÜCÜNÜ ARTTIRACAK”
Türkiye’nin ithalat ihracat dengesine katkı sağlamak üzere KARDEMİR, 2016 yılı Nisan ayı sonunda 700 bin ton/yıl kapasiteli Çubuk ve Kangal Haddehanesini de devreye alacaklarını aktaran Kamil Güleç, “Montaj işlemleri devam eden bu haddehane sektördeki diğer tesislerle kıyaslandığında katma değerli ürünleri üretebilecek Türkiye’nin tek tesisi olacaktır. Devam eden diğer önemli projelerden birisi de Türkiye’de üretilemeyen Demiryolu Tekeri yatırımıdır. 2014 yılı verilerine göre 20 bin adet teker ithal edilmiş olup, bu ihtiyaç 2023 iş planına göre 50 bin adet seviyesine çıkacaktır. KARDEMİR’in 200 bin adet/yıl kapasiteli bu tesisi ile yılda 50 bin adet teker Türkiye’nin ithalatını sıfırlanmış olacak ve 150 bin adet/yıl ihracat potansiyeli oluşacaktır. Hedefimiz, Çubuk ve Kangal Haddehanesi, Demiryolu Tekeri Üretim Tesisi, Ray Sertleştirme gibi, gücümüze güç katacak olan yatırımları da hızla tamamlayarak Kardemir’in rekabet gücünü artırmaktır. KARDEMİR’i 3 milyon tona çıkaracak ve katma değeri yüksek ithal ürünlerin ülkemizde üretilmesine imkân sağlayacak olan bu projelerin tamamı FİLYOS’da yapılacak bir liman ya da liman alternatifi ile amacına ulaşmış olacaktır. Bu bağlamda KARDEMİR’e, kendi arazisi üzerinde bulunan iskelesi yerine, ihtiyaca cevap verecek bir rıhtım ve depolama alanları ile ilgili bir imkân yaratılması en büyük hedefimizdir. Bu yöndeki projemiz tüm teknik detayları ile uygulamaya yönelik olarak hazırlanmıştır. Filyos Projesinin hayat bulması ise Kardemir’i denize kavuşturacak, dünyaya açacak, bölgemize de ciddi bir ekonomik canlılığı beraberinde getirecektir” ifadesinde bulundu.
“ÇİN TEHDİDİ”
Güleç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“2015 yılı kademeli olarak büyüme kaydeden Çin ekonomisindeki soğumanın sanayi üretiminde arz fazlasını oluşturduğu ve dünya genelindeki dengeleri değiştirmeye başladığı bir yıl oldu. Çin’deki bu durum en fazla dünya çelik endüstrisini ve dolayısı ile ülkemizi de etkilemiştir. Dünyadaki 1.6 milyar tonluk çeliğin yarısının Çin’de üretildiği, 2015 yılında Çin’de ihtiyaç fazlası 441 milyon ton çeliğin bulunduğu; bu durumun fiyatları baskı altına alarak tarihi ölçüde düşüşlere neden olduğu küresel ölçekte bir gerçektir. Talebin üzerinde üretim gerçekleştiren Çin çelik endüstrisinde, tesislerin yoğun bir şekilde ihracat pazarlarına odaklanmaları ve geride bıraktığımız 2015 yılında Çin’in çelik ihracatının Japonya dışındaki ülkelerin üretiminden daha fazla olan 100 milyon ton barajını da geride bırakarak tarihi bir rekora imza atması, geçtiğimiz yılın en önemli konusu olmuştur. Hal böyleyken 2017 yılında Çin’in çelik ihracatının 150 milyon ton olacağı değerlendirmeleri yapılmaktadır. Bu durumun en azından 2016 yılı ilk çeyrek sonuçlarını da etkileyeceğini tahmin ediyoruz. Çin’in hızla artan çelik ihracatı, dünyanın birçok ülkesindeki sanayi kuruluşlarının kapasite kullanımında, üretim ve marjlarında düşüşe yol açmış ve hatta birçok tesis devre dışı kalmıştır. Türkiye dünyanın sekizinci büyük çelik üreticisi konumunda ve yıllık 50 milyon ton ham çelik üretim kapasitesine sahip iken; çelik üretimimizin artan tüketime rağmen gerilediği, kapasite kullanım oranlarının yüzde 63’lere kadar düşmüş olduğu ve ülkemizin yıllar sonra ilk kez ihracatçı konumdan ithalatçı konuma geldiği ise başka bir gerçektir. Bilindiği gibi, içinde bulunduğumuz sektörün, ekonomik dalgalanmalara en sert tepkiyi veren bir sektör olduğu yaşanılan tecrübelerle sabittir. Bunun için, çokta gerilere gitmeden sektörde 2013-2014 yıllarına ve satış fiyatları ile kâr marjlarına bakılması sanırız yeterli olacaktır. Yönetimimiz, ekonominin genel realitesine, geride bıraktığımız yılda da çok dikkat etmiş, yatırım harcamalarımızı, üretim, maliyet, verimlilik ve kârlılık kavramlarını ön planda tutarak varlıklarımızı doğru kullanmaya özen göstermiştir. Bu disiplin, her faaliyet dönemimizde olduğu gibi 2015 faaliyet döneminde de önceliğimiz olmuştur. Bütün bunlara karşın, Türkiye de çelik tüketiminde büyüme devam etmektedir. 2015 yılında çelik tüketiminde yüzde 12,8 artış görülmektedir. Seçim öncesinde belirsizliğin hakim olduğu bazı projelerin, yeni hükümetle birlikte devam etmesi sayesinde büyümenin daha da hızlanmasını, tüketimdeki bu artışın üretime de yansımasını bekliyor ve bu açıdan 2016 yılına daha olumlu bakıyoruz.”
"HEDEFLERİNE EMİN ADIMLARLA YÜRÜMEYE DEVAM EDİYOR"
Güleç, KARDEMİR’in tahvil ihracının 20 Kasım 2015’de gerçekleştiğini de hatırlatarak, “Şirketimizin 100 milyon TL nominal değerdeki, 2 yıl vadeli değişken faizli tahvillerine ilişkin satış işlemi, Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş. aracılığıyla başarıyla tamamlandı. Tahvil ihracına gelen talebe, güven ve yüksek ilgi gösteren bütün yatırımcılarımıza teşekkür ediyoruz. KARDEMİR bütün bunlarla birlikte mükemmellik yolculuğuna da kararlı adımlarla devam ediyor. Türkiye Kalite Derneği (KALDER) tarafından ’Mükemmelliği Sürdürmek’ ana temasıyla düzenlenen ve Avrupa’nın alanındaki en büyük yönetim kongresi olan 24. Kalite Kongresi’ nde şirketimize Mükemmellikte Yetkinlik 4 Yıldız Belgesi” verildi. Kardemir olarak amacımız 5.’nci yıldızı da şirketimize kazandırmaktır. KARDEMİR, hedeflerinin tümüne birden ulaşma kararlılığı ile çıktığı yolda, emin adımlarla yürümeye devam ediyor. Bu anlamda Kardemir’in tüm seviyedeki çalışanlarına güvendiğimizi, övündüğümüzü burada bir kez daha belirtmek istiyoruz. Çıktığımız bu yolda, hep birlikte ve el ele, çok daha güzel şeyleri yaşayacağımıza, Kardemir’in mevcut kabiliyetlerinin, zoru başarmadaki azminin, mükemmelliğe ulaşma amacımıza yüksek katkıda bulunacağına olan inancımız tamdır. Tüm süreçlerimizde maliyetleri düşürmek, iyileştirmeye açık alanlarımızı belirleyerek üstüne hızla gitmek, önceliğimiz olacaktır. Ekonomik açıdan baktığımızda, bundan sonra yapacağımız gözden geçirme ve iyileştirme faaliyetlerimiz, tedbirlerimiz, mutlaka maliyetlerimizi aşağı çekecek ve verimlilik artışını özendirecek çalışmalarımızı içerecektir. KARDEMİR, her zaman yenilikçi, dünya standartlarında üretim yapan ve hizmet veren, teknolojiye ve insanımıza yatırımı önemseyen, ekip çalışmasına inanan, büyümeye ve üretmeye devam eden bir kuruluş olmaya devam edecektir” diye konuştu.
Olağan Genel Kurul daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Anadolu’da 4 bin yıl önceki meslekler: Baş asacı, sığır bakıcıları başı, pazarcılar amiri, bahçıvan, sofracı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı Kayseri tarihini 6 bin yıl önceye dayandıran arkeolojik bulgu ve belgelerin gün ışığına çıkarıldığı ve ’Anadolu tarihini başlatan yer’ olarak bilinen Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri’nde bulunan tabletler, dönemin meslekleri hakkında da bilgiler veriyor. Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; 4 bin yıl önceki mesleklerin günümüzde görülebilecek meslekler olduğunu kaydederek; "Bugün aklınıza gelen her türlü meslekle ilgili sorumlu kişi var. İşçilerin başı, yağ üretiminden sorumlu kişilerin başı, tahıl üretiminden sorumlu insanlar, askerlerin başı, kapıcıların başı, çamaşırcı, marangozu, çömlekçi, aşçı, berber, rahip, dokumacı, kayıkçı, inşaat ustası, rehber, hancı ve müzisyenler de var" dedi. Kayseri-Sivas karayolu üzerinde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum Ören Yeri’nde Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığındaki kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle devam ederken, elde edilen bulgular tarihe ışık tutuyor. 6 bin yıllık köklü geçmişi olan Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri’nde kazı çalışmaları 75 yıldır aralıksız devam ederken, Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; kazılarda yaklaşık 23 bin 500 civarında tablet ele geçirildiğini söyledi. Kültepe’nin ’Anadolu tarihini başlatan yer’ olarak bilindiğini ifade eden Prof. Dr. Kulakoğlu; "Kültepe’de çıkan tabletler bildiğiniz gibi daha çok ticari içeriğe sahip belgeler. Bunlar; yapılan her türlü işlemi kayıt altına almışlar, yapılan ödemeler, alınan paralar, verilen mallar gibi aklınıza gelebilecek bugün herhangi bir şirket muhasebesinde bulunabilecek tüm kayıtlar tutulmuş. Bunlar çivi yazısı ile kil tabletlere kaydedilmiş. Gerektiği zaman da bunlar arşivlerde saklanmış. Kazılarda yaklaşık 23 bin 500 civarında tablet ele geçirildi. Bu tabletlerin okunduğu kadarıyla birçoğu tamamen ticari işlevlerle ilgili. Bunların yanında bazı hallerde sosyal konulara ilişkin belgeler de denk gelmekte. Bunlar arasında Kültepe için ’Anadolu tarihini başlatan yer’ olarak biliyoruz" dedi. Kazılarda bulunan tabletlerden bazılarının dönemin meslekleri ile ilgili de bilgiler verdiğini söyleyen Kulakoğlu, günümüzde akla gelebilecek mesleklerin 4 bin yıl önce de var olduğunu aktardı. Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; "Gerçekten de bizim buradaki tabletlerle başlayan tarihi kapsam içerisinde uluslararası antlaşmalardan tutun da kral isimlerine kadar birçok belgeyi bu tabletlerde yakalayabiliyoruz. Bunlar arasında Anadolu için ilginç olan konulardan bir tanesi; net bir şekilde bir devlet olmanın, merkezi yönetim olmanın şartlarını gösteren belgeler de var. Bunlar hukuki belgeler, mahkeme kararları ya da sarayda görev yapan bürokratlar. Bürokrasi; devlet olmanın da vazgeçilmez öğesidir. Dolayısıyla Kültepe’de bulunan tabletlerden anlaşıldığı kadarıyla en az 50 civarında bürokrat isimlerinin geçtiği metinler var. Bu metinlerde hem sarayda görevli insanların unvanlarını öğreniyoruz, hem de bu dönemde yapılan mesleklerle ilgili de bilgi sahibi oluyoruz. Bunlar üst düzey bürokrat var, bunun yanında belli alanlardan sorumlu bürokratlar var. Örneğin şehir kapılarından sorumlu bürokrat var, aynı şekilde pazarcılar amiri olarak adlandırabileceğimiz unvana rastlıyoruz. 50’ye yakın unvan metinlerde geçmiş. Bunların yanında büyük bürokrat olarak olmasa da yine belli meslek gruplarının amiri diyebileceğimiz; sığır bakıcıların başı, oduncular ve keresteciler başı, baş asacı, harmanlardan sorumlu memur, depolar amiri, silahçılar başı, meyve bahçelerinden sorumlu memur, tellallar, bahçıvanlar, sofracılar gibi bugün aklınıza gelen her türlü meslekle ilgili sorumlu kişi var. İşçilerin başı, yağ üretiminden sorumlu kişilerin başı, tahıl üretiminden sorumlu insanlar, askerlerin başı, kapıcıların başı, çamaşırcı, marangozu, çömlekçi, aşçı, berber, rahip, dokumacı, kayıkçı, inşaat ustası, rehber, hancı ve müzisyenler de var. Neredeyse bugün modern toplumda görebileceğimiz tüm meslek ve bürokratları 4 bin yıl önceki Kültepe tabletlerinde yakalayabiliyoruz" ifadelerini kullandı.
İstanbul Etiler’de Nusret’e silahlı saldırı: Kurşun bankaya isabet etti, polisler kovalayıp ateş açtı Etiler’de gece saatlerinde Nusret isimli et restoranına motosikletli şahıslar tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda kurşun restoranın yanındaki bankaya isabet ederken, restorana herhangi bir isabet olmadı. Ölen ya da yaralananın olmadığı olayla ilgili polis, peşine düştüğü saldırganın peşinden de ateş açtı. Olay, saat 02.00 sıralarında Beşiktaş Etiler Nispetiye Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre gece saatlerinde motosikletle gelen kasklı iki saldırgandan biri, Nusret isimli et restoranına ateş açtı. Ancak kurşun restorana değil yanında bulunan bir bankaya isabet etti. Olay esnasında devriye gezen Beşiktaş polisi, araçla hemen motosikletli saldırganın peşine takıldı. O esnada polis, “dur” ihtarına uymayan saldırganın peşinden birkaç el ateş açtı. Ardından saldırganlar kaçarak izlerini kaybettirdi. Olayın ardından polis ekipleri saldırganları yakalamak çalışma başlattı. Olay yeri inceleme ekipleri kovanları alarak incelemek üzere delil torbasına koydu. Çalışmaların devam ettiği bilgisine ulaşıldı. Geçtiğimiz ayda saldırı düzenlenmişti Öte yandan, geçtiğimiz 21 Mart Perşembe günü saat 05.00 sıralarında yine Nusret isimli et restoranına motosikletle gelen kasklı 2 saldırgan tarafından silahlı saldırı düzenlenmişti. Saldırıya yönelik soruşturmada Y.Y. ve O.Y. Antalya’da, H.A.K. ve U.K. Eyüpsultan’da, M.A.Y. Beylikdüzü’nde olmak üzere İstanbul ve Antalya’da toplam 5 şüpheli yakalanmıştı.
Eskişehir TÜBİTAK 100’üncü yıl özel çağrısında Anadolu Üniveristesi akademisyenlerinden başarı TÜBİTAK’ın 100’üncü yıl özel çağrısında ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ çerçevesinde açılan ‘Cumhuriyetin 100’üncü Yılı Özel Çağrısı’na sunulan 87 projeden biri de yürütücülüğünü Eskişehir Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken’in yaptığı ‘Cumhuriyetimizin 2’inci Yüzyılında 363 Özel Eğitim Anaokulu Personel Kapasitesi’nin Güçlendirilmesi Projesi’ adlı proje destek almaya hak kazandı. Cumhuriyetin tarihi, kültürel, siyasal, toplumsal ve ekonomik dinamiklerini anlamayı ve gelecek vizyonuna yeni perspektifler sunmayı amaçlayan araştırma projelerini desteklemek üzere; Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından yürütülen 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında açılan ‘cumhuriyetin 100’üncü Yılı Özel Çağrısı’na sunulan projelerin bilimsel değerlendirme süreci tamamlandı. “Özel eğitim anaokulunda çalışan eğitimci personelin kapasitesinin güçlendirilmesi hedefleniyor” Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken projenin genel amacının, cumhuriyetin 2’inci yüzyılında ülke genelindeki 363 özel eğitim anaokulunda çalışan eğitimci personelin kapasitesinin güçlendirilmesi’ olduğunu, projenin alt amaçlarının ise özel eğitim anaokulunda yer alan özel eğitim, okulöncesi öğretmenliği mezunu eğitimcilere ve psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerine yönelik öğrencilerin problem davranışları ile baş etme olumlu davranış kazandırma, dil becerilerini destekleme, psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerine yönelik öğrencilerin ebeveynlerinin psikolojik iyi oluşlarını destekleme yönünde ‘Özel Eğitim Anaokulu Çevrimiçi Mesleki Gelişim Programı (ANAÇEM)’ hazırlamak ve etkililiğini sınamak olduğunu ifade etti. Bu projenin sonunda üç temel ürünün elde edilmesini beklendiğini söyleyen Prof. Dr. Diken şunları söyledi: “Kılavuz kitapçıklar, bilgilendirici videolar ve örnek vaka sunumları ve hazırlanan kitapçıklar ve videoları kapsayan modüler mesleki gelişim programına dönüştürülmüş çevrimiçi portal.” “Proje çıktıları diğer eğitim kademelerindeki uygulamalara da uyarlanabilmekte ve model olabilecek bir proje olarak literatüre geçmektedir” Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Diken ayrıca, “32 aylık bu proje özel eğitim anaokullarının yaygınlaştığı ülkemizde literatür ile ortaya konan temel bir soruna yaygın ve erişimi ücretsiz bir çözüm üreten ilk proje olması bakımından oldukça önemlidir. Proje, başarılı özel eğitim uygulamalarında en temel rolü oynayan öğretmenlerin temel ihtiyaçlarına doğrudan çözüm üreten ve mesleki gelişimlerine katkı sunacak yazılı, görsel ve teknoloji tabanlı içeriklere sahip ilk proje olması bakımından da değerlidir. Proje çıktıları diğer eğitim kademelerindeki uygulamalara da uyarlanabilmekte ve model olabilecek bir proje olarak literatüre geçmektedir. Son olarak projemiz eklektik bir yaklaşımla yazılı görsel ve teknoloji tabanlı bilgi sunma ve bilgilerin vaka sunumları ile desteklenmesine dayalı proje çıktılarına sahip olması bakımından da özgündür” ifadelerine yer verdi. Prof. Dr. Diken Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün de projeye resmi destek verdiğini ve proje çıktılarını kurumlarında kullanacağını ifade etti. Dr. Diken, proje ekibinin projeyi başarı ile yürütebilecek disiplinler arası bir ekip anlayışı ile oluşturulduğunu ve proje ekibinde Anadolu Üniversitesinden Prof. Dr. Özlem Diken, Prof. Dr. Ramazan Akdoğan, Doç. Dr. Seçil Çelik, Dr. Öğretim Üyesi Derya Atik Kara, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özlem Toper, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Gözde Tomris ve Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cem Çuhadar’ın yer aldığını da belirtti.
Eskişehir Çocuk korosu dinleyicilerden tam not aldı Odunpazarı Belediyesi Çocuk Korosu, Hamamyolu Caddesi’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuk Korosu Konseri düzenledi. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Eski Kültür Bakanı Ercan Karataş’ın da dinleyicileri arasında bulunduğu konserde çocuk korosu, bir çok eser seslendirdi. Odunpazarı Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında çok sayı da etkinlik gerçekleştirdi. Belediye, son olarak kutlamalar kapsamında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuk Korosu Konseri düzenledi. Hamamyolu Caddesi’nde gerçekleşen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuk Korosu Konseri’ne, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Eski Kültür Bakını Ercan Karakaş’ın yanı sıra çok sayıda Eskişehirli katıldı. Gönül Onar’ın koro şefliği yaptığı Çocuk Korosu, birbirinden güzel eserleri başarı ile seslendirdi. Çocuk Korosu Konseri, dinleyicilerden tam not alarak, büyük alkış topladı. “Eskişehir kültürde de sanatta da her zaman en önde” Eskişehir Kitap Fuarı için Eskişehir’e geldiklerini belirten Eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş, “Başkanımız davet etti, bu güzel toplantıyı duyunca ben de geldim. Gerçekten gençlerimizin, çocuklarımızın ulusal egemenlik görüşüyle burada şarkılarla, türkülerle bir araya gelmeniz çok güzel bir şey. Büyük Atatürk, 23 Nisan’da Ulusal Egemenliği çocuklara atletmiş. Neden, çünkü çocuklar, bugün çocukları yarın büyükleri. Onlar, yaşamı da Türkiye’yi de dünyayı da daha güzel yaparlar diye 23 Nisan’ı çocuklara hediye etmiş. Ve bugün siz de bunun hakkını veriyorsunuz. Hocalarımız, çocuklarımızı çok güzel eğitmişler. Onur, gurur verici bir şey. Zaten Eskişehir kültürde de sanatta da her zaman en önde. Başkanımızı, emeği geçenleri, çocuklarımızı herkesi kutluyorum. Gözlerinden öpüyorum” dedi.