GENEL - 06 Mayıs 2021 Perşembe 11:23

43 yıl önce öldürülen baba ve oğlunun dua edilecek bir mezarı dahi yok

A
A
A
43 yıl önce öldürülen baba ve oğlunun dua edilecek bir mezarı dahi yok

Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde 43 yıl önce Selahattin Öztürk ile oğlu Vedat Öztürk’ün öldürülmesi olayıyla ilgili aradan geçen zamana rağmen olayın şüphelileri yakalanamadı.

Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde 43 yıl önce Selahattin Öztürk ile oğlu Vedat Öztürk’ün öldürülmesi olayıyla ilgili aradan geçen zamana rağmen olayın şüphelileri yakalanamadı. O günden bugüne sadece bir fotoğrafın kaldığını söyleyen Öztürk ailesi, dua edecek bir mezarın dahi olmadığını belirterek, faillerin bulunmasını istedi.



Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde Yukarı Karaca Mahallesinde ikamet eden ve balıkçılık yaparak geçimini sağlayan Selahattin Öztürk, yer davası yüzünden kardeşi Mustafa Öztürk ile sık sık anlaşmazlık yaşadığı iddia edildi. 1978 yılında bir otelde ortağı ile birlikte yemek yedikten sonra sahilde yürüdüğü sırada bir anda yere yığılan Selahattin Öztürk, ilk olarak Abana Devlet Hastanesine kaldırıldı. Buradaki ilk müdahalesinin ardından Selahattin Öztürk, İnebolu Devlet Hastanesinde kaldırılmasına rağmen kurtarılamadı. Yapılan inceleme sonrasında Selahattin Öztürk’ün zehirlenerek öldürüldüğü açıklandı. Buna rağmen olayla ilgili herhangi bir yargılama yapılmazken, suçluları da tespit edilemedi.



Cinayetin failleri bulunamadı


Babasını kaybettikten sonra ailenin geçimini üstlenen ve balıkçılığa başlayan 16 yaşındaki Vedat Öztürk te, 6 ay sonra işkence edilerek öldürülmüş halde bulundu. Bulunduğunda Vedat Öztürk’ün, elleri ile ayaklarının bağlandığı ve kaldığı barınağında yakıldığı belirlendi. Bu olayın ardından yürütülen soruşturmada da failler bulunamadı.



Mezarlara tahrip edilerek başkalarına satıldı


6 ay arayla öldürülen baba ile oğlu, yan yana toprağa verildi. Bir süre sonra Selahattin Öztürk’ün kardeşi Mustafa Öztürk, mezarların bulunduğu alanı tahrip ederek başkalarına mezar yeri olarak sattı. Yıllar sonra Selahattin Öztürk’ün kızları Nurten Başarır ve Seher Öztürk Sönmez, büyüdüklerinde babalarının mezarını yaptırmak istemelerine rağmen yerini bulamadı. Babasından ve kardeşinden sadece aileye geride çekilmiş bir tek babanın fotoğrafı kaldı. Öztürk ailesi, dua edecek bir mezarları dahi olmayan babaları ve kardeşinin 43 yıl önceki acıyı halen bugünkü gibi yaşadıklarını belirterek, faillerin bulunmasını istedi.



“Eşim zehirlenerek öldürüldü”


Eşi Selahattin Öztürk’ün 1978 yılında zehirlenerek öldürüldüğünü iddia eden 82 yaşında Emine Öztürk, “1978 yılında oldu bu olay. Bizim efendiye çorba içelim demişler otel sahibi. Sonra otelde çorba içiyorlar. Yarım saat sonra bana bir şeyler oluyor diyerek beni deniz kenarına götürün diyorlar. Deniz kenarında eşim hiç kalkamıyor. Oradan Abana ilçesine götürüyorlar. Zehirlenmiş diyorlar, Abana bilemeyince İnebolu’ya gönderiyorlar. Buraya geldiğinde eşim hastanede ölmüş” dedi.



“Oğlum, Kadir Gecesi işkence edilerek, yakılarak canice öldürüldü”


Oğlunun Kadir Gecesinde işkence görerek, yakılarak öldürüldüğünü anlatan Emine Öztürk, “Oğluma balığa gitme dedim. Oğlum, bak baban nasıl öldürüldüyse sende öyle olursun dedim. Gece gitme gündüz gidersin dedim. Ramazan ayıydı hatta Kadir Gecesiydi. Dolma yapmıştım. Ben teravih namazına gittim. Oğluma da dolma falan koyuverdim. Ben balığa erken çıkarım diye evden gitti. Gece yarısı oldu, arkadaşları Ömer ile Ahmet geldi. Oğlumu Vedat’ı sordular evde mi diye. Ne olduğunu gündüz öğrendim. Oğlumu yakmışlar, öldürmüşler. Ben gidip bakamadım cenazesine, başına vurmuşlar. Ayaklarını ve ellerini birbirine bağlamışlar. Çok işkence yapmışlar, oğlumu yıkayan hoca anlattı bana” diye konuştu.



“Kaynım, eşin ölünce Kurban keseceğim dedi, dediği gibi kesip dağıttı”


Kaynım, eşin ölünce Kurban keseceğim dedi. Kardeşi ölünce dediği gibi kesti de dağıttı da. Eşim ölünce kaynımın bizlere hiçbir yardımı da olmadı. Eşim ölünce bizi bahçeye dahi koymadı. O zamanları bahçe yapıyordum, o bahçeye dahi koymadı bizi” şeklinde konuştu.



“Ne eşimle ilgili ne de oğlumla ilgili kimse yargılanmadı”


Ne eşiyle ilgili ne de oğluyla ilgili kimsenin yargılanmadığını anlatan Emine Öztürk, “Ben, hem eşimin hem de oğlumun olayıyla ilgili birisinin hapis yattığını bilmiyorum. Ne oğlumla ilgili ne de kocamla ilgili kimse yargılanmadı. Sadece eşime zehirlenmiş dediler. Bana kaynımın zehirlediğini söylediler. Ben de biliyordum zaten. İnsan tuttu, kendisi de burada durdu. Oğlumu da öldürten kaynımdır. Ben her iki olayı da ondan bildim” ifadelerini kullandı.



“Eşim öldükten sonra bir daha balık yiyemedik”


Eşi öldükten sonra bir daha balık yiyemediğini söyleyen Öztürk, şöyle konuştu: “Eşim, mahalleye geldiğinde kalkan balığını bütün bir şekilde komşularımıza dağıtırdı. Sepetin içerisinde kalkan balığını bütün şekilde komşularımıza dağıtırdım. Elimiz o zaman çok boldu. Çocuklarını çok severdi. Çocuklarına doyamadan öldü. Benim efendi öldükten sonra biz, hiç kalkan balığını ağızıma süremedik. Eşim ölmeden kalkan balığı evden taşıyordu. Bütün komşularımızda balık yemeye doymuştu.”



“Beni kandırarak elimizdeki arsayı da aldılar”


Vekalet verdiği kişiler tarafından kandırıldığını ve elindeki arsanın da alındığını iddia eden Emine Öztürk, şöyle devam etti: “Kaynımın oğlu Hamdi geldi yanıma. Yenge tarlayı satalım, sana 20 bin lira para düşer dedi. Buraya postaneden adam yollayalım dedi. Bana 20 bin lira arsadan para kazanırsın diyerek kandırdı. Biz vekalet verdik, ondan sonra elimizi de kuruttu. Bir gün haber geldi, 800 lira bankaya para yatmış. Bunu duyunca başımda aşağıya kaynar sular döküldü. Bende beddua ettim, Allah hayrını görmeyin diye. Şimdi ise eşimden bir tek bana bir fotoğrafı kaldı.”



“Babamın ve abimin ölümleriyle ilgili kimse ilgilenmeyince her iki davada düşmüş”


Babasının 1978 yılında öldüğünü belirten 51 yayındaki Nurten Başarır ise şu ifadeleri kullandı: “Çorba içtikten sonra zehirlenmiş dediler. Sonra konuyu araştıran olmayınca annemde cahil, ilgilenen olmayınca davada düşmüş. Babamdan 6 ay sonra abim ölmüş. Başına tüple vurmuşlar, ellerini ve ayaklarını bağlamışlar. Sonra kardeşime otopsi yapmışlar. Aynen babamın ölümünde olduğu gibi abiminde ölümüyle ilgilenen olmayınca dava düşmüş. Annem cahil, geliri de yok, ilgilenemeyince her iki davada düşmüş. Bahçemiz vardı, bahçe için yapıldı deniliyor. Bizi babam öldükten sonra bahçeye koymazdı, yolundan bile geçirmezdi. Öküz öldü dava bitti derdi."



“Annem, gündeliğe giderek bizleri büyüttü”


"Bizler, babam öldükten sonra bir daha kalkan balığı yemedik. Babamların eli bolmuş, komşularına çok verirlermiş. Yokluktan dolayı alamadık, paramız yok, gelirimiz yok. Annem gündeliğe giderdi, bizlere öyle bakardı. Biz öyle büyüdük. Hiç araştıramadık. Peşimizde insan olmadı, ilgilenen olmadı. Hala içimizde dert olarak kaldı. Kim yaptı, neden yaptı bilmek istiyoruz, suçluların bulunarak cezalandırılmasını istiyoruz. Babam da abimde öleli 43 yıl oldu. Hiç kimse ilgilenip araştırmadı. Abimin ellerini ve ayaklarını bağlayarak başına tüp vurduktan sonra yakmışlar. Öyle ölmüş, sonra kulübede yakmışlar. Sonra ne oldu bilmiyoruz.”



“Bir dua edecek mezarları dahi yok”


"Gittik mezarlığa, mezar yok. Amcam, mezar yeri satıyordu. Üstüne mezar yapmışlar yani babamın ve abimin mezarını başkasına satmışlar. Çok aradık ama mezarını bulamadık, yok. Mezarı bile yok ikisinin de. Dua edebileceğimiz bir mezar dahi yok. En azımdan ölüsüne sahip çıkalım dedik, mezarını yaptıralım istedik ama mezar dahi ortada yok. Babamdan bize bir tek fotoğrafı kaldı. Abimizin fotoğrafı dahi yok."



“Rahmetli arkadaşım pisi pisine vefat etti”


Vedat Öztürk’ün yakın arkadaşı Kenan Uzun da, 1978 yılında palamut zamanında liman inşaatında çalıştığını belirterek şöyle konuştu: “O zaman beraber balığa çıktık. O gün çok fazla palamut yakalamıştık. Kayık ağzına kadar doluydu. O zaman İnebolu’da balık hali vardı. Balıkları oraya sattık. Vedat’ın üzerinde çok para vardı o gün. Tekrar balığa çıkmak istedi. Bana da teklif etti, bende bu kadar yeter eve gidelim dedim. Ben eve gittim, o balığa gitti. O gece sabaha karşı büyük bir gürültü ile uyandık. Balıkçı barınaklarının birisinde patlama olmuş. Gidip baktığımda rahmetli Vedat, vefat etmişti. Vedat’ı alıp gittiler. Ertesi gün beni savcılığa çağırdılar, ben olayı anlattım ama bir daha beni çağıran olmadı. Birkaç kişiden şüphelenildi, gözaltına alındı fakat bir şey çıkmadı. Salıverilmişler. Rahmetli arkadaşım vefat etti, pisi pisine gitti."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çal Belediyesinin borcu 73 milyon lira olarak açıklandı Denizli’de Çal Belediye Başkanı Ahmet Hakan, önceki dönemden kalan yaklaşık 73 milyon lira borcun olduğunu ve 16 ay içerisinde bu borcu 2 milyon lira civarına indirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Çal Belediyesi’nin CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Hakan, önceki dönemden devir aldıkları borçla ilgili olarak açıklama yaptı. “Açıklama yapmamız farz oldu” diyen Başkan Hakan, “Astığımız borç listesi dışarıdadır. Borç 73 milyon kusurdur. İddia edildiği gibi değil demişler. Biz halkı bilgilendirmek için bunu yapıyoruz. Bizden sonra gelen başkanda asabilir. İftar yemeğiyle başlayalım. Bunu belediyeler verebilir. Bunu dini vecibelere dayandırmak doğru değildir. Adaylık sürecinde söylemler olmuştur. İftar faturası önümüzde. Önce ihale sonra sponsor olduğu söylendi. O vatandaşın Gazze’ye yardım ettiği söylendi. Faturalanmış günlük ihaleye çıkılmış. 19 günlük fatura 2 milyon 500 bin üzerindedir. Masa sandalye kiralanmış. Keşke kiralanacağına satın alınıp Çal Belediyesinin olsaydı. Resmiyetin dili yazıdır. Mesajları cebimden ödemek istedim. ‘12. aya kadar sözleşmemiz var’ dediler. Ama ben yine de kendi mesajlarımı kendimden ödedim. Başka anlaşmalar var. Bu da seçime yakın tarihte yapılmıştır. SGK’yı yapılandırarak ödenebilir hale getirdik. 900 bin lira üzerinde ödeme yaparak, yapılandırmayı bozdurmadık. Niçin düzenli ödemiyorsunuz da iş tehlikeli duruma geliyor. Kadınlar Günü’nü önemsiyoruz. 8 Mart ile ilgili biz de girişimde bulunduk. Emekçi kadınları çekerek sosyal medyada yayınlayarak onure ettik. Karanfil verdik, çanta da hediye ettik. 166 bin 400 liralık bir fatura var. Bu kadar paraya karanfil dağıtılacağına, kadın kooperatiflerinin ürünlerini sergilesek daha iyi olmaz mıydı? Bizim için kadınlar çok değerli. İhtiyaç sahiplerine yemek konusunda da sağ elin verdiğini sol el görmesin olmaz mıydı? 198 bin liralık yemek faturası daha var elimizde. 19 bin liralık mobilya faturası var. Partinin ilçe binasına alınmış. Odun dağıtımı ile ilgili 438 bin liralık fatura var. Bundan sonraki süreçte ihtiyaç sahiplerini kaymakamlıkla birlikte belirleyip yardım edeceğiz. Biz astığımızın arkasındayız” dedi. “Kutuplaşmanın bir anlamı yok. İşi tadında bırakmak gerek” diyen Başkan Hakan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Seçimler Çal’a yakışır geçmiştir. Sonradan sıkıntılar olmuştur. Kimseyle kişisel husumetimiz yok. Biz yola çıkarken şeffaf olacağız dedik. Yeşil Çal’ın alacağı var denildi. Ama 2016 dan beri alınmamış. Para pul olmuş. Aranmayacak, alınmayacak diye notlar var. Başkan talimatıyla para alınmayacak, aranmayacak diye notlarla karşılaştık. Bugün son kez konuşacağım. Cevap vermeyeceğim. Proje odaklı çalışacağım. 16 ayda borçları minimal düzeyi indireceğiz. 16 ay sonra borcu 7 milyon liraya kadar indirmeyi hedefliyoruz. Bayıralan Baklançakıralan yolu taş döşeme 2 milyon 500 bin kusurdur. Yol için kroki çizilmiş ancak bir tane imza yok. İmar yolu olmayan yere nasıl taş döşediniz? Diye sorduk. Bize yap dediler. Biz karşı çıkmamıza rağmen yapıldı. Yanıtı aldık. Alacaklı geliyor para istiyor. Ben ‘Resmi olmayan bir şeyin ödemesini nasıl yapacağım’ dedim. Bunu yaptıran kudret nedir ya? Sonra ‘Fethi Beyi yedirmeyiz’ diyorlar. Biz kimseyi yeme derdinde değiliz. Son 6 ayda işe girenleri çıkardık. İçlerinde 2 tane de yeğenim var"
Muğla Başkan Ünlü, “Tüm emekçilerimize gösterdikleri çaba için yürekten teşekkür ediyorum” 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle bir mesaj yayınlayan Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, “Tüm emekçilerimize gösterdikleri çaba için yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. 1 Mayıs’ın dünya işçi tarihi açısından çok önemli olduğunu ifade eden Başkan Ünlü, “Zor şartlara rağmen daha yaşanabilir bir dünya için alın teri döken tüm emekçilerin hak arayışlarının mücadelesini simgeleyen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun” dedi. Başkan Acar Ünlü mesajında şu ifadeleri kullandı; “Marmaris için emek veren herkesin akıttığı terin, gösterdiği gayretin farkındayız. Rutin işlerinin yanı sıra yangın, sel ya da deprem gibi olağanüstü durumlarda da talimat beklemeden sahaya koşan, gece gündüz demeden çalışan işçilerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Bizler Marmaris Belediyesi olarak büyük bir aileyiz, bir bütünüz. Hep birlikte Marmaris için çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Bu güzel topraklar için alın teri döken işçilerimizin emeklerinin karşılığını vermek için bizler de elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle tüm işçi ve emekçilerin haklı mücadelesini selamlıyor; daha yaşanabilir bir dünya için çaba gösteren tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum”
Ankara Merkez Bankası Başkanı Karahan: “Yılsonu enflasyon beklentilerinin halen tahminlerimizin üzerinde olduğunu görmekteyiz” Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Dr. Fatih Karahan, 12 ve 24 ay sonrası enflasyon beklentilerinde eylül ayı itibarıyla başlayan iyileşmenin devam ettiğini belirterek, yılsonu enflasyon beklentilerinin halen tahminlerinin üzerinde olduğunu kaydetti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından 92’nci Hesap Dönemi Olağan Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantı gündemi Burada konuşan Dr. Fatih Karahan, 2023 yılının küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrettiği bir yıl olduğunu dile getirerek, “Özellikle ihracat yaptığımız ülkelerde kademeli olarak azalan büyüme oranları, 2023 yılında da gerilemesini sürdürmüştür. Küresel enflasyon ise bir önceki yılda ulaştığı yüksek seviyelere kıyasla belirgin şekilde gerilemekle birlikte, merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde kalmayı sürdürmüştür. Bu dönemde enflasyonun hedefin üzerinde seyrettiği ülkelerde parasal sıkılaştırma devam etmiştir” ifadelerini kullandı. Karahan, Türkiye’de 2023 yılının ilk yarısında iç talep kaynaklı güçlü seyreden iktisadi faaliyetin, yılın ikinci yarısında ivme kaybetmiş olmasına rağmen gücünü koruduğunu kaydetti. “Cari işlemler dengesi 2023 yılında 45,4 milyar ABD doları açık vermiştir” Merkez Başkanı Karahan, cari işlemler dengesinin 2023 yılında 45,4 milyar doları açık verdiğini vurgulayarak, “Cari işlemler açığına en yüksek negatif katkı enerji dengesinden gelmiştir. Altın ve enerji hariç dış ticaret dengesi ise güçlü iç talebin de etkisiyle cari dengeye negatif katkı verirken, hizmet kalemlerinin cari dengeye pozitif katkısı artarak sürmüştür” dedi. Karahan, Şubat ayında yaşanan depremlerin ve arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki baskıları artırdığına dikkati çekerek, vergi ayarlamaları, döviz kuru gelişmeleri, ücret artışları, hizmet enflasyonundaki katılık ve ham petrol fiyatlarının ani yükselişi sebebiyle 2023 yılında enflasyonun yüzde 64,8 olarak tamamlandığını kaydetti. “Güçlü bir parasal sıkılaştırma süreciyle politika faizini yüzde 50’ye çıkarttık” Geçtiğimiz haziran ayında dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için güçlü bir parasal sıkılaştırma süreciyle birlikte politika faizini yüzde 50’ye yükselttiklerine vurgu yapan Karahan, sözlerine şöyle devam etti: “Operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdik. Burada bir kez daha vurgulamak isterim ki, bu değişiklik, faiz oranlarının geldiği yüksek seviye göz önünde bulundurularak yapılan teknik bir düzeltmedir. Bir diğer ifade ile, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını temel politika faizi olarak kullanmaya devam edeceğiz.” “Enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşumuzu koruduğumuzun altını çizmek isterim” Karahan, mart ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin, devam eden zayıflamaya rağmen öngörülerinden yüksek gerçekleştiğini ifade ederek, “Tüketim malı ve altın ithalatındaki seyir cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte direncin sürdüğüne işaret etti. Diğer taraftan, mart ayındaki politika adımlarımızın etkisiyle finansal şartlar önemli ölçüde sıkılaştı. Yaptığımız parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerini yakından izliyoruz. Bu doğrultuda, Nisan ayı toplantımızda parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizini sabit tutmakla birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşumuzu koruduğumuzun altını çizmek isterim” değerlendirmesinde bulundu. Parasal sıkılaşmanın da desteğiyle 12 ve 24 ay sonrası enflasyon beklentilerinde eylül ayı itibarıyla başlayan iyileşmenin devam ettiğini belirten Karahan, yılsonu enflasyon beklentilerinin ise halen tahminlerinin üzerinde olduğunu kaydetti. “Enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz” Aylık fiyat gelişmelerini yakından takip ettiklerini aktaran Karahan, “Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanıp, enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunu sıkılaştıracaklarını vurgulayan Karahan, “Para politikasındaki kararlı duruşumuzun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği ve dezenflasyonun 2024 yılının ikinci yarısında tesis edileceğini öngörmekteyiz” ifadelerine yer verdi. Merkez Bankası’nın temel amacı ve önceliğinin fiyat istikrarını sağlamak olduğunun altını çizen Karahan, “Para politikasını bu amaç doğrultusunda, enflasyonu önce tek haneli rakamlara, orta vadede ise yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal şartları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edeceğiz” diye konuştu.