GENEL - 08 Mart 2017 Çarşamba 14:35

Ahmet Öksüz ilk kez hakim karşısında

A
A
A
Ahmet Öksüz ilk kez hakim karşısında

15 Temmuz darbe girişimi sonrası Karabük’te tutuklu bulunan şüphelilerden Adil Öksüz’ün kardeşi Ahmet Öksüz, mahkemede abisi ile aralarının soğuk olduğunu söyleyerek, “Kendisini abi olarak artık kabul etmiyorum ve onunla aynı soyadı taşımak istemediğimden dolayı da dava açtım” dedi.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası Karabük’te tutuklu bulunan şüphelilerden Adil Öksüz’ün kardeşi Ahmet Öksüz, mahkemede abisi ile aralarının soğuk olduğunu söyleyerek, “Kendisini abi olarak artık kabul etmiyorum ve onunla aynı soyadı taşımak istemediğimden dolayı da dava açtım” dedi.
Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca 15 Temmuz darbe girişimi ve Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında iddianameleri kabul edilen biri firari biri tutuksuz 15’i tutuklu şüphelinin yargılanması başladı. Aralarında firari ‘hava kuvvetleri imamı’ Adil Öksüz’ün kardeşinin de yer aldığı Karabük Üniversitesinde görevli 16 şüpheli hakkında Karabük Ağır Ceza Mahkemesince ilk davaları görülmeye başlandı.
Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 84 sayfalık iddianamede, TCK’nın 314/2 maddesi gereğince silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenilen tutuklu Ahmet Öksüz, Aladdin Yılmaz, Cahid Özdeveci, Erdal Biber, Hakan Suvak, Hüseyin Cinoğlu, Hüseyin Çevik, Turgay Türker, Süleyman Semiz, Serkan Esen, Salih Yıldırım, Mustafa Kurt ve Mahmut Çelik yoğun güvenlik önemleri altından cezaevinden alınarak adliyeye getirildi. Tutuksuz yargılanan Rüveyda Kılıç’ın da hazır bulunduğu mahkemede Burhaniye F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Seyman Kahraman ise SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldı. Mahkemede ayrıca firari olan Halim İbrahim Demirci ise yer almadı.
Adliye çevresinde polis ekipleri yoğun güvenlik önlemi alırken, şüphelilerin yakınları ve izleyiciler X-Ray cihazından geçirilerek üst araması yapıldıktan sonra mahkeme salonuna alındı.
Mahkeme başkanı tarafından iddianamelerin okunmasının ardından başlanan yargılamada savunması alınan darbenin 2 numaralı şüphelisi ‘hava kuvvetleri imamı’ Adil Öksüz’ün kardeşi Ahmet Öksüz, suçlamaları kabul etmedi.

“Her koyun kendi bacağından asılır”
Hakkındaki iddiaları kendi yazdığı 4 sayfalık savunması üzerinden tek tek okuyarak cevaplandıran Ahmet Öksüz, abisinin Adil Öksüz olduğunu beyan ederek, “Kendisi ile ilişkilerim iyi değildi. Aram soğuktu. Bayramlarda babamlarda denk gelirse görüşüyorduk. En son 16 Mart 2016 tarihinde baldızımın düğününde görüştük. Darbe sonrası 2 numaralı şüpheli olarak arandığını televizyonlarda öğrendim. İllegal örgüte üye olan birini abi olarak kabul etmiyorum. Bunun için aynı soyadı taşımak istemediğimden soyadımı değiştirmek için dava açtım. Bir atasözümüz var; ’her koyun kendi bacağından asılır.’ Cezaevinde tutuklu bulunmamın sebebinin de abim olduğunu düşünüyorum” dedi.
Mahkeme başkanının medyada çıkan haberde soyadını değiştirmek için dava açtığını da sorması üzerine, abisinin medyadan darbeye karıştığını öğrendikten sonra onunla aynı soyadı taşımak istemediğini belirten Ahmet Öksüz, "Öksüz soyadımı değiştirmek için mahkemeye başvurdum. Darbeye karışan Adil Öksüz’ü abi olarak kabul etmiyorum. Aynı soyadı taşımak istemiyorum" diye konuştu.
Mahkeme başkanının 15 Temmuz’dan 1 hafta-10 gün kadar sonra telefonunun kırılmasını bahane göstererek yeni bir telefon satın aldığı, eski telefonunu neden çöpe attığı yönündeki soruya ise Öksüz, “Telefonumun düşmesi sonrası camı kırılmıştı. Tamire getirdiğimde yetkili kişi bana telefonun eski model olduğunu, 21 iş günü içinde yapılacağını ve parçasının bulunmasının zor olduğunu belirtti. Birde yapılsa bile tamir masrafının fazla tutacağını belirtmesi üzerine ben de eski telefonumu çöpe atım yeni bir telefon aldım” cevabını verdi.

“ByLock’u duymadım”
Mahkeme başkanının örgütün şifreli haberleşme aracı olarak kullanılan ByLock’u duyup duymadığı yönündeki bir soruyu ise Öksüz, “Ben sosyal medya kullanmayı sevmiyorum. Bölümdeki arkadaşlarımın ısrarı üzeri sadece 2-3 ay Whatsapp kullandım. ByLock’u 15 Temmuz darbesi sonrası televizyonlardan öğrendim. Onun öncesinde hiç duymadım. Hiçbir şekilde de indirip kullanmadım” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanının ’eşiniz burada mı’ sorusuna ‘hayır’ cevabı vermesi üzerine başkan tekrardan ’ne yok’ demesi üzerine ise Öksüz, “Kendisinin gözaltına alındığını öğrendim. Şu an gözaltında” diye cevapladı.

“Eşinin ByLock kullandığını bilmiyor muydun?”
Mahkeme başkanının ‘eşinin neden gözaltına alındığını biliyor musun’ sorusunu Ahmet Öksüz, “ByLock kullandığı için sanırım” diye cevaplayınca, mahkeme başkanının, ’ByLock’u bilmediğini söylüyorsun ama eşin bu programı kullanıyormuş. Hiç merak etmedin mi’ yönündeki sorusuna ise, "Ben eşime güveniyorum. Onun yanlış bir şey yapmayacağına ve illegal bir örgüte üye olacağını düşünmüyorum" yanıtını verdi.
Bank Asya’daki hesap trafiğinin ve toplu para yatırmalarının birikim için olduğunu da savunan Öksüz, çocuklarının FETÖ ile bağlantılı okullarda eğitim almasının nedeninin ise ’kaliteli eğitim’ olduğunu ifade etti.
Davanın bugünkü duruşmasında diğer sanıkların savunmalarının alınması devam ediyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.