GÜNDEM - 26 Mayıs 2024 Pazar 09:48

2 asırdır aynı usulle döner kesen ustalardan büyük iddia: “Döner Kastamonu’ndan yayıldı”

A
A
A

Sosyal medyadaki ‘döner nerede icat edildi’ sorularına cevap veren Kastamonu’daki döner ustaları, dönerin ilk olarak Kastamonu’da yapılmaya başlandığını iddia etti. 1855 yılında fotoğrafı çekilen dönerci ustasının Kastamonulu Hamdi usta olduğunu söyleyen döner ustaları, o tarihten itibaren dönerin tüm Türkiye’ye yayıldığını söyledi.

1855 yılında İstanbul’da çekilen Kastamonulu dönerci Hamdi Usta’nın fotoğrafı, sosyal medyada ‘döner nerenin’ tartışmasını beraberinde getirdi. Birçok sosyal medya kullanıcısı döner kebabın Bursa’ya ait olduğunu söylerken, Kastamonu’daki döner ustaları tartışmaya tarihi bilgilerle cevap vererek, dönerin Kastamonu’ya ait bir yemek olduğunu söyledi. 1800’lü yıllardan beri süren gelenekle, kuzu, dana eti ve kuyruk yağını karıştırarak hazırladıkları döneri tırpan ile kesen Kastamonu’daki döner ustaları, dönerin ilk Kastamonu’da yapıldığını ve daha sonra tüm Türkiye’ye yayıldığını söyledi.

Birçok tarihi dönercinin bulunduğu Kastamonu’da, eski usullerle yapılan et döner lezzetiyle de meydan okuyor.

2 asırdır aynı usulle döner kesen ustalardan büyük iddia: “Döner Kastamonu’ndan yayıldı”

“Döner ilk olarak Kastamonu’da yapılıyor”

12 yaşından beri dönercilik yaptığını söyleyen Necati Topçuoğlu, “Bu döner dana eti ve kuzu eti karışık, yüzde 5 de kuyruk yağı var. Çok eskiden beri bu şekilde yapılır. Tarihine bakarsak da sadece kuzu eti kullanılır. Kuzu eti ağır olduğu için kırmızı et ile karıştırıyoruz. Büyükbaş hayvanın sadece 4 bölgesindeki eti kullanıyoruz. Döneri de tırpan ile keseriz. Yaprak döner olduğu için esnememesi gerekiyor. Bıçağa göre daha keskin oluyor. Döner ilk olarak Kastamonu’da yapılıyor. Kastamonulu bir usta yapıyor. Kastamonu döneri o dönem nasıl yapılıyorsa aynı şekilde yapılmaya devam ediyor” dedi.

“Bizim dönerimiz eski dönemden beri kullanılan döner”

Kastamonu dönerinin özelliklerinden bahseden Abdullah Taşmancı ise, “Eski ustaların verdiği tarif ile dananın sırt eti, koyun etinin her tarafını kullanıyoruz ve aralara kuyruk eti kullanıyoruz. Bizim dönerimizde kesinlikle kıyma yok. Bursalılar, Bursa dönerinin meşhur olduğunu, ilk döner olduğunu söylüyor. Onlar döneri, kıyma döneri, iskender usulü yapıyorlar. Bizim dönerimiz eski dönemden beri kullanılan döner” diye konuştu.

“Dededen toruna 3’üncü kuşak olarak dönercilik yapıyoruz”

3 nesildir dönercilik yapan Nail Altınöz ise, “Dededen toruna 3’üncü kuşak olarak dönercilik yapıyoruz. Benden önce babam 1944’de işletmeye başlamış. Ondan önce dedem başlamış. İlk dükkanımız, Kastamonu Nasrullah Meydanı’ndaydı. Çadır usulü bir dükkanda başlamışlar. Kış mevsiminde çalışmazlarmış” şeklinde konuştu.

“İskenderin çıkışı da Kastamonu’da yapılan tirit yemeğinden doğmuştur”

Bursa’da yapılan iskender dönerin, Kastamonu’da yapılan tirit yemeğinden doğduğunu ifade eden Altınöz, “Kastamonu’ya orta Asya’dan gelmiş ve ismi lüle kebap olarak geçerken ilk olarak yatay olarak pişirilirmiş. Kastamonu önemli bir şehir olduğu için Candaroğulları tarafından burası tercih ediliyor. Burada da ustalarımız ‘nasıl yapalım’ derken, döneri dikey şekle dönüştürmüşler, çam kömürü ateşi ile pişirmişler. Şimdi Bursalılar, ‘kuzu etinden dönerimizi yaparız, iskender bize ait’ derler. İskenderin çıkışı da Kastamonu’da yapılan tirit yemeğinden doğmuştur. Kastamonu tiridi meşhurdur. Kastamonu simidi ile yapılır. Bu şekilde sunum yapılır. Onlarda da simit olmadığı için ‘pide üzerinde yapalım’ demişler. Bizimkiler farklı bir döner” ifadelerini kullandı.

‘Vedat Milor çok beğendi’

Vedat Milor’un yıllar önce restoranlarını ziyaret ettiğini ve Kastamonu dönerini çok beğendiğini kadeden Altınöz, “Vedat Milor ziyaret etti. Dönerini kesip ikram ettik. Genellikle ben orta yağlı döner sunarım, onun yağlı yediğini de bilmiyorum. Yediğinde ‘bu bambaşka bir şey. Bana biraz daha kes’ dedi. Çok beğendi. Gittiği yerlerden bir çatal alır bırakırdı, o gün 4-5 porsiyona yakın ikram ettim. ‘Ben bir daha geleceğim’ dedi. Daha sonra televizyon programlarından da bizden bahsetti” dedi.

2 asırdır aynı usulle döner kesen ustalardan büyük iddia: “Döner Kastamonu’ndan yayıldı”

“Bu lezzeti başka hiçbir yerde görmedim”

Çocukluğundan beri yediği Kastamonu dönerinin tadından vaz geçemedini belirten Fatih Kaya isimli vatandaş ise, “Dedelerimizden miras kalan bir döner. Çocukluğumuzdan beri yemeye devam ediyoruz. Bu lezzeti başka hiçbir yerde görmedim. Kesinlikle Kastamonu dönerini tercih ederim. Bursa’nın iskenderi meşhur olabilir ama et dönerde Kastamonu. Bunun içinde hem kırmızı et hem de koyun eti var. Biz Kastamonulular olarak bundan vaz geçemiyoruz” diye konuştu.

Murat Kanber - Vedat Yunus İkizoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Şişli Belediyesi’nden Kilis’te ‘Umut Ormanı’ Şişli Belediyesi tarafından Kilis’te bulunan ‘Umut Ormanı’na belediye çalışanları adına 3 bin adet fidan bağışlandı. Yapılan bağışa ilişkin konuşan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, "Tüm çalışma arkadaşlarımızın adını taşıyan bu bağışla, kocaman bir orman oluşturuyoruz. Bu orman, ‘Umut’ adıyla ülkemize yüzlerce yıl nefes aldıracak" dedi. Şişli Belediyesi tarafından TEMA Vakfı iş birliğiyle doğal yaşamın korunması ve yeşil alanların artırılması amacıyla örnek bir projeye imza atıldı. Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın öncülüğünde Kurban Bayramı çerçevesinde tüm personel adına Kilis’te bulunan Umut Ormanı’na 3 bin adet fidan bağışlandı. Vakıf, fidan bağışı dolayısıyla Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’a Bağış Belgesi takdim ederken, 3 bin fidan ise Eylül ayından itibaren Umut Ormanı’nda toprakla buluşacak. Öte yandan çevre bilincini artırmak ve daha yeşil bir gelecek inşa etmek hedefiyle projeler hazırlayan Şişli Belediyesi, çevresel sürdürülebilirliği destekleme çalışmalarına hız kesmeden devam edecek. "Umut adıyla ülkemize yüzlerce yıl nefes aldıracak" Personele özel olarak gönderdiği mektupla, çalışanların hem Kurban Bayramı’nı kutlayan hem de fidan bağışı kampanyasına gösterdikleri destekten dolayı teşekkür eden Başkan Şahan, "Kurban Bayramı’nın bereketiyle, senin adına Kilis’te ‘Umut Ormanı’ kurulması için TEMA Vakfı’na fidan bağışında bulunduk. Seninle birlikte tüm çalışma arkadaşlarımızın adını taşıyan bu bağışla, kocaman bir orman oluşturuyoruz. Bu orman ‘Umut’ adıyla ülkemize yüzlerce yıl nefes aldıracak" ifadelerini kullandı.
Yozgat Türkiye’nin İlk Milli Parkı bayramda ziyaretçi akınına uğradı Türkiye’nin İlk Milli Parkı olan Yozgat Çamlığı Milli Parkı, Kurban Bayramı’nda güzel havayı fırsat bilen piknikçilerin akınına uğradı. Yozgat Çamlığı Milli Parkı’nda güzel havayı fırsat bilen vatandaşlar, ormanlık alanda ağaçların gölgesi altında bir yandan mangal ve semaver yakarken bir yandan da yürüyüş yapıp oyun oynayarak bayram tatilinin tadını çıkardı. Vatandaşların oturacak yer bulmakta güçlük çektiği Yozgat Çamlığı Milli Parkı’nda, doğa ile iç içe olmak isteyen vatandaşlar hem piknik yaptı hem de ailece güzel vakit geçirdi. Ankara’dan gelen misafirleriyle birlikte Çamlık Milli Parkı’na geldiklerini söyleyen Yalçın Görgeç, “Bayram tatili için misafirlerimiz Yozgat’a geldi. Biz de onlarla birlikte Çamlık Milli Parkı’mızda piknik yapmaya geldik. Sabah erken geldik, çünkü bayram tatillerinde burası bir hayli kalabalık oluyor. Çok güzel bir yer herkese buraya gelmelerini tavsiye ederim. Havaların sıcak olması da piknik alanlarına insanların yönelmesini sağlıyor. İnsanlarda doğaya çıkınca biraz daha rahatlıyorlar” dedi. Kırıkkale’den Yozgat’ta bayram tatili için gelen Tuncay Yazan ise, “Kurban Bayramı dolayısıyla sılayı rahim yapalım dedik, anne ve babamızın yanına geldik. Kırıkkale’de kurbanımızı kesip Yozgat’a geldik. Bugün de Türkiye’nin ilk milli parkı Yozgat Çamlığı Milli Parkı’na geldik. Burayı herkese tavsiye ediyoruz, mükemmel bir yer. Sabah saat 09.00’da geldik, yer bulmakta zorlandık. Şehir dışından gelen herkesi buraya davet ediyoruz, burayı görmelerini istiyoruz.” şeklinde konuştu. Öte yandan orman yangınlarına karşı da itfaiye ekipleri de ring atarak vatandaşları duyarlı olmaya davet etti.