KÜLTÜR SANAT - 24 Ocak 2018 Çarşamba 15:53

350 milyon dolarlık dizi ihraç ettik

A
A
A
350 milyon dolarlık dizi ihraç ettik

Kültür ve Turizm Bakanı Prof.

Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, 350 milyon dolarlık dizi film ihraç ettiklerini belirterek, dizi filminde ABD’den sonra ikinci sırada geldiklerini kaydetti.


Kastamonu’da ulusal, yerel, gazete, televizyon ve Türk Dünyası ülkelerinin basın mensupları ile bir araya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, “Ayla filmi, Buğday filmi ve Sarı Sıcak filmi. Bu filmler Kültür Bakanlığımızın desteklemiş olduğu filmlerdir. Ayrıca inşallah çok kısa süre içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderiyoruz. Sinema yasası, sinema kanunundaki değişiklik sektörümüzün yüzde yüz mutabakatı ile oluşan bir yasa oldu. Son revizyonunu son bakanlar kurulunda yaparak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edecek duruma geldik. Orada da Türkiye’de yabancı filmlerin çekilmesi yani Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlayacak filmlerin çekilmesi amacıyla destekler vereceğiz. Örneğin herhangi bir yabancı bir film, yabancı bir yatırımcı burada film çektiği zaman, Türkiye’nin tanıtımına, bizim kültürümüze katkısı olacak bir şey olduğu zaman burada yaptığı harcamaların yüzde 30’unu masraf olarak düşebilecek. Bu önemli bir teşviktir. Ayrıca dizi fil teşviklerimiz var. Dizi film teşvikleri ile de türkiye’nin tanıtılmasına önümüzdeki dönemde çok büyük katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz. Türkiye’nin son yıllarda dizi filmlerinde ABD’den sonra dünya ikincisi durumunda bulunuyor. 140 ülkeye ihracatta bulunuyoruz. Ve bildiğim kadarıyla 350 milyon dolara yakın bir gelir elde ettik. Bu dizi filmler üzerinden de Türkiye’nin tanıtılması ile ilgili çalışmalar yapılıyor. Türkiye’nin tanıtılmasına katkı sağlayacak olan tüm filmlere biz destek oluyoruz. Desteklerimizi arttırarak devam ettireceğiz” dedi.



“Yurtdışına kaçırılan tarihi eserlerimizi ülkemize geri getireceğiz”


Yurtdışına kaçırılan tarihi eserler konusunda da açıklamalarda bulunan Bakan Kurtulmuş, “Uluslararası camia bu konuda samimi olsun. Herhangi bir şekilde kaçak yani kendi yerinden koparılmış bir tarihi eserin, bir ülkenin müzesinde sergilenmesi demek tarihi eser kaçakçılığına destek olmak demektir. Bu kadar net söylüyorum. Bunlardan vazgeçilmesi gerekiyor. Yeterince uluslar arası iş birliği anlaşmaları var. Bu anlaşmaları devreye sokarak herhangi bir eser bulunduğu, yakalandığı yerde kısa bir süre içerisinde nereye aitse oraya gönderilmesi lazım. Bunun için dikkatle, titizlikle, uluslar arası hukuku biliyoruz. Nasıl mücadele edileceğini biliyoruz. Hem eserlerin nasıl yakalanacağını biliyoruz. Bu 56 eserimizi en kısa sürede Türkiye’ye getirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.



“26 milyar dolarlık turizm gelirine ulaştık”


Geçtiğimiz yıl Türkiye’yi 32,4 milyon turistin ziyaret ettiğini söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, yaklaşık 26 milyar dolarlık bir turizm gelirine ulaştıklarını ifade ederek, “Türkiye için 2018 yılı önemli bir yıl olacak. 2015 ve 2016 yılı maalesef çeşitli nedenlerle iyi geçmedi. Ama çok şükür 2017 yılında derlendik, toparlandık. Hem de herkesin beklentisinden çok daha hızlı bir şekilde toparlandık. 32,4 milyon turist Türkiye’ye geldi ve yaklaşık 26 milyar dolarlık bir turizm gelirine ulaştık. İnşallah 2023 hedefimiz olan 50 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm hedefimize ulaşacağız. Bu çerçevede Ören yerlerimizde de önemli ziyaretçi düşüşü olmadı. Geçen sene 20 milyon turist ören yerlerimizi ziyaret etti. 2017 yılında yüzde 17 artış gösterdi. 2017 yılındaki ören yerlerindeki ziyaretçi sayısı yaklaşık 20 milyon 510 bin kişidir. Bu önemli bir rakamdır. Bu yıl içerisinde hem turist sayısının artması hem de bizim ören yerleri ile ilgili yapacağımız ilave çalışmalar ile bu rakamın çok daha yukarılara çıkacağını ümit ediyoruz. Türkiye’nin en önemli zenginliklerimizden bir tanesi de özellikle antik kentlerimizdir. Ören yerlerimizdir. Mesela nasıl 2018 yılı Kastamonu yılıysa 2018 yılı aynı zamanda Troye yılı. 2 hafta önce Troye yılının açılışını yaptık. Anadolu’daki 24 büyük medeniyetten en önemlilerinden birisi. Başlangıç noktası. Troye’yi Türkiye’de az tanıyoruz ancak dünya çok iyi tanıyor. Troye’nin daha iyi tanıtılabilmesi için bu yıl büyük etkinlikler yapacağız. Mesela orada dünya çapında bir müzenin açılışını yapacağız. Son düzenlemeleri gözden geçirdik. Tahmin ediyorum ki Taroye üzerinden de örnek olsun diye söylüyorum çok sayıda ziyaretçi Türkiye’ye gelecek. Kastamonu, Amasya, Safranbolu bu şehirler muhteşem güzellikleri olan, işte Bursa, Şanlıurfa, Midyat ve Mardin gibi çok sayıda güzel şehirlerimiz var. Buraların tanıtılması için seferberlik halinde çalışıyoruz. Bunun için de hem illerin hem de bölgelerin bütün potansiyellerini kullanmaları gerekiyor. Hem de uluslar arası fuarlarda bu şehirlerimizin tanıtılması önem arz ediyor. Bu sene mesela Kastamonu bizim bütün uluslar arası fuarlarımızda tanıtılacak” şeklinde konuştu.



“Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden geçecek İpek Yolu projesi hem ekonomik hem de kültürel anlamda canlandıracak”


Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden geçecek olan İpek Yolu projesinin hem ekonomik hem de kültürel anlamda canlandırılacağını belirten Kurtulmuş, “Uluslararası ilişkilerde, dünyadaki güç dengelerinde, siyasi yapılanmalarda, ekonomik yapılanmalarda her alanda büyük değişikliklerin yaşanacağı bir döneme giriyoruz. Bu çerçevede Çin’den başlayıp Türkiye üzerinden Avrupa’ya kadar gelecek olan İpek yolu projesi dünyanın geleceğini de etkileyecek önemli bir projedir. Bunun bir şekilde Kafkaslardaki uzantısı olan, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden bu İpek yolu projesini kültürel anlamda ve ekonomik anlamda da canlandıracak olan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı ve demir yolu hattının açılmış olmasıdır. Fevkalade önemlidir. Önemini 10 sene sonra daha iyi anlayacağız. Turistik faaliyetlere de çok büyük katkısı olduğunu, oraya konulacak olan trenlerle ülke halklarının birbirlerini ziyaret gideceklerini göreceğiz. Örnek olsun diye söylüyorum. Neden bu kadar ümitli konuşuyorum? Mesela bizim meşhur bir Doğu Ekspresimiz var. Geçenlerde Sarıkamış’taydık. Doğu Ekspresini Sarıkamış’a gitmek için aylar öncesinden bilet almanız gerekiyor. İnsanlar o güzelim coğrafyayı, hele de kış ortamındaki o güzel coğrafyayı görebilmek için biletlerini günler öncesinden almak durumundalar. Doğu ekspresi dolu kalkıyor ve Sarıkamış’a kadar, Kars’a kadar dolu bir şekilde gidiyor. Aynı şey bu hatta da olacak. Tanındıkça, insanlar bunu kullanmaya başladıkça, kısa bir süre içerisinde Azeri kardeşlerimiz buraya gelecek, Gürcü dostlarımız buraya gelecek, aynı şekilde Türkiye’den insanlar Gürcistan’a ve Azerbaycan’a daha rahat ulaşma imkanı bulacaklar. En az bunlar kadar bir diğer önemli katkı da ülkelerin kültürel bakımdan yakınlaşmalarını sağlamakta olacaktır. Bunları da inşallah kısa bir süre içerisinde göreceğiz. Sayın 3 devlet başkanı bu açılışı yaptılar. Treni hareketlendirdiler ama bu demir yolunun yapılması öyle çok kolay da olmadı. Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan için ne kadar önemli ve değerli bir projeyse başkaları için ise korkutucu ve ürkütücü bir projedir. Birileri de bu projeye engel olmaya gayret ettiler. Zaman zaman yavaşlatıldı. Çok şükür Türkiye’nin özellikle ısrarlı takibi sonucunda bu tren yolunun açılması çok önemlidir, çok değerlidir. Ümit ediyorum ki bölgemizin kalkınmasına çok büyük değer katacaktır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Evsizlerin sokakta kalmasına müsaade edilmiyor Gebze ilçesinde gidecek yeri bulunmayan evsiz vatandaş, barınma ve konaklama merkezine yerleştirilerek sıcak yuvaya kavuştu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Barınma ve Konaklama Merkezi, sokakta kalan evsizlere sahip çıkıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın, “Kocaeli’de kimse aç ve açıkta kalmayacak” talimatını büyük bir hassasiyetle yerine getiren Zabıta Dairesi Başkanlığı ekipleri, devriye sırasında rastlanılan veya gelen ihbarlar üzerine yerleri tespit edilen evsiz vatandaşları Barınma ve Konaklama Merkezi’ne götürüyor. Sıcak bir yuvaya hasret kalan vatandaşların ihtiyacını Barınma ve Konaklama Merkezleri ile sağlayan büyükşehir belediyesi, bu bağlamda Gebze’de evsiz bir vatandaşa sahip çıktı. Gebze Bölgesi Zabıta Amirliği ekipleri, gidecek yeri bulunmadığını tespit ettiği vatandaşı ekip aracıyla Gebze Mevlana Mahallesi’nde bulunan Barınma ve Konaklama Merkezi’ne götürdü. Sıcak yuvaya kavuşturulan evsiz vatandaş, kendisine sahip çıkan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. İzmit ve Gebze’de faaliyet gösteren Barınma ve Konaklama Merkezleri yılın 12 ayında kapılarını evsiz vatandaşlara açıyor. Yatak, masa, dolap, battaniye gibi temel ihtiyaç malzemelerinin bulunduğu odalarda, banyo için 24 saat sıcak su imkânı sağlanıyor. Evsiz vatandaşlara 3 öğün sıcak yemeğin yanında temizlik ve sağlık hizmetleriyle ihtiyaç halinde psikolojik destek de sağlanıyor.
Elazığ Keban Baraj Gölünde bir ilk: Su üzerinde 9 saatte 200 kilometre yol yaptılar Elazığ’da iki gezgin Fırat Nehri üzerinde yer alan Türkiye’nin en büyük baraj gölü olan aynı zamanda sulama, elektrik üretimi ve turizm gibi alanlarda önemli bir role sahip olan Keban Baraj Gölü üzerinde 9 saatte yaklaşık 200 kilometre seyahat ederek hem tarihi yapıları ve su üzerinde ve çevresindeki yaban hayatını görüntüledi hem de Elazığ ve çevresi için ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan önemli olan göl üzerindeki dikkat çekti. Elazığ’da araştırmacı yazar Aygün Çam ve su sporları ile ilgilenen gezgin Vahit Dartay, Keban Baraj Gölünün potansiyelini göstermek amacıyla Elazığ’ın Palu ilçesinden Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde tekne ile su üzerinde yolculuk yaptı. Palu’nun Baltaşı köyünden başlayan yolculuk yaklaşık 200 kilometre ile 9 saat sürdü. Baraj Gölünün başta Elazığ olmak üzere çevre iller için özellikle ekonomik ve turizm açıdan önemine dikkat çekmek isteyen gezginler, sırasıyla Baltaşı, İçme köyü, Yurtbaşı ve oradan da Tunceli’nin Pertek ve Çemişgezek ilçe sınırlarından su üzerinde yolculuk etti. Seyahat süresi boyunca dağ keçileri, keklik ve yılkı atları gibi birçok yaban hayatını görüntüleyen gezginler, Elazığ’ın Palu ilçesinde sabah saat 09.00’da başlattıkları yolculuklarını Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde sonlandırdı. Bu seyahat ile daha önce hiç gidilmemiş tarihi yapılar olan başta Rabat Kilisesi ve batık köyler olmak üzere birçok alan da görüntülendi. ’’9 saat süren yolculuğumuz boyunca su üzerinde 180 kilometre yol kat ettik’’ Hayatının en özel yolculuklarından birini gerçekleştirdiğini dile getiren Çam, ’’Farkındalık oluşturmak için Palu ilçe merkezinden başlayan Keban Baraj Gölü, gezimiz, Palu Baltaşı köyünden başladık ve Kemaliye ilçe sınırlarına kadar geldik. Yaklaşık 9 saat süren yolculuğumuz boyunca su üzerinde 180 kilometre yol kat ettik. Bizler, Keban Baraj Gölü üzerinde yolculuk yapan en uzun yolculuğu gerçekleştirdik. Bu yolculuk esnasında birçok zorluklarla karşılaştık. Çok meşakkatli bir yol olmasına rağmen inanılmaz bir coğrafya ile karşılaştık. Dağ keçileri, yılkı atları, ayılar, türlü kuşlar, balık türleri ve tarihi yapılar gibi birçok yapıyı da gördük. Bunu gerçekleştirmemizdeki amaç ise özellikle Elazığ’ın sahip olduğu Keban Baraj Gölü ve üzerindeki potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu bundan mütevellit potansiyeli olan baraj gölünün üzerinde su sporlarının da bir o kadar eksik olduğuna dikkat çekmek istedik” dedi. Su sporları ile uğraşan aynı zamanda gezgin olan tekne kaptanı Vahit Dartay ise ’’9 saattir suyun üzerindeyiz. Çok yandık ve hava da kararmak üzere. Bu kadar büyük bir su havzasının olduğu alanda su sporlarının yapılmaması ve bu suyun değerlendirilmemesi bizleri üzüyor. Bunu da gündeme getirmek için bir yolculuk gerçekleştirdik. Daha güzel yerleri gezip görmek ümidiyle görüşmek üzere” diye konuştu.
Erzurum Bu müzede 250 bin böcek ve 20 bin kurutulmuş bitki örneği sergileniyor Atatürk Üniversitesi’nde kurulan Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi’nde, yaklaşık 60 yılda toplanan 250 bin böcek örneği, 20 bin kurutulmuş bitki çeşidi bulunuyor. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, üniversitede yapılması planlanan çalışmaları değerlendirmek ve gündem maddelerini görüşmek üzere rutin olarak gerçekleştirdikleri Senato ve Yönetim Kurulu Toplantısının bu haftaki oturumunu, Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezimizde gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Toplantı öncesinde ise Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezimiz bünyesinde kurulan ve yaklaşık bir yıldır misafir kabul eden Biyoçeşitlilik Bilim Müzemizin resmi açılışını yönetim ekibimiz, senato ile yönetim kurulu üyelerimiz ile birlikte yaptık. Doğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından 60 yılda toplanan 250 bin birey, 10 bin türden oluşan ve özenle muhafaza edilen koleksiyonumuzu ziyaret etmeye tüm vatandaşlarımızı yanlarına minik yavrularımızı da alarak bekliyoruz.” şeklinde konuştu. “Aynı zamanda araştırma merkezi” Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, "Uluslararası iş birliğiyle ülkemize ait bilimsel materyalleri, Atatürk Üniversitesinin sahip olduğu koleksiyonlarla bir araya getirerek merkezimizi hayata geçirdik. Göreve geldiğim ilk günden itibaren kurulması yönünde yoğun bir gayret gösterdiğimiz bu merkezin bugün geldiği nokta bizler için gurur vesilesine dönüştü. Türkiye’de alanında bir ilk olan müzede aynı zamanda araştırma merkezi de bulunuyor. Müzede binlerce numune var. Burada bölgemiz ve ülkemiz için hayırlı çalışmalar olacaktır" dedi.
Ağrı Ağrı İl Müftüsü Şafak: “İsrail bir avuç Müslümana karşı zulmediyor” Ağrı İl Müftüsü Necati Şafak, Gazze’de yaşanan soykırım nedeniyle, İsrail’i güçlü kılan süper güçler değil Müslümanların duyarsızlığıdır, açıklamalarında bulundu. Gazze’de yaşanan zulümden dolayı üzüntüsünü dile getiren Ağrı İl Müftüsü Şafak, " İsrail 7 milyon yahudi nüfusa sahip. Halbuki müslümanlar 2 milyar nüfusa sahip. Bugün müslümanlar tükürseler İsrail’i tükürüğünde boğar" ifadelerini kullandı. Müftü Şafak, “Gazze’de ki müslüman kardeşlerimiz zulüm altındadır. Şu zamanlarda da bu zulüm o kadar artmıştır ki artık insanlar açlıktan, susuzluktan, sefaletten ölmeye hastalıktan ölmeye başlamışlar. Bundan dolayı biz oradaki kardeşlerimizin üzüntüsünü sıkıntısını paylaşıyoruz. Onlara gerekli desteği, yardımı zulmü durduracak desteği sağlayamamanın da üzüntüsü içerisindeyiz. Ama bu acıyı hissediyor olmak ondan sonra en azından duamız da destek olmak da önemli bir destektir bizim açımızdan. Şu mübarek günlerde duaların kabul edildiği mübarek zamanlarda duamız, yalvarışımız, yakarışımız Gazze’deki kardeşlerimiz için. İsrail zulmünü durdursun az olmalarına rağmen dünyanın en süper güç diye ifade edilen Amerika’sından, İngiltere’sinden ve en iyi donanımlı silahlarla bir avuç müslümana karşı zulmeden İsrail’i de Rabbim kahrı perişan eylesin duamız budur” dedi.