GENEL - 04 Haziran 2020 Perşembe 15:41

Bayram: “Göksu-Taşeli Havzası Projesinde 2020 yılı birinci hibe başvuruları başlıyor”

A
A
A
Bayram: “Göksu-Taşeli Havzası Projesinde 2020 yılı birinci hibe başvuruları başlıyor”

Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, Göksu-Taşeli Havzası Projesinde 2020 yılı birinci hibe başvurularının başlayacağını söyledi.

Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, Göksu-Taşeli Havzası Projesinde 2020 yılı birinci hibe başvurularının başlayacağını söyledi.


Bayram, Göksu-Taşeli Havzası Kalkınma Projesi ve kazandırılan tesis ve işletmelerin hem şehrimiz hem de ülke ekonomisi için büyük kazanç olacağına yürekten inandığını belirtti. Bayram konuşmasının devamında, "Projenin gerçekleştiği bölgenin hacmi dar ama geliri fazla ürünleri en azından kırsaldaki nüfusun kırsalda kalmasına vesile olacak. Projeyle aile çiftliğinin geliştirilmesi, bölgede akıllı tarımsal üretim sistemlerinin kurularak tarımsal yapıda sürdürülebilirliğin esas kılınması, parçalı küçük aile işletmeleri açısından fayda sağlayacağı kanaatindeyiz. Yapılacak olan bu projelerin amacının doğal kaynakları korumanın yanı sıra köylülerin hayat standardını yükseltmek açısından faydalı olacaktır. Göksu bölgesinin konumu itibariyle kuraklığın çok olmasından dolayı küçük sulamalarda tarımsal verimi arttırmak, çiftçimizin ürettiği ürünleri daha kaliteli yapacak ve işletme tesislerinin kurulmasını sağlaması, işletilen ürünlerin pazarlama sorununu ortadan kaldırması açısından önemlidir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde borç 15,5 milyar TL CHP’nin 75 yıl sonra kazandığı Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde ortaya çıkan borç, 31 Mart seçimlerinden sonra bugüne dek açıklanan tüm rakamları geride bıraktı. Önceki yönetimin, 2024 bütçesi 12 milyar lira olan belediyeyi 15,5 milyar lira tutarında devasa bir borçla devrettiği açıklandı. CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Asla ‘enkaz devraldık’ demeyeceğiz. Mazeret değil, iş üreteceğiz. Verdiğimiz sözlerin tamamını tutmak için kaynak bulacağız, gece gündüz çalışacağız” dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Ahmet Akın’ın sandıktan çıkardığı yüzde 51,1 oy oranıyla 75 yıl sonra CHP’nin yeniden kazandığı Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde borç durumu da netleşti. Edinilen bilgiye göre, CHP’li Başkan Ahmet Akın göreve gelir gelmez talimat vererek belediyenin şirketleri dahil bütün birimlerinin mali durumlarıyla ilgili kapsamlı bir çalışma yaptırdı. Çalışma kapsamında belediyeye ait tüm birimlerde kalem kalem borç yükünün ne olduğu konusunda hesaplamalar yapıldı. Buna göre Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin 31 Mart 2024 itibarıyla toplam borcunun yaklaşık 15,5 milyar lira olduğu belirlendi. Genel bütçe borçlarının 10 milyar 766 milyon 85 bin lira, BASKİ borçlarının 3 milyar 492 milyon 819 bin lira, şirketlere ait borçların da 1 milyar 170 milyon 79 bin lira oluğu Balıkesir Büyükşehir’de AK Partili yönetimin ardında bıraktığı toplam borcun iştirakler dahil 15 milyar 428 milyon 985 bin lira olduğu kaydedildi. AK Partili yönetimin kullandığı Balıkesir Büyükşehir bütçesinin 2024 yılının ilk 3 ayında ise 1 milyar 774 milyon lira tutarında açık verdiği belirtildi. 2023 yılının tamamı ve 2024 yılının ilk üç ayında doğrudan temin yöntemiyle yapılan alımların sayısı 3 bin 40’a ulaşırken açık ihale ve pazarlık usulüyle yapılan ihale sayısı 553 olarak gerçekleşti. BASKİ dahil 800 araç kiralaması yapıldığı kaydedilen Balıkesir Büyükşehir’de yeni dönemin başlamasıyla birlikte ulaşan ihbarların ardından Teftiş Kurulu’nca araştırma başlatıldığı belirtildi. Ayrıca, yeni yönetim borç durumunu belediye binasına asarak halkı da bilgilendirdi. "Mazeret değil, iş üreteceğiz" Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir halkının büyük bir borçla karşı karşıya olduğunu belirterek, şunları ifade etti: “Görevi devralır almaz mali tablonun ortaya konulması talimatını vermiştim. Belediyenin mali durumu ortaya çıktı. 31 Mart’tan sonra bugüne kadar açıklananlar arasında en yüksek borç yükü Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde. Fakat bu durum bizi durdurmayacak, yavaşlatmayacak ve Balıkesir’e canla başla hizmet etmekten alıkoyamayacak. Asla ‘enkaz devraldık’ demeyeceğiz. Mazeret değil, iş üreteceğiz. Bu kadar borca rağmen Balıkesir’in bugüne kadar alamadığı hakkını alıp Balıkesirli hemşerilerimize iade edeceğiz. Verdiğimiz sözlerin tamamını tutmak, projelerimizi eksiksiz şekilde hayata geçirmek için kaynak bulacağız, gece gündüz çalışacağız. Balıkesir’i yönetme görevine biz talip olduk. Hemşehrilerimiz de bu görevi en iyi yapacağını düşündükleri kişi olarak beni Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine getirdi. Şimdi Balıkesir’imiz için bu görevin gereğini layıkıyla yapma zamanıdır.”
Denizli 57 yıl sonra gelen tapular Derbent sakinlerini sevindirdi Denizli’nin Buldan ilçesinde 1967 yılında baraj yapılacağı gerekçesiyle taşınan 400 nüfuslu 90 haneli Derbent Mahallesi sakinleri, aradan geçen 57 yıl sonra tapularına kavuşmanın sevincini yaşadı. Konuyu yıllardır gündemde turan mahalle muhtarı, emeği geçen yetkililer teşekkür etti. 1967 yılında dönemin Adalet Partisi (AP) iktidarında Derbent köyüne sulama barajı yapılması kararı alındı. Baraj yapılacak olmasından dolayı Derbent Mahallesi baraj alanı içerisinde yani su altında kaldı. Dönemin bakanlar kurulu kararı ile mahallenin baraj alanı dışına taşınması kararı alındı ve uygulandı. Mahalle alınan kararla birlikte baraj alanının yaklaşık 10 kilometre dışından yeniden kuruldu. Mahalle, Fatıma Bağcı isimli şahıstan alınan 46 dönüm arazi üzerine yeniden kuruldu. Fakat farklı gerekçelerden tapunun devir teslim işlemi gerçekleşmedi ve arazi sahibi Bağcı İzmir’e taşındı. Aradan geçen süre içerisinde Bağcı ve eşi vefat edince belli bir süre sonra da arazi hak sahibi olmadığı için hazine arazisi olarak tapulandırıldı. Aradan seneler geçmesine rağmen mahalledeki 90 yapı ve tarım arazilerinin tapuları çıkarılamadı. 2020 yılında yıllardır devam eden tapu sorununu kamuoyu gündemine getiren dönemin mahalle muhtarı Yaşar Öz, “Devir etmek isteyen vatandaşlarımız var. Devir teslim işlemlerini tapu olmadığı için yapamıyorlar. Bu mağduriyetin bir an evvel çözülmesini devlet büyüklerimizden talep ediyorum. Köyümüzde camimiz, sağlık ocağımız, okulumuz hepsi var. Devlet kurumu olarak kurumlarımız var ama bir türlü tapumuz yok. Köyün tapusunu bir an evvel alınmasını talep ediyorum” derken; köyün eski yerleşim yerinden bu yana olan süreci anlatan Mustafa Akten ise “Bu derbent köyümüz 1967 yılında inşaatı biten derbent barajı sonrasında köyümüz buraya geldi. Köyümüz buraya gelmeden önce köy muhtarlığı aracılığıyla üzerinde bulunduğumuz tarla köy muhtarlığı tarafından Buldan’da ki bir şahıstan alındı. Tarlanın tapu işlemleri çeşitli gerekçelerden alınamadı. Daha sonraki yıllar içerisinde diğer muhtarlarda bu sorunu çözemediler. Ancak köyümüzde gerekli olan tüm devlet hizmetleri müracaatlar sonucu olarak geld. Köyümüz var olduğu halde seçimlerde de oy kullandığımız, vergilerimizi de verdiğimiz halde bir türlü köyümüzün tapusu verilmedi. Şu anda da yeni muhtarımız tapuların alınması için gerekli müracaatlarını yapıyor. Bu işlemlerin bir an önce bitirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. 53 yıldır köyümüzdeki insanlar mağdur durumdadır. Tapular 53 yıldır alınamadı. Bir türlü köyümüzün tapuları verilmedi. Hazineye geçirildi. Geçmiş dönem muhtarlara kolaylık olur diye ‘hazineye geçsin’ demişler. Tüm ilgililerin bu konuyu göz önünde bulundurarak köyümüzün mağduriyetini gidermek için tapuları bir an öncesi vermeleri gerekmektedir diye düşünüyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Tapu sorunu 57 yıl sonra çözüldü Yaklaşık 400 kişinin yaşadığı, oy kullanılan, vergi verilen hatta okul, sağlık ocağı ve cami gibi devlet kurumlarının bulunduğu köydeki tapu sorunu nihayet mutlu sonla noktalandı. Yaklaşık 88 hak sahibi vatandaş, 57 yıldır yaşadıkları sorunun çözüme kavuşturulmasının ardından tapularını almaya hak kazandı. Buldan Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak, Buldan Tapu Müdürlüğünde hak sahibi vatandaşların tapularını almalarının sevincine ortak oldu. Yıllardan bu yana çekilen sıkıntıların sona ermesinden dolayı büyük sevinç yaşadığını dile getiren Başkan Orpak, “Yılların tapu sorunu artık çözüme kavuşmuştur. Bende vatandaşlarımız gibi bu sorununun çözülmesinden dolayı mutluyum. Artık vatandaşımız kendi evinde barkında, daha mutlu ve daha refah içinde yaşayacaktır. Tapularımız Buldan’ımıza ve Derbent Mahallemize hayırlı uğurlu olsun” dedi. “Köylümüz tapularını aldığı için mutlu” Mahalle muhtarı Yaşar Öz ise “Köyümüz yıllar önce baraj yapımı nedeniyle taşınmıştı. Taşınmanın ardından vatandaşlarımız tapularını alamamıştı. Uzun yıllar uğraşmamıza rağmen tapularımızı alamıyorduk. Buldan Belediyesi ve bizim girişimlerimiz sonucunda tapularımızı vatandaşlarımıza kazandırdık. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Köylümüz tapularını aldığı için mutlu” ifadelerini kullandı.
Malatya Baro Başkanı Demez, depremzede avukatların taleplerini iletti Malatya Barosu Başkanı Av. Onur Demez, Ankara’da gerçekleşen büyük savunma mitinginde yaptığı konuşmada depremzede avukatlar için destek verilmesini istedi. Türkiye’deki tüm baroların katıldığı ’Avukat için de adalet’ mitinginde yedi farklı bölgeden baro başkanlarının yapmış olduğu açıklamada Malatya Barosu Başkanı Av. Onur Demez Doğuanadolu bölgesi ve depremzede barosu olarak açıklamalarda bulundu. Ankara’da gerçekleşen mitingde bir konuşma yapan Malatya Barosu Başkanı Onur Demez, 6 Şubat 2023’de yaşanan asrın felaketininde depremin yıkıcı etkilerinini 11 ildeki tüm vatandaşların derinden yaşadığını ifade etti. Yaşanan bu felakette kaybettikleri meslektaşları rahmetle andıklarını belirten Demez, "Depremde, meslektaşlarımız en zorlu şartlarda dahi birlik ve beraberlik içerisinde olmanın en büyük örneğini bizlere göstermiştir. Bu büyük dayanışma örneği için başta Türkiye Barolar Birliğimize, Birlik Başkanımıza, TBB Yönetim Kurulu Üyelerimize, Barolarımıza, Baro Başkanlarımıza, meslektaşlarımıza ve Baro çalışanlarımızın her birine ayrı ayrı bir kez daha şükranlarımızı sunuyor, teşekkür ediyoruz" dedi. Yaşanan deprem felaketinin kendilerine bir kez daha baroların ve avukatların önemini gösterdiğini de belirten Başkan Demez, " Meslektaşlarımız, depremzede vatandaşlarımızın artan sorunlarını çözmek için mücadele ederken, depremin üzerinden geçen bu sürede ise meslektaşlarımızın sorunları maalesef çözüme kavuşturulmamıştır" şeklinde konuştu. Avukatlara depremin ilk anından bu güne kadar hiçbir maddi destek sağlanmadığını da ifade eden Demez, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Depremden etkilenen meslektaşlarımız için acil finansal ihtiyaçların karşılanması büyük önem taşımaktadır. Bu noktada faizsiz veya düşük faizli kredi seçeneklerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Özellikle, hasar gören bürolar için yeniden inşa çalışmalarında kullanılmak üzere hibe veya kredi desteği verilmelidir. Meslektaşlarımız evlerini ve bürolarını kaybettiklerinden, işlerine devam edemeyecek duruma gelmişlerdir. Halen, birçok meslektaşımız konteynırlarda, bir yandan yaşamını idame ettirmeye çalışırken, bir yandan da konteynır ofislerde kutsal mesleğimizi icra etmeye çalışmaktadır. İşte tam da bu noktada bürolarını kaybeden meslektaşlarımıza kira yardımı sağlanmalıdır. Birçok meslek grubunun depreminin ilk gününden itibaren yararlandığı, ancak, bizlerin mahrum bırakıldığı, hibe ve kredilerinden, deprem mağduru avukat meslektaşlarımız da yararlanmalıdır. Depremin üzerinden, 15 Ay geçmesine rağmen, halen deprem bölgesindeki birçok İlimizde Adliye hizmetlerinin ek binalarda ve konteynırlarda faaliyetini sürdürmeleri adalete erişim hakkını ortadan kaldırmıştır. Bir an önce adalete yakışır binaların tahsis edilmesi, yapıların eksiksiz tamamlanması gerekmektedir. Deprem bölgesi Barolarına kayıtlı olan tüm meslektaşlarımızın Bağ-kur prim borçları ve vergi borçları silinmeli, belirli süre ile prim ödeme ve vergi muafiyeti olmasıdır. Deprem bölgesinde meslektaşlarımızın biriken adli yardım ve CMK ödemelerinin ivedi olarak yapılmasını talep ediyoruz. Deprem felaketi bir kez daha yaşama hakkının ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermiştir. Deprem felaketinde yıkılan ve can kayıplarının yaşandığı binalarla ilgili soruşturmalar felaketin hemen sonrasında başlatılmış ise de bu noktada kamu görevlileri de dâhil tüm sorumluların eksiksiz olarak tespiti ile yargı önünde hesap vermelerinin sağlanması elzemdir. Bu kapsamda hukuki sürecinde takipçisiyiz, her ne kadar mahkemelerce katılma taleplerimiz ısrarla reddedilse de bizler tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi için hukuki süreci sonuna kadar takip etmeye devam edeceğiz."