YEREL HABERLER - 05 Şubat 2016 Cuma 15:04

MHP Grup Başkanı Çıvgın'dan Köy Nüfusuna Taşımalı Eğitim Tepkisi;

A
A
A
MHP Grup Başkanı Çıvgın'dan Köy Nüfusuna Taşımalı Eğitim Tepkisi;

İl Genel Meclisi MHP Grup Başkanı Mehmet Çıvgın Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Kastamonu nüfus verileri ile ilgili yaptığı açıklamada köylerin kan kaybettiğini, kan kaybının önlenmesinin yollarının aranmasının gerektiğini söyledi.
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan nüfussal verilerin Kastamonu’nun gerçeklerini ortaya çıkardığını söyleyen MHP İl Genel Meclisi Grup Başkanı Mehmet Çıvgın, kent nüfusunun artmasından dolayı sevinç oluştuğunu ancak kimsenin köy nüfusunun azaldığını görmediğini ifade etti.
Kastamonu köylerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını kaydeden Mehmet Çıvgın: “Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan veriler bize aslında bir gerçeği tekrardan gösterdi. Kent nüfusumuz arttı diye övünüyoruz ancak köylerimiz hızla boşalmaya devam ediyor. Nedense bu gerçeğe dikkat etmiyoruz. Köylerimizin boşalmasına neden olan faktörleri ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bu bağlamda öncelikli yapılması gereken taşımalı eğitim sistemine son vermektir. Çünkü taşımalı eğitim sistemi yüzünden köylerimizde insanlarımız yaşamıyor. Çocukları ya da torunları şehirde okuyor diye kendileri de şehre yerleşiyor. Dolayısıyla köylerimizde insan kalmıyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu anlayışı bir an önce değiştirmelidir. Köylerimizi korumak istiyorsak köy okullarını kapatmamalıyız. Öğrencilerimizi taşımalı eğitim adı altında köylerimizden kopartmamalıyız” dedi.
Karayolları Kastamonu 10. Bölge Müdürlüğü’nün Doğu Çevre Yolu çalışmaları ile ilgili de eleştiri yönelten Çıvgın: “Yaklaşık 14 yıldan beri bitmeye bir çevre yolumuz var. Açıldı, açılıyor, açılacak diyerek 14 yıl geçmiş. Bu durum herhalde Türkiye’de bir rekordur. Çevre Yolu’nun yapımı kadar trajikomik olarak yapılan bağlantı yolu da burası Türkiye dedirtir. Benim bildiğim kadarıyla çevre yolları ana yola bağlanırken belki de dünyada il olarak ana yol çevre yoluna bağlandı. Öyle bir kavşak mantığı hangi düşünceyle yapıldı? Karayolları ekipleri ana yolu kavşağa bağlarken hangi düşünceyle hareket etti? Bir Kastamonulu olarak karayolları tarafından yapılan bu çalışmanın izahatını istiyorum. Bu kavşak çalışması bu şekilde vatandaşlarımızın beklentileri doğrultusunda mı bu şekilde yapıldı yoksa birilerinin ihtiyaçlarına göre mi? İlgililer Kastamonu kamuoyuna bunun açıklamasını mutlaka yapmalıdırlar” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle Ankara’da trafik kısıtlaması 1 Mayıs Çarşamba günü Ankara’da 11.00-16.00 saatleri arasında Anadolu Meydanı’nda düzenlenecek etkinlik kapsamında geniş çaplı trafik kısıtlamaları uygulanacak. Ankara Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 30 Nisan 2024 saat 23.00’ten itibaren ihtiyaç duyulması halinde Anıt Caddesi’nin Turgut Reis Caddesi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar çift yönlü olarak trafiğe kapatılacak. 1 Mayıs saat 09.00’dan itibaren ise etkinlik sona erene kadar, "Anıt Caddesi ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar (çift yönlü), Gençlik Caddesi’nin Akdeniz Caddesi kesişimi ile Anıt Caddesi kesişimi arasında kalan bölümü ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar (çift yönlü), Dögol Caddesi’nin Beşevler Kavşağı ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar (çift yönlü), GMK Bulvarı’nın Strazburg Caddesi kesişimi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar (çift yönlü), Celal Bayar Bulvarı’ndan Kazım Karabekir Caddesine bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ve Kazım Karabekir Caddesi’nden Celal Bayar Bulvarı’na bağlantıyı sağlayan yan varyantlar, Hipodrom Caddesi’nden Kazım Karabekir Caddesine bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ve Kazım Karabekir Caddesi’nden Hipodrom Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantlar, İstanbul Caddesi’nden Kazım Karabekir Caddesine bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ve Kazım Karabekir Caddesi’nden İstanbul Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantlar, Kazım Karabekir Caddesi’nin İstanbul Caddesi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü (çift yönlü)" yolları trafiğe kapatılacak. Ayrıca, Anadolu Meydanı Ankaray Durağı da etkinlik sona erene kadar kapalı olacak.
Şanlıurfa İsrail polisine bıçakla saldırırken vurularak öldürülen Şanlıurfalı imamın eşi gözyaşlarına boğuldu Kudüs’te İsrail polisine bıçakla saldırırken polis tarafından vurularak öldürülen Şanlıurfa’da görevli cami imamının eşi, acı haberle gözyaşlarına boğuldu. Edinilen bilgiye göre olay, bugün öğle saatlerinde Filistin’in başkenti Kudüs’te yaşandı. Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Kepez kırsal Mahallesi camisinde imam olarak görev yapan 4 çocuk babası 34 yaşındaki Hasan Saklanan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen bir organizasyonla dün Ürdün’e gitti. Sınırdan geçip Kudüs’e gitti İddiaya göre, pasaportunu yanına alan Saklanan, sınır kapısından Filistin topraklarına geçti. Mescidi Aksa’ya girmeye çalışan Saklanan, İsrail polisinin sert müdahalesiyle karşılaştı. İçeri alınmayan Saklanan, cebinde taşıdığı bıçakla, İsrail polisini yaraladı. Polisi bıçaklayan imam, başka bir polis tarafından silahla vurularak öldürüldü. Hasan Saklanan’ın Şanlıurfa İl Müftülüğünde 6 yıldır kadrolu imam olarak görev yaptığı öğrenildi. Aileye haberi mahalle muhtarı verdi İmamın görev yaptığı kırsal Kepez Mahallesindeki ailesine acı haberi mahalle sakinleri verdi. Acı haberi alan imamın eşi Fatma Saklanan, gözyaşlarına boğuldu. Acılı kadını, komşuları teselli etmeye çalışırken, çocukları ise annelerine sarılarak olayın şokuyla neye uğradıklarını şaşırdı. Mahalle muhtarı İbrahim Bozancı, "Mekanı cennet olsun. Bizim caminin imamıydı. Oraya gideceği hiç kimsenin aklına gelmezdi. Ben Urfa’da ölüm haberini aldım. 4 tane küçük çocuğu geride kaldı. Türkiye’nin başı sağ olsun” dedi. Acılı haber ile şoka uğradıklarını belirten mahalle sakinlerinden Ömer Bozkuş, “Gayet sakin biriydi. Bizim köyün imamıydı. Biz ondan razıydık, Allah’ta ondan razı olsun” şeklinde konuştu. Mahalle sakinlerinden Salih Bozancı ise imamın Gazze olaylarına çok üzüldüğünü, ne zaman İsrail askerleri, Filistinlileri öldürse sürekli onlar için ağladığını söyledi.