GENEL - 03 Nisan 2021 Cumartesi 11:34

(ÖZEL) TikTok’ta challence akımına dikkat: Çocuklarınız eğlenirken ölebilir

A
A
A
(ÖZEL) TikTok’ta challence akımına dikkat: Çocuklarınız eğlenirken ölebilir

Uzmanlar, Çin’de geliştirilip Türkiye’nin yanı sıra birçok ülkede yaygın kullanılan ve sosyal medya uygulamaları arasında popüler hale gelen ‘TikTok’a karşı aileleri ve gençleri uyararak, “Canı sıkılan çocuklarımızın TikTok’ta eğlendiğini zannederken ölebilir” ifadelerine yer verdi.

Uzmanlar, Çin’de geliştirilip Türkiye’nin yanı sıra birçok ülkede yaygın kullanılan ve sosyal medya uygulamaları arasında popüler hale gelen ‘TikTok’a karşı aileleri ve gençleri uyararak, “Canı sıkılan çocuklarımızın TikTok’ta eğlendiğini zannederken ölebilir” ifadelerine yer verdi.


Daha çok müzik videolarının dudak eşleştirilmesi ile seslendirilmesi ve bunlara klip çekilmesi temeline oturtulan “TikTok” gibi uygulamaların, en fazla genç ve çocuklar tarafından kullanıldığına dikkati çeken uzmanlar, bağımlılık yapan bu uygulamalarda küfür ve argo kullanımı, şiddet, cinsellik, çıplaklık, uyuşturucuya teşvik, siber zorbalık ve cinsel istismarın da had safhaya ulaştığına işaret etti. Terör örgütlerini övücü video ve içeriklerin de son dönemlerde “TikTok”ta giderek arttığını aktaran uzmanlar, çocuk ve gençler başta olmak üzere toplumun milli ve manevi değerlerini zedeleyen uygulamaya karşı aileleri ve gençleri uyardı.



“Çocuklar para kazanmak isterken milli ve manevi değerlerimizi ayaklar altına alabiliyor”


Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Selman Tunay Kamer, uzmanlık alanının eğitim sosyolojisi olduğunu belirterek, toplum, kültür ve eğitim üzerinde araştırmalar yaptığını kaydetti. Bu kapsamda pandemi döneminde vakit geçirmek için eğlence amaçlı kullanılan TikTok uygulamasının özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını söyleyen Kamer, “TikTok uygulaması 15 saniyelik videoların paylaşıldığı bir platform olarak değerlendiriliyor. Bu aslında eğlence amaçlı başlayan bir uygulama. Uygulamada canlı yayın yapma özelliği var. Diğer sosyal medya platformlarında olduğu gibi burada da arkadaş takip özelliği, mesajlaşma gibi bir takıl özellikleri var ama canlı yayın yapma özelliği uygulamanın en önemli özelliklerinden bir tanesi. Canlı yayın yapıldığı sırada çocuklar para kazanmak amacıyla bir takım hoş olmayan davranışlar içerisine girebiliyor. Hatta bu milli ve manevi değerlerimizin ayaklar altına alınması noktasında da değerlendirilebilir. Sıklıkla gündeme geliyor. Çünkü baktığımızda özellikle son yıllarda şu anda 2 milyarın üzerinde indirilme rakamına ulaştı. Bu uygulama bakıldığında son birkaç yıldır piyasada ama en hızlı şekilde yükselen bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor. Aktif olarak şu anda 689 milyon kullanıcısı var. Çok ciddi bir pazarı da var. Canlı yayın sırasında para kazanma uğruna milli ve manevi değerler ayaklar altına alınıyor” dedi.



“Hesabınıza masumane yüklediğimiz jetonlar, canlı yayın yapan kişiye para olarak aktarılıyor”


TikTok’ta para kazanmanın söz konusu olduğunu belirten Doç. Dr. Kamer, “Uygulamanın içerisinde Türkçe ile söylendiğinde bir jeton uygulaması bulunuyor. Kendi hesabınıza 100 jeton ile 10 bin jeton arasında yüklemeler yapabiliyorsunuz. Canlı yayın esnasında seyrettiğiniz kişiye bu sanal hediyeleri gönderebiliyorsunuz. Çok masumane gözüken bu hediyeler gül, öpücük, nazar boncuğu, para yağmuru, yat, araba gibi hediyelerden oluşuyor. Bu hediyeler değişik şekilde ücretlendirilebiliyor. Bunun karşılığında canlı yayın yapan kişi para kazanıyor ama bu çok büyük bir sektör bakıldığında, yaklaşık yüzde 60 kesinti yapılarak canlı yayın yapan kişilere bu ödemeler gerçekleştiriliyor” diye konuştu.



“Siber şiddet gibi bir takım uygulamalarla çocuklarımız istismar ediliyor”


Siber zorbalık ya da siber şiddet gibi bir takım uygulamalarla çocukların istismar edildiğini işaret eden Kamer, “Bu da milli ve manevi değerleri ayaklar altına alan bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda cinsellik, bir takım şiddet içerikleri, hatta terör örgütlerinin propaganda amacıyla kullandığı bir uygulamadır. Siber zorbalık, siber şiddet gibi bir takım uygulamalarla çocuklarımız maalesef istismar edilebiliniyor. Peki, yaş sınırlaması bu uygulamada yok mu? Elbette diğer uygulamalarda olduğu bunda da yaş sınırlaması mevcut. 13 yaş sınırlaması mevcut. Ama maalesef çocuklar yaşını küçülterek sisteme dahil olabiliyorlar. Canlı yayın yapmanız içinde 18 yaş beyan etmeniz lazım. 18 yaşın altındakiler canlı yayın yapamıyorlar. Bu konuda aileler tavsiyemiz, profil sekmesinde dijital özelliği bulunuyor. Buradan bir takım kısıtlamalar getirerek en azından filtreleme özelliği getirerek çocukların belli başla zararlı içeriklerden çocuklarımızın uzaklaşmasını sağlamış olabiliriz. Yine profil hesabından özel hesap haline dönüştürüp en azından herkesi takip etme özelliğini kapatabiliriz. Diğer taraftan mesajlaşma kısıtlamalarını getirebiliriz. Canlı yayın yapan çocuğumuzun en azından hiç tanımadığınız kişiler tarafından bir takım yorumlara maruz kalmasını engellemiş olabilirsiniz. Ayrıca ekran zaman yönetimi diye bir özelliği mevcut. Bunda da kısıtlamalar getirerek çocuğunuzun TikTok uygulamasını daha az sürede kullanmasını sağlayabiliyorsunuz. Bu konuda 2 saate kadar kısıtlamalar TikTok içerisinde var” şeklinde konuştu.



“Challence denilen akımla son dönemde çok fazla çocuğun öldüğünü gözlemliyoruz”


Challence (meydan okuma) denilen akım ile çocukların son dönemlerde öldüklerini gözlemlediklerini vurgulayan Kamer, “TikTok uygulaması Dünyada yoğun bir şekilde kullanılıyor, ülkemizde de kullanılıyor. Bakıldığında gençlerimiz için gerçekten çok fazla olumsuz örnekler oluşturabilecek içeriklerinin olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda Amerika Birleşik Devletlerinde liselerde artık TikTok öğrenci kulüplerinin dahi olduğunu gözlemliyoruz. Bir de TikTok’da challence (meydan okuma) denilen bir akım var. Challence (meydan okuma) akımında bir kişi bir faaliyeti gerçekleştiriyor, sen daha ne kadar fazlasını yapabilirsin diyerek diğer arkadaşına gönderme yapabiliyor. Bu konuda maalesef en yaygın içeriklerden bir tanesi nefes tutma challence denilen akım. Son dönemlerde bu konuda çok fazla çocuğun vefat ettiğini gözlemliyoruz. Gerçekten olumlu hiçbir yararın olmadığını görüyoruz TikTok’un. Eğlence amaçlı yapılan şeylerin eğlence amacından çıkarak çocuk ölümlerine, cinsellik, çıplaklık, terör örgütlerinin ağına düşürmek gibi bir takım faaliyetleri kapsamında çocukları maalesef ağına düşürüyor. Bu konuda gerçekten ebeveynlerin rol model olarak hareket etmeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı.



“TikTok uygulamasını telefonlardan silinmesini tavsiye ediyoruz”


Ailelerin TikTok gibi uygulamalara karşı bilinçli olmaları gerektiğini kaydeden Kamer, “Bu kapsamda TikTok uygulamalarının telefonlardan silinebiliyor olması aslında en büyük tavsiyem ama silinemiyorsa da dediğimiz gibi profil sekmesinden bir takım kısıtlamalar var. En azından bunları yaparak ya da ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte bu uygulamayı kullanarak sapıkların ya da terör örgütlerinin ya da siber zorbaların ağına düşmesini engellemiş oluyoruz. Sosyal medya platformları ülkemizde temsilcilik açmalarıyla ilgili Cumhurbaşkanlığımız nezdinde bir takım girişimlerde bulunuldu. Bu kapsamda temsilcilikler açıldı. Ben bunu gerçekten anlamlı buluyorum. Çünkü istenmeyen ya da hoş olmayan bazı görüntüler olduğunda en azından müdahale etme hakkımız böylelikle olacak. Gerçekten milli ve manevi değerlerimizi ayaklar altına alan bir uygulama. Bu konuda aileler yoğun bir şekilde TikTok kullanmaları noktasında çocuklarını takip etmelerini öneriyorum" dedi.



“TikTok’u değerlerimizden uzak gördüğümüz için kullanmıyoruz”


Sosyal medyalar içerisinde TikTok’u kullanmadığını söyleyen Sabri Büyükyıldız ise, “TikTok ile ilgili şaibeler var. Çin menşeili olmasından dolayı, çok güvenilir olmadığını, insanların bilgilerini kullandığını düşünüyorum. Çocuklarıma da kullandırtmıyorum. Söyledim, bu konuda çocuklarımı da uyardım. Onlarda biliyorlar bende takip ediyorum” derken, Fırat Yıldız, “TikTok kullanıcısı değilim, olmadım olmayacağımda. Ahlaki bulmuyorum. Değerlerimizden uzak olduğuna inanıyorum” diye konuştu. Emre Aydınlı, “TikTok kullanmıyoruz. Çünkü onun alternatifi olan birçok platform var. Daha kaliteli içerikler üretiliyor. TikTok’a bu nedenle pek sıcak bakmıyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Faslı yolcunun ölümüne neden olan taksiciye 9 yıla kadar hapis talebi Beyoğlu’nda taksiye binmek için el kaldıran Fas uyruklu Jamal Doumane’yi taksiye almadığı, bunun üzerine aracın bagaj kısmına vuran Doumane’yi inip darp sırasında yere düşürerek ölümüne neden olduğu iddia edilen taksicinin yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Savcılık, sanığın haksız tahrik indirimi ile 9 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Ölen Doumane’nin ailesi ise sanığın tahliye edildiğini düşünerek mahkeme başkanına saldırmak istedi. Beyoğlu’nda taksiye binmek için el kaldıran Fas uyruklu Jamal Doumane’yi taksiye almadığı ve bunun üzerine aracın bagaj kısmına eliyle vuran Doumane’yi inip darp sırasında yere düşürerek ölümüne neden olduğu iddia edilen taksici Doğan Güç’ün yargılanmasına devam edildi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Doğan Güç ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya ölen Jamal Doumane’nin eşi ile kızı da ‘müşteki’ sıfatıyla katıldı. “Yerlerde sürünecek haldeyiz” Duruşmada beyanda bulunan ölen Doumane’nin eşi Fatima Krib, mahkemeye güveninin sonsuz olduğunu söyleyerek, “Eşim öldükten sonra evimin geçimini nasıl sağlayacağım bilemiyorum. Yerlerde sürünecek haldeyiz. Çocuklarım intihara kalkıştılar. Sanığın 10 veya 20 yıl değil müebbet almasını istiyoruz” dedi. Mütalaa açıklandı Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, olay günü Jamal Doumane’nin taksi sürücüsü olan sanık Doğan Güç’e araçla yanından geçtiği sırada binmek amacıyla el salladığı, sanığın durmadan devam ettiği sırada Doumane’nin aracın bagaj kısmına vurduğu ve kısa süre sonra sanığın aracı sağa çekerek araçtan indiği anlatıldı. Sert bir şekilde ittirerek yere düşürdüğü ve ölümüne neden olduğu belirtildi Açıklanan mütalaada, sanığın araçtan inerek direkt olarak Doumane’ye saldırdığı, Doumane’nin boğazını sıktığı ve tekme attığı sırada sert bir şekilde ittirmesiyle Doumane’nin yere düştüğü, bu şekilde hayatını kaybetmesine neden olduğu kaydedildi. Mütalaada, sanığın kastının ölüme yönelik olmadığı, yaralama kastıyla hareket ettiği, taraflar arasındaki kavganın başlamasına maktul Doumane’nin seyir halinde olan ve sanığın kullanımında bulunan taksiye vurması üzerine başladığı belirtildi. Haksız tahrik indirimi ile 9 yıla kadar hapsi talep edildi Mütalaada, sanık Doğan Güç’ün haksız tahrik altında ‘kasten yaralama sonucu ölüme neden olma’ suçundan 6 yıldan 9 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. “Çok pişmanım” Açıklanan mütalaaya karşı savunma yapan sanık Güç pişman olduğunu söyleyerek, “Karşı taraftan özür diliyorum. Böyle olsun istemedim. Çok pişmanım. Tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Sanığın tahliye edildiğini sanan aile, mahkeme başkanına saldırmak istedi Mahkeme Başkanı, sanığın savunmasını tutanağa geçirdiği sırada ölen Doumane’nin müşteki eşi ve kızı, sanığın tahliye edildiğini düşünerek duruma tepki gösterdi. Bulunduğu yerden Başkanın olduğu alana geçmek isteyen Doumane’nin kızı Chaimae Doumane’yi salonda bulunan güvenlik görevlileri engelledi. Daha sonra müşteki aile duruşma düzenini bozdukları gerekçesiyle duruşma salonundan dışarı çıkarıldı. Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Doğan Güç’ün tutukluluk halinin devamına ve taraf avukatlarına açıklanan mütalaaya karşı savunma hazırlayabilmeleri için süre verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Doğan Güç’ün ‘kasten yaralama sonucu ölüme neden olma’ suçundan 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Hatay Depremde ayakta kalmayı başaran altından yol geçen cami, görünümüyle dikkat çekiyor Hatay’da altından araç ve yaya geçebilen yol bulunan cami, depremde yıkılmayarak ayakta kalmayı başardı. Yıllara meydan okuyan cami, görünümüyle de görenlerin dikkatini çekiyor. Asrın felaketinde Hatay’da binlerce binanın yanında camilerde yıkılmıştı. Sayılı sağlam caminin kaldığı Antakya ilçesinde ayakta kalmayı başaran camilerden biri de Narlıca Mahallesi’nde bulunan Merkez Camii oldu. Depremde minaresi zarar gören caminin dikkat çeken özelliğiyse altından yol geçiyor olması. Yıllara meydan okuyan ve altından yaklaşık 2 metre yüksekliğinde, 1 metre 80 santim genişliğinde yol geçen cami, görünümüyle dikkat çekiyor. Bölge halkı evlerine gitmek için araçlarıyla ve yaya olarak caminin altından geçen yolu kullanabiliyor. "Yıllardan beri altından yol geçiyor" Narlıca Mahallesi’nde yaşayan Cuma Bulut, depremde zarar gören minarenin tadilatının devam ettiğini belirterek, "Ben doğma, büyüme buralıyım. Burası Narlıca Merkez Camii. Yıllardan beri altından yol geçiyor. Deprem dolayısıyla minaresi zarar gördü, kendi yıkılmadı. Minarenin tadilatı var. Altından araçta geçiyor" dedi. "Bu tür yapıları sadece Karadeniz’de görüyorduk" Hataylı gezgin Kemal Korkmaz, yürüyüş yaptığı esnada görünümüyle dikkat çeken camiyi fark ettiğini belirterek, "Dün buraya gezi yaptım, böyle ilginç bir yapı gördüm. Ardından da ilginç yapının fotoğrafını çektim. Çok güzel, ilginç duruyor. Bu tür yapıları sadece Karadeniz’de görüyorduk. Burayı da görmüş olduk ilginç duruyor, beğendim. Depremde zarar görmedi, sadece minaresi hafif zarar gördü" ifadelerini kullandı.
Hatay 60 yaşından sonra fırçayı eline alan vatandaşlar ortaya sanat eserleri çıkardı Hatay’ın İskenderun ilçesinde 60 yaş üstü vatandaşlar tarafından ortaya çıkarılan sanat eserleri vatandaşların beğenisine sunuldu. Hatay Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde Antakya ilçesinde hizmet veren Gündüzlü Bakım ve Aktif Yaşam Merkezi, depremi yaşayan 60 yaş üstü vatandaşları hayata tutundurdu. Depremin ardından zor günler geçiren 60 yaş üstü vatandaşlar, ilerleyen yaşlarına rağmen sanattan geri kalmadı ve hayatlarında ilk kez ellerine aldıkları fırça ile ortaya eşsiz eserler çıkardı. Ortaya çıkarılan eserler, İskenderun ilçesinde bulunan bir alışveriş merkezinde düzenlenen sergide vatandaşların beğenisine sunuldu. Hatay Gündüzlü Bakım evi Aktif Yaşam Merkezi Sorumlusu Ali Dalioğlu, "Aktif Yaşam Merkezimiz, huzurevine bağlı bir merkez, Türkiye’de 6 ilde pilot bölge olarak açılmış bir merkez. Depremden önce Ocak ayında fiili olarak çalışmalarımıza başladık, aktif yaşam merkezinde. Deprem sebebiyle de maalesef 3 ay ara verip tekrardan Haziran ayında tekrardan merkezimizi faaliyete geçirdik. Buradaki amacımız aktif yaşam merkezinde 60 yaş üstü kendine bakabilen herhangi bir ruhsal rahatsızlığı olmayan yaşlıları, tükenmişlikten çıkarıp üreterek hayata bağlayabilmek. Şu an Aktif Yaşam Merkezimize 72 tane aktif yaşlımız geliyor. Merkezimizde; resim, ahşap boyama ve takı tasarım kurslarına katılıyorlar. Bugün İskenderun’dayız şu an yaşlılarımızın yaptığı çok güzel eserleri gördünüz. Amacımız bu eserleri başkalarına da beğendirmek, yaşlılarında bir şeyler yapabildiğini herkese gösterebilmek. Merkezimizdeki yaşlılar hayatları boyunca belki ellerine fırça almamış, fırça darbesi vurmamış, herhangi bir el becerisi olmamış kişilerdi ama çok şükür bize o yeteneklerini belki 70 yaşından sonra ortaya çıkarttık. Sonra da ortaya böyle güzel eserler çıkarttılar ve şu an bunları burada sergiliyorlar” ifadelerini kullandı. 6 Şubat depremlerinde 8 kaybı olan ve Aktif Yaşam Merkezinde yeniden hayata tutunan 80 yaşındaki Kamuran Koyuncuoğlu, "Çok ağır şeyler yaşadım bana hiç onu sorma, benim aileden 8 tane kaybım var. Buraya evden çıkıp gelişimiz bizim için bir ilaç kadar önemli orada arkadaşlarla muhabbetimiz oluyor sohbetlerimiz oluyor, boya yapıyoruz, örgü ve boncuk işi yapıyoruz teselli oluyoruz" şeklinde konuştu. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla gerçekleştirilen sergi açılışının ardından vatandaşlara konser verildi.
Balıkesir Cihat Yaycı Balıkesir Üniversitesinde "Mavi Vatan"ı anlattı Mavi Vatan doktrinini geliştiren ilk kişilerden birisi olan Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Balıkesir Üniversitesinde gerçekleştirilen konferansta; “Mavi Vatan” doktrini çerçevesinde Türkiye için denizlerdeki mücadelenin önemini anlattı. Balıkesir Üniversitesinde Gençlik Haftası Bilim, Kültür, Sanat ve Spor Etkinlikleri kapsamında Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın konuşmacı olduğu Mavi Vatan ve Coğrafya başlıklı bir konferans düzenlendi. Konferans BAÜN Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Şehit Polis Fethi Sekin Konferans Salonu’nda düzenlendi. “Denizlerdeki mücadele, gelecek mücadelesidir” Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan konferansta konuşan Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Mavi Vatan doktrini çerçevesinde denizlerdeki mücadelenin Türkiye için önemine dikkat çekti. Türklerin köklü tarihi boyunca denizci bir toplum olduğunu belirten Doç. Dr. Cihat Yaycı, denizlerin sahip olduğu kaynaklar ile bitmek tükenmek bilmeyen bir zenginlik olduğunu dile getirdi. Yaycı, Türkiye için denizlerdeki mücadelenin sadece bir su mücadelesi olarak görülmemesi gerektiğini, ortaya konulan mücadelenin gelecek mücadelesi olduğunu vurguladı. Türkiye’nin denizlerdeki egemenlik alanı ve münhasır ekonomik bölge kavramlarının da altını çizen Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, konferansta Mavi Vatan ve Gök Vatan kavramları ile Coğrafya konularında da paylaşımlarda bulundu. Konferans, soru-cevap bölümünün ardından Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu ve Balıkesir Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Yücel Oğurlu tarafından Doç. Dr. Cihat Yaycı’ya çiçek ve hediye takdimi ile sona erdi. Düzenlenen konferansa; Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Nurettin Alkan, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cevdet Avcıkurt ve Prof. Dr. Murat Doğdubay, senato üyeleri, Altıeylül Belediye Başkan Yardımcısı Serdar Karakaş, sivil toplum kuruluşları yöneticileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.