KÜLTÜR SANAT - 28 Nisan 2024 Pazar 13:43

Anadolu’da 4 bin yıl önceki meslekler: Baş asacı, sığır bakıcıları başı, pazarcılar amiri, bahçıvan, sofracı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı

A
A
A
Anadolu’da 4 bin yıl önceki meslekler: Baş asacı, sığır bakıcıları başı, pazarcılar amiri, bahçıvan, sofracı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı

Kayseri tarihini 6 bin yıl önceye dayandıran arkeolojik bulgu ve belgelerin gün ışığına çıkarıldığı ve ’Anadolu tarihini başlatan yer’ olarak bilinen Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri’nde bulunan tabletler, dönemin meslekleri hakkında da bilgiler veriyor. Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; 4 bin yıl önceki mesleklerin günümüzde görülebilecek meslekler olduğunu kaydederek; "Bugün aklınıza gelen her türlü meslekle ilgili sorumlu kişi var. İşçilerin başı, yağ üretiminden sorumlu kişilerin başı, tahıl üretiminden sorumlu insanlar, askerlerin başı, kapıcıların başı, çamaşırcı, marangozu, çömlekçi, aşçı, berber, rahip, dokumacı, kayıkçı, inşaat ustası, rehber, hancı ve müzisyenler de var" dedi.


Kayseri-Sivas karayolu üzerinde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum Ören Yeri’nde Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığındaki kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle devam ederken, elde edilen bulgular tarihe ışık tutuyor. 6 bin yıllık köklü geçmişi olan Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri’nde kazı çalışmaları 75 yıldır aralıksız devam ederken, Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; kazılarda yaklaşık 23 bin 500 civarında tablet ele geçirildiğini söyledi. Kültepe’nin ’Anadolu tarihini başlatan yer’ olarak bilindiğini ifade eden Prof. Dr. Kulakoğlu; "Kültepe’de çıkan tabletler bildiğiniz gibi daha çok ticari içeriğe sahip belgeler. Bunlar; yapılan her türlü işlemi kayıt altına almışlar, yapılan ödemeler, alınan paralar, verilen mallar gibi aklınıza gelebilecek bugün herhangi bir şirket muhasebesinde bulunabilecek tüm kayıtlar tutulmuş. Bunlar çivi yazısı ile kil tabletlere kaydedilmiş. Gerektiği zaman da bunlar arşivlerde saklanmış. Kazılarda yaklaşık 23 bin 500 civarında tablet ele geçirildi. Bu tabletlerin okunduğu kadarıyla birçoğu tamamen ticari işlevlerle ilgili. Bunların yanında bazı hallerde sosyal konulara ilişkin belgeler de denk gelmekte. Bunlar arasında Kültepe için ’Anadolu tarihini başlatan yer’ olarak biliyoruz" dedi.


Kazılarda bulunan tabletlerden bazılarının dönemin meslekleri ile ilgili de bilgiler verdiğini söyleyen Kulakoğlu, günümüzde akla gelebilecek mesleklerin 4 bin yıl önce de var olduğunu aktardı. Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; "Gerçekten de bizim buradaki tabletlerle başlayan tarihi kapsam içerisinde uluslararası antlaşmalardan tutun da kral isimlerine kadar birçok belgeyi bu tabletlerde yakalayabiliyoruz. Bunlar arasında Anadolu için ilginç olan konulardan bir tanesi; net bir şekilde bir devlet olmanın, merkezi yönetim olmanın şartlarını gösteren belgeler de var. Bunlar hukuki belgeler, mahkeme kararları ya da sarayda görev yapan bürokratlar. Bürokrasi; devlet olmanın da vazgeçilmez öğesidir. Dolayısıyla Kültepe’de bulunan tabletlerden anlaşıldığı kadarıyla en az 50 civarında bürokrat isimlerinin geçtiği metinler var. Bu metinlerde hem sarayda görevli insanların unvanlarını öğreniyoruz, hem de bu dönemde yapılan mesleklerle ilgili de bilgi sahibi oluyoruz. Bunlar üst düzey bürokrat var, bunun yanında belli alanlardan sorumlu bürokratlar var. Örneğin şehir kapılarından sorumlu bürokrat var, aynı şekilde pazarcılar amiri olarak adlandırabileceğimiz unvana rastlıyoruz. 50’ye yakın unvan metinlerde geçmiş. Bunların yanında büyük bürokrat olarak olmasa da yine belli meslek gruplarının amiri diyebileceğimiz; sığır bakıcıların başı, oduncular ve keresteciler başı, baş asacı, harmanlardan sorumlu memur, depolar amiri, silahçılar başı, meyve bahçelerinden sorumlu memur, tellallar, bahçıvanlar, sofracılar gibi bugün aklınıza gelen her türlü meslekle ilgili sorumlu kişi var. İşçilerin başı, yağ üretiminden sorumlu kişilerin başı, tahıl üretiminden sorumlu insanlar, askerlerin başı, kapıcıların başı, çamaşırcı, marangozu, çömlekçi, aşçı, berber, rahip, dokumacı, kayıkçı, inşaat ustası, rehber, hancı ve müzisyenler de var. Neredeyse bugün modern toplumda görebileceğimiz tüm meslek ve bürokratları 4 bin yıl önceki Kültepe tabletlerinde yakalayabiliyoruz" ifadelerini kullandı.



Anadolu’da 4 bin yıl önceki meslekler: Baş asacı, sığır bakıcıları başı, pazarcılar amiri, bahçıvan, sofracı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bilecik’in Fethi’nin 725. yıldönümü kutlandı Bilecik’te, Osmanlı Devleti’nin kurucuları Şeyh Edebali ve Osman Gazi’yi anma ile şehrin fethinin 725’inci yılı etkinlikleri gerçekleştirildi. Cumhuriyet Meydanı’ndan Bursa Büyükşehir Belediyes Tarihi Mehteran Takımı kortejde Eskişehir Odunpazarı Mehteran Takımı ve Bursa Kılıçkalkan Ekibi eşliğinde başlayan ’Fetih yürüyüşü, Şeyh Edebali Türbesi Yerleşkesi’nde tamamlandı. Yürüyüşe Bilecik Valisi Şefik Aygöl, Milletvekili Halil Eldemir, AK Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım, Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Burak Olgun, İl Jandarma Komutanı Albay Ferdi Erbakıcı, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Şeyh Edebali Türbesi yerleşkesindeki fethi kutlamaları saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Kura’an-ı Kerin okunmasının ardında, Doç. Dr. Refik Arıkan ’Bilecik’in Fethi’ konulu konferans verdi. Mehteran ve kılıç kalkan gösterilerin ardından, Kayı Alpleri tarafından Söğütten Şeyh Edebali Türbesine getirilen Türk Bayrağı ve toprak Bilecik Valisi Şefik Aygöl’e teslim edildi. "Bilecik Osmanlıdır, Bilecik Osman Gazidir" Doç. Dr. Refik Arıkan ’Bilecik’in Fethi’ konulu konferansında, "Bilecik toprakları tarihte kurduğumuz en büyük devletin hayat bulduğu bereketli bir coğrafyadır. Bilecik Osmanlıdır, Bilecik Osman Gazidir. Bu havari Sevrin yırtıldığı, Yunan’ın durdurulduğu bir umut coğrafyasıdır. Bilecik Cumhuriyettir. Bu bağlamda Bilecik kuruluşun ve kurtuluşun şehridir ve bunu en fazla hak eden şehirdir. Bir devlet yıkılırken yenisini hemen tesis eden eşsiz bir millettir. İşte bu hasretleri 727 yıl önce bugün yeniden doğuşu müjdeleyip, bir imparatorluğa kapı araladı" dedi. Bilecik Valisi Şefik Aygöl ise "Bizler de bugün Bilecik’imizin Türk toprağı olması İslam beldesi olmasının 725’inci fethinin yıldönümünü sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade ederim. Biz bu şehri anlatırken bu şehrin başta dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun şehri diye ifade ediyoruz. Gençlerimiz şunu bilemeli ki biz kuruluş derken neyi ifade ediyoruz. Biz kuruluş derken Söğüt’te 400 çadırdan oluşan bir beyliğin sonra dünyanın 3’te birine hükmeden ama bugünkü dünyanın hüküm anlayışın tam zıttına adaleti götüren, hizmet götüren, anlayışı götüren bir ecdadın kurulduğu toprakları ifade ediyoruz. Bilecik böyle topraklar, kuruluşun torakları, huzurun dünyaya yayıldığı topraklar. Ayrı yeten gençlere şunu da ifade etmek isterim ki kurtuluşun şehri diyoruz. Niye kurtuluşun şehri diyoruz1918’de özellikle kurtuluş mücadelesinde, istiklal harbinde malumunuz bütün Bilecik ve köylerinde ev, ev üstüne bırakmadan, taş, taş üstüne bırakmadan hepsini yıktı. Nüfusumuzun 18 binden 4 bine kadar düştüğü, nüfusumuzun 4’te 3’ünün katledildiği bir mücadelen sonra, gençlerimize şunu da ifade etmek istiyorum arkamızdaki camiyi yıkmamışlardı. İnönü muharebeleri, Metris tepe, İskân tepe oralarda ciddi mücadeleler yapıldı. Bu şehir aynı anda istiklal harbinin sonrada kuruluşun vesilesi olan şehirlerden biri. Onun için bu memleketle, bu vatandaşlarımızla, bu milletle, Bileciklilerle gurur duyduğumuzu ifade etmek istiyorum" dedi. Konuşmaların ardından Fetih duası ve Fetih selası okunmasıyla program son buldu.
Nevşehir Modifiyeli araç tutkunları buluştu Nevşehir’de düzenlenen etkinlikte, modifiyeli araç sahipleri ve tutkunları bir araya geldi. Farklı renk ve modellerde araçların sergilendiği etkinlikte birbirinden ilginç araçlar, özellikleriyle görücüye çıktı. Nevşehir’in Gülşehir ilçesinde düzenlenen ’1.Modifiye Fest’; modifiyeli araçlar festivali yaklaşık 750 araç ve sahipleri ile meraklılarını bir araya getirdi. Gülşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe, farklı kentlerden gelen sürücüler, birbirinden ilginç modifiyeli araçlarıyla katıldı. Oyuncaklarla süslenenlerin yanı sıra, ses sistemlerinin, görücüye çıktığı etkinliğe, gençler oynayarak renk kattı. Nevfest Dernek Başkanı Ekrem Varol yaptığı açıklamada, “Nevşehir’de güzel bir organizasyon yapmak için burada toplanıyoruz. Türkiye’nin birçok ilinden yaklaşık 700-800 aracımız geldi. Burada ayrıca 2 bin kişiye yakın yaya topluluğumuz var. Nevşehir’i ve Kapadokya’yı en güzel şekilde temsil etmeye çalışıyoruz” dedi. Amasya’dan festival için Nevşehir’e geldiklerini söyleyen Amasya Tunik Başkanı Talip Yeniçeri de; “Nevşehir’de düzenlenen bu festivale Türkiye’nin birçok ilinden gelerek destek veriyoruz. Amacımız modifiyeyi iyi bir şekilde tanıtmak” şeklinde konuştu. Yıllardır bu tür organizasyonlara katıldığını söyleyen Alparslan Uysal da Konya’dan ekip olarak geldiklerini söyledi. Festivalde yapılan desibel yarışlarında da Türkiye rekoru kırıldı. Festivale Mersin’den katılan Samet Topal’ın kullandığı araç 169.9 desibel ile yeni bir rekora imza atmış oldu. Festivalde ayrıca güzellik ve basıklık yarışmaları da düzenleniyor.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Otoyol ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’ kapsamında değerlendirmelerde bulunarak, “Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye Üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak. Türkiye olarak Via Carpatia projesinin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Orta ve Doğu Avrupa’da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerinin giderilmesini hedefiyle Baltık, Adriyatik ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin başlattığı ‘Üç Deniz Girişimi’ ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’nin; enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerindeki altyapıyı birbirine bağlayarak Kuzey-Güney eksenindeki ülkeleri daha iyi entegre etmek amacıyla AB Üye Ülkeleri tarafından kurulduğunu söyledi. Bulgaristan’dan Türkiye’ye bağlanacak Üç Deniz Girişimi kapsamında inşa edilmesi planlanan ve Orta Koridor’a direk bağlantısı olması sebebiyle Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren ‘Via Carpathia’ Otoyol Projesi’nin, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayarak; Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan’dan sonra Selanik Limanı’na ve buradan da İstanbul’a uzanacağını ifade eden Uraloğlu, bu projenin ayrıca Türk firmalarının küresel pazardaki rekabet gücü ve üretim kalitesi düşünüldüğünde, ülkemiz için önemli bir ekonomik faaliyet ve fırsat alanı olabileceğini vurguladı. Toplam uzunluğu 712 kilometre Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile Türkiye’ye gelecek olan ya da Türkiye’de üretilen ürünlerin Baltık, Adriyatik, Ege ve Karadeniz’e komşu olan ülkelere doğrudan iletilmesini sağlayacak olan ‘Via Carpatia’ Otoyol Projesi’nin uluslararası taşımacılık faaliyetlerine büyük katkı sağlayacağını da kaydeden Bakan Uraloğlu, “Via Carpatia, Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan bir proje. Projenin Polonya’daki kısmı 2027’de tamamlanacak. Toplam uzunluğu ana güzergahın 712 km’sini oluşturuyor. Bugün itibariyle projenin 259,6 km’si tamamlandı. 280,8 km’si ise inşaat halinde, 171,6 km’si ise ihale ve hazırlık aşamasında” dedi. “Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasını ve taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak” Bakan Uraloğlu, Via Carpatia Projesi’ne Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Ukrayna’nın ardından 2016 yılında II. Lancut Deklarasyonu ile Türkiye’nin de dahil olduğunu belirterek, “Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan Via Carpatia Otoyol projesinin ülkemizi de kapsayacak şekilde genişletilmesi Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasının yanı sıra söz konusu rota üzerinde yer alan ülkeler ile taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak. Ayrıca müteahhitlik sektörümüzün de söz konusu proje üzerinde yer alan ülkelerin karayolu altyapısı inşa sürecine dahil edilmesi de ülkemiz için çok değerli” diye konuştu. “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak” Türkiye’nin, bu ticaret koridorunun ve Avrupa’nın önemli bir parçası olacağını vurgulayan Uraloğlu, “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak. Dünya’da geçmişteki İpek Yolu bugün de Modern İpek Yolu Doğu’dan Batı yönündeydi. Artık geldiğimiz noktada herkes bu pastadan pay almak istiyor. Bu proje doğu batı yönündeki koridorlardan ziyade kuzey güney yönlü bir proje. Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanmış olacak" dedi. “Proje, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanıyor” Baltık Denizi, Adriyatik Denizi ve Karadeniz’e komşu olan ülkelerin başlattığı projenin çok doğru bir proje olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Proje, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile kesişen ve bu koridorları doğrudan güçlendirecek bir proje. Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanan Via Carpatia Projesi girişim üyesi olmamamıza rağmen desteklediğimiz bir proje. Biz bu projenin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız. Orta koridor bağlantısı ile her şartta bizim de olmamız gereken bir proje. Konumumuz itibarı ile bu coğrafyada bir koridor olacaksa eğer bu Türkiye’siz olmaz. Türkiye her açıdan istikrarlı ve güvenli bir liman.”