ASAYİŞ - 11 Aralık 2025 Perşembe 11:45

Kuyumcu soygununda mütalaa açıklandı: Savcıdan sanıklara ağır ceza talebi

A
A
A
Kuyumcu soygununda mütalaa açıklandı: Savcıdan sanıklara ağır ceza talebi

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada savcı, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’kasten öldürmeye teşebbüs’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmaları yönünde mütalaasını sundu.

Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20) bulundukları cezaevinden SEGBİS ile bağlandı. Soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklardan Cemal Çelikay (21) ise hastane randevusu nedeniyle duruşmaya katılamadı. Duruşmada sanıklardan Cemal ve Rıza Çelikay’ın avukatları, müvekkillerinin hisse sahibi olduğu evdeki haklarının tamamını devrederek kısmi zararın giderilmesini istediklerini ifade etmesine karşı katılımcı Ahmet Güldemir bunu kabul etmediğini belirterek şahısların cezalandırılmasını istedi.

Duruşmada cumhuriyet savcısı, mütalaasını açıkladı

Sanıklar Cemal Çelikay, Emre Ünlük, Rıza Çelikay, Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’in, olaydan yaklaşık altı ay önce bir araya gelerek bir kuyumcuya yönelik soygun planı yaptıklarını hatırlatan savcı tüm sanıkların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarını, sanıkların tutukluluk hâllerinin devamını ve yargılama giderlerinin sanıklardan alınmasını talep etti. Sanık avukatları mütalaayı kabul etmediklerini ifade ederek yazılı savunma yapmak için süre talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 22 Aralık’a erteledi.

Rıdvan Bostancı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Ordu’da 6,5 yılda 2 bin 600 km yol asfalt ve betonlandı Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in 6,5 yıl önce başlattığı yol yatırımları ile kentin çehresi baştan aşağı değişti. Ulaşım seferberliği kapsamında yapılan çalışmaların toplam uzunluğu 2 bin 600 kilometreye ulaştı. Ordu’nun 19 ilçesinde bulunan 772 mahallenin tamamına dokunan çalışmalar kapsamında asfalt ve beton yollar ile kent adeta yenilendi. Dağınık yerleşim yapısı, yüksek rakımlı bölgeler ve zorlu arazi şartlarına rağmen ekiplerin sahadaki kesintisiz mücadelesi yol ağını her geçen yıl konforlu ve modern hale getirdi. Türkiye’nin en uzun kırsal yol ağına sahip olan Ordu’da Başkan Güler öncülüğünde Cumhuriyet tarihinin en büyük rekoru kırıldı. Yapılan asfalt ve beton yollar 6,5 yılda 2 bin 600 kilometreye ulaştı. Yatırımlarla özellikle kırsal bölgeler belirgin şekilde rahatladı. Yine bu yatırımlar yapılırken iş makineleri için kiralama ve ihale süreçlerine ihtiyaç duymadan, kendi öz kaynaklarıyla daha hızlı, ekonomik ve etkin hizmet sunmak amacıyla araç filosu zenginleştirildi. Belediye bünyesine dahil edilen 340 iş makinesi ile yol başta olmak üzere yatırımlar hızlandı. Kendi asfalt ve beton tesisleri de olması belediyenin yol yatırımlarında gücüne güç katmasını sağladı. "Hepsi çalışma ve tecrübeyle oluyor" Konu ile ilgili Aralık Ayı Meclis Toplantısı’nda açıklamalarda bulunan Başkan Güler bunca hizmet ve yatırımın çalışma ve tecrübeyle olduğunu aktardı. Başkan Güler, "Yaptığımız yol yatırımı İstanbul’a 3 defa gidecek kadar. Aşağı yukarı yine suda da aynı yatırımları yaptık. Bunların hepsi çalışma ve tecrübeyle oluyor" dedi. Özellikle kırsal kesimlerdeki yollar yıllardır hizmet bekliyor. 2019 yılından bu yana başlatılan yol seferberliği ile özlemle bekledikleri konforlu ve güvenilir yollara kavuşan mahalleliler hizmetlerden oldukça memnuniyet duyuyor.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "IMF tahminlerinin gerçekleşmesi dahilinde dünyanın en büyük 16’ncı ülkesi olacağız" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "IMF tahminlerinin gerçekleşmesi dahilinde dünyanın en büyük 16’ncı ülkesi olacağız. İlk defa İtalya’yı geçerek Avrupa’nın da en büyük 4’üncü ülkesi haline geleceğiz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 5. Finansın Geleceği Zirvesi’ne katıldı. Açılış konuşmalarını gerçekleştiren Yılmaz, dünyanın bölgesel çatışmaların, jeopolitik risklerin, ekonomide belirsizlikler ile artan ticari korumacılıklarla karşı karşıya kalındığına dikkat çekti. Dünya ekonomilerinin yüzde 5 civarında büyüdüğünün altını çizen Yılmaz, ticaret hacimlerinde daha olumsuz bir tablo olduğunu ve 2025-2026 döneminde yıllık yüzde 3 arttığını söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bugün gelinen noktada tarihsel sürecin tersi bir tablo olduğunu söyleyerek, "Dünya ticareti, büyümenin bir miktar üzerinde olacak. Daha kapalı bir dünyaya gidiyoruz. Bu şartlar altında Türkiye ekonomisine bakmak durumundayız. Dünyada enflasyon beklendiği hızda düşmüyor. Enflasyon arzu edinilen düzeyde değil. Dış ticaretimizin asıl belirleyicisi ticaret ortaklarımızın büyüme performansıdır. Petrol başta olmak üzere emtiada olumlu bir tablo var. Bu gelişmeler Türkiye ekonomisi açısından olumlu" ifadelerini kullandı. "2025 yılı sonunda kişi başına düşen milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aşacak" Türkiye ekonomisinin yıllık ortalama 1,9 daha fazla büyüdüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "23 yıllık bir ortalamada böyle bir başarı çok büyük. Kişi başına milli gelirimiz AB ortalamasına göre yüzde 38 civarındaydı. Bugün yüzde 70’e ulaştı. Bu önemli bir dönüşüm. Gelecek yıl yüzde 72’ye ulaşmayı bekliyoruz. İnşallah yüzde 100’leri göreceğiz. Önceliğimiz finansal istikrar ve enflasyonu düşürmek. Büyümeyi de istihdamı da ihmal etmeden dengeli büyümeyi sürdürüyoruz. 2025 yılı sonunda kişi başına düşen milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aşacak. IMF tahminlerinin gerçekleşmesi dahilinde dünyanın en büyük 16. ülkesi olacağız. İlk defa İtalya’yı geçerek Avrupa’nın da en büyük 4. ülkesi haline geleceğiz" açıklamalarında bulundu. "Türkiye’de 300 milyar dolar gibi bir yastık altı altın var" Merkez Bankası rezervlerinin oldukça iyi bir seviyede olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Ülkemizde muazzam bir altın rezervi var. Bunları da kattığımız zaman aslında Türkiye çok daha büyük bir rezerve sahip. 80’lerden itibaren yapılan hesaplamaya göre Türkiye’de 300 milyar dolar gibi bir yastık altı altın varlığı söz konusu. Bugün bunun çok daha yüksek olduğunu tahmin ediyoruz. TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı arttı. KKM bitmiş durumda. Toplam mevduat payı yüzde 0,1’e düşmüş durumda. Bir dönemin ihtiyacıydı, faydasıyla zararıyla. Bugün artık ihtiyacı yok. Artık çıkmış durumdayız." "Şu anda önceliğimiz enflasyonu daha aşağı çekmek" diyen Yılmaz, bu noktada 3 aşamalı planı devreye soktuklarını vurguladı. Yılmaz, "Geçiş dönemini mayıs ayında tamamladık. Dezenflasyon süreci devam ediyor. 44 puandan fazla düşüş söz konusu. Normalde 30’un altını hedeflemiştik ama Eylül ayında beklenti dışında bir enflasyon oluştu" dedi. Yılmaz, 2024 yılında 33 şirketin halka arz edildiğini hatırlatarak, "57,3 milyar lira kaynak sağlanmıştır. 4 Aralık 2025 itibarıyla 17 şirketin halka arzı gerçekleşmiş ve bu şirketler piyasadan 43,1 milyar lira seviyesinde fon temin etmiştir" dedi. Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "3 trilyon liralık ortalama işlem hacmine ulaşan EFT Sisteminin yanı sıra 7/24 esasına göre çalışan FAST sisteminin 2024 yılında günlük ortalama 12,6 milyon işleme ulaşması ödeme altyapımızın geldiği noktayı göstermektedir."
İstanbul Kartal’da üşüten manzara: İki arkadaş soğukta denize girdi Kartal’da soğuğa meydan okuyan iki arkadaş denize girip yüzmenin keyfi çıkardı. Mega kent İstanbul’da termometreler on derecelere kadar düştü. Üşüten soğuk havaya rağmen, 62 yaşındaki Ömer Kötek ile 47 yaşındaki Muzaffer Sönmez Dragos sahile gelerek denize girdi. Aralık ayında denize giren ikiliyi gören vatandaşlar hayrete düşerken, soğuk suyun keyfini çıkaran iki arkadaşı görenlerin adeta içi titredi. Kötek ve Sönmez, soğuk havalarda da denize girdiklerini ve bugüne kadar hiç hasta olmadıklarını öne sürerek, denizin kendilerini zinde tuttuğunu ifade etti. "Yazdan beri hiç hasta olmadık" Muzaffer Sönmez, yazdan beridir denize girdiklerini ve hiç hasta olmadıklarını ifade ederek, "Yazın başından itibaren burada denize giriyoruz, deniz güzel. Herkese tavsiye ederiz. Soğuk değil, deniz 15 derece. İlk denize girdiğimizde hava sıcaklığı 26 dereceydi ama deniz 12 buçuk derecedeydi. Şuan dışarısı 11 derece olmasına rağmen deniz suyu sıcaklığı 15 derece. Dışarıda üşüyorsun ama deniz içerisinde herhangi bir şey yok. Vücudu dinç tutuyor. Yazdan beri hiç hasta olmadık. Yazın başından beridir giriyorduk, her gün girmeye devam ettik. Hala da devam ediyoruz. 47 yaşındayım, denize girmeden önce tenis oynayıp geldik. Orada bir spor buradan ikinci bir spor" dedi. "20 senedir devamlı denize giriyorum" Ömer Kötek ise 20 senedir devamlı denize girdiğine değinerek, " 62 yaşındayım. Su şuan iyi. 6 derecede 2 saat yüzdüm. Faydası oluyor. Hiç hasta olmuyoruz. 20 senedir devamlı denize giriyorum. Grip olmazsın sağlıklı olursun. Bugünde yaklaşık 1 buçuk saattir yüzüyorum. Şuan deniz 14 buçuk derece. Eskiden daha soğuktu. 365 gün hiç ara vermeden denize girdim"diye konuştu.
Manisa Başkan Balaban Mutlu Mahallesinde incelemelerde bulundu Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Mutlu Mahallesi’nde esnaf ve mahalle sakinleriyle bir araya gelerek mahallenin ihtiyaçlarını yerinde değerlendirdi. Yunusemre’deki 87 mahallenin tamamını düzenli olarak ziyaret eden Başkan Balaban, son olarak Mutlu Mahallesi’ni gezdi. Ziyaretine Mutlu Mahalle Muhtarı İsmail Barmaksız ile başlayan Başkan Balaban’a; Belediye Başkan Yardımcısı Haydar İzci, MAYEB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Balkan ve birim müdürleri eşlik etti. Mahalle esnafını gezerek "hayırlı işler" dileyen Başkan Balaban, esnaf ve vatandaşlarla sohbet etti, taleplerini dinledi. İncelemelerde Muhtar Barmaksız ile görüş alışverişinde bulunan Belediye Başkanı Balaban, mahallede öncelikli olarak çözülmesi gereken konular hakkında bilgi aldı. "Mahallelerimizin ihtiyaçlarını yerinde tespit ediyoruz" Ziyaret sırasında değerlendirmelerde bulunan Belediye Başkanı Semih Balaban, bu ziyaretlerin önemine vurgu yaparak şunları söyledi: "Her mahallemizin ihtiyacı farklı ve biz de bu ihtiyaçlara en hızlı şekilde cevap verebilmek için sahadayız. Mutlu Mahallemizde de hem mevcut talepleri dinledik hem de yapılması gerekenleri yerinde görme fırsatı bulduk. Amacımız; Yunusemre’nin tüm mahallelerinde yaşam kalitesini eşit şekilde yükseltmek. Sorunları masa başından değil, vatandaşımızla omuz omuza çözmeye devam edeceğiz."