Kastamonu’da birçok yatırımı bulunan ve yaklaşık bin 800 kişi istihdam eden Gürmen Grup Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Gür, hafta sonu katıldığı Kastamonu Kalkınma Vakfı (KKV) Olağan Genel Kurulu sonrası düzenlediği basın toplantısında hakkındaki dedikodu ve eleştirilere cevap verdi.
KKV’nin Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası’nda (KATSO) düzenlenen olağan genel kuruluna katılmak üzere hafta Kastamonu’ya gelen Remzi Gür, düzenlediği basın toplantısında hakkındaki eleştiri ve dedikodulara cevap verdi. KATSO’da gerçekleştirilen konuşmalarda kendisine sataşma olduğunu iddia eden Gürmen Grup Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Gür, bir konuşmacının boş tenekeden çıkar sesler gibi ses çıkardığını söyledi. Konuşmalarda şahsıyla ilgili sataşmalar olduğunu belirten Kastamonu Hindi Çiftliği’ni kendisine verilmesiyle ilgili peşkeş çekildiği iddialarına değinen Remzi Gür, “Kastamonu hindi çiftliğini ben şirketim adına ihaleye girerek aldım. 10 milyon dolar yatırdım, 600 tane hayvan getirdim, şu anda 30 kişi çalışıyor. Ben bunu sosyal proje olarak yaptım. Kastamonu’da ziraat ve hayvancılık yapılıyor. Kastamonu halkı ve ilçeler öğrensin. Benimde damızlık hayvan olarak katkım olsun. Organize çiftçilik sisteminin Kastamonu’da yerleştirelim diye teşebbüsü ettik ama henüz hayata geçmedi. Ama biz bunu kooperatifleştirerek hayvan üreterek hayvancılara vermek istiyoruz. Ben oraya 10 milyon Dolar yatırdım. 6 tane bina yaptım. 600 hayvan getirdim. 15 ton süt üretiyorum. Bunu da Türkiye’nin en önemli kuruluşlarından bir tanesi olan Ülker’e süt veriyorum. Ülker Kastamonu’daki sütleri bana alır mısın dedi. Dedim ki, Kastamonu’da toplanabilecek nitelikli alınabilecek bir tek Taşköprü var. Öbürküler küçük çiftler, köylülerin ürettiği süt kalitesinde size garanti veremeyiz dedik. Ama ileride Kastamonu’da çiftlikler oluşacak dedik. Bunu sana sağlarız dedik. Kastamonu’da ki bizim sayemizde, önderliğimizde, liderliğimizde yapıldı. Yani çok ona buna laf atmaktan becerisi olmayanlar o hindi çiftliğini peşkeş çekilmiş gibi düşünüyorlar. Peşkeş çekilmedi. Ben bir sürü para harcayarak Kastamonu’da sosyal proje olarak yaptım. Amma lakin isteyen varsa bina paralarını versin hayvanları, içindeki çalışanlarla birlikte vermezsem adam evladı değilim. Her zaman üstelik yardım edeceğim. Kastamonu’ya faydası olacaksa. Bir şey söylerken temelini düşünmek lazım. Başkasını suçlayarak Kastamonu’ya başka yatırımcı gelmiyor. Yatırımcıyı hırsız arsız gibi suçlamak herhalde insafsızlığın doruğu olsa gerek” dedi.
KKV ile ilgili soruyu yanıtlayan Remzi Gür, “Bizim Kastamonu İstanbul ayrımı yapmamız lazım. Kastamonu için kalkınma, sanayi düşünüyorsak bunları yapmamız lazım” diye konuştu.
Daha önce Hacettepe Üniversitesi Kastamonu Tıp Fakültesi’nin eski Dekanı Prof. Dr. Sırrı Kes’in KKV olarak kendisine geldiğini ve kütüphaneye ihtiyacı olduklarını söylediğini ifade eden Remzi Gür, Atıf Uğurlu ve Hüseyin Üster’in şahit olduğunu söyledi. Konuyla ilgili Bayram Arslan’a giderek konuyu ilettiklerini söyleyen Remzi Gür, “Bayram Arslan 2 buçuk milyon dolar veririm. Projeyi getirsinler yapayım. Tekrar Sırrı Kes’le görüştüğünü ve projeyi hazırlayın Bayram Arslan Kütüphanesi yazın dedik. Ondan sonra ne proje geldi ne de kütüphane yapıldı. Bize proje gelirse takip ederiz” dedi.
İstanbul’da yaşayan öğrencilere yardımcı olduklarını ifade eden Gürmen Grup Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Gür, “Kim zordaysa ona burs veriyoruz. Sıkışık olana yardım ediyoruz. İşadamları arasında sorunları paylaşıyoruz. Kastamonulu İstanbul ayrımı olamaması lazım. Olursa da gidermemiz lazım. Mevki makam kavgası olduğunu zannetmiyorum. Birbirimize daha samimi ve sıcak davranmalıyız. Biz politik ve siyasi meselelerden uzak olmalıyız. Biz sosyal meselelere bakmalıyız” diye konuştu. Mikro Kredi Projesi’ni Kastamonu’ya getirmeye çalıştıklarını ifade eden Remzi Gür şunları söyledi:
“Bir projemiz var inşallah hayata geçer. Mikro krediyi Kastamonu’ya getirmeye çalışıyoruz. . Elimizden geldiğince Kastamonu için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bir yerde bir şey görüyorsak Kastamonu’ya getirmeye çalışıyoruz. Kastamonu maalesef müteşebbis değil. Olduğuyla yetiniyor. Ona bir şey demiyorum. Bir lokma bir hırkaya razı olmak eskidendi. Bir lokma bir hırka değil, herkese lokma ve hırsa yapmamız lazım. Bu da imkanlarımız dahilinde. Bankada paramız duracağına sanayiye yatıralım. Daha çok kazanalım. İnsanlar istifade etsin. Ben Devrekani’de arası sıra süt alıyorum. Tüm istifadem budur.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığı ile bilindiği hatırlatılan ve son yerel seçimlerde AK Parti’nin Kastamonu Belediyesi’ni alamaması nedeniyle Erdoğan’ın Kastamonu’ya küsüp küsmediği sorulan Remzi Gür, “Benim siyasi mülahazam olmaz. Ben başbakanla dostum, arkadaşım, ailece görüşüyorum. Ama ben siyasi meseleleri tartışmam hiç girmem. Siyasi konumum olmadı. Böyle bir hevesim olsaydı içinde olurdum. Ben de böyle bir şeyde yok. Sayın başbakanın böyle bir şeyi bana söyleyeceğini zannetmiyorum. Tabii siyasetçidir beklentileri her yerin oyunu almaktır, o başka bir şeydir. Bana Kastamonu böyle oldu serzenişi olmadı. Başbakan o kadar basit düşünmez. Bir oy alamadığı yere küsmez Türkiye Cumhuriyeti’nde herkesin başbakanıdır” dedi.
Sade bir vatandaş olarak 4 yılda bir oy kullandığını belirten Remzi Gür, AK Parti Kastamonu teşkilatının daha iyi çalışması gerektiğini de söyledi. Kastamonu’daki hükümet temsilcilerinin daha iyi çalışması gerektiğini dile getiren Gür, “Senin hükümetin kardeşim. Muhalefet biraz daha çok bile çalışsa muvaffak Temsilcilerin daha iyi çalışması daha iyi meselelere hakim olması lazım. Bunlar benim şahsi görüşüm. 4 senede bir oy atıyorum” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçilmesi sürecinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin o dönemki Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım’la yaşadığı hukuki sorunun hatırlatılması üzerine konuşan Remzi Gür konuşmasını şöyle tamamladı:
“Benim Yıldırım’la bir alakam yok. O zavallı yaptığı zavallılığın altında ezildi. O benim için bitmiş meseledir.”








