YEREL HABERLER - 04 Nisan 2012 Çarşamba 14:05

VALİ BEKTAŞ`TAN PROJE ATAОI

A
A
A
VALİ BEKTAŞ`TAN PROJE ATAОI

``Değerler Şehri Kastamonu, Değerler Eğitimi Projesi`` tanıtım toplantısına katılan Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş, evliyalar şehrine yakışan olayları istediklerini söyledi.
İl Genel Meclisi`nde İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü`nün ev sahipliğinden gerçekleştirilen toplantıya; Vali Erdoğan Bektaş, Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, Emniyet Müdürü Sami Uslu, İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Tevfik Anzerlioğlu, ilçe kaymakamları ve projenin paydaş kuruluş temsilcileri katıldı. İl Sosyal Etüt ve Proje İl Müdürlüğü tarafından yürütülecek ``Değerler Şehri Kastamonu, Değerler Eğitimi Projesi`` tanıtım toplantısında konuşan Vali Erdoğan Bektaş, böyle bir projenin hazırlanmasını kendisinin istediğini belirterek, ``Evliyalar Şehri kavramına yakışmayan şeylerle karşılaşmak istemiyoruz. Bu proje Türkiye`de genel olan değil bizim rahatsızlığımızdan doğan bir projedir`` dedi.
İnsanların bir takım olumsuzluklardan kendilerini alamamasından böyle bir projenin meydana geldiğine dikkat çeken Vali Bektaş, ``Örnek verecek olursak Sunta Kavşağında her türlü önlemi almamıza rağmen ölümlü kazaları önleyemedik. Her türlü işaret var orada ama insanlarımızın beyninde o ışıklara uyması gerektiğinin kanaati maalesef yok. Ne yaparsak yapalım orada sadece kurallara uymamaktan doğan kazalar ve sonucunda ölümler oluyor`` diye konuştu. Kastamonu Belediyesi tarafından yürürlüğe konulan parkmatik sistemine de değinen Bektaş şunları kaydetti:
``Bir liralık bir bedel bizi orada bütün kurallara uymaktan alıkoyuyor. İşyeri sahibi şikayet ediyor ama sabahtan akşama kadar dükkanının önünde arabasını bırakıyordu ve 1 lira için bundan vazgeçti. Yani burada 15 tane adamla 1 TL için beklememiz gerekiyor. Bu olmadan da böyle olabilirdi. İhtiyacı olmadığı halde bu araba o dükkanın önünde niye duruyor. Vurdumduymazlık var. Adam pikniğe gidiyor çöpünü oraya bırakıp geliyor. Tosya yolunun İhsangazi yolunun çevresi nereye gidersek gidelim açık çöplük. Gidip çöplüğe dökmüyor niye üç liralık daha fazla mazot yakması lazım. İlk önüne gelen yerde boşaltıyor. Emniyet Müdürlüğü`nün karşısında şehir meydanında geliyor birbirlerini vuruyor insanlar.`` Asgari ücretle çalışan kişilerin kendisinden silah ruhsatı istediğini vurgulayan Bektaş, böyle insanlara silah ruhsatı vermediklerini fakat kendisini bu yüzden çok sayıda yere şikayet ettiklerini belirterek şöyle konuştu:
``Asgari ücretle çalışan kişiler benden silah ruhsatı istiyor. Beni kırk yere şikayet ediyor bana silah ruhsatı vermedi diye. Şiddet ve çocukların cinsel istismarı üst saflara çıkmış. Bu kabul edilebilecek sayının üzerinde. Her yerde böyle şeyle olabilir ama bu binde bir olur. Onu da tölere edersin. Maalesef ben bıktığım için ve bunu kabullenemediğim için 11-13 yaşında çocukların istismarı var. Böyle bir yaramız var. İşim yok diyor iş buluyor beğenmiyor. Tüm bunlar insanların beyninde bir takım şeylerin yolunda gitmediğini gösteriyor. Oturup kafa kafaya gelip bulalım ne yapabileceğiz elimizden ne gelir bu konuda bazı çareler arayalım. 60 yaşındaki amca tutup 13 yaşındaki kızın peşinde dolaşıyorsa demek ki bir yerlerde bir eksiklik var. Bunu biri bize söylemeden biz kendi kendimize söylemek zorundayız. Oturup bu eksikliğin hastalığın tedavisi nedir buda bize düşüyor. Evliyalar şehri kavramına yakışmayan şeylerle karşılaşmak istemiyoruz. Bu proje Türkiye`de genel olan değil bizim rahatsızlığımızdan doğan bir projedir.``
``Değerler Şehri Kastamonu, Değerler Eğitimi Projesi`` ile Kastamonu`da birey veya aileleri yaşadıkları toplu ve dünyayı tehdit eden risk ve sorunlara karşı çözümünde, toplumsal yaşantının temel yapısını oluşturan milli, manevi, sosyal, ahlaki ve kültürel değerleri oluşturan yardımlaşma, tevazu, dürüstlük, dayanışma, sevgi, hoşgörü, saygı, misafirperverlik, duyarlı olma, vatanseverlik, adil olma, doğruluk, paylaşımcı olma, iyilik, çalışkanlık, temizlik, vefalı olma gibi kazanımların tekrar elde edilmesi amaçlanıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalyalı hekimlerden Filistin için ‘Sessiz Yürüyüş’ Antalya’da sağlık çalışanları İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto ederek "Sessiz Yürüyüş" gerçekleştirdi. İsrail’in 7 Ekim’den buyana devam eden saldırılarında şu ana kadar 350 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Sivillerin son sığınak noktalarından birisi olan Refah’a da geçtiğimiz günlerde başlatılan saldırının ardından Hekimlerden Sessiz Yürüyüş İnisiyatifi bir kez daha Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi Antalya’da da İsrail’i protesto etti. Muratpaşa Camii’nden başlayan, Türkçe ve İngilizce olarak ‘Ben doktorum, hedef değil’ yazılı dövizler taşıyan hekim ve sağlık çalışanları Kapalıyol olarak bilinen Kazım Özalp Caddesi boyunca sessiz bir şekilde yürüyüşlerini gerçekleştirdi. ‘Filistin açık hava hapishanesine döndü’ Yürüyüşün sonunda grup üyeleri adına basın açıklamasını okuyan Doktor Kevser Erdoğan, İsrail’in yıllardır sürdürdüğü sistematik işgal ve zulmün 7 Ekim’den bu yana katlanarak devam ettiğini belirterek, “7 aydır her gün, her dakika Gazze’ye bombalar yağıyor ve şehit haberleri geliyor. Gazze halkı ölümle, açlıkla, hastalıkla boğuşuyor. Adeta bir açık hava hapishanesi olan Filistin’in, dünya ile tek bağı olan Refah’ta da soykırımdan başka kelimeyle anlatılmayacak bir zulüm yaşanıyor” dedi. "Gazze, insani yardım bekliyor" İsrail’in Refah’a başlattığı saldırının ardından 1.3 milyon Filistinlinin Gazze’nin yerle bir edilmiş kuzey kesimlerine doğru ilerlemek zorunda kaldığının altını çizen Erdoğan, “Yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarına, devletlere, sağlık ve yardım organizasyonlarına sesleniyoruz. Bombalardan kurtulabilen bir avuç mazluma acilen insani yardım ulaştırılmalıdır. Yaralı ve hastalar bir an önce tahliye edilmelidir. Dünyanın dört bir tarafında aynı hassasiyeti paylaştığımız nice hekim ve sağlık çalışanları adına bizler; her türlü göreve hazır olduğumuzu tekrar dile getiriyoruz” ifadelerini kullandı. Yapılan açıklama bölgeden geçen yabancı turistlerin Gazze’ye dikkatini çekmek amacıyla bir kez de İngilizce olarak okundu.