GENEL - 21 Kasım 2019 Perşembe 14:30

Karabük’te Tip 1 Diyabet Şenliği programı

A
A
A
Karabük’te Tip 1 Diyabet Şenliği programı

Karabük’te diyabetli çocukların hastalıkları ve tedavileri konusunda bilgilendirmek, ailelerine destek olmak için Tip 1 Diyabet Şenliği programı gerçekleştirildi.

Karabük’te diyabetli çocukların hastalıkları ve tedavileri konusunda bilgilendirmek, ailelerine destek olmak için Tip 1 Diyabet Şenliği programı gerçekleştirildi.


İl Sağlık Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve Karabük Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi işbirliğiyle Öğlebeli Gençlik Merkezinde Tip 1 Diyabet Şenliği programı gerçekleştirildi. Programa, İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Sarı, Sağlık Hizmetleri Başkanı Op. Dr. İsmail Kara ile Başkan Yardımcısı Dr. Turhan Sarıcı, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu ve ekibi ile birlikte çok sayıda aile katıldı.


Program bünyesinde çocukların kan şekerleri ölçülerek insülinleri yapılırken, çeşitli oyunlarla eğlenmeleri sağlandı. Diyabetin öneminden bahseden İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Sarı, her geçen gün diyabetli birey sayısının arttığını, dünya genelinde 450 milyon diyabetli bireyin bulunduğunu, birçok bireyin diyabet öncesi dönemde olduğunu ve daha tanı almamış, diyabetin farkında olmayan birçok bireylerin bulunduğunu dile getirdi.


Tip 1 Diyabetli çocuk annesi Ceren Turhan, çocuğunun 20 aylıkken tanı aldığını, tanıyla yüzleşmenin zor olduğunu ifade ederek, “Diyabetle yaşama alışmak zorunda kaldık. Bu özel durumun ekonomik yükü çok fazla ve bu nedenle de politikaların bu yönde düzenlenmesi gerekiyor” dedi.


Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu ise “Bu çocuklar diğer çocuklarımızdan farklı değil. Çocuklarımızın yediklerinin besin içeriğini takip ettiklerinde ve tedavilerini aksatmadıklarında kontrol sağlayabilecekler. Aynı zamanda bu çocuklarımız eğitim hayatına diğer çocuklarımız gibi devam edebilecekler.” diye konuştu.


Programa katılan ve takibinde olan tüm çocukların kontrol ve muayeneleri Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu tarafından yapıldı. Aynı zamanda hem çocuklarımıza hem de ailelerine diyabet ekibinde görevli sosyal hizmet uzmanı, diyetisyen v eğitim hemşiresi tarafından bilgilendirmeler yapılarak destek verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.