POLİTİKA - 29 Mart 2024 Cuma 18:46

Milletvekili Keskinkılıç : “Karşımızdaki direnci kırdık, değişim için sıra sizde”

A
A
A
Milletvekili Keskinkılıç : “Karşımızdaki direnci kırdık, değişim için sıra sizde”

AK Parti Karabük Milletvekilleri Cem Şahin ve Ali Keskinkılıç, “Şimdi değişim ve değiştirme zamanı” diyerek, hafta sonu yapılacak seçimlerde Özkan Çetinkaya’ya destek istedi.


AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt, Milletvekilleri Cem Şahin, Ali Keskinkılıç ve Belediye başkan adayı Özkan Çetinkaya, Öz Sağlık İş Sendikası üyeleri ile bir araya geldi.


Düzenlenen etkinlikte konuşan AK Parti Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç, Özkan Çetinkaya’nın projeleri ile Karabük’ün modern ve çağdaş bir şehir olabileceğini halkın gördüğünü söyledi.


“Karşımızdaki direnci kırdık”


Özkan Çetinkaya’nın aday olduğundan Karabük’e farklı bir yüz getirdiğini anlatan Keskinkılıç, “ Bütün adaylar projeleri ile çıktı hesapta ama Özkan Çetinkaya’nın projeleri ortaya çıkınca hepsi bunun üzerine konuşmaya başladı. Seçim 2 aydır Özkan Çetinkaya’nın projeleri üzerinden gitti. Olurdu, olmazdı, yapardı yapamazdı, yaparlardı ederlerdi derken 2 ayın sonunda istemezuk olmaz zihniyeti, Karabük’te hiçbir şey değişmez zihniyeti direncini kaybetti. Sonunda ne demeye başladılar? olur, yapılır, ama ben daha kısa sürede yaparım, daha ucuz yaparım deme başladılar. Hani yapılamazdı Garpark, şimdi yapılır da şu fiyata yaparız demeye başladılar. Nehir parkı şu sürede yaparım, konutları şöyle yaparım demeye başladılar. Karabük’ün tekrar modern, çağdaş bir şehir olabileceği artık Karabük halkı tarafından görüldü. Çünkü karşımızdaki direnci kırdık. Karşımızda olanların tamamı kabul ettiler, evet Karabük değişebilir. Şimdi sıra sizde. Karabük’ü değiştirmek sizin elinizde. Özkan Çetinkaya’nın koyduğu vizyonu Karabük’te hayata geçirmek sizin elinizde. Vereceğiniz her oy Karabük’ü değiştirecek, bu memlekette değişime sebep olacak. Üniversite’nin oradan başlayan millet bahçesiyle bütünleşen, Gar park ile zirveleşen yepyeni bir Karabük ortaya çıkacak. Kentsel dönüşümle yorgun bina yükümüz değişecek. Yeni modern şehre kavuşacağız. Karabük bölgenin en önemli şehrim ve tekrar kuzeyin yıldızı olacak. Şimdi değişim ve değiştirme zamanı. Artık yeter, 15 yıl fırsat verdik, olan bu, bu kadar. Bakımsız caddeler, unutulmuş sokaklar, terk edilmiş mahalleler, yorgun binalar. En kıymetli yerlerimiz, en bakımsız halde. Artık yeter” dedi.


Keskinkılıç, Özkan Çetinkaya’nın bu seçimlerde geçtiği her yerin pırıl pırıl olmaya başladığını da ifade ederek, “ Özkan başkan bir caddeden geçiyor, burayı asfaltlayacağız, güzelleştireceğiz diyor ertesi gün bakıyorsunuz belediyenin bütün ekibi orada. Yahu kardeşim 15 yıldır neredeydiniz? Özkan Çetinkaya şimdiden geçtiği her yeri değiştirmeye başladı. İşte bu genç adam Karabük’ün yeni lideri ve gençliğin öncüsüdür. Siz bu gençliğe destek verirseniz, bu genç adam yepyeni bir Karabük ortaya çıkaracak. Ve biz bununla gurur duyacağız. Diyeceğiz ki, bu Karabük’ü biz değiştirdik. Bu şehri tekrar güzelleştirmeliyiz. Çocuklarımız için yaşanacak bir yer haline getirdik diyeceğiz. Şehir bizim evimizdir. Gelin evimizi nasıl güzelleştiriyorsak şehrimizi de güzelleştirelim. Ve şuna inanıyorum, yepyeni bir Karabük’ü hep birlikte kurabiliriz, yepyeni bir Karabük’ü hep birlikte gerçekleştirebiliriz. Ve bu değişim şart artık. Yeter artık 15 sene fırsat verdik, 5 senede Özkan Çetinkaya’ya destek verelim. Ne kaybedersiniz? Kaybedeceğinizi kaybettiniz zaten. 5 sene bu genç adama imkan verin ve müsaade edin projelerini hayata geçirsin. Bakalım neler oluyor görelim. Hiçbir şey kaybetmeyiz ama kazanacağımız çok şey olur. Yepyeni bir Karabük kazanabiliriz. Bakın adaylar şu anda hiçbiri projelerinden bahsetmiyorum. Hepsi Özkan Çetinkaya’nın projelerinin peşine düştüler. Niye? Onlar geçmiş, gelecek Özkan Çetinkaya’dır. Bu şehrin geleceği için, çocuklarınızın geleceği için bu seçimde partiyi filan bir kenara bırakıp Özkan Çetinkaya’ya oy verin. Her şey değişecek, her şey güzelleşecek” diye konuştu.


Şahin : “Önümüzdeki 5 yılı riske etmek gibi bir lüksümüz yok”


AK Parti Karabük Milletvekili Av. Cem Şahin, Belediye Başkan adayları Özkan Çetinkaya’nın Karabük’ün neye ihtiyacı olduğunu gayet iyi bilen biri olduğunu söyledi.


Çetinkaya’nın 28 mahallenin neye ihtiyacı ve nerede sorunu var, bu sorunları nasıl halledebileceği noktasında idrak içerisinde olduğunu da ifade eden Şahin, “ Buna ilişkin olarak projelerini kamuoyuna deklare etti ve çıktığı her televizyon programında buna benzer etkinliklerde projeleri tek tek bir bir anlattı. Bunun da ötesinde bir özelliği daha var Özkan başkanımızın, ‘Diyor ki ben belediye başkanlığını ek iş olarak değil tek iş olarak yapacağım’ diyor. Demek ki buna ilişkin olarak Karabük’te bir sıkıntı var. Belediye başkanlığını ek iş olarak yapma temayülünde olanlar var demek ki böyle bir tespit söz konusu. Özkan başkanımız 24 saat Karabük’ün dertleriyle sorunlarıyla dertlenecek ve bunlara çözüm bulmak amacıyla da ciddi bir faaliyet yürütecek belediye başkanı olmayı vaat ediyor. O nedenle sizlerle iş yerinizdeki arkadaşlarımıza, akrabalarına Özkan başkanımıza neden destek verilmesi gerektiğini izah etmek istiyoruz. Çünkü önümüzdeki 5 yılı riske etmek gibi bir lüksümüz yok. Şöyle geçmiş yıllara baktığımızda Karabük’ün karanlık dipsiz bir kuyuya düştüğünü görüyoruz. Hizmet noktasında ciddi zafiyetlerimiz var. Bu zafiyetleri bizim ortadan kaldırmamız lazım. Ve bunun adresi de Özkan Çetinkaya’dır. O nedenle Ramazan Bayramı’ndan evvel 31 Mart gününde bir bayram daha yaşayalım ve Karabük’ün içine düşmüş olduğu bu karanlıktan kurtaralım. Önümüzdeki 5 yılı da riske atmayalım. Bu şehirde yaşayan insanlar olarak, çoluğuyla, çocuğuyla bu şehirde yaşamak suretiyle, gelecek taahhüdü kuran insanlar olarak bunu istirham ediyorum. Bir oy dahi çok kıymetlidir. Bu projelerin Karabük’te hayata geçmesi lazım” dedi.



Milletvekili Keskinkılıç : “Karşımızdaki direnci kırdık, değişim için sıra sizde”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Baharda sık görülen 5 cilt hastalığı Dermatoloji Uzmanı Dr. Elif Yiğit, cilt hastalıklarına güneşten yayılan zararlı UV ışınlarının sebep olduğunu ifade etti. Dr. Yiğit, bahar aylarının gelmesi ile birlikte sıcak yüzünü iyiden iyiye gösteren güneşe karşı dikkatli olunup tedbir alınmazsa beraberinde bazı cilt hastalıklarını da getirebildiği söyledi. Yiğit, “Cilt hastalıklarına güneşten yayılan zararlı UV ışınları sebep oluyor” dedi. Özellikle bahar aylarında görülme sıklığı artan cilt hastalıkları hakkında bilgiler veren Dr. Elif Yiğit, bu sorunların en başında ise güneş alerjisi ve kurdeşenin yer aldığını kaydetti. Dr. Yiğit, bahar aylarında sık görülen 5 cilt hastalığını şu şekilde açıkladı: Güneş alerjisi Güneş alerjisi, cildin güneşin zararlı ışınlarına gösterdiği bir reaksiyon. Belirtileri genellikle kaşıntılı kızarıklık, kabarıklık ve isilik şeklinde ortaya çıkıyor. Ancak şiddetli güneş alerjisi; kurdeşen, sulu kabarcıklar, şişlik şeklinde de kendini gösterebiliyor. Polimorf ışık reaksiyonu, iltihaplı ve kaşıntılı cilde neden olan aktinik prurigo, kronik aktinik dermatit ve güneş ürtikeri (solar ürtiker) olarak birçok çeşidi bulunuyor. Bu durumda etkin bir şekilde güneşten korunmak alınacak ilk ve en önemli tedbir oluyor. Kurdeşen (Ürtiker) Araştırmalar, her dört kişiden birinin yaşamı boyunca en az bir kez ürtiker geçirdiğini gösteriyor. Ürtikere en çok baharla birlikte polenlerin artması sebep oluyor. Deriden kabarık, basmakla solan, etrafı kızarık, sınırları belirgin ve kaşıntılı döküntüler ürtikerin belirtileri olarak öne çıkıyor. Bu döküntüler 24 saat içinde kayboluyor ve vücudun başka yerlerinde tekrar çıkıyor. Ancak belirtiler hastaları özellikle geceleri daha çok rahatsız ediyor ve yaşam kalitelerini olumsuz etkiliyor. Şiddetli kaşıntılar kimi zaman dayanılmaz boyutlara ulaşabiliyor. İleri durumlarda göz kapağı ve dudaklarda şişlikler meydana gelebiliyor, bunun sonucunda da acil müdahale edilmesi zorunlu bir hal alıyor. Mantar enfeksiyonları Bulaşıcı bir deri enfeksiyonu olan ve yaygın olarak görülen mantar, vücuda giren organizmaların yerleştiği bölgelerde sulu veya kuru deri, kaşıntı ve kızarıklık şeklinde kendini belli ediyor. Özellikle şeker hastalarının ayaklarında ortaya çıkan mantar hastalığının ihmal edilmemesi gerekiyor. Mantarlara bağlı deri hastalıkları sıcak ve nemli ortamlarda daha fazla görüldüklerinden kişisel temizliğe özen göstermek, hasta kişilerle temastan kaçınmak, sentetik olmayan ayakkabılar giyinmek ve kıyafet seçiminde pamuklu giysileri tercih etmek önem taşıyor. Alerjik deri hastalıkları Bahar aylarında atopik egzama, alerjik rinit (saman nezlesi) ve astım hastalığı olan kişilerde alerjik cilt hastalıklarının gelişme ihtimali de fazlasıyla artıyor. Bu dönemde özellikle polenlerden, alerjiyi tetikleyen gıdalardan, ev tozu ve stresten mümkün olduğunca kaçınılmasının yanı sıra uzman bir hekimden de yardım alınması gerekiyor. Güneş lekeleri Baharın gelişiyle birlikte artan güneş ışınlarına maruz kalan bölgelerde deri döküntüleri, koyu lekeler ve güneş yanıkları görülebiliyor ayrıca ciltte kırışıklık oluşumunun bir sonucu olarak erken cilt yaşlanması meydana gelebiliyor. Bunların yanı sıra ileriki yıllarda deride kötü huylu tümörler (kanser) dahi gelişebiliyor. Bu nedenle bahar aylarında zararlı güneş ışınlarına maruz kalmamak için güneşin cilde ulaşmasını engelleyecek kıyafetler giymek ve gerekirse çok faktörlü güneş kremi kullanmak önem kazanıyor.
İstanbul Birevim Genel Müdürü Orak: “KKM’den ayrılan paranın yastık altına geri dönmesi önlenmeli” Merkez Bankası’nın 2023 yılında 818 milyar liranın üzerinde zarar etmesinin ana nedeni olarak Kur Korumalı Mevduat (KKM) gösterildi. Bilanço verilerini değerlendiren Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “KKM sürecine yönelik eleştirileri bir kenara bırakıp toparlanmaya yönelik hamle yapmalıyız. Bu noktada yapılması gereken ilk iş ise KKM çıkışlarının yastık altına geri dönmesini önlemektir” dedi. Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayınlanan Merkez Bankası bilançosu, Kur Korumalı Mevduatın (KKM) ülke ekonomisine etkisini net bir şekilde ortaya koydu. Açıklanan bilgiye göre; Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın 2023 yılındaki dönem zararı 818 milyar 182,9 milyon lira olarak kayıtlara geçti. Merkez Bankası’nın zarar etmesine yol açan KKM sürecini değerlendiren Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “Finansman modelinin iç kaynaklara dayandırılmadığı sistemlerde bu tür ciddi kayıplar muhtemel görünüyor. Fakat şu an KKM sürecine yönelik eleştirileri bir kenara bırakıp toparlanmaya yönelik hamle yapmamız gerekiyor. Zararın azaltılıp karlılığın artırılması açısından KKM’den çıkan paranın yastık altına değil, sisteme geri dönmesi gerekiyor. Tasarruf Finansman sektörü olarak bu süreci tersine çevirecek ve karlılığı artıracak potansiyele sahibiz” dedi. Tasarruf Finansman sisteminin Merkez Bankası bilançosuna etkisi “Tasarruf Finansman sistemi, yastık altında bekleyen küçük birikimlerin sisteme katılmasını sağlayarak hem vatandaşın ev, araç hayaline ulaşmasını sağlıyor hem de durağan halde bekleyen birikimleri harekete geçirerek milli ekonomiye katkı sağlıyor” diyen Av. Mahir Orak, Tasarruf Finansman sisteminin Merkez Bankası bilançosuna etkisini şu sözlerle açıkladı: “Hizmet sunduğumuz Tasarruf Finansman sektörünün temel amacı, herkesin kendi ev ve aracına sahip olmasını sağlamaktır. Faiz ve peşinatın olmadığı bu sistem sayesinde vatandaşımızın yaşam standardını yükseltmeyi hedefliyoruz. Nüfusun büyük çoğunluğu ev, araç, evlilik, seyahat, iş kurma gibi nedenlerle birikim yapıyor ve bu küçük tasarrufları yastık altında bekletiyor. Bireysel olarak gösterilen bu çabanın sonunda hayalleri gerçekleştirmek için gereken finansmana erişmek ise uzun yıllar alabiliyor. Biz bu küçük birikimleri bir araya getiren bir sistem inşa ettik. Tasarruf Finansmanı sistemi adını verdiğimiz bu sistem sayesinde insanlar, tasarruflarını bir araya getirerek daha kısa sürede borçlanmadan kendi evine ve aracına sahip olabiliyor. Bu sistemin en önemli avantajlarından biri de bu küçük birikimlerin sisteme katılmasıdır. Ekonomik açıdan güçlü bir ülkeye dönüşebilmek için içerdeki kaynaklara ihtiyacımız var. Dış borçlanma ve dışa bağımlılık konularını gündemimizden çıkarmaya ihtiyacımız var. Merkez Bankası bilançosunda meydana gelen zararın ana nedeni olarak gösterilen KKM ve Taşınan Açık Döviz Pozisyonları, temelde borçlanma ile ilgili durumlardır. Borçlanma durumunu minimize etmenin en akılcı yolu ise bireysel tasarruf yerine kollektif tasarrufa yönelmek, iç kaynakları artırmaktır. Kredi bir borçlanma biçimidir, tasarruf finansmanı ise kendi kaynağını kullanmanı sağlayan finansman sistemidir.” KKM’nin gelecek dönemde vatandaşa etkisi Ülkedeki para politikalarından sorumlu olan Merkez Bankası tarafından uygulamaya konulan KKM’nin gelecek dönemde vatandaşa etkisini değerlendiren Av. Mahir Orak, “Bir ülkede para ile ilgili tüm süreçleri yürüten resmi bir yapının zarar etmesi ve bu zararın ciddi boyutlara ulaşması, o ülkenin idarecilerinin olduğu kadar vatandaşlarının da sorunu ve sorumluluğudur. Dolayısıyla Merkez Bankası’nın zararı, hepimizin zararıdır. Bu noktada her birimizin bu zorlu dönemeci geçebilmek için çaba sarfetmesi gerekmektedir. İlk adım olarak KKM çıkışlarının yastık altına dönmesi önlenmeli, sistem içerisinde kalması sağlanmalıdır. Bu noktada idarecilerle vatandaşın uyum içerisinde hareket etmesi elzemdir. Özellikle vatandaş nezdinde, sistem içerisindeki paranın yatırıma dönüşmesini sağlayan ve tamamen iç kaynaklarla faizsiz, peşinatsız finansman sağlayan Tasarruf Finansmanı seçeneği değerlendirilmelidir. Ülkenin idarecileri tarafından KKM’nin Merkez Bankası üzerindeki baskısını azaltacak ve zararın karlılığa dönmesini sağlayacak Tasarruf Finansmanı gibi finansal sistemler desteklenmelidir. Toparlanmanın yolu, dış borçlanmayı artıran kısa süreli iktisadi çözümler değildir. Tasarruf seçeneği, elimizdeki en kuvvetli seçenektir. Kültürel kodlarında tasarruf olan bir ülkenin borçlanma ya da zarar etme lüksü yoktur, olmamalıdır. İç varlıklarımızı büyütebileceğimiz alternatif sistemleri desteklemeli, ülke ekonomisini güçlendirmeliyiz” diye konuştu.