ASAYİŞ - 18 Eylül 2025 Perşembe 14:44

Birlikte alkol aldığı arkadaşını öldüren sanık: "Amacım gözdağı vermekti"

A
A
A
Birlikte alkol aldığı arkadaşını öldüren sanık: "Amacım gözdağı vermekti"

Kastamonu’nun Tosya ilçesinde, birlikte alkol aldığı arkadaşını silahla vurarak öldüren sanık, "Amacım gözdağı vermekti, korkutmak amaçlıydı. Belinde silah olduğunu biliyordum" dedi.


Olay, 3 Nisan 2025 tarihinde Tosya ilçesi Hacıpir Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, birlikte alkol alan H.K. ile arkadaşı Mustafa Bırtlak arasında bilinmeyen sebeple tartışma çıktı. Tartışma sonrası olay yerinden ayrılan H.K. ile Mustafa Bırtlak, bir süre sonra telefonda tartıştı. Tartışmanın ardından buluşan H.K. ile Mustafa Bırtlak birbirlerine ateş etti. Kurşunların hedefi olan Mustafa Bırtlak, sağlık ekipleri tarafından kaldırıldığı Tosya Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.


Olayın ardından gözaltına alınan H.K. tutuklandı. H.K. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’kasten öldürme’ suçundan açılan dava görülmeye başlandı. Duruşmada sanık H.K., hayatını kaybeden Bırtlak’ın ailesi ve taraf avukatları hazır bulundu.



"Can korkusuyla ateş ettim, öldürme kastıyla atmadım"


Duruşmada kendisini savunan H.K., "Bana küfür etti, beni tehdit etti. Araçta tüfek vardı. Ben onun olduğu yere gittim, korkutmak amaçlı havaya bir el ateş ettim. Sonra kaçtım. Benim karşıma çıktı, elini beline attı. Ben de can korkusuyla ateş ettim, öldürme kastım yoktu. Amacım gözdağı vermekti, korkutmak amaçlıydı. Belinde silah olduğunu biliyordum. Silahı görünüyordu. Ben de çok korktum" dedi. Mustafa ile aralarında çıkan tartışmanın sebebini bilmediğini söyleyen H.K., "Birlikte alkol alıyorduk. Aramızda tartışma çıkınca beni iterek yere düşürdü, bana tekme attı, aramızda kavga çıktı. Sonra ben, oradan ayrıldım ve alkol almak için tekel bayisine gittim. Tekel bayisine giderken beni aradılar. Ali E., ’gel Mustafa ile görüşüp aranızı düzeltelim, Mustafa pişman, özür diliyor’ dedi. Bana ait araçla Ali E. ile birlikte Mustafa’nın yanına gittim. Mustafa’nın yanına vardığımızda, ’elinde tüfek var’ denilince kaçarak araca bindim. Arkamdan 4 el ateş etti. ’Seni öldüreceğim, yaşatmayacağım’ diyerek bağırdı. Araçla olay yerinden kaçtım. Hemen bu olayın üzerine Mustafa beni arayarak ’seni öldürürüm, sıkamazsın, ben sıktım’ diyerek küfürler etti. Beni tahrik ettiği için, arkandan ateş ettiği için çok sinirlendim. Ben de onu korkutmak için tüfeği aldım. ’Evin altında bekliyorum, gelmezsen mezarın olmaz, aileni yok ederim’ deyince bulunduğu yere gittim. O sırada evin orada beni bekliyormuş. Ben, ilk önce korkutmak amacıyla havaya ateş ettim. Yanımda bulunan Kemal, Mustafa ateş edince yanımdan kaçtı. Bu sırada Mustafa elini beline attı ve silah çekeceğini düşündüm. Korkarak ben ateş ettim. Ben ayaklarına doğru ateş ettiğimi zannediyordum. Yerde yatar halde yaralıyken beni tehdit edip küfür ediyordu. Ben de tüfeğin dipçiğiyle vurdum, 1-2 kere de tekme attım. O sırada araç sesi duyunca korkup olay yerinden kaçtım. Yerdeyken Mustafa’da silah vardı. O tabancayı yerde yatarken almak istedi. Olay yerine araç yaklaştı. Sesler gelince ben de silahı alamadan kaçtım. Ben bu eylemi kendimi koruma amaçlı gerçekleştirdim" diye konuştu.



Maktulün ailesi, sanıktan şikayetçi oldu


Mustafa Bırtlak babası ise, "Sanıktan şikayetçiyim. Oğlumun tabancası yoktu. Yanımda çalışıyor, olsa bilirdim" dedi.


Maktul Mustafa’nın annesi ise, "Oğlum arkadaşlarıyla alkol almış. Saat 22.00 gibi bana İskilip ekmeği getirdi ve ’dışarı çıkıyorum’ dedi. Şikayetçiyim, tutuklu olarak yargılanmasını istiyorum" diye konuştu.


Duruşmada tanık olarak dinlenen Ali E.Y. ise, "Sanıkla otururken, ’Mustafa ile kavga ettik’ dedi. Bu sırada sanık, Mustafa aradı telefonla konuşup geldikten sonra, ’ağlıyor barışalım diyor’ dedi. Biz de araca binip Mustafa’nın yanına gittik. Bu sırada Mustafa’nın elinde tüfek vardı. Sanığa ’durma, git’ dedim. O sırada arkamızdan tüfekle 3-4 el ateş etti. Telefonla arayıp küfür etti. Sanık da küfür etti. O sıra sanık tüfeği alınca ’ne yapıyorsun’ dedim, engellemeye çalıştım. ’Korkutacağım’ dedi, sonra Mustafa’nın yanına gidip havaya ateş etti. O sırada Mustafa koştu, ikinci kez ateş sesi gelince Mustafa yere düştü. Ben engellemeye çalıştım. Mustafa yere düşünce korkup olay yerinden kaçtım. Olayların tam nasıl oluştuğunu bilemedim" ifadelerini kullandı.


Tanık K.B. de, "Mustafa, tüfeğin ağzına mermi verdi. Bu sırada tüfekle gelen birisini gördüm. Ben de korkarak hemen olay yerinden kaçtım. Mustafa’nın eli belindeki tabancadaydı. Ben de ’elini belinden çek, silahı geri koy, başımıza iş açacaksın’ dedim. 3-4 el tüfek sesi geldi. Kaçarken Mustafa’nın yere düştüğünü gördüm. Ben de arabaya koştum. Bu sırada da 112’yi aradım" dedi.


Mahkeme heyeti, tutuklu sanık H.K.’nin tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.



Birlikte alkol aldığı arkadaşını öldüren sanık: "Amacım gözdağı vermekti"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da ilk kez ağız içinden alınan doku ile yeni idrar yolu oluşturuldu Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’nde, Üroloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Çağatay Özsoy tarafından ağız içinden alınan doku kullanılarak gerçekleştirilen üretra darlığı ameliyatı, Aydın’da ilk kez yapılmasıyla tıp camiasında dikkat çekti. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Hastanesi’nde, Üroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Çağatay Özsoy tarafından Aydın’da ilk kez ağız içinden alınan doku kullanılarak bir üretra darlığı ameliyatı (Bukkal Mukozal Greft Üretroplasti) başarıyla gerçekleştirildi. Yapılan değerlendirmelerde, tekrarlayan idrar yapma güçlüğü nedeniyle başvuran 55 yaşındaki hastada üretra darlığı tespit edildi. Daha önce birçok kez kapalı darlık açma operasyonu geçiren hastanın artık kalıcı bir tedaviye ihtiyaç duyduğu belirlenerek üretroplasti ameliyatına karar verildi. Ameliyatta ağız içinden alınan 4-5 cm’lik doku (bukkal mukozal greft) üretraya yama olarak uygulandı ve daralan bölge başarıyla yeniden yapılandırıldı. Ameliyatı gerçekleştiren Dr. Özsoy, bukkal mukozal greft üretroplastinin tekrarlayan üretra darlıklarında günümüzde altın standart tedavi olduğunu belirterek, yöntemin yüksek başarı oranına, düşük nüks riskine ve uzun vadeli kalıcı sonuçlarına dikkat çekti. Ağız içinden alınan greftlerin hızlı iyileşmesi sayesinde hastaların kısa sürede günlük yaşamlarına dönebildiğini ifade etti. Üroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Erhan Ateş ise, ADÜ Üroloji Kliniği’nin uzun yıllardır Aydın’da birçok ilke imza atan, çağdaş tedavi yöntemlerini yakından takip eden ve başarıyla uygulayan öncü bir klinik olduğunu vurguladı. Türkiye’de sınırlı sayıda merkezde gerçekleştirilen bu ileri rekonstrüktif cerrahinin ADÜ Hastanesi’nde başarıyla uygulanmasının gurur verici olduğunu dile getirdi. Her iki hekim de başarının güçlü bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu belirterek, kendilerine destek veren Hastane Başhekimliği’ne, Tıp Fakültesi Dekanlığı’na ve sürece katkı sağlayan tüm sağlık çalışanlarına teşekkür etti.
İstanbul İBB Meclisi’nde çöpe atılan İSBİKE bisikletleri gerginliği İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi Aralık ayı 3’üncü oturumu yapıldı. Oturumda, AK Parti ve CHP meclis üyeleri arasında, hurdaya dönen ve İBB tarafından çöpe atılan İSBİKE bisikletleri tartışmasında gerginlik yaşandı. İBB Meclisi’nde Aralık ayı 3’üncü oturumu, Meclis 2. Başkanvekili Gökhan Gümüşdağ başkanlığında Saraçhane’deki belediye binasında yapıldı. AK Parti Esenler Meclis Üyesi Abdullah Aksu’nun geçtiğimiz günlerde İSBİKE bisikletlerinin çöpe atılması ile ilgili konuştu. Bunun üzerine İBB Meclisi CHP Grup Sözcüsü Gencay Özcan konuşmalara karşılık verdi. Mecliste diğer üyelerinde söz hakkı almak istemesi üzerine yaşanan gerginlik üzerine başkan tarafından ara verildi. Kürsüde konuşma yapan AK Parti Esenler Meclis Üyesi Abdullah Aksu, "2018 ve 2019 yıllarında mükemmel bir şekilde işleyen sistem 2019’dan sonra gerilemeye başlıyor. 2020, 2021, 2022 yıllarında yönetim zafiyetinden dolayı her yıl yüzlerce bisiklet çöpe gidiyor. 2023 yılına gelindiğinde koskoca İBB pes ediyor. 2023’te bir açıklama yapıyorlar. ‘Biz bisikletleri toplamaya karar verdik. Bisikletlerin bakım onarımı yaptıktan sonra tekrar İstanbul’un hizmetine sunacağız’ diyorlar. 2 buçuk senede bisikletlerin tamir ve bakımını yapamıyorlar. 3 bin adet aldıkları bisikletleri, bin 100 taneye düşürüyorlar. Onları da geçtiğimiz günlerde milletin gözünün içine baka baka Kartal’daki depolarda ezdiler, hurdaya çıkardılar" dedi. Aksu, CHP sözcüsünün söylediklerine ve bisikletlerle ilgili sosyal medyada yaptığı paylaşıma da tepki gösterdi. Bisikletlerin tekinin 30 bin TL’ye alınmadığını söyleyen Aksu, "Siyaset yapacağız diye insanları yanıltmaya gerek yok. Belediyeye bisiklet sistemi kurmak bisikletçiler çarşısından bisiklet almaya benzemiyormuş. 5-6 yılda bu işi buraya nasıl getirdiniz? İstanbul’un kaynakları ile alınan ve CHP yönetimi ile çöp edilen binlerce bisikletin sorumluları hakkında lütfen gerekeni yapın. Bu konuda kurum içi idari soruşturma dahil olmak üzere gerekli iş ve işlemleri bence başlatmalısınız" diye konuştu.