SAĞLIK - 30 Mayıs 2018 Çarşamba 15:50

Alerji testleri, Anadolu Hastanesinde yapılmaya başlandı

A
A
A
Alerji testleri, Anadolu Hastanesinde yapılmaya başlandı

Özel Kastamonu Anadolu Hastanesinde alerji testleri yapılmaya başlandı.

Özel Kastamonu Anadolu Hastanesinde alerji testleri yapılmaya başlandı.


Özel Kastamonu Anadolu Hastaneleri Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Niyazi Diri, birçok insanın özellikle bahar aylarındakarşılaştığı ve yaşam kalitesini azaltan ciddi bir modern yaşam rahatsızlığı olan alerji testlerinin yapılmaya başlandığını açıkladı.


Bağışıklık sisteminin bazı durumlarda yabancı ve zararlı maddelere karşı reaksiyonlara aşırı tepki vermesi sonucu alerji dendiğini belirten Özel Kastamonu Anadolu Hastaneleri Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Niyazi Diri, “Bağışıklık sistemi, çevrede bulunan ve burun, bağırsaklar, solunum ve deri yoluyla vücuda giren yabancı ve zararlı maddelere karşı vücudu koruyan bir sistemdir. Bazı durumlarda bağışıklık sisteminin yabancı ve zararlı maddelere karşı reaksiyonları aşırı olabilir. Bu durum alerji olarak tanımlanır. Genetik yatkınlığın söz konusu olduğu alerjinin nedenleri tam olarak bilinmemektedir” dedi.


“Alerjenler protein yapılıdır” diyen Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Niyazi Diri, “Proteinlerin tamamı alerjen gibi davranabilme özelliğine sahiptir. Bu nedenle sürekli olarak yeni alerjenler keşfedilmektedir. Yapılan araştırmalar yaygın olarak görülen alerjenler arasında, ev tozu akarı, çim ve ağaç polenleri, hayvanların deri döküntüsü veya tüyü, gıda alerjenleri, küfler ve sporlar, ilaç alerjileri ve böcek sokması sayılabilir” diye konuştu.


Alerji belirtileri, alerjinin çeşidine göre farklılık gösterdiğini belirten Dr. Diri, şunları kaydetti: “Genel olarak burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, öksürük, boğazda gıcık, hapşırma, kaşınma ve burun akıntısı alerji belirtileridir. Alerjik Rinit, yaz gribi, bahar nezlesi ya da saman nezlesi olarak da bilinen alerjik rinit, polenler, ev tozları, bazı besin maddeleri, hayvan tüyleri ve kimyasal maddeler nedeniyle oluşabilir. Burun akıntısı, hapşırma, kuru öksürük, boğaz kaşıntısı, tıkanıklık ve burun kaşıntısı alerjik rinit belirtisidir. Alerjik astım, genetik yatkınlığın söz konusu olduğu alerjik astım, alerjen maddelere karşı akciğer bronşlarının gösterdiği bir tepkidir ve solunum yolu alerjileri arasında yer alır. Göğüste sıkışma, nefes darlığı ve kuru öksürük belirtilerine sahip olan hastalık, küf mantarı, hamam böceği, polen, ev tozu ve hayvan tüyleri nedeniyle oluşur. Alerjik konjonktivit, gözün beyaz kısmını çevreleyen ve konjonktiva olarak bilinen zarın alerjen maddelere karşı gösterdiği tepkiye alerjik konjonktivit denir. Gözde sulanma, yanma ve kaşıntı gibi belirtilere sahiptir. Üritiker, kaşıntı, kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösteren üritiker ilaç alerjileri; yumurta, domates, kuruyemiş, inek sütü ve hazır gıda katkı maddelerinin yanı sıra ev tozları, polen gibi alerjen maddeler ve böcek ısırmaları nedeniyle de oluşabilir. Besinler içerisinde yer alan proteinlere karşı vücudun gösterdiği tepki olan gıda alerjileri ise ishal, mide ağrısı, kaşıntı ve döküntü gibi belirtiler verir. Atopik dermatit, 6 ay ile 2 yaş arasındaki çocuklarda görülen bir egzama türü olan atopikdermatit, tedavi edilmediğinde alerjik rinit ve astım hastalığına dönüşebilir. Anaflaksi, bu alerji nefes almada zorluk ve bilinç kaybına neden olabilir. Tehlikeli bir alerji türü olan anaflaksi ölümcül olabilir. Arı sokması sonucu oluşan alerji buna bir örnektir ancak diğer alerjenler nedeniyle de oluşabilir” ifadelerini kullandı.


Alerji testinin vücutta tepki oluşturması muhtemel farklı alerjen maddelerden, küçük dozlar ile deriye bölüm bölüm uygulama yapılarak derideki oluşumlara göre kişinin hangi alerjen maddelere reaksiyon gösterdiğini tespit etme yöntemi olduğunu vurgulayan Dr. Diri, şunları söyledi: “Alerji testi hayati bir testtir. Özellikle küçük yaşlarda bu testin yapılması, kişinin gelecekte alerjenlere maruz kalma durumlarında nasıl önlemler alacağı, nasıl bir yol izleyeceği konusunda bilinçli olmasını ve ona göre yaşamasını sağlayacaktır. Ayrıca ölümcül tehlike oluşturabilecek anafilaksi (alerjik şok) ihtimalinin de önüne geçebilecektir. 3 aylıktan büyük olan bebeklerde bu testler uygulanmaya başlanabilir. Yetişkinlerden ziyade bebeklerde ve çocuklarda alerji testi daha sık yapılmaktadır. Can yakıcı veya ağrı verici bir test değildir. Alerji testi önemli bir testtir. Test sırasında anafilaksi geçirme riski olduğundan dolayı bu test sağlık merkezlerinde yaptırılmalıdır.”


Alerji testi yaptırmadan önce dikkat edilmesi gerekenler hakkında da bilgiler veren Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Diri, “Alerji tedavisi için kullanılan ilaçlar, grip için kullanılan ilaçlar, kullandığınız öksürük şurupları, mide ilaçları ve depresyon ilaçları. Eğer bu ve bunlara benzer başka ilaçlar da kullanıyorsanız alerji testi yaptırmadan önce bu ilaçları mutlaka doktorunuza söylemelisiniz. Aksi halde alerji testinin sonucunda yanlış tespit ve sonuçlar ortaya çıkabilir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Avrupa’nın elektrikli otomobilde en hızlı büyüyen pazarı Türkiye oldu Avrupa elektrikli otomobil pazarına ilişkin güncel veriler, Türkiye’nin 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde tam elektrikli otomobil satışlarında en hızlı büyüyen pazar olduğunu ortaya koydu. Türkiye, 11 ayda 164 bin 665 adet satış rakamı ile Avrupa’da 32 ülke içerisinde 4. sıradaki yerini sağlamlaştırdı. EBS Danışmanlık tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileri esas alınarak hazırlanan rapora göre Türkiye, yıllık satış artış hızında da Avrupa’nın en hızlı büyüyen pazarı oldu. Verilere göre Avrupa genelinde (Türkiye dahil) elektrikli otomobil satışları söz konusu dönemde yüzde 30,87 oranında artarken, Türkiye’de bu artış oranı yüzde 111,40 seviyesine fırladı. Türkiye böylece, kendi yerli markası Togg’un da başarılı üretim planlaması ile büyüme hızında tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktı. Kasım ayı satışlarında ise Türkiye, 17 bin 892 adet elektrikli otomobil satışı ile Avrupa 5. sırada yer aldı. Kasım ayındaki yıllık artış oranı yüzde 37,95 olarak kaydedildi. Elektrikli otomobillerin toplam otomobil satışları içindeki payına bakıldığında Türkiye’de Ocak-Kasım döneminde pazar payı yüzde 17,55 olarak tespit edildi. Bu oranla Türkiye, Avrupa’daki 32 ülke arasında 17. sırada konumlandı. Avrupa ortalaması ise yüzde 18,81 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’de 2026 yılında elektrikli araç tercihinin yüzde 20’lerin üzerine çıkması bekleniyor. Raporda Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa toplam satışlarda ilk üç sırayı alırken, Türkiye’nin toplam adet bazında bu ülkeleri takip ettiği belirtildi. Pazar payında ise Norveç, Danimarka ve İzlanda gibi ülkeler yüksek penetrasyon oranlarıyla listenin üst sıralarında yer aldı. Uzmanlar, Türkiye’de elektrikli otomobil satışlarının güçlü artışında, yerli üretim etkisi, genişleyen model çeşitliliği, teşvik yapısı ve kullanıcı ilgisinin yükselmesinin etkili olduğuna dikkat çekti.
Samsun OMÜ’de hizmet içi eğitim programı düzenlendi Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nca kalite yönetimi çalışmaları kapsamında planlanan hizmet içi eğitim programı düzenlendi. OMÜ Merkez Kütüphane’de gerçekleştirilen ve kullanıcı geri bildirimleri doğrultusunda düzenlenen eğitimlerle, kütüphane hizmetlerinin daha etkin, sürdürülebilir ve kullanıcı odaklı yürütülmesi hedeflendi. Eğitim programının açılış konuşmasını yapan OMÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Uğur Donbay, hizmetlerin etkinlik ve verimlilik esasına göre yürütülmesinin, birim içi iş akışlarının iyileştirilmesinin ve hizmet kalitesinin artırılmasının önemine vurgu yaptı. Programın ilk oturumunda ’Kullanıcı Hizmetleri Süreci’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Birim Sorumlusu Kütüphaneci Yeliz Yılmaz Akal tarafından verildi. Eğitimde, kütüphanede sunulan kullanıcı hizmetleri ve bu hizmetlere ilişkin süreçler bütüncül bir yaklaşımla ele alındı. Ardından düzenlenen ’Otomasyon Sistemi ve Kişisel Verilerin Korunması’ eğitimi, Teknik Hizmetler Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Şengül Hayırcı tarafından sunuldu. Oturumda, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında kütüphane otomasyon sistemleri, bilgi ve iletişim teknolojileri ile veri yönetimi süreçleri hakkında bilgilendirme yapıldı. Programın devamında, ’Akademisyen ve Öğrenciyle İletişim’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Akademik Danışmanı Öğr. Gör. İbrahim Ethem Olukcuoğlu tarafından gerçekleştirildi. Bu bölümde, akademisyen ve öğrenci profilleri, iletişim biçimleri ve kullanıcı karakter analizleri üzerinden kütüphane hizmetlerinin daha etkili sunulmasına yönelik yaklaşımlar paylaşıldı. Eğitimlerin son bölümünde ise ’Protokol ve Nezaket Kuralları’ eğitimi, Daire Başkanı Uğur Donbay tarafından verildi. Oturumda, kurumsal temsil, hizmet sunumunda iletişim dili ve davranış standartları üzerinde duruldu. Eğitim programının sonunda yapılan değerlendirmede, personelin farkındalığının artırılması, hizmet süreçlerinin geliştirilmesi ve kalite yönetimi anlayışının kurumsal düzeyde güçlendirilmesinin amaçlandığı ifade edildi.