GENEL - 31 Ekim 2017 Salı 11:55

(Özel haber) Taşköprü sarımsağında fiyat tartışması

A
A
A
(Özel haber) Taşköprü sarımsağında fiyat tartışması

Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Çin’den sarımsak ithal edilmediğini belirterek, yılbaşından sonra Taşköprü sarımsağının gerçek fiyatına ulaşacağını söyledi.

Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Çin’den sarımsak ithal edilmediğini belirterek, yılbaşından sonra Taşköprü sarımsağının gerçek fiyatına ulaşacağını söyledi.


Son günlerde kamuoyunda Çin sarımsağı ithal edilmesinden dolayı Taşköprü sarımsağında fiyatlarda düşüş yaşandığı yönünde yanlış bilgilerin dolaştığını söyleyen Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, “Türkiye’ye Çin’den sarımsak ithal edilmiyor. Türkiye’nin sarımsak ithalatı yok. Dayanıksız olmasından dolayı erken tüketilmesi gereken Çin beyazı diye tabir edilen Kahramanmaraş ve Gaziantep bölgesinde ekilen sarımsaklardan kaynaklı piyasada sıkıntılar oluştu. Ama yılbaşından sonra fiyatların normale dönmesini bekliyoruz” dedi.



"Taşköprü sarımsağı konusunda konsorsiyum sağlayamadık"


Bu yıl Taşköprü sarımsağında rekoltenin çok iyi olduğunu belirten Başkan Arslan, “Ancak rekolteyle doğru orantılı beklentilerimizde özellikle fiyat konusunda bazı sıkıntılar yaşadığımızı ifade etmek isterim. Bu, doğrusu çiftçilerimizin bu işle ilgili alım satım yapan üreticilerimizin, yerel yönetimler olarak bizlerin genel anlamda sorumluluklarımız var. Biz Taşköprü sarımsağının bir marka olduğunu özellikle ifade ederken, bu konuda bir konsorsiyum sağlayamadık. Özellikle çiftçilerimizin değişik bölgelerden Çin beyazı denilen sarımsağı Taşköprü topraklarına ekmelerinin, zaman zaman bazı firmaların başka bölgelerdeki sarımsağı Taşköprü sarımsağı olarak pazarlamalarının bu sarımsağa zarar vereceği noktasında tespitlerimiz oldu. Tabii ki bu çok cüzi miktarda insanlar bunu yaptı. Ama maalesef bunun çarpanları yani söyleyenleri, konuşulanları daha büyük ölçeklerde belki yansıdı" diye konuştu.



"Kısa ömürlü Antep ve Maraş sarımsaklarının tüketilmesi piyasayı etkiledi"


Taşköprü sarımsağının bu sene fiyatlarının düşük olmasındaki en büyük etkenin Çin beyazı denilen sarımsağın pazarlarda yoğun olarak satılması olduğunu belirten Arslan, "Pazarda tüketilmesi gereken Çin beyazı diye tabir edilen Kahramanmaraş ve Gaziantep bölgesinde ekilen sarımsakların yağışlardan kaynaklı olarak kısa ömürlü olması ve aşırı bir şekilde piyasada muhakkak tüketilmesi noktasındaki çaba piyasayı etkiledi. Şu anda Taşköprü sarımsağının pazar alanındaki fiyatındaki en büyük düşme Maraş ve Antep bölgesindeki sarımsağın yavaş yavaş bozulmaya doğru gittiği için doğrudan gerek turşu sektöründe gerekse değişik alanlarda tüketilmesi, pazarda daha fazla yer bulması. Fiyatlarının çok daha düşük olmasından kaynaklı olarak Taşköprü sarımsağını da etkilemiştir. Ama bu endişe verici boyutta değildir. Biz, kendimiz Taşköprü üreticiler olarak özellikle kendi tohumuna, kendi sarımsağına hem pazar alanında hem de üretim alanında sahip çıktığında bizim markamızla dünyada rekabet edecek herhangi bir sarımsak veya marka yoktur” diye konuştu.



"Yılbaşından sonra sarımsağımız istediğimiz fiyata gelecektir"


Şu anda Türkiye’ye Çin sarımsağının gelmediğini ifade eden Başkan Arslan, “Onun için sarımsağa değil kura göre zaten devlet şu anda kilo başına koyduğu fonla Çin sarımsağının fiyatı zaten yüksek. Bu yüzden kimse Çin sarımsağı falan getirmiyor. Şu anda mevcutta yaşanan sorun Çin beyazı diye tabir ettiğimiz kökeni, tohumu Çin beyazı diye tabir edilen Kahramanmaraş ile Gaziantep bölgesinde ekilen sarımsaktan kaynaklıdır. Bunun alelacele bitmesi için üreticiler, sarımsaklarında hastalık var. Onu piyasaya sürdükleri için, vatandaşlar da uygun ve ucuz sarımsağı miktar olarak da çok geniş alanlarda ekim olduğu için. Yoksa Çin’den sarımsak geliyor, Taşköprü sarımsağının fiyatını düşürüyor değil. Bizim bence yılbaşından sonra sarımsağımız tekrar istediğimiz noktalara doğru fiyatı gelecektir” şeklinde konuştu.


Bu yıl Taşköprü’de 25 bin ton üzerinde Taşköprü sarımsağı rekoltesi olduğunu aktaran Başkan Arslan, Taşköprü sarımsağının da pazarda 2 liradan başlayıp 7 liraya kadar çıktığını kaydetti.


Taşköprü’de sarımsak üreticisi Şevket Aytaç ise “Taşköprü’de sarımsak üreticisiyim. Bu yılki sarımsaklarımızın fiyatlarının düşmesindeki nedenleri Kahramanmaraş ve Gaziantep bölgesindeki sarımsakların ülkemize girmesinden kaynaklanıyor. Biz, bundan çok rahatsısız. Üreticiler darda” dedi.


Taşköprü’de sarımsak üretimi yapan Ahmet Yüce de, 10 dönüm alandan yaklaşık 5-6 ton sarımsak ürettiğini ifade ederek, şunları kaydetti:


“Fakat malum mazotun yüksek olması, işçilik fiyatlarının yüksekliği ve sulama sorunundan dolayı fiyatların biraz düşük olduğunu düşünüyorum. Dışarıdan Çin sarımsağı ithal olduğu zaman illaki Taşköprü sarımsağının fiyatlarını etkiliyor. Bizim Taşköprü sarımsağımızı vatandaşlar tam bilmedikleri için gidip Çin sarımsağı alıyor. Halbuki bilmiyor Çin sarımsağı ile Taşköprü sarımsağını ayırt edemiyor. Normal tüketici bunu fazla ayırt edemiyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Arap turistlerin konaklamada otel yerine ’ev’ tercihi kayıt dışına neden oluyor Son yıllarda Trabzon’a yoğun olarak gelen Arap turistlerin oteller yerine konaklamak için ’ev’leri tercih etmesi kayıt dışı tehlikesini de beraberinde getirdi. Kentte 280’e yakın resmi otel bulunurken, ev ve apart olarak kayıt dışı işletmecilik yapanların sayısı ise 2 bin 800’e yükseldi. Konuyla ilgili açıklama yapan Trabzon Otelciler Birliği Başkanı Mustafa Aksu, 3 yıldır turizmde kayıt dışılığı önlemek amacıyla çalışma yaptıklarını ve büyük bir liste hazırladıklarını belirterek "Elimizde şu anda Trabzon’da hangi adreste, hangi odada, hangi binanın kaçıncı katında kayıt dışı konaklama yapılıyor, her şey elimizde var, hepsini tespit ettik" dedi. Karadeniz Bölgesi’nin turizm merkezi olma yolunda ilerleyen Trabzon, yaklaşan turizm sezonunda Körfez ülkelerinden gelecek misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor. Haziran ayından itibaren turizm yoğunluğunun başlayacağı kente gelen turistler özellikle yüksek kesimlerdeki yaylaları tercih ederken, doğal güzellikleri ile ünlü Uzungöl turistlerin konaklama listesinde ilk sırada yer alıyor. Son yıllarda artan turizm hareketliliği kayıt dışı turizm sorununu da beraberinde getiriyor. Bölgeye gelen Arap turistlerin özellikle konaklama için ev ve apartları tercih etmesi bunda önemli rol oynuyor. Her yıl 2-3 milyon turistin geldiği belirtilen Trabzon’da 280’e yakın resmi otel işletmesi bulunurken, 480’e yakın da gayri resmi otel bulunduğu tespit edildi. Günübirlik kiraya verilen evlerde birlikte bu sayının 2 bin 800’e çıktığı belirtilirken, turizmciler yaklaşan turizm sezonu öncesi kentte denetleme yapılmasını istiyor. "Kayıt dışı turizm işletmeciliği yapanların büyük çoğunluğu yabancı uyruklu" Turizmde yaşanan kayıt dışı tehlikesinde önlem alınması gerektiğini belirten Trabzon Otelciler Birliği Başkanı Mustafa Aksu, yabancı uyruklu kişilerinde kentte kayıt dışı işletmecilik yaptığını da belirtti. Aksu, "Artan turizm sektöründe sayı değerleri olarak yıllarca yanlış bilgiler verildi. Yani şehrimize 2-3 milyon turist gelmiyor. Zaten bu şehir onu kaldıramaz. Vergi sistemine baktığımız zaman kayıt dışının yaklaşık 400 milyon dolarlara kadar çıkan bir para döndüğü görülüyor. Birincisi şehir kaybediyor. Çünkü vergi vermediği sürece sektör olarak da gerekli yatırımı alamıyoruz. Ikincisi de gelen misafirlerimizin memnuniyeti. Eğer bir insan evimize geliyorsa bir daha gelmek istemiyorsa bir sorun var. Bizler resmi oteller, kanunun el verdiği her şeyi yapmaktayız. Ama bakıldığı zaman bizler bu kadar kanunun üzerinden ve kanuni çalışırken, bu kadar bizim iki katımız, üç katımız olan kayıt dışlarını yaptıkları ve bu vergi sistemine verdikleri üzere büyük bir zarar. Biz bu konuda sadece Trabzon’a özel demiyoruz. Kanun bir kere 1 Ocak itibarıyla çıktı. Evrağın, işletme belgen, ruhsatın olmadan bu turizmi yapamazsınız. Biz her yer kapansın, oteller kapansın insanlar sokakta kalsın mantığında değiliz. Resmi olabilecek, vergisini veren biz ciromuzun binde 75’ini TGA vergisi olarak veriyoruz. Konaklama vergisi olarak da dünyanın parasını veriyoruz. Ama bu verdiğimiz vergi sistemde baktığımız zaman, gelen misafir ya da sayı olarak çok düşüklerde kalıyor. Bizler daha iyi hizmet vermek istiyoruz. Resmi olarak devletimize vergimizi vermek istiyoruz ve eşit olmak istiyoruz. Şimdi bakıldığı zaman bizlerin maliyeti, resmiyete bakma vergilerle inanılmaz büyük bir mevla geliyor. Mevduat hesaplarına bakılsa insanlarımız hiçbir mal varlığı üzerinde yokken inanılmaz mevduat hesapları var. Ve bu kesinlikle bu şehre zarar veren bir şeydir. Para geliyor, şehir kullanıyor diye bir şey yok. Bakıldığı zaman kayıt dışı olanların da birçoğunun da yabancı uyruklu insanların olduğu" dedi. "Kayıt dışı tesislerin listesini tuttuk, gerekli mercilere verdik" 3 yıldır çalışma yaptıkları ve büyük bir liste oluşturduklarını kaydeden Aksu, "Aşağı yukarı yaklaşık 280’e yakın resmi bir işletme var Trabzon’da. Yaklaşık 480’e yakın da gayri resmi oteller var. Evlerle beraber 2 bin 800’e yakın kayıt dışı işletme var. Hiçbir kontrollleri yok. Onlar şikayet edildiği zaman biz denetleniyoruz. Ama bir Ocak’ta çıkan kanun bizi ümitlendirdi. Çünkü artık kanun diyor ki belgen olmadan hiçbir turizm sektöründe hizmet edemezsin. Yüzde 17 memnuniyet oranı inanılmaz büyük bir zarar. Yani evinize gelen 100 kişinin sadece 17 kişisi memnun kalmış ve ’Bir daha gelmeyeceğim’ diyor. Yani 83 kişi gelmeyeceğini beyan ediyor. Bu şehre zarar. Şehir merkezi bile turizm sektörüyle ayakta kalabiliyor. Kasım ve Aralık ayında gerçekten kötü durumda oluyoruz. 1,5 ay çalış 10 ay bu çalıştığından yaşa bu olmaması gereken bir şey. 3 yıldır çalışma yapıyoruz. Tüm arkadaşlarımız sağ olsun ve büyük bir liste topladık. Bunları üçlü çapraz sorgulamayla online kanallardan ve hepsinin adresi hepsi elimizde. Biz de bunları gerekli mercilere de verdik. Yani biz şu anda devletin vergisinin peşindeyiz. Devletin parasının peşindeyiz. Bizde şu anda Trabzon’da hangi adreste, hangi odada, hangi binanın kaçıncı katında konaklama yapılıyor her şey elimizde var. Bu konuda bütün çalışmalarımız yaptık" ifadelerini kullandı.
Gaziantep 11. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, 11. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde “Testis Kanserinde High Mobility Group Box-1 Ekspresyonu ve Tedavi Hedefi Olarak Rolü” konusunda yaptığı sunumla Türk Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “En İyi Çalışma Ödülü”nü aldı. KKTC’nin Girne kentinde 24-28 Nisan 2024 tarihleri arasında düzenlenen kongrede ödül alan Prof. Dr. Yıldırım, “Ülkemizde ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmaların teşvik edilmesi açısından bu ödülün değeri çok büyük” dedi. “Ben ve ekibim, yaklaşık üç yıldır onkolojide ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmalar yapıyoruz. Yaptığımız çalışmaların ürünlerini Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde sunduk” diyen Prof. Dr. Yıldırım, şöyle devam etti: “Geçen yıl 10. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde sunmuş olduğumuz ilaç çalışması ile yine en iyi çalışma ödülünü almıştık. Bu yıl da farklı bir kanser türünde gerçekleştirdiğimiz ilaç çalışmamız en iyi çalışma ödülüne değer görüldü. Ülkemizde ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmaların teşvik edilmesi açısından bu ödülün değerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kendimize ait, ekonomik ve inavasyon değeri yüksek ürünler elde edebilmek için bu alandaki çalışmaların daha fazla desteklenerek artırılması gerekiyor.”