KÜLTÜR SANAT - 01 Kasım 2022 Salı 11:34

Doç. Dr. Adnan Baysal: "Canhasan höyükleri Çatalhöyük’ten erkene tarihleniyor"

A
A
A
Doç. Dr. Adnan Baysal: "Canhasan höyükleri Çatalhöyük’ten erkene tarihleniyor"

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Baysal, Karaman’da bulunan Canhasan Höyükleri’nin, Çatalhöyük’ten erkene tarihlendiğini söyledi.


Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi iş birliğinde, merkeze bağlı Alaçatı köyünde 3 höyükten oluşan Canhasan Höyükleri’ndeki kazı çalışmaları yaz aylarında yapılan çalışmaların ardından tamamlandı. Kazı yapılan alan mevsim şartlarından etkilenmemek için üzeri tekrar toprakla kapatıldı. 2023 yılının yaz aylarında kazı çalışmalarına tekrar başlanacak.


Doç. Dr. Adnan Baysal gazetecilere yaptığı açıklamada, Canhasan Höyüklerinde 2 yıldır projenin devam ettiğini söyledi. Canhasan Höyüklerinde, 1960’lı yıllarda ilk defa çalışmaların yapıldığını ifade eden Doç. Dr. Baysal, "Kazı çalışması yapılan höyüklerden bir tanesi Canhasan 1 Höyüğü. Neolitik ve Kalkolitik dönemleri içeren bir höyüktür. Buranın hem kazı çalışmaları yapıldı hem de yayınları yapıldı. Bizim elimize geçen bilgiler buradan insanların neolitik dönemde yani tarım ve hayvancılık ekonomisiyle geçindiğini daha sonra Kalkolitik dönemde de insanların yavaş yavaş ekonomik dönemde insanların evrimleştiği hem de metal kullanımının yavaş yavaş başlamaya bir sürece ulaştığını görmüş olduk. 1960’lı yıllarda Canhasan 3 höyüğü çömleksiz neolitik olarak tanımlanmıştır. Bizde buradaki çalışmalarımıza yeni başladık ama 1960’lı yıllarda küçük sondaj çalışmaları yapılıyor. Sondaj çalışmalarından sonra da herhangi bir kazı çalışması yapılmıyor" dedi.



"Uzmanların gelmesini bekliyoruz"


Baysal, yapılan sondaj çalışmalarının ardından elde edilen bilgilerle höyüğün Çatalhöyük’den çok daha erkene tarihlendiğini dile getirdi. Doç. Dr. Baysal, "Hem de aynı zamanda bu bölgede ilk yerleşim sürecine geçen tarım ve hayvancılık yapma aşamasına başlayan, ilk kez hayvanları evcilleştirmeye başlayan ve tarıma geçmek için buğday gibi bitkileri evcilleştirmeye başlayan insanların yerleşmiş olduğunu görüyoruz" dedi.


Baysal, tarihsel olarak bakıldığında Konya Ovasında erken bir yerleşim olan Canhasan 3 Höyüğünün tarımcı bir topluluğun başladığını, yerleştiğini gördüklerini ifade ederek şunları kaydetti:


"Yapılan sondaj çalışmalarında da bulunan bazı bitki kalıntılarından yapılan tarihlemelerde de 7 bin 500 - 7 bin 700 gibi milattan öncesine tarihlenen bilgiler kalibre edilmiş, karbon tarihlerinden bunları öğreniyoruz. Bu konuyla ilgili bir yayın var. 2020 yılında yabancı bir dergide çıktı. Bu dergide çıkan yayında bir botanik uzmanının vermiş olduğu bilgilere istinaden verilen tarihlerde bir tohum tanesinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla bu da bize gösteriyor ki burada bir tarım toplumundan söz ediyoruz."


Daha çok uzman kişilerin kazı çalışmalarında höyüğe geleceğini belirten Baysal, "Uzmanların gelmesini bekliyoruz. Önümüzdeki yaz döneminde uzmanlar gelip buraya katkı sağlayacaklardır. Ekibimizde büyüyecek. Bu çalışmalar uluslararası bir çalışmaya dönüşmekte kalmayacak öğrencilerimizin yetişmesi içinde çok önemli platform oluşturacak. Türkiye’de uzman azlığını göz önünde aldığımızda bu tür çalışmalar bizim için uzman yetiştirebilmek için uluslararası iş birliği altında yapılacak olan çalışmalar büyük önem arz ediyor" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Uzmanlardan, çocukları enfeksiyonlardan korumak için hijyen uyarısı Kış aylarının gelmesiyle birlikte özellikle çocuklarda grip, nezle ve bronşit vakalarında artış yaşanırken, uzmanlar, çocukların gribal hastalıklardan korumak için hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Kış aylarının gelmesiyle birlikte Şanlıurfa’da artan grip, nezle ve bronşit vakalarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Şanlıurfa’da özellikle de çocuklarda bu tür gribal hastalıkların arttığına dikkat çeken uzmanlar, soğuk hava şartları ve kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi, çocuklarda enfeksiyon vakalarının yükselmesine neden olduğunu vurguladı. Kış aylarında çocukların bağışıklık sisteminin zayıfladığına dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Aydın Bozkaya, ailelere C vitamini ve taze sebze ile meyve gibi ürünlerin sık sık tüketilmesi gerektiği önerisinde bulundu. Bozkaya, "Çocuklar kış aylarında güneş ışığından yeterince faydalanamadığı için bu nedenle D vitamini takviyesi, C vitamini ve taze sebze ile meyve tüketiminin artırılması gerekiyor. Bağışıklığı düşen çocuklar enfeksiyonlara daha hızlı yakalanıyor. Düzenli uyku, bol sıvı tüketimi, dengeli beslenme ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi hastalıklardan korunmada büyük önem taşıyor. Çocuklarda ateş, öksürük ve halsizlik gibi belirtiler görüldüğünde zaman kaybedilmeden en yakın sağlık kuruluşlarına başvurulmalı" dedi.
Bursa Nilüfer’de yeni yıl coşkusu başladı Nilüfer Belediyesi’nin organize ettiği "Nilüfer Yeni Yıl Festivali" yoğun ilgi ile açıldı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, tüm Nilüferlileri ay sonuna kadar devam edecek etkinliğe davet etti. Nilüfer’de yeni yıl heyecanı, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da rengarenk etkinliklerle başladı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önündeki Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan "Nilüfer Yeni Yıl Festivali", her yaştan vatandaşa hitap eden zengin içeriğiyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Alanda kurulan buz pateni pisti çocukların ve gençlerin gözdesi olurken; yemek ve alışveriş stantları da festival ziyaretçilerine keyifli bir mola imkanı sunuyor. Ay sonuna kadar sürecek olan festivalde sadece alışveriş değil, sanat ve eğlence de ön planda yer alacak. Sihirbaz gösterilerinden köpük partilerine, baloncuk ve ışıklı görsel performanslara kadar pek çok etkinlik, meydandaki coşkuyu yükseltecek. "Umutlarımızı birlikte büyüteceğiz" Festival alanını gezerek, esnafla ve vatandaşlarla bir araya gelen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, alanı dolduran kalabalığa da hitap etti. Başkan Özdemir, dayanışmanın önemini vurgulayarak, "Yeni yıl, yeni umutlar demektir. Yeni başlangıçlar, yeni fırsatlar demektir. Zorlukları geride bırakmak, geleceğe umutla bakmak demektir. Biz de bu festivalde bir araya gelerek, umudu birlikte büyüteceğiz. Çünkü Nilüfer, bir yaşam kültürüdür. Biz, sanatı, kültürü, dayanışmayı önemseyen bir aileyiz. Bu festivalde de bu aile ruhunu yaşayacağız. Tüm Nilüferlileri festivalimize bekliyoruz" dedi. Müzik ziyafeti Festivalin ilk gün etkinlikleri, İstanbul Girls Band grubunun enerjik sahne performansıyla taçlandı. Sevilen parçaları kendilerine özgü tarzlarıyla yorumlayan grup, dinleyicilere keyifli bir gece yaşattı. Soğuk havaya rağmen meydanı dolduran vatandaşlar, şarkılara hep birlikte eşlik etti.