POLİTİKA - 02 Nisan 2021 Cuma 15:11

Bakan Soylu, güvenlik güçlerinin profesyonellik oranlarını açıkladı

A
A
A
Bakan Soylu, güvenlik güçlerinin profesyonellik oranlarını açıkladı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından yiğidin düştüğü yerden kalktığına dikkat çekerek, jandarma, emniyet ve sahil güvenlik komutanlığının en küçük aksamaya fırsat vermeden dimdik ayakta durduğunu söyledi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından yiğidin düştüğü yerden kalktığına dikkat çekerek, jandarma, emniyet ve sahil güvenlik komutanlığının en küçük aksamaya fırsat vermeden dimdik ayakta durduğunu söyledi. Bakan Soylu, "Jandarma teşkilatımızın profesyonellik oranı 2017’de yüzde 59’du, bugün sizlerle beraber bu rakam yüzde 84’e çıkmış durumdadır. Aynı şekilde sahil güvenlik komutanlığımız ise 2016’daki yüzde 71 seviyesinden, Allah’a hamdolsun ki yüzde 100 hedefine ulaşmıştır" dedi.


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kastamonu’da ’31’inci Dönem Jandarma Uzman Erbaş Komando Temel Kursu Mezuniyet Töreni’ne katıldı.



Burada önemli açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, Türkiye’nin alelade bir arazi parçası olmadığını, üniformaların ise alelade kıyafetler olmadığına dikkat çekti. Kastamonu’nun, toprağı ile şehidinin yoğrulmuş bir kent olduğunu ifade eden Soylu, şu ifadeleri kullandı.


"Hasmımız çoktur bunu da biliyoruz. 24 saat uyumamanın bizim için normal bir hal olduğu bir coğrafyadayız. Eskiden uzaktan PKK’ya yardım gönderirlerdi. Uzaktan para gönderirler, akıl gönderirlerdi. Şimdi PKK’nın canı boğazına gelince içerde bu kahraman evlatlarımız sayesinde nefes alamayacak hale gelince dikkat edin. PKK’nın yatırımcıları ve destekçileri Kandil’in yanı başında geldiler. Can simidi atmaya çalışıyorlar, mallarına sahip çıkamaya çalışıyorlar. Suriye’de Kuzey Irak’ta PKK’ya yeni yerler bulmaya çalışıyorlar. Ama buradan Kastamonu’dan, bu ülke için, namusumuz ve bayrağımız için şehit olmayı kendisine ve ailesine bırakabileceği en büyük miras olarak gören Kastamonu’dan söylüyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi tuzağı kurarlarsa kursunlar, hangi hainler olurlarsa olsunlar, çalışıyorlar ancak çabaları nafiledir. Artık bu terör örgütünün akıbeti belli olmuştur. 10 yıldır insanlar can havliyle Suriye’den kaçmaktadır. Bizim binlerce yıllık komşularımız aramızda tarihi bağlar olan insanlardır. 100 yıl önce aynı devletin aynı milleti olduğumuz insanlardır. Bugün kendi ülkelerinden kaçmakta ve bu güzel ülkeye sığınmaktadırlar"



"Jandarma, profesyonel bir mücadele veriyor"


Komandolara, ‘üzerinize aldığınız sorumluluğu iyi anlayın’ mesajını veren Süleyman Soylu, sözlerine şöyle devam etti:


"Dünyada bu kadar geniş bir teşkilatın, bu kadar büyük bir sorumluluk sahası, bu kadar büyük teknikle personel kapasitesi bu kadar büyük bir tecrübesi olan başka bir jandarma teşkilatı bulmanız iddia ediyorum ki mümkün değildir. Jandarma Genel komutanlığı bugün bir yandan terörle profesyonel bir mücadele vermektedir. Bir yandan uyuşturucu ve kaçakçılığın her türüyle mücadele etmektedir. Bir yandan vatandaşımızın bir yerden bir yere güvenli bir şekilde gidebilmesi için trafik hizmeti, bir yandan çevre ve doğa koruma hizmeti vermektedir. Kendi bünyesinde kriminal sistemi ve kriminal laboratuvarları vardır. Kendi bünyesinde çok övündüğümüz gurur duyduğumuz adı jandarma araştırma kurtarma timi olan JAK yani afet kurtarma birimleri vardır”



"Evlatlarımız, yaktıkları canın intikamını aldılar"


Bu yıl PKK’ya karşı kırsalda 26’sı büyük operasyon olmak üzere, toplamda 22 bin 399 operasyon yapıldığına dikkat çeken Bakan Soylu, şu ifadeleri kullandı:


"Geçen gün evlatlarımız Mardin Bagok’da hem o bölgenin saha sorumlusunu hem de o bölgenin alan sorumlusunu etkisiz hale getirdiler. Evlatlarımızın yaktıkları canların intikamını aldılar. Bir yandan da emniyet birimlerimiz ile birlikte ailelerle görüşerek ikna çalışmaları yürüten ve elamanları dağdan indiren tecrübeli personelleri vardır. PKK’ya katılım geçen sene 53 kişiydi ancak emniyet ve jandarma ekiplerimizin ikna çalışmalarıyla geçen yıl tam 243 kişi dağdan indirildi. Bu sene ise Türkiye’den katılım ise 3 ay geçmesine rağmen toplam 6’dır. 5 Kişi de yurt dışından katılmıştır. Şuanda ikna edilen toplam 40 kişidir. Yani 40 terör örgütü elemanı gelip ülkemize teslim olmuştur. Jandarmamız şiddet mağduru kadınlarımızı da korur, Topkapı Sarayını da korur, havaalanını da korur cezaevlerini de barajları da, santrallerimizi de, 3 bin rakımda dalgalanan ay yıldızlı nazlı nazlı dalgalanan şanlı bayrağımızı da korur. 105 adet yeni kontrol botu siparişi verilmiş yerli tersanelerde üretimleri devam etmektedir. Denizlerimizin her santimetre karesini izleme imkanı veren SGRS radar sistemi devam etmektedir"



"Leventlerimiz göçmeni de kurtarır, uyuşturucu kaçakçısının peşine de düşer"


‘Merak etmeyin, nasıl sınırlarımızı muhafaza ediyorsak, deniz sınırlarımızı da sahil güvenliklerimizdeki leventlerimiz koruyup, kollayacak’ diyen Bakan Süleyman Soylu, "Sistemlerimizi kurduk, kurmaya da devam ediyoruz. Teşkilatın leventleri gündüz oturmaz, gece uyumaz. Batının katık kalpli ülkelerinin çırılçıplak, elleri kelepçeli halde kış günü acımasızca soğuk suya bıraktığı göçmeni de kurtarır. Denizi kirletenleri de yakalar, hiç erinmez Libya’ya kadar uyuşturucu kaçakçısının da peşine gider” dedi.



Yiğit düştüğü yerden kalktı, Bakan Soylu güvenlik güçlerinin profesyonellik rakamlarını paylaştı


Türkiye’nin 15 Temmuz hain darbe girişiminde pek çok kurumundan yara aldığını kaydeden söyleyen Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:


"Emniyet teşkilatında neredeyse ana kademe amir kalmayacak hale gelmiştir. Keza jandarmasında, sahil güvenlik teşkilatında, diğer kurumlarında da aynı ihanete uğramıştır. Ama işte bu köklü kurumların her biri iki asra yaklaşan tecrübeler, kıymetli cumhurbaşkanımızın liderliğiyle milletin onlara güveniyle, tıpkı ‘yiğit düştüğü yerden kalkar misali’ millete hizmette en küçük bir aksamaya fırsat vermeden yeniden dimdik ayağa kalkmışlardır. Jandarma teşkilatımızın profesyonellik oranı 2017’de yüzde 59’u, bugün sizlerle beraber bu rakam yüzde 84’e çıkmış durumdadır. Aynı şekilde sahil güvenlik komutanlığımız ise 2016’daki yüzde 71 seviyesinden, Allah’a hamdolsun ki yüzde 100 hedefine ulaşmıştır. Emniyet, jandarma ve sahil güvenlik komutanlıklarımızda çok yüksek bir entegrasyon sağlanmıştır. Korucularımızda omuz omuza operasyon yapıyoruz. Birileri rahatsız olsa da, bugün PKK’nın yurt içindeki eleman sayısı 300’ün altına düşmüştür. Merak etmeyin, şimdi kafalarını kış üstlenmesinden çıkardılar, teker teker hadlerini bildireceğiz. Ve bu yıl onlara tarihinin en ağır bedelini ödettireceğiz Allah’ın izniyle. Bu ülkenin kim huzurunu bozmaya çalışırsa, bu ülkenin kim birliğini ve beraberliğini bozmaya çalışırsa, bu millettin kim zenginleşmesinin engellemeye çalışırsa, kim çocuklarımızın huzur içinde okula gitmesini, kim esnafımızın ‘Bismillahirrahmanirrahim’ diyerek dükkanını açmaya çalışmasına göz koyuyorsa bu evlatlarımızla beraber onlara hadlerini bildirmek, onları dün yapanları hangi hale getirdiysek, bugün de aynı hale getirmek bizim namus borcumuzdur"



"İyi bilirler"


Bakan Soylu, konuşmasının devamında ise "Bu 300’ün altına düşen rakamın kıymetini, neyi ifade ettiğini, eleman sayısını, katılım sayısını nerelerden nerelere geldiğini bu mücadelenin içindekilerle, PKK’ya destek verenler çok iyi bilmektedir. Türkiye’nin Zeytin Dalıyla, Fırat Kalkanıyla, Barış Pınarıyla neyi başardığını, neye ve kime kafa tuttuğunu, bize bu tezgahları kuranlar çok iyi bilir. Bunu daha önce de ifade ettim, tekrar söylüyorum; Türkiye’nin terörle mücadelede kafası nettir, öngörüsü nettir, gittiği yol, izlediği politika nettir, Biz başkaları gibi PKK’ya Kandil’de başka gözlükle, Ankara’da veya Avrupa’da başka gözlükle bakıyor değiliz. Terörü her yerde bitirmeye kararlıyız. Bu kadim coğrafyanın huzur bulması, bu kadim coğrafyanın etrafındaki coğrafyaya kendi değerlerini kendi medeniyet hakkını nakşetme konusunda kararlıyız" dedi.


‘Geçmişimize yemin olsun’ diyen Bakan Soylu, "Buradaki evlatlarımızla beraber, bugün okullarımızda okuyan öğrencilerimizle beraber, savunma sanayinde bizi başkalarına muhtaç etmeyen evlatlarımızla beraber kendi medeniyetimizi dünyaya nakşetmeye ve dünyanın ilk 10 büyük devletinden birisi olmaya, haksızlıklara ve zulme karşı dimdik durmaya yeminliyiz, yeminliyiz, yeminliyiz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
Elazığ Başkan Şerifoğulları, Kent Müzesi’ni inceledi Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Elazığ’ın kültür ve turizmine yeni bir değer olarak hayata geçirilecek olan Kent Müzesi’nin sona gelinen çalışmalarında incelemelerde bulundu. Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ‘Müzeler Şehri Elazığ Projesi’ kapsamında hayata geçirdiği Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’nin ardından Kent Müzesi’ni de kente kazandırmaya hazırlanıyor. 1896 yılında dönemin Elazığ Valisi Enis Paşa tarafından Çarşı Mahallesi’nde inşa edilen ve geçmişte hükümet konağı olarak hizmet veren, Osmanlı döneminin izlerini taşıyan tarihi bina, çalışmaların ardından kent belleğinin kayıt altına alındığı, toplumsal hafızayı canlı tutacak Kent Müzesi olarak faaliyet gösterecek. Kent Müzesi bünyesinde, şehrin tarihi dönemleri, coğrafi, sosyal ve ekonomik yapısı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler bölümü ile geleneksel yaşam kültürü bölümleri yer alacak. Başkan Şerifoğulları, müzede devam eden çalışmaları inceledi. Yetkililerden bilgi alan Başkan Şerifoğulları; “Aziz Şehrimiz Elazığ’ımızın kültür ve turizmine katkı sağlama adına Müzeler Şehri Elazığ projemiz doğrultusunda Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’ni kentimize kazandırmanın onurunu ve gururunu yaşamıştık. Şehrimizin kadim kültür ve medeniyetini, övündüğümüz tarihini geleceğe taşımanın bilinciyle, geleceğimizi inşa etme hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Bu kapsamda Elazığ’ın tarihi ve kültürel değerlerinin geleceğe aktarılması, yaşatılması, ve korunması için kent belleğinin nesilden nesile aktarabileceği Kent Müzemize ilişkin çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Şehir merkezimizde hayata geçireceğimiz bu Kent Müzemiz, hem kıymetli hemşehrilerimize, hem de farklı illerden şehrimizi ziyaret edecek olan vatandaşlarımıza kentimizin geçmişine dair önemli bir deneyim yaşatacaktır. Kent Müzemizi de geleceğimize kazandırmış olmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız” dedi.