- 27 Eylül 2021 Pazartesi 13:09

Selzede, uyarılara aldırış etmedi girdiği lokantada ölüm kalım savaşı verdi

A
A
A
Selzede, uyarılara aldırış etmedi girdiği lokantada ölüm kalım savaşı verdi

Sel felaketinin yaşandığı Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde uyarılara aldırış etmeyen selzede, karnı acıktığı için girdiği lokantada ölüm kalım savaşı verdi.

Sel felaketinin yaşandığı Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde uyarılara aldırış etmeyen selzede, karnı acıktığı için girdiği lokantada ölüm kalım savaşı verdi. Sel uyarısını yarım saat önce öğrenmesine rağmen kaçmak yerine karnı acıktığı için lokantaya yemek yemeye giden selzede, lokantada sele yakalanarak ölümden döndü. Yüzme bilmesi sayesinde selzede, ölmekten son anda kurtarıldı.


Kastamonu’da 11 Ağustos’ta Ezine Çayı’nın taşması sonucu meydana gelen sel, can kayıplarının yanı sıra çok sayıda ev ve iş yerinin zarar görmesine neden oldu. Sel felaketinin yaşandığı Bozkurt’ta ikamet eden selzede Mustafa Şen, kahvehanede oturduğu sırada arkadaşına gelen telefon ile selin geldiğini öğrendi. Arkadaşının eve gitmesine rağmen selzede Mustafa Şen, karnında açlık hissiyatı olunca lokantaya yemek yemeye gitti. Lokantada yemek yedikten sonra dışarıya çıktığı esnada sele kapılan Mustafa Şen, lokantada masanın üzerine çıkarak boğulmaktan kurtuldu. Sel sularının yükselmesi üzerine yüzerek lokantayı terk eden selzede Mustafa Şen, yaklaşık 5 metre yükselen sel suları nedeniyle bir evin camından içeriye girdi ve sele kapılmaktan son anda kurtuldu. Geceyi girdiği apartmanda geçiren Mustafa Şen, ertesi gün botlarla mahsur kaldığı bölgeden tahliye edildi.



“Lokantadan 5 dakika daha geç çıksaydım sel, beni sürükleyip götürürdü”


Bugüne kadar çok fazla yağış gördüğü fakat hiç böyle bir yağış daha görmediğini anlatan selzede Mustafa Şen, “Selden bir gün önce çok şiddetli yağmur yağdı, Bozkurt’un sokaklarını su bastı. Karşıdan karşıya geçememiştik. Bu yağmur aralıklarla ertesi güne sarktı. Selin olduğu gün evden dışarıya çıktım saat 10.00 gibi. İşyerime gittim, arkasından yine yağmur başladı. Saat 11.30 gibi oldu, kahvehanede arkadaşlarla birlikte oturuyorduk. Arkadaşın birine telefon geldi, damadı arıyordu. İlçenin üst tarafından bir su kopması olmuş, bunun üzerine sakın alçaklarda durmayın, yüksek yerlerde durun diye uyarıda bulundu. Olaydan yarım saat önce geldi bu telefon. Arkadaşın babası ben eve doğru gideyim, madem damat böyle diyor dedi. O çıkıp gitti, aradan yarım saat geçti. O günde benim öyle bir karnım acıktı, hiç böyle bir şey başıma gelmezdi. Normalde öğle yemeğimi 13.00-1400 civarında yerdim. O günde bir karnım acıktı saat 12.00’de lokantaya yemek yemeye gittim. Çay tarafında bir kıpırdanmalar vardı, insanlar ileri geri koşuyorlardı. Biz aldırış etmedik girdik lokantaya, yemeğimi söyledim ve yedim. Hesabı ödedim, tam kapıdan çıkarken baktım çay patladı. Köprüden sel suları gürül gürül geldi. Lokantanın alt tarafından iki tane daha dükkan vardı. Su yatarak yukarıya doğru akmaya başladı. Aşağıya çaya doğru akacağına yukarı doğru gelmeye başladı. Ben lokantadan çıkamadım, lokantanın sahibinin hanımı ile 9-10 yaşlarında olan çocuğuyla lokantada mahsur kaldım. Bana kapıyı tutun dediler, ben kapıyı tuttum ama önce camı kırdı, ardından kapıda beni zorladı. Ben kapıyı bırakmak zorunda kaldım, çocuklarda mutfağa doğru kaçtılar. Ben soğuk davranarak içeriye kaçmadım, su beni kapıdan itince ben kapının arkasındaki masaya çıktım. Masaya çıktım ama su gürül gürül geliyor, ayağımın altından masayı devirdi, bu sefer kapının koluna bastım. Ne yaptıysam su boğazıma kadar geldi, tavana kadar çıktık. Karadeniz çocuğuyuz. Yüzme biliyorum, en azından böyle öleceğime şuradan dalayım da dışarı çıkayım, ne olacaksa dışarıda olsun dedim. Burada pisi pisine ölmeyelim dedim. Bu sırada tabii ki bildiğimiz bütün duaları da ediyoruz. Su bulanık göz gözü görmüyor. Elim ile kapıyı yoklayarak ben daldım. Kapıdan dışarı çıktım, baktım su berrak. Akıntı falan yok, benim şansımdan mı bilmiyorum veya yukarıdan gelen su ile aşağıdan gelen su karşılaştı da birbirini mi tuttu bilmiyorum. O arada ben suyun üzerine çıktım, kütük vardı, kütüğün üzerine çıktım. Can havliyle ben orada ne yapacağıma karar veremedim. Yukarıdan hükümet binasından arkadaşlar bağırdılar. Karşı tarafın balkonuna çık dediler. Ben hemen kendime gelip, iki üç kulaç atarak lokantanın üzerinde korumalık vardı, güneşliğin üzerine çıkıp kendimi attım oraya. Balkon yok, orada camlar vardı. Camları zorladım açılmadı. Oradan elime odun geçti, odun ile cama vurdum. Camı kıramadım çift camdı herhalde. O arada evin sahipleri camı açtılar. Yukarıdalarmış, hükümet binasından seslenince aşağıda insan var kurtarın deyince onlarda aşağıya inmişler. Onlar camı açınca korkuluk ile cam arasında 1 metre mesafe kaldı, adımı mı atıp içeriye girdim. Ev sahipleri sağ olsunlar bana pijama getirdi. Fakat alttan doğru bir gürültü başladı, ayağımızın altından doğru. Onlar merdivende sen üzerini değiştir biz yukarıya çıkıyoruz dediler. Evde su falan yoktu, ev temizdi. Ben, merdivende üzerimi giyindim, evin dış kapısı patladı bu sefer. Bu bir anda benim olduğum merdivenlere doğru geldi. Su bir anda pantolonumu aldı, cüzdanım vardı onu aldı, param vardı onları alıp gitti. Bende artık onların peşine düşmedim, koşa koşa 4’üncü kata çıktım. Ben, yukarıya çıkana kadar su akışını değiştirmiş. Ben, eğer 5 dakika daha geç kalsaymışım, beni sürükleyip götürürdü. Yüzme bilmem falan para etmezdi” dedi.



“Beni botlarla kurtardıklarında Bozkurt hayalet bir şehir olmuştu”


Kendisini sel sularından kurtardığı için şükrettiğini söyleyen Mustafa Şen, “Yukarıdan seyrediyoruz. Geçen arabalar, geçen keresteler, geçen bütün esnafların eşyaları gürül gürül su herhalde 5 metreyi falan çıktı, alıp götürüyordu. Alt kattaki beni kurtaranların evini de su bastı. Tavana kadar evi su bastı. Kadının eşyaları olduğu gibi yerlerde sürünüyordu. Su gittikçe hızlandı, gittikçe çoğaldı. O gece evde kaldık, orada sabahladık. Sabahleyin de su 1 metreye kadar falan düştü, akındı biraz azaldı. Kaldırımda az bir su kaldı. AKUT ekipleri geldi, bizleri botlarla oradan çıkardılar. Postanenin önüne kadar götürdüler, sağ olsunlar. Allah razı olsun, devletimize zeval vermesin. Postanenin önünde su kesilmiş, ama dışarıya bir çıktım ne göreyim Bozkurt hayalet bir şehir olmuş” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Başkan Kasapoğlu: “Tek gayemiz Denizli sanayisinin verimliliğinin artırılması” DENİZLİ (İHA) – Denizli Sanayi Odası (DSO) Verimlilik Komisyonu koordinasyonunda meslek komiteleri toplantısı gerçekleştirildi. DSO Müjdat Keçeci Meclis Salonu’nda yapılan toplantıya DSO Meclis Başkanı İ. Okan Konyalıoğlu, DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu ile Verimlilik Komisyonu Başkanı Ayhan Doğrar ve Verimlilik Komisyonu Üyeleri Metin Okan, Enis Emre Boz, Özge Çerezci ve Aslı Öztürk katılım sağladı. 17 Meslek Grubu ve ayrıca Bilişim Komisyonu yetkilileri gerçekleştirilen toplantıda bir araya geldi. Verimlilik Komisyonu Üyesi İbrahim Onur Yıldırım’ın sunumu ile başlayan toplantıda, yapılması planlanan Verimlilik Çalıştayı ile ilgili detaylar ele alındı, çalıştayın amacı ve yol haritası görüşüldü. Toplantının devamında, DSO Meclis Üyesi Mehmet Akgün, verimlilik ve sektörlerdeki verimliliği artırmak adına gerçekleştirilebilecek olan önerileri ile ilgili paylaşımda bulundu. Katılımcılara hitap eden DSO Başkanı Selim Kasapoğlu, “Verimlilik Komisyonumuzun yürüttüğü çalışmaları çok önemsiyoruz. Ancak yapılan işlerin sanayiciye aktarılması oldukça önemli. Bizlerin amacı buradaki çıktıların, yapılan çalışmaların sonuçlarının üyelere aktarılması. Üyelerimizin bu çalışmalardan faydalanmasını sağlamak istiyoruz. Denizli Sanayisini daha verimli hale getirmek için uğraşıyoruz. Tek gayemiz Denizli sanayisinin verimliliğinin artırılması.” dedi. Başkan Kasapoğlu, yürütülen çalışmalar için katılımcılara ve Verimlilik Komisyonu’na teşekkürlerini sundu. “İşi doğru yapmak değil, doğru işi yapmak istiyoruz” Verimlilik Komisyonu Başkanı Ayhan Doğrar ise “Doğru planlamalar, doğru adımlar ve doğru iş birlikleriyle yürütülen çalışmaların sonucunda karlılıklarımızı artıracağımızı düşünüyoruz. Komisyonlara doğru firmayı seçmenizi önemsiyoruz. Gerçekleştirmeyi planladığımız çalıştaydaki soru-cevaplarda çıkarılacak sonuçlarla eylem planının doğru hazırlanması önemli. İşi doğru yapmak değil, doğru işi yapmak istiyoruz” dedi.
Niğde 16 üniversite Niğde’de tanıtıldı Anadolu Üniversiteler Birliği (AÜB) üyesi 16 üniversitenin katılımıyla 11 ilde düzenlenen AÜB Üniversite Tanıtım Fuarı’nın üçüncüsü, Niğde Şehit Ömer Halisdemir Meydanı’nda gerçekleştirildi. AÜB üyesi 16 üniversitenin katılımıyla 11 ilde düzenlenen AÜB Üniversite Tanıtım Fuarı’nın üçüncüsü, Niğde Şehit Ömer Halisdemir Meydanı’nda düzenlendi. Programda yaptığı konuşmada üniversite hayatının gençler için hem akademik hem de sosyal becerilerin edinildiği kritik dönemi ifade ettiğini söyleyen Niğde Valisi Cahit Çelik, günümüzde üniversitelerin gençler için sosyal, ekonomik ve mesleki gelişim açısından farklı imkanlar sunduğunu belirtti. Vali Çelik, "Üniversite tercihi yapacak öğrencilerimize Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesini yakından tanımaları için çağrıda bulunmak istiyorum. Kamuoyunda bilgisi olduğu üzere üniversitemiz özellikle son yıllarda gerek öğrencilerimize sunduğu imkanlar gerekse elde ettiği başarılarla adından sıkça olumlu manada söz ettirmektedir. Üniversitemiz barınma sorunu olmayan bir üniversitedir bunun yanında üniversitemiz bünyesinde birçok yeni programın açılması ile de öne çıkmaktadır" dedi. Anadolu Üniversiteler Birliği Dönem Başkanı ve Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Gençlere dokunmak istiyoruz. Gençlerin gönlüne hitap etmek istiyoruz ve onların bundan sonraki yaşantılarında son derece önemli olan kariyerlerinin planlanması için katkı sağlamak istiyoruz ve bunu 11 farklı ilde gerçekleştiriyoruz. Biz biliyoruz öğrencilerimiz şu anda tatlı bir sınav stresi içerisindeler. Hem onların kariyerleri için katkı sağlamak, mesleki olarak kafalarındaki sorulara cevaplar bulmaya çalışıyoruz o nedenle ben öğrencilerimizin bu stantları ziyaret etmesini ve üniversitelerle ilgili bilgi sahibi olmalarını, kafasındaki mesleklerle ilgili detaylı bilgi almalarını canı gönülden istiyorum." Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu ise Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nin 3 yıldır Anadolu Üniversiteler Birliği mensubu olduğunu söylediği açıklamasında birlik üyesi üniversitelerle birlikte yükseköğretimde kalitenin daha da artırılarak sürdürülebilir kılınmasına dönük faaliyetler yürüttüklerini söyledi. Rektör Uslu, "Aday öğrencilerimizin sadece büyük metropollerde değil, Anadolu’da da gelişmiş ve nitelikli yükseköğretim kurumlarının olduğunu bilmeleri gerekiyor. Bu nedenle üniversite tercihi yapacak öğrencilerimizle bir araya gelmek ve onlara üniversitelerimizi tanıtmak oldukça önem arz ediyor" ifadelerine yer verdi. Üniversite Tanıtım Fuarı’nda Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi standıyla birlikte Abdullah Gül Üniversitesi, Amasya Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Kayseri Üniversitesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Malatya Turgut Özal Üniversitesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Yozgat Bozok Üniversitesi ve Ardahan Üniversitesi tanıtım stantları yer aldı. 16 üniversitenin temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen Üniversite Tanıtım Fuarı gençlerin geleceklerini planlama sürecinde önemli rol oynuyor.
Niğde 16 üniversite Niğde’de tanıtıldı Anadolu Üniversiteler Birliği (AÜB) üyesi 16 üniversitenin katılımıyla 11 ilde düzenlenen AÜB Üniversite Tanıtım Fuarı’nın üçüncüsü, Niğde Şehit Ömer Halisdemir Meydanı’nda gerçekleştirildi. Programda yaptığı konuşmada üniversite hayatının gençler için hem akademik hem de sosyal becerilerin edinildiği kritik dönemi ifade ettiğini söyleyen Niğde Valisi Cahit Çelik; günümüzde üniversitelerin gençler için sosyal, ekonomik ve mesleki gelişim açısından farklı imkanlar sunduğunu belirtti. Vali Çelik; "Üniversite tercihi yapacak öğrencilerimize Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesini yakından tanımaları için çağrıda bulunmak istiyorum. Kamuoyunda bilgisi olduğu üzere üniversitemiz özellikle son yıllarda gerek öğrencilerimize sunduğu imkanlar gerekse elde ettiği başarılarla adından sıkça olumlu manada söz ettirmektedir. Üniversitemiz barınma sorunu olmayan bir üniversitedir bunun yanında üniversitemiz bünyesinde birçok yeni programın açılması ile de öne çıkmaktadır" dedi. Anadolu Üniversiteler Birliği Dönem Başkanı ve Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun ise yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Gençlere dokunmak istiyoruz. Gençlerin gönlüne hitap etmek istiyoruz ve onların bundan sonraki yaşantılarında son derece önemli olan kariyerlerinin planlanması için katkı sağlamak istiyoruz ve bunu 11 farklı ilde gerçekleştiriyoruz. Biz biliyoruz öğrencilerimiz şu anda tatlı bir sınav stresi içerisindeler. Hem onların kariyerleri için katkı sağlamak, mesleki olarak kafalarındaki sorulara cevaplar bulmaya çalışıyoruz o nedenle ben öğrencilerimizin bu stantları ziyaret etmesini ve üniversitelerle ilgili bilgi sahibi olmalarını, kafasındaki mesleklerle ilgili detaylı bilgi almalarını canı gönülden istiyorum." Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu ise Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nin 3 yıldır Anadolu Üniversiteler Birliği mensubu olduğunu söylediği açıklamasında birlik üyesi üniversitelerle birlikte yükseköğretimde kalitenin daha da artırılarak sürdürülebilir kılınmasına dönük faaliyetler yürüttüklerini söyledi. Rektör Uslu; "Aday öğrencilerimizin sadece büyük metropollerde değil, Anadolu’da da gelişmiş ve nitelikli yükseköğretim kurumlarının olduğunu bilmeleri gerekiyor. Bu nedenle üniversite tercihi yapacak öğrencilerimizle bir araya gelmek ve onlara üniversitelerimizi tanıtmak oldukça önem arz ediyor" ifadelerine yer verdi. Üniversite Tanıtım Fuarı’nda Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi standıyla birlikte Abdullah Gül Üniversitesi, Amasya Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Kayseri Üniversitesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Malatya Turgut Özal Üniversitesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Yozgat Bozok Üniversitesi ve Ardahan Üniversitesi tanıtım stantları yer aldı. 16 üniversitenin temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen Üniversite Tanıtım Fuarı gençlerin geleceklerini planlama sürecinde önemli rol oynuyor. (ST-TB-