EKONOMİ - 13 Ağustos 2016 Cumartesi 18:08

BESİAD üyeleri KARDEMİR’i ziyaret etti

A
A
A
BESİAD üyeleri KARDEMİR’i ziyaret etti

Ankara, İstanbul, Bursa ve Konya başta olmak üzere Türkiye’nin değişik illerinden yaklaşık 45 kişilik BESİAD Üyesi işadamı, KARDEMİR’i ziyaret etti.
KARDEMİR’de Nisan ayında deneme üretimlerinin başladığı çubuk ve kangal daddehanesinin ilk ziyaretçileri, Bağlantı Elemanları Sanayici ve İşadamları Derneği (BESİAD) başkan ve üyeleri oldu. Mustafa Tecdelioğlu başkanlığındaki heyetin ziyaret programı, KARDEMİR Eğitim Kültür Merkezinde, Kardemir Tarihi filminin izlenmesi ile başladı. KARDEMİR Genel Müdürü Uğur Yılmaz’ın şirketi tanıtan ve sektöre yönelik değerlendirmelerini içeren sunumunun ardından sırasıyla kok, yüksek fırınlar ve çelikhane tesislerini gezen heyet, daha sonra Çubuk Kangal Haddehanesi ve Kalite Metalurji Laboratuvarları’nda incelemelerde bulundu.
Eğitim Kültür Merkezi’nde düzenlenen kapanış oturumunda ise dernek üyeleri ile şirket arasındaki işbirliği imkanları ele alındı. Heyet üyelerinin çubuk ve kangal haddehanesi üretimleri ve teknolojik imkanlarına yönelik sorularının da cevaplandırıldığı oturumda konuşan BESİAD Başkanı Mustafa Tecdelioğlu, "Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinde çok sayıda hadde tesisini inceleme imkanı bulduk. Ancak KARDEMİR’de gezdiğimiz çubuk ve kangal haddehanesinin teknolojik açıdan bunlar içerisindeki en modern tesis" dedi.
Kardemir’le işbirliğine hazır olduklarını belirten BESİAD Başkanı Tecdelioğlu, “Bu işbirliğine hem üretici olarak sizlerin, hem de son kullanıcı olarak bizlerin ihtiyacı var. Kardemir’in üreteceği bağlantı elemanları imalatında kullanılacak kangal kalitelerinin deneme çalışmalarında BESİAD üyesi tüm firmalar adına destek olacağımızın sözünü veriyoruz. Ürün geliştirme çalışmalarını birlikte yapmak istiyoruz” diye konuştu.
BESİAD heyetinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren KARDEMİR Genel Müdürü Uğur Yılmaz ise "Bu tesiste ürettiğimiz ürünlerin son kullanıcıları sizlersiniz. Bu nedenle sizlerin beklentileri ve önerileri bizim için çok önemli. Bu beklenti ve öneriler, bizim bundan sonraki iş süreçlerimizi belirleyecektir” şeklinde konuştu.
Ziyaret karşılıklı şilt takdimi ile son buldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.