GÜNDEM - 20 Kasım 2025 Perşembe 16:01

Türkiye’nin AB tescilli 43’üncü ürünü Yenice ıhlamur balı oldu

A
A
A
Türkiye’nin AB tescilli 43’üncü ürünü Yenice ıhlamur balı oldu

Karabük’ün Yenice ıhlamur balı, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından coğrafi işaretli ürün olarak tescil edildi. Türkiye’nin AB nezdindeki tescilli ürün sayısı 43’e yükseltirken, Yenice ıhlamur balı Safranbolu safranının ardından ilin ikinci menşe adı korumalı ürünü oldu.


AB Komisyonu’nun yayımladığı kararla Yenice ıhlamur balı, Safranbolu safranından sonra Karabük’te menşe adı (PDO) kapsamında tescillenen ikinci ürün oldu. Tescil bilgilerine göre Yenice ıhlamur balının Türkiye’deki coğrafi işaret tescili 22 Ağustos 2023’te yapılırken, AB başvuru süreci 25 Ekim 2024’te başladı. Ürün, 20 Kasım 2025 tarihinde AB Resmi Gazetesi’nin L 2025/2340 sayısı ile yayımlanarak resmen koruma altına alındı.


Karabük Valisi Mustafa Yavuz, gazetecilere yaptığı açıklamada ildeki coğrafi işaretle ilgili çalışmaların devam ettiğini belirterek, "Şu ana kadar Karabük ilimizde, Karabük’ün bu marka değerine katkı sağlayacak ürünlerimizle ilgili şu ana kadar 9 ürünümüzün ulusal anlamda coğrafi işareti bulunmaktadır" dedi.


2024 yılında dünyanın en pahalı baharatı olarak adlandırılan Safranbolu safranının Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret aldığını hatırlatan Yavuz, "Ülkemizde de baharat alanındaki ilk coğrafi işaret alan ürünümüz oldu. Arkasından tabii bu cesaretle birlikte Karabük Valiliğinin koordinasyonunda tüm kurumlarımızla birlikte iş birliği içerisinde safrana yeni kardeşler, yeni arkadaşlar ekleme noktasındaki çalışmalarımız devam etti. Bununla birlikte en özgün ürünlerimizden birisi olan Yenice ıhlamur balımız vardı. Yenice ıhlamur balımızı Kalkınma Ajansımızın teknik desteği, aynı zamanda Yenice Kaymakamlığımız, Tarım İl Müdürlüğümüz, Arıcılar Birliğimiz ve diğer iş birliği yaptığımız kurumlarımızla birlikte sürecini başlatmış olduk. Başlattığımız süreci geçen yıl 25 Ekim’de Avrupa Birliği’ne o anlamda başvurumuzu yaptık. Gerekli incelemeler yapıldı. Gerekli incelemeler yapıldıktan sonra 3 ay önce ilana çıktı. 3 ay boyunca ilanda kaldı ve bugün itibarıyla da Avrupa Birliği’nin Resmi Gazetesi’nde yayınlanarak Yenice ıhlamur balımız bu anlamda ülkemizin 43. ürünü olarak Avrupa Birliği coğrafi işaretini almış bulunmaktadır" diye konuştu.


Yavuz, tescil haberinin hem Türkiye hem Karabük için sevindirici olduğunu aktararak, şunları söyledi:


"Karabük’ümüzdeki ürünlerimizin, değerlerimizin markalaşması noktasındaki bu yolculuklar bizim için kıymetli. Ulusal coğrafi işaret yolculuğundan sonra Avrupa Birliği coğrafi işaret yolculuğunun da bu şekilde sonuçlanması bizleri ziyadesiyle sevindirmiş oldu. Bundan sonra tabii ki çalışmalarımız devam edecek."


"Yenice’nin yüzde 87’si ormanlarla kaplı" diyen Yavuz, "Tabii biyoçeşitliliği zengin bir ilçemiz. Orman varlığımız o anlamda kıymetli, açıkçası çeşitlerimiz var. Oradaki özellikle balcılıkla uğraşan, arıcılıkla uğraşan esnafımızın, vatandaşlarımızın tabii ki şu ana kadar dikkat çeken çalışmaları vardı. Bu anlamda da bu tescillerle birlikte inşallah Yenice’nin o biyoçeşitliliği bal düzeyinde tescillenmiş oldu. Bundan sonra ıhlamur kokulu, çiçek kokulu balımızın hem ülkemize hem Avrupa’ya hem tüm dünyaya tanıtımı noktasında da bir mesafe aldığımızı düşünüyorum. İnşallah bununla birlikte şu anda çalışmalarımız da devam ediyor. Ulusal anlamdaki coğrafi işaret sayımızı bundan sonra 9’dan daha yukarılara çıkartma noktasında, Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret alan ürün sayımızı da inşallah 2’den 3’lere, 5’lere, 10’lara doğru çalışmalarımıza devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.


AB tarafından tescillenmesinin ürünün tanıtımına olan katkısından bahseden Yavuz, "Yenice ıhlamur balı sadece coğrafi işaret alındıktan sonra bizim tanıdığımız bir ürün değildir. Ancak bu şekilde ulusal coğrafi işaretler ya da uluslararası alandaki, Avrupa Konseyi’ndeki bu tesciller tanınırlığını artıracağından dolayı açıkçası hem ülkemiz adına hem ilimiz adına hem ilçemiz adına bir ürünün tanıtımı çok daha yoğunlaşmış olacak. Marka değerini artırmış olacak. Markalaşma kıymetli. Hep bu anlamda, ticari ve pazarlama anlamında Yenice ıhlamur balımızın Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret almış olması, bundan sonra bu ürünün ticarileşmesi, bu ürünün markalaşması, bunun piyasa değerinin artırılması ve hak ettiği değeri görme noktasında, mutlaka ki bu alınan coğrafi işaret ve bu tesciller bizim için çok faydalı olacak. Aynı zamanda hem ülkemizden hem de yurt dışında bu anlamda ticari faaliyetler yürütüldüğü zaman artık insanlar tabiri caizse bu şekildeki tescilli olan ürünlere yönelme noktasında, bunların pazar payının artırılması, bunların ekonomik değerlerinin katkısının artırılması noktasında da bu tescil belgesinin bu anlamda bize çok faydası olacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.



Türkiye’nin AB tescilli 43’üncü ürünü Yenice ıhlamur balı oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de Tasavvuf Konseri ve Sema Mukabelesi’ne yoğun ilgi Seyyid Burhaneddin’in 781. vefat yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen ‘Seyyid-i Sırdan’ ismiyle düzenlenen anma programında gerçekleştirilen Tasavvuf Konseri ve Sema Mukabelesi’ne vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Kadir Has Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Tasavvuf Konseri ve Sema Mukabelesi’ne Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı ve 23, 24 ve 25. Dönem Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Kayseri İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, Birlik Vakfı Kayseri Şube Başkanı Bilal Habeş Bulut ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kuran-ı Kerim tilavetinin okunmasının ve dua edilmesinin ardından başlayan programda konuşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, "İnsanın maddi ihtiyaçları öncesinde manevi ihtiyaçları vardır. Bu manevi ihtiyaçların karşılanmaması halinde her şey eksik ve yanlıştır. Onun için biz binlerce yıllık tarihimizden sünüp gelen milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Bunun ötesinde bunları mutlaka gelecek nesillere aktarmalıyız. Zaman su gibi akıp, geçiyor. Dolayısıyla yapmamız gerekenleri eğitim, öğretim çerçevesinde hayatın doğal akışı içerisinde yapmamız gerekiyor. Hayatımızın bugüne kadar gelmesine temel teşkil etmiş, katkı sağlamış büyüklerimiz var. Bizim şehirlerimizin manevi sahipleri var. Manevi önderlerimiz var. Onların çizdikleri yola vakıf olmamız lazım. Seyyid Burhaneddin Hazretleri Kayseri için gerçekten büyük bir övünç kaynağı" şeklinde konuştu. AK Parti Kayseri Milletvekili Aşe Böhürler ise, "Seyyid Burhaneddin Hazretleri Kayseri’nin sembolü. Anadolu’nun ruhudur. Anadolu’ya can veren bize kültür mirası bırakan bir isim. Onun talebesi Mevlana bugün Avrupa’da, Amerika’da, Kanada’da 200’e yakın eserle farklı dillere çevrilmiş. Dünya da bilinen bir isim. Bu çok önemli bir şey. Bir fikrin, bir düşüncenin sınırlarını aşarak, dünyaya yayılması ve insanlığa bir ses olması çok önemli. Bu noktada Seyyid Burhaneddin Hazretlerine minneti bir borç biliyoruz" ifadelerini kullandı. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç da Kayseri’nin alimler şehri olarak anıldığını söyleyerek, "Kayseri’mize yakışan güzel bir tablo burada. İyi ki varsınız. Seyyid Burhaneddin Hazretlerimizin boynunu bükük bırakmadık. Ona hep beraber sahip çıktık. Şehirler isimleriyle ve özellikleriyle anılır. Kayseri’de alimler ve veliler şehri olarak anılır. O açıdan bizim manevi önderlerimizden Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin himmetine hepimizin muhtaç olduğunun farkındayız. Kayseri denince akla Seyyid Burhaneddin Hazretleri gelir" diye konuştu. Birlik Vakfı Kayseri Şube Başkanı Bilal Habeş Bulut, "Bugün burada şehrimizin manevi mimarlarından gönül ehli ilim ve irfan sahibi Seyyid Burhaneddin Hazretlerini rahmet, minnet ve hürmetle yad etmek için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Onun ilme, hikmete ve insanlığın manevi tekamülüne ışık tutan mirası asırlardır olduğu gibi bugünde yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir" dedi. Konuşmaların ardından Tasavvuf Konseri ve Sema Mukabelesi’nde TRT Sanatçısı Ömer Faruk Güney ve Kasidehan Aziz Hardal sahne aldı.