Kars’ta yıkılmak üzere, borcundan dolayı elektriği kesilmiş iki odalı gecekonduda tek başına yaşayan 62 yaşındaki kalp hastası vatandaş yaşam mücadelesi veriyor.
Kars’ta kalp ve şeker hastası Türker Karabağ’ın yaşam mücadelesi verdiği ev adeta yürekleri sızlatıyor. Tek başına elektriği olmayan, çamaşır makinesi, buzdolabı, televizyon, hatta oturacağı sandalyesi bile olmayan Karabağ mum ışığında yaşadığı evinden sadece oksijen tüpü almak için hastaneye gittiği zamanlarda çıkıyor. Tavan tahtaları kırılmış, doğru dürüst kapı ve penceresi bulunmayan evde mum ışığında yaşayan Türker Karabağ, yetkilerden çalışarak yaşamını sürdürmek için sadece iş istiyor. Karbağ’ın evinin duvarında asılı bulunan İstiklal Marşı ve Türk Bayrağı ise dikkat çekiyor.
"Kalp ve şeker hastasıyım"
Kalp ve şeker hastası olduğunu ifade eden Türker Karabağ, kalp ilaçlarını hayırsever bir vatandaşın aldığını söyledi. Yetkililerden yardım değil iş isteyen Türker Karabağ, "Ben 62 yaşındayım. Kalp ve şeker hastasıyım. Hiçbir sosyal güvencem yok. Bir iki arkadaşımın yardımıyla ayakta duruyorum. Kalp ilaçlarım vardı. Hayırsever biri tarafından alındı" dedi.
"1 aydır elektriğim kesik"
600 lira borcundan dolayı yaklaşık 1 aydır elektriğinin kesik olduğunu belirten Karabağ, "Elektriğim kesik. 600 lira bir borcum vardı. Borcum 2 bin lira olmuş, geldi elektriğimi kestiler. Ben insilün kullanıyorum. Oksijen kullanıyorum. Ondan dolayı akşamları gidip hastanede yatıyorum. 1 aydır elektriğim kesik. Ne televizyonum var, ne buzdolabım var, ne çamaşır makinem var, hiç bir şeyim yok. Elektrik daha ben tüketemiyorum" diye konuştu.
"Yeşil Kart’tan başka hiçbir şeyim yok"
Yeşil Kart’tan başka hiçbir sosyal güvencesinin olmadığına dikkat çeken Karabağ, "Yılda bir vakıftan kömür alıyorum. 3-4 ayda bir 150-200 lira para alıyorum. Onunla geçinmeye çalışıyorum. Allah’tan başka hiç kimsem yok. Tek başıma yaşıyorum. Yetkililerden hiçbir şey istemiyorum. Bir yıldır İŞKUR’a yazılmışım, oradan bir iş versinler. Onu yapamıyorlarsa elektriğimi bağlasınlar, ondan sonra rahata kavuşayım. Ben ne diyeyim. Sayın valime sesleniyorum. Durum bu, biz şerefli bir Türk vatandaşıyız. Benim milli gelir hakkım var. Darda olduğum zaman devletimin bana el atması lazım" dedi.
