ÇEVRE - 26 Mayıs 2025 Pazartesi 14:28

Çiftçilerin zorlu çeltik mesaisi: Dize ulaşan suyun içinde ekim yapıyorlar

A
A
A

Türkiye’nin önemli çeltik üretim merkezlerinden olan Kastamonu’nun Tosya ilçesinde, Ilgaz Dağı’nın kar sularıyla beslenen tarlalarda çeltik ekimine başlandı. Dizlerine kadar ulaşan suyun içinde ter döken çiftçiler, sarıkılçık pirinci için yoğun mesai harcıyor.

Türkiye’nin ilk çeltik fabrikasının kurulduğu Kastamonu’nun Tosya ilçesinde, yaklaşık 10 bin dekar alanda çeltik ekimi başladı. Türkiye’nin önemli pirinç üretim merkezleri arasında yer alan Tosya ilçesinde, Ilgaz Dağı’nın kar sularıyla beslenen Devrez Çayı çevresindeki köylerdeki tarlalar, "sarıkılçık" çeltiği ile buluşturulmaya başlandı. Bir önceki sezondan kalan anızları temizleyen çiftçiler, tarlaları suladıktan sonra "keşan" işlemini gerçekleştirdi. Toplamda 10 bin dekar alanda ekimin yapıldığı Tosya ilçesinde, coğrafi işaret tesciline sahip "Sarıkılçık" pirinci başta olmak üzere "Yaşar", "Maratelli" ve "Osmancık" çeşitlerinde pirinç yetiştiriliyor.

Çiftçilerin zorlu çeltik mesaisi: Dize ulaşan suyun içinde ekim yapıyorlar

"Tarladan sofraya gelene kadar her aşamasına elimiz sürülüyor"

Tosya ilçesinde 10 yıldır sarıkılçık pirincini ektiklerini söyleyen Sevgi Çalışır, "İlk önce tohumu yıkıyoruz, sonra ıslatıyoruz. 3 gün boyunca suda bekletiyoruz. Sonra da tarlaları keşan ediyoruz. Keşandan sonra gübreleme oluyor. Dün akşam gübresini attık. Bugün de çeltik ekimini yapıyoruz. Biraz zahmetli oluyor ama hepsi de elimden geçiyor. Başka kimse olmayınca buradaki işler de bize düşüyor. Tarladan sofraya gelene kadar her aşamasına elimiz sürülüyor" dedi.

Çiftçilerin zorlu çeltik mesaisi: Dize ulaşan suyun içinde ekim yapıyorlar

"Sarıkılçık pirincinde şeker oranı yüzde 17’dir"

Ata tohumu, coğrafi işaretli sarıkılçık pirincinin önemine dikkat çeken Akif Bilgili ise, "Sarıkılçık, ata tohumudur. Geniyle oynanmamış bir tohumdur. Biz de bunu ayakta tutmaya çalışıyoruz çiftçiler olarak. Tabii ki biraz meşakkatli iş, zor aşamaları, uzun, ağır ama ne yazık ki emeğimizin karşılığını alamıyoruz. İlk önce tarlayı havalandırırız, pullukla ızgarayla sürüyoruz. Peşinden suyu veririz, aşama aşama keşanını yaparız. Daha sonra tohumunu atarız, yaklaşık 4-5 ay sonrada biçimini yaparız. Biz, ata tohumu sarkılçık ekiyoruz. Kastamonu’nun, Tosya’nın meşhur sarıkılçık pirincidir. Çünkü şeker oranı düşüktür, yüzde 17’dir. Akçeltik diye de geçer. Osmanlının sofralarına girmiş bir pirinçtir. Diğer pirinçlerin şeker oranı yüzde 70-80 civarındadır. Bu yüzden sarıkılçık pirincini gönül rahatlığıyla tüm vatandaşlarımız, şeker hastaları tüketebilir" şeklinde konuştu.

Çiftçilerin zorlu çeltik mesaisi: Dize ulaşan suyun içinde ekim yapıyorlar

"Meşakkatli bir iş ama alıştık"

Çeltik ekimini zorluğuna rağmen yıllardır yaptıklarını kaydeden Aydın Çalışır da, "Meşakkatli bir iş ama alıştık. Bu atalarımızdan gelen bir tohum, genetiğiyle oynanmayan tohumdur. Şeker oranı da yüzde 17’lerdedir. Genetiği ile oynanmayan tek ata tohumudur. Diğer çeltiklerde şeker oranı yüzde 80’lerdeyken sarıkılçıkta şeker oranı en fazla yüzde 17’dir. Yani biraz daha narin yetişen, zor yetişen, verimi az olan bir çeltik ama şeker oranından dolayı ve genetiğiyle oynanmadığından dolayı ekimini yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

Çiftçilerin zorlu çeltik mesaisi: Dize ulaşan suyun içinde ekim yapıyorlar

"Sarıkılçık’ın içerisine yüzde 100 su katılır ve çok lezzetlidir"

Sarıkılçık pirincinin çok lezzetli olduğunu ifade eden Hasan Eryiğit ise, "Sarıkılçık, bizim bu çevrede aranan bir pirinçtir. Şu anda pazarda yok satıyor. O yüzden tutulan bir pirinçtir, ata tohumu bir pirinçtir. O yüzden çok kıymetlidir. Bir dönüme 17 kilo tohum atıyoruz. Ayrıca bizler normal hayvan gübresi atmaya başladık. Şu anda çok iyi oluyor, pek kimyasal madde ya da ilaç kullanmıyoruz, doğal olarak üretmeye çalışıyoruz" dedi.

Vedat Yunus İkizoğlu - Muhammed Onur Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Yunusemre Belediyespor erkek judo takımı Süper Lig’e yükseldi Ankara’da düzenlenen Süper Lig’e Yükselme Müsabakalarında finale kadar yükselen Yunusemre Belediyespor Erkek Judo Takımı, turnuvayı ikinci sırada tamamlayarak Süper Lig’e yükselme başarısı gösterdi. Yunusemre Belediyespor Erkek Judo Takımı, Ankara’da gerçekleştirilen Süper Lig’e Yükselme Müsabakalarında ortaya koyduğu başarılı performansla adını Süper Lig’e yazdırdı. Kırmızı-beyazlı ekip, turnuvayı ikinci sırada tamamlayarak Manisa’ya kupa ve madalyayla döndü. Turnuvaya etkili bir başlangıç yapan Yunusemre Belediyespor, ilk turda Tekirdağ Hayrabolu Belediyespor’u 4-1 mağlup etti. Çeyrek finalde Karaman İl Özel İdarespor karşısında 5-0’lık net bir galibiyet alan ekip, yarı finalde ise Bilecik GSİM Spor Kulübü’nü yine 5-0 yenerek finale yükseldi. Final müsabakasında Sakarya Çaybaşı Spor Kulübü’ne mağlup olan Yunusemre Belediyespor, organizasyonu ikinci sırada tamamladı. Yunusemre Belediyespor Kulüp Başkanı Bülent Kanik, elde edilen başarıdan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Sporcularımız ve antrenörlerimiz, mindere yüreklerini koyarak Manisa’yı en iyi şekilde temsil etti. Süper Lig’e yükselmek kulübümüz adına çok önemli bir adımdır. Sayın Belediye Başkanımız Semih Balaban’ın spora ve sporcuya verdiği destek, bu başarıların en önemli yapı taşlarından biridir. Kendilerine kulübümüz ve sporcularımız adına teşekkür ediyorum" dedi. Yunusemre Belediyespor Erkek Judo Takımı, elde ettiği bu sonuçla önümüzdeki sezon Türkiye Judo Süper Ligi’nde mücadele etmeye hak kazandı. Süper Lig’e yükselen Yunusemre Belediyespor Erkek Judo Takımı kadrosu şu isimlerden oluştu: 66 kg Mustafa Efe Barak, 73 kg Emin Levent Yelkenci, 81 kg Salih Kuzu, 90 kg Enes Pınar, +90 kg Abdülkadir Afşin.
Ankara ‘Kütüphanelerdeyiz’ etkinliği Ankara’da öğrencilerle buluştu ‘Kütüphanelerdeyiz’ etkinliği Ankara’da Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi’nde ilkokul öğrencilerinin katılımı ile gerçekleşti. ‘Kütüphanelerdeyiz’ etkinliği, Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi’nde düzenlendi. Etkinliğe, Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürü Taner Beyoğlu, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Etkinlikte, ilkokul öğrencileriyle bir araya gelen müdürler öğrencilere hediye kitap takdim etti. "2025 yılında yaklaşık 5 binin üzerinde etkinlik ortaya çıktı" Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’ne bağlı okullarda ‘Kütüphanelerdeyiz’ etkinliğinin hayata geçirildiğini söyleyen Savaşçı, "Bu etkinlikteki bizim en büyük amacımız, okul dışı öğrenme ortamlarıyla beraber çocuklarımızın eğitim-öğretim faaliyetlerini sadece okulda değil, okul dışında da devam etmelerini istiyoruz. Bu anlamda Türkiye Yüzyılı maarif modeli kapsamında okul dışı öğrenme ortamları çok önemli. Çocuklarımız okuyacaklar, düşünecekler, uygulayacaklar ve neticelendirecekler. 2025 yılında yaklaşık 5 binin üzerinde etkinlik ortaya çıktı. 260 bine yakın öğrencimiz de kütüphanelerimizi ziyaret etti. Kütüphaneler sadece kitap okunan yerler olarak olmadığını da çocuklarımız çok net bir şekilde gördüler. Kütüphanemizi gezerken Ulubatlı Hasan İlkokulu öğrencilerimizle bir araya geldik. Kütüphaneden çok memnun olduklarını ifade ettiler. Çocuklarımızın mutluluğu gerçekten değer. 81 ilimizin tamamında etkinliğimizi 2025 yılında başarı ile yürüttük. Bu sene de devam edecek inşallah. Kütüphanelerde çocuklar ahşap atölyesinde bilgiyi beceriye dönüştürebilecekleri alanlar da buluyorlar. Bu bizim için çok önemli bir etkinlik" diye konuştu. "0-3 yaş bebek kütüphaneleri, 4-6, 7-14 yaş çocuk kütüphaneleri inşa ediyoruz" Gerçekleştirilen projeye dair konuşan Beyoğlu, şu ifadelere yer verdi: "Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak ülkemiz genelinde 81 ilimizde, 900’den fazla ilçemizde, bin 300’ün üzerinde halk kütüphanesini işletiyoruz. Son dönemde hem mevcut halk kütüphanelerimizin imkanlarını geliştirmeye çalışırken çok işlevli, zengin hizmet içeriği olan yeni kütüphaneler de inşa ediyoruz. Bu kütüphaneleri ortaya koyarken tabii ki en büyük amacımız toplumda okuma kültürünün gelişimine katkıda bulunmak. En önemli stratejimiz okuma eyleminin bireysel düzeyde öncelikli bir davranışa ve alışkanlığa dönüşmesi. Toplumsal düzeyde de bir okuma kültürünün neşet etmesi elbette. Bu çerçevede çocuklarımızın kitapla hemhal olmaları, kitaplarla birlikte bir hayat geçirmeleri için kütüphanelerimizde de imkanlarımızı geliştiriyoruz. 0-3 yaş bebek kütüphaneleri, 4-6, 7-14 yaş çocuk kütüphaneleri inşa ediyoruz. Öğrencilerimiz, okullarımız bizim için çok önemli. Onları kütüphanelerimize çekmek istiyoruz. Onların kütüphanelerimizle ve kitaplarla tanış olmasını istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımıza, Kütüphanelerdeyiz projesinin yürütülmesiyle ilgili ortaya koyduğu somut, güçlü iradeyle ilgili olarak çok teşekkür ediyorum." Program, Savaşçı ve Beyoğlu’nun hediyeleşmesinin ardından toplu hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sonlandı. Etkinliğin ardından ilkokul öğrencileri kitap okumaya başladı.