POLİTİKA - 07 Eylül 2025 Pazar 19:38

Bakan Işıkhan: "‘Türkiye bu badireyi asla atlatamaz’ diyenlere inat her seferinde küllerimizden yeniden doğmasını bildik"

A
A
A
Bakan Işıkhan: "‘Türkiye bu badireyi asla atlatamaz’ diyenlere inat her seferinde küllerimizden yeniden doğmasını bildik"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Ülkemizin içerisinden geçtiği en zor zamanlarda ellerini ovuşturarak yıkılmamızı bekleyenlere, karşılaştığımız her engelde, ‘Türkiye bu badireyi asla atlatamaz’ diyenlere inat her seferinde küllerimizden yeniden doğmasını bildik" dedi.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, bir dizi programa katılmak için Kastamonu’yu ziyaret etti. Bakan Işıkhan temasları çerçevesinde, MHP Kastamonu İl Başkanlığını ziyaret etti. Ziyaretin ardından Kastamonu İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü’nde düzenlenen STK ve İş İnsanları ile İstişare Toplantısı’na katılan Bakan Işıkhan, sektör ve STK temsilcileri ve iş insanlarıyla bir araya geldi. Bakan Işıkhan, toplantıda katılımcıların talep ve çözüm önerilerini dinledi.



"‘Türkiye bu badireyi asla atlatamaz’ diyenlere inat her seferinde küllerimizden yeniden doğmasını bildik"


Toplantıda konuşan Işıkhan, "Biliyorsunuz, göreve geldiğimiz günden bu yana, ülkemizi Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın vizyonu olan Türkiye Yüzyılı’na hazırlama hedefiyle, çalışma hayatı paydaşlarıyla, sizlerle bir arada olmaya devam ediyoruz. Bakanlık olarak sahadaki icra noktasında çalışma hayatının temel unsurları olarak gördüğümüz, özellikle yerelde faaliyet gösteren, şehrin kalkınmasına katkıda bulunan meslek kuruluşlarıyla, odalarla ve derneklerle bir araya gelmeyi, daima dirsek teması içerisinde olmayı çok önemsiyoruz. Çalışma hayatının, istişarenin ve ortak hareket kültürünün en yoğun yaşandığı alanlardan bir tanesi olması hasebiyle, paydaşlar olarak bizler birbirimizin sözlerine ne kadar kulak verirsek bu büyük mekanizmayı da o derece başarıyla işletmiş oluruz. Katılımcı sosyal devlet anlayışımızın gerektirdiği şekilde bizler bugüne kadar milletimizden gelen talep ve istekleri hiçbir kulak arkası etmedik. Çalışanlarımıza, işverenlerimize, sendikalarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza hiçbir zaman kapımızı kapatmadık. Gerek yapısal, gerekse geçici sorunlarımızın ortak akıl ve istişare ile çözüleceğine inandık. Gerek yapısal gerek geçici sorunlarımızın ortak akıl ve istişare ile çözüleceğine yürekten inandık. İşçimizden işverenimize kadar yediden yetmişe her bir vatandaşımızın yaşam standartlarını, çalışma koşullarını ve sosyal güvenlik geleceğini teminat altına almak için, atılabilecek her türlü adımı, tüm riskleri göze alarak attık, atmaya da devam ediyoruz. Ülkemizin içerisinden geçtiği en zor zamanlarda ellerini ovuşturarak yıkılmamızı bekleyenlere, karşılaştığımız her engelde, ‘Türkiye bu badireyi asla atlatamaz’ diyenlere inat her seferinde küllerimizden yeniden doğmasını bildik. Afetler, salgınlar, darbeler gördük, yine de pes etmedik, eskisinden daha güçlü bir şekilde ayağa kalktık. Bu bağlamda, Türkiye’nin son 23 yılı, hep daha iyisini, hep daha ilerisini hedefleyerek ve hamdolsun ki bu hedefleri de bir bir gerçekleştirerek geçti. Yer altı ve yer üstü kaynaklarımızın faaliyete geçirilmesiyle, savunma sanayi başta olmak üzere yerli ve milli üretim gücümüzün artmasıyla her geçen gün daha da ivme kazanan kalkınma sürecimiz çalışma hayatına da olumlu şekilde yansımaya devam ediyor. Bu anlamda Türkiye yatırım, istihdam, üretim ve ihracat ekseninde yükselişini kesintisiz bir şekilde sürdürüyor" dedi.



"İhracat rakamlarımız, dünyada ve bölgemizde maruz kaldığımız tüm risklere rağmen tarihi bir seviyeye ulaşmış durumdadır"


Türkiye yüzyılı şehirlerini hep birlikte el ele vererek inşa edeceklerini ifade eden Işıkhan, "Son açıklananan güncel verilere göre; ekonomimiz yılın ikinci çeyreğinde yüde 4,8 büyümüş durumda. Yani 20 çeyrektir, kesintisiz, istikrarlı bir şekilde büyüyoruz. Enflasyon karşısında verdiğimiz yoğun mücadeleler sayesinde, yıllık enflasyon Temmuz ayında, geçtiğimiz yılın Mayıs ayına oranla yaklaşık 42 puan azalmış durumdadır. Tabii bu rakamlar çalışma hayatında da olumlu etkisini gösteriyor. Orta Vadeli Programımız ve çalışma hayatını geliştirmeye yönelik politikalarımızın etkisiyle yüzde 8’e gerileyen işsizlik oranı, 27 aydır tekli hanelerde seyretmeye devam ediyor. Aynı şekilde ihracat rakamlarımız, dünyada ve bölgemizde maruz kaldığımız tüm risklere rağmen tarihi bir seviyeye ulaşmış durumdadır. Attığımız kararlı, makul ve emin adımlarımız sayesinde önümüzdeki yıllarda bu rakamların çok daha iyi seviyelere ulaşacağına inanıyorum. Ekonomimiz güçlendikçe, istihdamımız ve üretimimiz arttıkça, ulusal ve uluslararası yatırımlarımız çoğaldıkça, elde edilen bu refahı nüfusumuzun tamamına yaymak için daha kapsamlı politikalar üretmeye devam edeceğiz. Hiç kuşkusuz, ülkemizin geldiği bu noktayı 23 yıllık başarılarla dolu büyüme yolculuğumuzun mihmandarı ve bugün Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun da mimarı olan Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, millete hizmet sevdalısı kadrolarımıza ve elbette her şartta ve zorlukta milli bir duruş sergileyerek desteklerini esirgemeyen iş dünyamızın emektarlarına borçluyuz. Biz bu yolculukta siz değerli yatırımcılarımızı, işverenlerimizi, esnaflarımızı, sanayicilerimizi de sadık birer yol arkadaşı olarak görüyor, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra ki Türkiye Yüzyılı hedelerimize de yine birlikte yürümeyi arzu ediyoruz. Gelecek hedefilerimiz istikametinde Türkiye Yüzyılı şehirlerini el ele verip birlikte inşa ederken, inanıyorum ki her ilimiz gibi Kastamonu da kendi tüm potansiyeliyle bu yürüyüşe ortak olacaktır" diye konuştu.



"İş arayan, çalışmak isteyen Kastamonulu hemşehrilerimiz 4 bin 355 açık iş için İŞKUR’a başvurabilirler"


Kastamonu’daki destek ve yatırımlara değinen Işıkhan, "Sadece çalışma hayatı kapsamında yaptığımız yatırımla birlikte şehrimizin aktif sigortalı sayısı yüzde 85’lere yükselmiştir. Kastamonu, Çankırı ve Sinop illerini kapsayan TR82 Bölgesinde İstihdam oranı yüzde 51,3, İşsizlik oranı yüzde 4,6, işgücüne katılım oranı yüzde 53,7 olmuştur. İŞKUR aracılığıyla 2002’de Kastamonu’da toplam sadece bin 270 vatandaşımızı işe yerleştirmişken 2025 yılında toplam 4 bin 996 kişiyi işe yerleştirdik. 2002 yılından günümüze kadar ise toplam 62 bin 254 vatandaşımızın İŞKUR aracılığıyla Kastamonu’da işe yerleşmesine aracılık ettik. Biliyorsunuz, işverenlerimizin, yatırımcılarımızın çalışan ihtiyacı için başvurdukları kurumların başında istihdam kurumumuz İŞKUR gelmektedir. Bugün itibariyle Kastamonu’da İŞKUR’a 4 bin 355 açık iş talebi var. İş arayan, çalışmak isteyen hemşehrilerimiz bu 4 bin 355 açık iş için İŞKUR’a başvurabilirler. Kastamonu’da 2002’den günümüze kadar toplam 23 bin 236 vatandaşımızın mesleki eğitim kursları, iş eğitim programları ve girişimcilik eğitim programlarından yararlanmasını sağladık. Yeni meslekler edinmek isteyen vatandaşlarımıza yönelik mesleki eğitim kurslarından bugüne kadar 9 bin 490 vatandaşımız yararlanmıştır. İş verenlerimizin nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak için düzenlediğimiz İşbaşı Eğitim Programlarımızından bugüne kadar 12 bin 180 vatandaşımız faydalanmıştır. İstihdamı arttırmak için yaptığımız bu çalışmalarla, 2002 yılında Kastamonu’da aktif sigortalı sayısı 56 bin 619’ken, bugün itibarıyla 103 bin 552 olmuştur. Aktif sigortalı sayısı son 23 yılda yüzde 83 seviyesinde artmıştır. Kastamonu’da bugüne kadar 30 bin 573 iş yerine teşvikler verdik. Ödenen toplam teşvik tutarı ise 2,4 milyar lirayı aşmış durumdadır. İnşallah, önümüzdeki yıllarda yapacağımız yeni yatırımlarla ve hayata geçirdiğimiz yeni istihdam projeleriyle birlikte bu sayılar daha da artacaktır. Kastamonu başta olmak üzere tüm şehirlerimizin çalışma hayatını hiç bir sorun kalmayana kadar geliştirmeye, iyileştirmeye devam edeceğiz. Şehirlerimizin kalkınması için, her daim sahada olan iş dünyamızın temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarımız, belediyelerimiz ve kamu kurumlarımızla birlikte ihtiyaç ve talepleri almaya, vatandaşlarımızın sorunlarını çözmeye devam edeceğiz. Sizler, Kastamonu’nun ve ülkemizin geleceğine, kalkınmasına sahip çıkıyorsunuz, yatırım yapıyorsunuz. Bizler de elimizden gelen her türlü desteği sizlere vermeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.


Kastamonu Valisi Meftun Dallı da, "Kastamonu’nun ekonomik potansiyeline ve iş dünyamızın önündeki fırsatları değerlendirmek, sorunlarını ve çözüm önerilerini paylaşmak amacıyla Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı Buluşmaları Programı çerçevesinde bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bu toplantının hem Kastamonumuzun kalkınmasına hem de ülkemizin üretim ve istihdam gücüne önemli katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum. Köklü tarihi, eşsiz kültürel mirası, doğal güzellikleri ve üretken insan kaynağıyla Kastamonu ülkemizin önemli şehirlerinden biridir. Özellikle ahşap işçiliğinden el sanatlarına, tarım ürünlerinden sanayiye kadar pek çok alanda önemli bir potansiyele sahiptir. Orman ürünleri, tarım, hayvancılık ve turizm alanlarında da her geçen gün daha ileri gitmektedir. İlimiz doğal zengillikleri ve yöresel ürünleriyle Türkiye’de haklı bir üne sahiptir. Coğrafi tescilleri ve markalaşma yolunda atılan adımlar Kastamonu’nun önemli ekonomik değerlerini güçlendirmektedir. Kastamonu iş dünyası, çalışkanlığı, fedakarlığı ve üretime olan katkısıyla daima ülkemizin kalkınma hedeflerine destek olmuştur" ifadelerini kullandı.



Bakan Işıkhan: "‘Türkiye bu badireyi asla atlatamaz’ diyenlere inat her seferinde küllerimizden yeniden doğmasını bildik"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nde Türkçe şenliği düzenlendi Kastamonu Üniversitesi’nde "Dünya Dili Türkçe Günü" dolayısıyla düzenlenen şenlik renkli görüntülere sahne oldu. Kastamonu Üniversitesi’nde, "Dünya Dili Türkçe Günü" olarak kabul edilmesi sebebiyle Türkçenin kültürel mirastaki yerini ve toplumsal önemini vurgulamak amacıyla kampüs genelinde iki ayrı etkinlik gerçekleştirdi. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi (KÜSAM), Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Topluluğu (KÜSAT) ile Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) iş birliğiyle düzenlenen "Dünya Dili Türkçe Şenliği", Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı, TÖMER Müdürü Doç. Dr. Onur Hasdedeoğlu, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Rabia Aktaş, KÜSAM Müdürü Doç. Dr. Zeki Gürel, akademik personel ve öğrenciler katıldı. Programın açılışında konuşan KÜSAM Müdürü Doç. Dr. Zeki Gürel, Türk dilinin millet hayatındaki belirleyici rolüne vurgu yaptı. Türkçenin tarih boyunca kültürün, düşüncenin ve ortak hafızanın taşıyıcısı olduğunu ifade eden Gürel, Türk dünyasında yürütülen ortak dil ve alfabe çalışmalarının önemine dikkat çekti. TÖMER Müdürü Doç. Dr. Onur Hasdedeoğlu ise Türkçenin yalnızca bir iletişim aracı olmadığını, milletin hafızasını ve dünyayı algılama biçimini yansıtan temel unsur olduğunu belirtti. Konuşmaların ardından KÜSAT Halk Dansları Ekibi’nin sahnelenen gösteri, izleyicilerden beğeni topladı. Program kapsamında öğrenciler ve TÖMER’de eğitim gören öğrenciler tarafından şiirler okundu ve müzik performansları gerçekleştirildi. KÜSAM Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Dr. Osman Eroğlu’nun seslendirdiği eserlerle devam eden programın sonunda katkı sunan öğrenci ve akademisyenlere teşekkür belgeleri takdim edildi. Öte yandan, Dünya Dili Türkçe Topluluğu tarafından Eğitim Fakültesi ana kampüs girişine kadar uzanan yaklaşık 1 kilometrelik güzergah boyunca, yabancı kökenli kelimelerin Türkçe karşılıklarını içeren 100 adet pankart asıldı. "Dilimiz kimliğimizdir" anlayışıyla hazırlanan pankartlar, Kastamonu Üniversitesi öğrencileri ve kampüs güzergahını kullanan vatandaşlardan yoğun ilgi gördü.
Yozgat Yozgat’ta ilginç geri dönüşüm hikayesi, tabuttan ana kucağı yaptı Kullanılmış tabutlardan kanatlı hayvanlar için ana kucağı yaptı. İstanbul’dan 10 yıl önce memleketi Yozgat’ın Şefaatli ilçesine dönen Hasan Şahan, kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde uyguladığı farklı yöntemle dikkat çekiyor. Uzun yıllar İstanbul’da yaşayan Hasan Şahan, memleketine döndükten sonra tavuk, kaz ve ördek yetiştiriciliğine başladı. Üretimde maliyetleri düşürmek için geri dönüşüme yönelen Şahan, atıl durumdaki tabutu civcivler için ‘ana kucağı’na dönüştürdü. Geliştirdiği bu sistem sayesinde düşük maliyetle civciv üretimi yapan Şahan, küçük üreticilere de önemli bir alternatif sundu. Basit malzemelerle kurulan sistemin, civcivlerin hayatta kalması açısından büyük önem taşıdığını belirten Şahan, özellikle ısı dengesinin korunmasının hayvanların gelişimi için hayati olduğunu ifade etti. Yüksek maliyetli ekipmanlar yerine geri dönüşümle oluşturulan bu yöntemle üretimin daha sürdürülebilir hale geldiğini dile getirdi. Hasan Şahan konuşmasında şunları söyledi: "Geri dönüşüm gibi düşünün. Bakın efendim bu bir tabut, atıl. Yurt dışından veya Türkiye’nin belli bir bölgesinden cenazemiz gelmiş. Bu atıl vaziyette geçmiş. Biz bunu alıp içerisine iki tane ısıtıcı ampul, bir tane de termostat takarak ana kucağı yaptık. . 1-1 buçuk aylık oluncaya kadar kaz yavrusu, ördek yavrusu ve tavuk civcivi büyütebiliyoruz. Çok basit bir sistemi var. En ucuz sistem bu. İki tane ısıtıcı ampul, bir tane 30 derece ile 100 derece arasında termostat. Bunu elektriğe takıyorsun biri ısıtıcı, biri normal aydınlatma lambası. 30 dereceyi bulduğu anda otomatikman atıyor. Hayvanların ısısı çok önemli. Yani 30 derecenin altına düşürdüğü zaman hipotermiye giriyor, ölüyor. Onu yaşatmamak için hayvana bu şekilde bir sistem kurduk. Yani 20 bin, 30 bin liraya ana kucağı almaktansa bunu kendiniz yapabilirsiniz. Çok uygun bir fiyata, iki tane ampul, 5 metre kablo, bir de termostat. Hepsi bu."
Konya Kalp ağrısı sanılıyor, reflü çıkıyor Modern yaşamın getirdiği stres, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsizlik Gastroözofageal reflü hastalığının görülme sıklığını her geçen gün artırıyor. Reflünün, mide asidi ve mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıyla ortaya çıkan, kronik seyirli bir sindirim sistemi hastalığı olduğunu belirten Medicana Sağlık Grubu Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Bilal Toka, reflünün yalnızca yaşam kalitesini düşürmekle kalmadığını, tedavi edilmediğinde ciddi ve kalıcı sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Reflü hastalığı, çoğu zaman basit bir mide yanması olarak algılansa da göğüsten boğaza, solunum yollarından yutma fonksiyonuna kadar pek çok sistemi etkileyen farklı belirtilerle kendini gösterebiliyor. Medicana Konya Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Bilal Toka, kalp ağrısı sanılan göğüs ağrılarının önemli bir bölümünün aslında reflüden kaynaklanabileceğine dikkat çekti. Tedavi edilmeyen reflü, yemek borusu kanserine neden olabilir Reflünün temelinde, mide ile yemek borusu arasındaki alt özofagus sfinkterinin yeterince iyi çalışmaması yer alıyor. Mide asidinin, mide ile yemek borusu arasındaki kapakçığın işlev bozukluğu nedeniyle yemek borusuna kaçtığını ve koruyucu tabakası olmayan yemek borusu mukozasında hasara yol açtığını belirten Doç. Dr. Bilal Toka, şu açıklamalarda bulundu: "En sık görülen belirtiler arasında göğüste yanma, ağıza acı-ekşi tat gelmesi, mide ağrısı ve yutma güçlüğü bulunur. Ayrıca ses kısıklığı, kronik öksürük, boğazda yanma ve geceleri artan nefes darlığı da reflü ile ilişkili olabilir. Yapılan çalışmalar, kalp ağrısını düşündüren göğüs ağrısıyla acil servise başvuran hastaların yaklaşık yarısında nedenin reflü olabildiğini göstermektedir. Bu nedenle özellikle tekrarlayan göğüs ağrısı, uzun süren mide yanması ve boğaz şikayetleri olan hastaların, kalp kaynaklı bir sorun olmasa dahi reflü açısından değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır." Tedavi edilmeyen reflü hastalığının zamanla yemek borusunda iltihaplanmaya neden olabileceğini ifade eden Doç. Dr. Bilal Toka, ileri ve uzun süreli vakalarda ise ülser, kanama, yemek borusunda darlık ve buna bağlı yutma güçlüğü gelişebileceğini kaydetti. Uzun yıllar süren reflü hastalığında Barrett özofagusu gelişebileceğini belirten Doç. Dr. Toka, bu durumun yemek borusu kanseri açısından önemli bir risk faktörü olduğuna dikkat çekerek, "Reflü hastalığının tedavi edilmemesi ayrıca kronik farenjit, larenjit, diş çürükleri, sinüzit atakları ve astım benzeri solunum sorunlarına da neden olabiliyor" dedi. "Geç saatte yemek reflüyü artırıyor" Reflü tedavisinde yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının belirleyici rol oynadığını vurgulayan Doç. Dr. Bilal Toka, şu bilgileri verdi: "Aşırı kilo, sigara ve alkol kullanımı, yağlı ve baharatlı yiyecekler, çikolata, kafeinli ve gazlı içecekler şikayetleri artırabiliyor. Hazır gıdaların etkisi de yadsınamaz. Geç saatlerde yemek yemek ve tok karna uzanmak da reflüyü kolaylaştırıyor" ifadelerini kullandı. Reflü hastalığının tanısında hastanın şikayetlerinin yanı sıra endoskopi ve gerekli durumlarda PH incelemelerinin kullanıldığını belirten Doç. Dr. Bilal Toka, tedavide yaşam tarzı değişikliklerinin ve mide asidini azaltan ilaçların ön planda olduğunu ifade etti. Bazı hastalarda ise endoskopik ya da cerrahi yöntemler gerekebileceğini kaydeden Toka, "Uzun süredir devam eden reflü şikayetleri, ilaçlara yanıt alınamaması, yutma güçlüğü, kilo kaybı veya kanama bulguları olan hastaların gecikmeden sağlık kuruluşlarına başvurması gerekmektedir’’ diye konuştu.
Tokat Tokat Belediyesi’ndeki dinleme krizinde, ifadesi alınan başkan yardımcısı adli kontrolle serbest bırakıldı Tokat Belediyesi’ne ait Canikli Konağı’nda dinleme cihazı tespit edilmesi üzerine başlatılan soruşturmada ifadesi alınan Başkan Yardımcısı Melik Bingöl hakkında adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı kararı verildi. Tokat Belediyesi’nde belediyenin güvenlik birimlerince yapılan kontrollerde Canikli Konağı’nda bir dinleme cihazı tespit edilmişti. Durumun bildirilmesi üzerine Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı ve İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Müdürlüğü koordinesinde adli ve teknik inceleme başlatıldı. Soruşturma kapsamında belediye personellerinin de ifadeleri alındı. Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu’nun özel talebi üzerine göreve başlayan Bilgi İşlem Müdürlüğü’nden sorumlu Tokat Belediye Başkan Yardımcısı Melik Bingöl’ün de ifadesi alındı. Olayla ilgili gözaltına alınan dışarıdan belediyeye bilgi işlem hizmeti veren Enes Y. adliyeye sevk edilmesinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aynı zamanda olayla bağlantısı olduğu düşünülen belediye bilgi işlem personeli Yusuf Y., de tutuklanarak cezaevine gönderildi. Başkan Yardımcısı Melik Bingöl ise ifadesinin ardından adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasına karar verildi. Soruşturmanın çok yönlü olarak sürdüğü bildirildi.