GÜNDEM - 21 Eylül 2025 Pazar 16:10

Kars’ta dağların zirvesine mevsimin ilk karı yağdı

A
A
A
Kars’ta dağların zirvesine mevsimin ilk karı yağdı

Kars’ta son günlerde düşen hava sıcaklıklarıyla birlikte dağlarının zirvesine mevsimin ilk karı yağdı.


Kars’ta önceki gün etkili sağanak yağmur ve soğuk hava yerini kar yağışını bıraktı. hava sıcaklığının hissedilir bir şekilde düştüğü kentte dağların zirvesi yağan karla birlikte beyaza büründü.


Dağların zirvesinin beyaza büründüğü kentte hayvanlar ise araziye yayıldı. Bir taraftan soğuk hava bir taraftan dağların zirvesine yağan kar ve diğer taraftan hayvanlarının tarım arazilerine yayılması kartpostal görüntüler ortaya çıkardı.


Kars’ta hava sıcaklığını birden düştüğünü ifade eden vatandaşlar, "Evet Eylül ayının ortalarındayız. Dün gece Kars’ta yüksek kesimlere kar yağdı. Tabi hava sıcaklıkları da kardan dolayı düşüş yaşandı. 20 derece olan sıcaklık bugün 9 derece ve hissedilir derece de soğuk var. Bu da yüksek kesimlere yağan kardan dolayı" dedi.


Öte yandan kar yağışıyla birlikte Kars’ta hava sıcaklığı hissedilir derece düştü. Kentte gün içerisinde hava sıcaklığı 9 derece olarak ölçüldü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Türk Yıldızları, Selçuk Üniversitesinde Türk Yıldızları Akrobasi Timi, Selçuk Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Savunma Teknolojileri ve Gelecek Stratejileri Konferansı SATEGS’2025 kapsamında öğrencilerle buluştu. Selçuk Üniversitesi Müzesinde düzenlenen, Türk Yıldızları ekibinin gösterilerinin yer aldığı klip ve sunumlara yer verilen etkinlikte; Hava Pilot Binbaşı Alim Kocaman, Hava Pilot Binbaşı Mehmet Kılıç, Hava Pilot Binbaşı Sami Yalçın, Hava Pilot Üsteğmen Mehmet Cihad Karadutlu ve Basın ve Halkla İlişkiler Subayı Üsteğmen Fatih Sağlam bilgi ve deneyimlerini anlattı. Hava Pilot Binbaşı Alim Kocaman, yetenek ve cesaretin kendileri için olmazsa olmazlar arasında yer aldığını belirtti. Gösteri esnasında kanatlar arasındaki mesafeyi bir metre olarak tutmaya çalıştıklarını aktaran Kocaman, "Genelde gösterilerimizde birkaç hareketin dışında hareketlerimizin yüzde 80’i yerden 300 fit ila bin 500 - 2 bin fit arasında oluyor. İnanılmaz kesişimler, aynı zamanda inanılmaz hareketler yapmaya çalışıyoruz. Bunlar için de tabii ki cesaret gerekiyor. Yapılan iş stresli, yaklaşık bin kilometre hızla hareketler yapıyoruz" dedi. Hava Pilot Üsteğmen Fatih Sağlam da Türk Yıldızları’nın dünyada sayılı süpersonik jet timleri arasında zirvede yer aldığı söyledi. Timin 1 milyon 400 bin seyirci rekorunu da elinde bulundurduğunu ifade eden Sağlam, "Türkiye Cumhuriyeti olarak gittiğimiz her ülkede, her yerde gösteri yapabilecek imkan ve kabiliyete sahibiz. Yılda ortalama 20 yurt içi, 5 de yurt dışında gösteri gerçekleştiriyoruz. Şu ana kadar da 124 farklı il ve ilçemizde 535 gösteri icra ettik. Ağırlıklı olarak Avrupa olmak üzere de 26 farklı ülkede 176 gösteri gerçekleştirdik. Türk Yıldızları demek; Türk bayrağını, Türk bayrağının rengini, ülkemizin onurunu taşımak, milletimizi, ailemizi gururlandırmak, limitlerde yaşamak, limitlerde uçmak, limitleri de bilmek. Bizler limit konusuna gerçekten çok önem veriyoruz. Limitleri sonuna kadar zorluyoruz ancak kesinlikle hiçbir limiti aşmıyoruz. Bu disiplinle filomuzda tüm eğitimlerimiz ve uçuşlarımız gerçekleştiriliyor" diye konuştu.
Mersin Başkan Seçer: "Mersin’i herkes takdir ediyor" TBB Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’in farklı kültürlerin barış ve kardeşlik içinde bir arada yaşadığı örnek bir kent olduğunu vurguladı. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Mardinliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MARİDER) tarafından düzenlenen ‘25. Yıl Onur Gecesi’ne katıldı. Birlik ve beraberlik mesajlarının verildiği buluşmada, MARİDER Başkanı Şeyhmuz Ceylan tarafından Başkan Seçer’e katılımlarından dolayı plaket takdim edildi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yanı sıra kentin iş, ekonomi ve siyaset dünyasından birçok ismin yer aldığı gecede konuşmasına, katılan tüm davetliler ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Başkan Seçer, Mersin’de yaşayan herkesin mutlu olduğunu söyledi. İnsanların ‘Mersin Türkiye’nin izdüşümüdür, Türkiye’nin özetidir’ demelerinin boşuna olmadığını belirten Seçer, "Mersin hem Türkiye’ye hem dünyaya bir arada kardeşçe yaşama kültürünün dersini veren kenttir" dedi. "Mersin’i herkes takdir ediyor" Mersin’in çok geliştiğini ve bunun da kentin yapısını oluşturan farklı kültürlerin çok çalışmasının sinerjisi ile gerçekleştiğini dile getiren Seçer, "Mersin’de herkesin yüzü güldüğü, kentimize huzur hakim olduğu ve Mersin her geçen gün daha da güzel olduğu zaman mutlu oluyoruz. Mersin’i herkes takdir ediyor" diye konuştu. Kente farklı şehirlerden farklı nedenlerle gelen insanların kenti fırsatlar şehri haline getirdiğini aktaran Seçer, "Mersin’de herkes çalışıyor. Kendisi ve ailesi daha iyi şartlarda yaşasın diye daha çok çalışıyor. Mersin bu özelliği sayesinde gelişiyor. Onun için enerjimiz ve sinerjimiz çok yüksek"ifadelerini kullandı. Türkiye’nin çok önemli bir süreçten geçtiğine vurgu yapan Seçer, bölgede yaşanan gelişmelerin ülkeye yansımamasının mümkün olmadığının altını çizdi. Mersin’de sağlanan barış, kardeşlik, birlik ve beraberlik ortamının Türkiye’de de sağlanabileceğini dile getiren Seçer, "Bir arada yaşama kültürü, barış ve kardeşlik siyaset üstüdür. Bu insanlığın özünde, genlerinde olmalıdır. Bölgemizde çok önemli gelişmeler oluyor. Bunun ülkemize yansımaması mümkün değil. Bunu öngörerek bundan sonraki süreçte, nasıl dün olduğu gibi kardeşçe yaşadıysak, bugün de yarın da yine kardeşçe bir arada yaşamanın yollarını hep beraber bulmamız lazım ve bunu siyaset üstü konuşmamız, siyaset üstü görmemiz lazım. Tıpkı Mersin’de olduğu gibi" şeklinde konuştu. "Türkiye çok güçlü bir ülkedir" Türkiye’nin demokrasi, ekonomi, hukuk devleti anlayışı gibi farklı konularda sorunlarının olmasının yanı sıra kendisinin ülkenin geleceği adına umutlu olduğunu belirterek konuşmasını sürdüren Seçer, "Türkiye çok güçlü bir ülkedir. Türkiye’nin devlet geleneği çok eskidir. Türkiye dün de bugün de dünyada saygın olmuştur, saygın olmaya da devam edecektir. Bunu biz çalışarak yapacağız. İleride çocuklarımız bizi iyi ansınlar diye bu bilinçle çalışıyoruz, bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz" sözlerine yer verdi. Gecede konuşan MARİDER Başkanı Şeyhmuz Ceylan ise kendilerini Mardinli Mersinliler olarak gördüklerini belirterek "Bu coğrafyada yüzyıllardır farklı diller, inançlar ve kültürler, aynı saygı ve kardeşlik ikliminde yan yana yaşamıştır. Bugün de bizi bir araya getiren bu ortak hafıza, ortak vicdan ve bu güçlü birlik duygusudur. Bugün burada bulunan bizler sadece Mardinli ya da sadece Mersinli değiliz. Bizler Mardinli Mersinlileriz. Bizler, Mardin’in kadim mirasını, Mersin’in üretkenliğini, hoşgörüsünü, ticaret kültürünü aynı yürekte buluşturan büyük bir aileyiz. Bu şehre emek veren, yatırım yapan, istihdam sağlayan ve Mersin’i kendi memleketi gibi sahiplenen yaklaşık 200 bin Mardin hemşerimize gönülden teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Antalya Topladıkları kozalakları kızgın ateşte saatlerce kaynatarak şifa deposuna dönüştürüyorlar Antalya’nın İbradı ilçesinde Toros Dağları’nda andız ağaçlarından toplanan kozalaklardan pekmez yapılıyor. Her derde deva olarak bilinen pekmezin kilogramı 500 TL’ye satılıyor. Antalya’nın İbradı ve Akseki ilçesinde bin-bin 500 rakımlı dağlardan toplanan andız kozalakları, özellikle civar mahallelerde yaşayanların geçim kapısı oluyor. Ürünlü Mahallesinde her yıl eylül ayında ilk haftalarında Toros Dağlarının yüksek kesimlerinde bolca bulunan ve olgunlaşmaya başlayıp yerlere dökülmeye başlayan Andız Ağacının kozalakları vatandaşlar tarafından toplanarak çuvallara katılıp evlerinde depoluyorlar. Toplama işlemleri bittikten sonra ise kasım ve aralık aylarında pekmez yapımına başlanıyor. Toros Dağları’nın sarp yamaçlarından büyük zahmetle toplanan ardıç kozalakları, köylülerin imece usulüyle yürüttüğü süreçten geçerek şifa deposu pekmeze dönüşüyor. Tamamen doğal yollarla yapılan andız pekmezi kilosu 500 TL’den satışa sunuluyor. Hiçbir katkı maddesi ve şeker eklenmeyen pekmez, şifa arayanlar tarafından yoğun talep görüyor. "Kozalakların kırılma aşaması ise tamamen el emeği" Köylüler çekiç ve keserle günlerce uğraşarak kozalakları kırıyor. Makineyle kırılan kozalakların daha fazla acı verdiğini ve pekmezin acı olduğunu belirten üreticiler, "Zahmetli de olsa kendimiz kırıyoruz. Elle kırılan Andız kozalaklarının pekmezi daha lezzetli oluyor" diyor. Acısını almak için kül ve hamur kullanılıyor Üretim, incir veya meşe külünün elenerek tencerede kaynatılmasıyla başlıyor. Kaynama işlemi tamamlandıktan sonra karışım yarım saat dinlendiriliyor ve kül dibe çöküyor. Üstte kalan su dikkatlice alınarak tavalara ikişer litre olacak şekilde dökülüyor ve tekrar kaynatılıyor. Bu işlem, andız kozalağının şırası bir saat kaynadıktan sonra uygulanıyor. Kül, kozalakların kekre ve acı tadını alırken pekmezin cam gibi berrak bir renk almasını sağlıyor ve kendine has aromasını ortaya çıkarıyor. İkinci aşamada, pişi hamuruna benzer bir hamur hazırlanıyor. Her tavaya dörder adet atılan bu hamurlar, kaynadıkça kozalaktaki kekre tadı içine çekiyor. Hamur, pekmez kıvam alana kadar kaynayan tavanın içinde kalıyor. Pekmez, ortalama 7-8 saat boyunca kızgın ateşte hiç durmadan kaynatılıyor. "20 yıldır geleneği yaşatıyorlar" Köyde bu işi sürdüren iki kardeş 70 yaşındaki Fatma Yamansoy ve 63 yaşındaki Sebahattin Özen, 20 yıldır geleneksel yöntemi yaşatıyor. Fatma Yamansoy, köyde andız pekmezi üretiminin yok olma noktasına geldiğini belirterek, "Bizden başka yapan kalmadı. Kimse dağlara çıkıp sırtında kozalak taşımıyor. Yol yok, patika yok. Ama biz ekmek davamız için zorda olsa devam ediyoruz. Yaklaşık 10 kilogram kozalaktan sadece 1 kilogram pekmez elde edilebiliyor. Müşteri sorunumuz yok, derman arayanlar bizi bekliyor" diye konuştu.
Bingöl Gençlerin fikirleri projeye dönüştü, 1 milyon 850 bin TL destek sağlandı Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (UNİDES) programı kapsamında 2025 yılı boyunca Bingöl’de faaliyet gösteren 16 üniversite öğrenci topluluğunun hazırladığı 15 yerel ve 11 ulusal proje destek almaya hak kazandı. Projeler için toplamda 1 milyon 850 bin TL hibe desteği sağlandı. Bingöl’de, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (UNİDES) kapsamında hayata geçirilen projelerde yer alan üniversite öğrencileri için sertifika töreni düzenlendi. Bingöl Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü koordinasyonunda gerçekleştirilen törende, üniversite öğrenci topluluklarının aktif katkıları, akademisyenlerin rehberliği ve proje koordinatörlerinin özverisiyle yürütülen çalışmalarda görev alan öğrencilere sertifikaları takdim edildi. Törende sertifikalar; Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta, Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Sabri Küyük ve kurum amirleri tarafından verildi. UNİDES programı kapsamında 2025 yılı boyunca 16 üniversite öğrenci topluluğunun hazırladığı 15 yerel ve 11 ulusal proje destek almaya hak kazandı. Projeler için toplamda 1 milyon 850 bin TL hibe desteği sağlandığı bildirildi. Yetkililer, programın gençlerin fikirlerini projeye dönüştürmelerine imkan sunduğunu, üniversite-şehir iş birliğini güçlendirdiğini ve gençlerin sosyal sorumluluk, üretkenlik ve toplumsal bilinç alanlarında gelişimlerine önemli katkı sağladığını ifade etti. Öte yandan, 2026 yılı UNİDES başvuruları için çağrıda bulunularak, yerel düzeyde 75 bin TL, ulusal düzeyde ise 125 bin TL destek sağlanacağı, başvuruların 11 şubat 2026 tarihinde sona ereceği bildirildi.