EĞİTİM - 12 Temmuz 2024 Cuma 19:14

Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş:

A
A
A
Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş:

Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılında yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler vererek, "Öğrencilerimizin çok yönlü gelişmesi adına hem akademik anlamda, hem sosyal anlamda, hem kültür, sportif ve teknolojik anlamda birçok projeyi de hayata koyarak, geleceğe güçlü bir şekilde hazırlanmalarının önünü açıyoruz" dedi.


İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, düzenlenen basın toplantısında 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılındaki çalışmalar ve yaklaşan dönem için yapılan hazırlıklarla ilgili bilgi verdi. Doğa Kültür Köyü’nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Gümüş, 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılında akademik başarının yanı sıra, öğrencilerin gelişimine çeşitli projelerle katkı verildiğini söyledi. Yeni eğitim öğretim yılı için tüm hazırlıkların da devam ettiğini ifade eden Gümüş, öğrencilere yönelik projelerin artarak devam edeceğini kaydetti.


Dünyadaki değişim ve dönüşüme ayak uydurmaya çalıştıklarını belirten İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, “Dünyaya baktığımız zaman çok hızlı bir değişim ve dönüşüm olduğunu görüyoruz. Bu değişim ve dönüşümün de gerektirdiği bilgi, beceri, iletişim, etkileşimi öğrencilerimizin yakalaması, aynı zamanda da çağın gerektirdiği donanıma sahip olmaları adına da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Buradaki çalışmalarımızda baz aldığımız nokta, büyük ve güçlü Türkiye hedeflerini, Türkiye yüzyılı vizyonu doğrultusunda, Türkiye yüzyılını imar edecek gençlerimizi yetiştirmek ve bu gençlerimizi yetiştirirken de dünyayla rekabet edebilecek donanımda da olmasının gayreti içerisindeyiz. Dünyada şu andaki genel geçer uygulamalara baktığınız zaman sadece akademik anlamdaki yetkinliklerin arttırılmasının değil, bunun yanı sıra sosyal, sportif, kültürel, aynı zamanda da teknolojik yetkinliklerin de arttırılmasının önem arz ettiğini görmekteyiz. Buradan hareketle de öğrencilerimizin çok yönlü gelişmesi adına hem akademik anlamda, hem sosyal anlamda, hem kültür, sportif ve teknolojik anlamda birçok projeyi de hayata koyarak, geleceğe güçlü bir şekilde hazırlanmalarının önünü açıyoruz. Bununla ilgili olarak da birçok projeyi de hem ulusal bazda hem yerel bazda Kastamonumuzda uygulamaya koymuş bulmaktayız. Aynı zamanda Türkiye 100 yılı Maarif Modelinin de uygulanmasıyla beraber daha yetkin, erdemli ve dünyayla rekabet edilecek donanıma sahip gençlerimizi de hep beraber yetiştireceğimize inanıyorum” dedi.



"TÜBİTAK bilim fuarlarına baktığımız zaman daha önceki yıldaki 30 olan sayımızı 48’e çıkardık"


Hayata geçirilen projelerle ilgili bilgi veren Gümüş, “Bakanlarımızın stratejik planlaması doğrusunda hazırladığımız stratejik plan doğrusunda çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz. Tabii ki biz akademik başarının yanında diğer yetkinliklerin kazandırılması anlamında da birçok projeler uyguluyoruz ve bu projelerde de gerçekten çok büyük artırımlar yaptığımızı da gözlemlemekteyiz. Örneğin TÜBİTAK bilim fuarlarına baktığımız zaman daha önceki yıldaki 30 olan sayımızı 48’e çıkararak mesela yüzde 63 bir artırımla yine 14 tane farklı okulda bilim fuarlarımızı gerçekleştirildik. Bu sayıyı her gün daha da artıracağız. Bilim şenliğimizi de Eylül ayı içerisinde tekrar meydanda büyük bir katılımla en az 20 bin öğrencimizin izleyebileceğini şekilde bir fuara dönüştüreceğiz. Yine TÜBİTAK projelerimizde 2204 dediğimiz projelerde 58 projeden 120 başvuruya çıkartıp bununla ilgili de bir birincilik bir üçüncülük derecesi aldığımız projelerimiz mevcut. Yine 2204’e baktığımız zaman 55 olan proje sayısını da 89’a çıkararak bu projede de yine bölge sergilerinde bir birinciliğimiz ve bir üçüncülük alıp yine bu başvurular arasından da 6 tane projemizin de sergilenmeye değer bulunduğunu da göstermiş oluyoruz. Yine açıklanan TÜBİTAK 2204 projesinde de yine birinci oldu ilimiz. Bu konuda da öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizle buradan bir kez daha tebrik ediyoruz. Tabii ki biz projelerimizi her eğitim düzeyinde, her kademesinde uygulamaya çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi özel eğitim öğrencilerimiz için hazırladığımız 4008 projeleri. Bu kapsamda da okuldan çalışma yaşamına geçti, kariyer temelli destek projemizi de yine uygulamaya uygun görüldü ve bununla ilgili çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bir diğer özel eğitimle ilgili de yine ‘benim engelim üretim yapmaya engel değil’, ’ürettiğimi tüketiyorum’ gibi projelerle de özel olan bireylerimizin kendi yetkinliklerini arttırılması, aynı zamanda istihdam edilebilirliğinin arttırılmasına yönelik de birçok projeyi hayata koyduk ve bu projelerin hayata konulmasıyla beraber bütün özel eğitim gerektiren bireylerimiz de yerinde üretim yapma imkanı buldular ve bu üretimlerinde inşallah ileride istihdamla taçlandıracaklarını düşünüyoruz. Bununla ilgili. Yine çok yakın bir zamanda Kastamonu’da ilk defa 45 tane interaktif atölyeyle birlikte Kastamonu BİLFEST’i gerçekleştirdik" şeklinde konuştu.


"Binlerce öğrencimiz bu BİLFEST’te de ziyaret ederek buradaki donanımlarının yetkinliklerin arttırılmasına, farklı düşünme organizasyonlarının öğrenme açısından da önemli olduğunu düşünüyoruz" ifadelerine yer veren Gümüş, "Birçok böyle okullarımızdan seçilen projelerimizi de sergileme imkanı bulduk. Bunların daha çok artırılarak günümüzün dünyasının gerektirdiği hem dijital bir dünyadan bahsediyoruz. Bu çağın gerektirdiği birçok şeyi de üretmemiz gerekiyor. Bunun üretime ortaya çıkması için de bu tür projelerin önemli olduğunu düşünüyoruz. İşte burada bir elektrikli aracımız var. O elektrikli aracımızı ortaya koyduk. İşte yine yaptığımız bir uçağımız, robotlarımız ve bununla ilgili yine tarımla ilgili sürdürülebilir tarımla ilgili projelerimiz, daha az enerji kullanarak daha çok verim alabileceğimiz tarım projelerimizi de öğrencilerimiz hayata geçirmiş oldular. Bunların daha çok öğrenciyle buluşturulması tabii ki birçok öğrencimizin dünyaya bakış açısını değiştirecektir. Ve daha farklı projelerde ortaya koyarak inşallah Kastamonu özelinde ve Türkiye genelinde de büyük üretimlerin önünü açacaktır diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.


Bilim şenliklerini önemsediklerini vurgulayan Gümüş, “Bunları kendi içerimizde yaparken dünyayı da gençlerimizin tanıması gerekiyor. Bu kapsamda da Erasmus Projesi kapsamında da birçok projeyi de hayata geçirmiş bulunmaktayız. Geçen sene 37 olan başvuru sayımızı 80’e çıkararak yüzde 116 bir artış yaparak, öğrenci hareketlilikleri, öğretmen hareketlilikleri ve okul eğitimi aktivasyon programlarıyla da öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi yurt dışında staj yapma imkanı, iş başında gözlem yapma imkanı ve eğitim alma imkanını da sağlamış olduk. Toplamda baktığımız zaman hem mesleki eğitim projelerinde aynı zamanda diğer projelerde de birçok öğretmenimizin bu projelerde faydalandığını görüyoruz. Burada son olarak baktığımız zaman iki farklı mesleki eğitim mesleki eğitim akreditasyonu okul eğitimi akreditasyonuyla proje kapsamında toplamda 46 öğretmenimiz, 88 öğrencimiz yurt dışına gitti. Toplam baktığımız zaman da yaklaşık 250 bin Euro’luk projeden de öğretmenlerimiz öğrencilerimiz faydalanmış oldular. Yine müdürlüğümüzce ilk defa bu sene bir proje hazırladık. 400 bin Euro’luk bütçeli bir proje ve bu projeye de 6 uluslararası ortak oluşturulmuş ve bu projemiz de ilk defa Kastamonu’da ulusal ajansa sunulmuş durumda. Yine aynı şekilde ilk defa Kastamonu’da genç girişimciliği teşvik etme Yeşil Beceri Projesinde de 250 bin Euro’luk projemiz ulusal ajansa sunulmuş durumda. Bunun yanında biz tabi ki ulusal projelerin yanında bir uluslararası ayağı olan e-twinning projelerimizde de ciddi anlamda artış gerçekleştirdik. Geçen sene 155 olan sayı 240’a çıkartarak buradaki öğretmenlerimizin hem Türkiye içerisindeki değişik illerdeki ortaklıklarla oluşturulması aynı zamanda da diğer ülkelerdeki öğretmenlerle ortaklık oluşturulması. Tabi bunlar oluşturulurken güncel konular, güncel proje başlıklarını seçerek de hem dünyanın gittiği yön itibariyle kendimizi geliştirmemiz, aynı zamanda da kendi yetkinliklerimizi de diğer taraflara aktarma imkanı bulduk. Bunun için de Kastamonu’muzda 107 tane projenin sergilendiği bir proje final sergisi yaparak da birçok projenin hayata geçirildiğini de sergilemiş olduk. İnşallah bu tür projelerden sonra da daha farklı alanlarda da projelerin ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Yine Kastamonu’da ilk defa yine mesleki mükemmeliyet merkezleriyle ilgili bir proje 2 milyon Euro’luk bir proje bu. Bu 2 milyon Euro’luk projeye de ilk defa bir ortaklık başvurumuzu yapmış bulunuyoruz. Yine Türkiye’nin ilk ve geçen sene de Türkiye’de yine ilk defa uluslararası boyuta taşıdığımız Vocathlon girişim, meslek eğitimindeki girişim ve buradan üretimi gerçekleştirecek Vocathlon projemizi de uygulamış olduk” dedi.


Teknofest konusunda da farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Hasan Gümüş, “İstiyoruz ki öğrencilerimiz takım çalışmasını öğrensin. İstiyoruz ki öğrencilerimiz farklı farklı ürünleri ortaya koyabilsin. Bu anlamda da gönüllük esasına bağlı olarak öğretmenlerimizle bunu paylaştığımızda ve öğretmenlerimizle ilgili bu konuda eğitimlerimizi verdikten sonra ciddi şekilde başvuru artışı gördük. 50’ye dolan başvuru sayısı bir anda bin 405 tane takım başvurusu olarak ortaya çıktı. Tabii ki bunların birçoğu elene elene gidip finale gelecek. Ama buradaki bizim maksadımız böyle bir etkinliğinin olduğunu, bu etkinlikte bir fikri mutlaka geliştirilebileceği, bir dahaki seneye denediğinde çok daha farklı bir üretimin ortaya çıkacağını biliyoruz. Bununla ilgili daha çok takımın oluşturulması. Daha çok öğrencinin işin içerisinde olmasını da istiyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız da inşallah devam ediyor" diye konuştu.


İl Milli Eğitim Müdürü Elmas, 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı hazırlıklarının büyük bir hızla tamamlandığını belirterek, okulların öğrencileri beklediğini ifade etti.



Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş:

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara DMM’den "Türkiye’ye BioNTech aşısı gelmedi" iddialarına yalanlama Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ’BioNTech aşısı gelmediği’ yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, bazı sosyal medya mecralarında, COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ‘BioNTech aşısı gelmediği’ yönünde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. ‘BioNTech aşısı gelmediği’ iddialarının kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon içerdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "COVID-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşıları, klinik kullanım amacıyla doğrudan BioNTech SE firmasından temin edilmiştir. Pandemiyle mücadele kapsamında, Mart 2021 tarihinden itibaren salgının son dönemlerine kadar söz konusu aşılar mevzuata uygun şekilde tedarik edilerek vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuştur. Öte yandan salgın gibi küresel halk sağlığı acil durumlarında, aşı ve ilaçların temininde "Acil Kullanım Ön Onayı" mekanizması tüm dünyada işletilmektedir. BioNTech mRNA aşıları da Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası bilimsel otoritelerin acil kullanım ön onayı değerlendirmeleri esas alınarak Sağlık Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından temin edilmiş ve uygulanmıştır. Dolayısıyla pandemi sürecinde yürütülen tüm aşılama faaliyetleri; insan sağlığının korunması önceliğiyle, bilimsel kriterler, şeffaflık ilkesi ve hukuki mevzuat çerçevesinde titizlikle gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle kamuoyunun, teknik ve hukuki kapsamından koparılarak dolaşıma sokulan, yanıltıcı ve gerçek dışı nitelik taşıyan iddialara itibar etmemesi önemle rica olunur."
Gaziantep 51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında firari sanıklar için 10 milyon TL’lik güvence bedeli kararı Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Furkan Apartmanı davasında iki firari sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları, kişi başı 10 milyon TL güvence bedeli yatırılması karşılığında kaldırıldı. Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne neden olan Furkan Apartmanı davası bugün görüldü. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Faik Ö., Eyüp Ö., Bülent B., Nejdet A., Mehmet A., Oktay A., Ömer Ş., Coşkun Ş., sanık avukatları, maktul avukatları ve maktul aile yakınları katıldı. Duruşmada söz alan maktul aile yakınları, suçluların en ağır cezayı almasını istedi. Sanıklar ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, suçsuz olduklarını savundu. Duruşma savcısı, taraflarca yeniden bilirkişi raporu talebinin dosyaya geldiği aşama dikkate alınarak reddine ve yakalama kararı bulunan sanıklar için güvence bedeliyle haklarındaki yakalama kararının kaldırılması yönündeki talebinin de reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararları bulunan Hasan Hüseyin S. ile Abdullah Devrim S.’nin 10 milyon lira güvence bedeli karşılığında yakalama kararlarının kaldırılmasına, diğer sanıkların mevcut durumlarının devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Ne olmuştu? Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 19 Temmuz 2024’te görülen karar duruşmasında, mühendis sanık Yılmaz Şahin Yurtyapan hakkında ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis, sanıklar Faik Ö., kardeşi Eyüp Ö. ve Nejdet A. hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmişti. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanı davasında 3 sanık hakkında verilen kararı inceledi. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, beraat kararı verilen sanıklar Faik Ö. ve kardeşi Eyüp Ö. hakkında "kolon kesilmesi" iddiasıyla yeni bir iddianame hazırlandığı, bu nedenle olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu dosyaların birleştirilmesi ve sanıkların birlikte yargılanması gerektiğinin belirtildiği kararda, "Tüm dosyaların birleştirilmesine karar verilerek, tüm delillerin birlikte tartışılması hakkaniyetli bir yargılama için gerekli olmakla birlikte yerel mahkemece verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir" denildi.
Diyarbakır Diyarbakır’da özel okulda 8 yaşındaki çocuğun darbedildiği iddiası Diyarbakır’da özel bir okulda 8 yaşındaki bir çocuğun darbedildiği iddia edildi. İddiaları reddeden okul yönetimi, darp izlerinin daha önceden olduğunun, öğrencinin ailesi tarafından kendilerine söylendiğini öne sürdü. Diyarbakır’da özel bir okulda eğitim gören 8 yaşındaki M.E.E.’nin geçtiğimiz günlerde okul müdürü ve sınıf öğretmeni tarafından darbedildiği iddia edildi. M.E.E.’nin ailesi, hastaneden darp raporu alarak şikayette bulundu. M.E.E.’nin dedesi Yılmaz Elaldı, geçen hafta okulun bir etkinliğine katıldıklarını belirterek, "Programda M.E.E., ille de beni eve götürün diyordu, bir korku vardı üzerinde. ’Okulun bitsin, öyle eve gideriz’ dedim. Çocuğun üzerinde baskı ve korku vardı. Orada da bize, kafasının çok ağrıdığını söyledi. Eve gelince ‘Müdür saçımdan tutup kafamı duvara vuruyordu’ dedi. Bu çocuklara bunu yapan insan değil. Çocuğu 10-15 gün önce de ben okula götürdüm. Sınıf öğretmeni bana herhangi bir şey de demedi. Bunu arkadaşları yapsa ’arkadaşıdır, normaldir’ olur derim. Bu, çocuğun çocuğa yapabileceği bir şey değil" diye konuştu. "Bunu yapan sınıf öğretmeni ve müdürü" iddiasında bulunan Elaldı, "Şahsen öğretmenle iki defa görüşmüştüm. Dört sefer okula gittim. İki etkinliğe gittim, iki sefer de çocuğu sormaya gittim. Çocuk darbedilmiş. Bu çocuğun herhangi özel bir durumu ve raporu yoktur. Herkes çocuklarını eve götürüp vücutlarına baksınlar. Çocukları dövüp, korkutup eve gönderiyorlar. Yasal işlemleri başlattık, sonuna kadar da bunun arkasındayız" dedi. Özel okuldan yapılan açıklamada ise 11 Aralık 2025 Perşembe günü okullarında meydana gelen hadisenin ilkokul 3. sınıf öğrencisi E.O.’nün sınıf öğretmenine ağlayarak, aynı sınıftaki sosyal mecrada ismi mağdur olarak gösterilen M.E.E. isimli öğrenci tarafından fiziksel şiddete uğradığını söylediği ifade edildi. Açıklamada, "Bunun üzerine sınıf öğretmeni, bu fiziki şiddet olayının ilgili öğrenci tarafından bu öğrenciye ve başka öğrencilere defaatle yapıldığı hususunu göz önünde bulundurarak, uyarması için okul müdürüne götürmüştür. Okul müdürü yanına getirilen öğrenciye önce sözlü nasihatlerde bulunmuş, sonrasında da yazı yazma ödevlendirmesinde bulunmuştur. Bu husus kurum kameralarında da açık ve şeffaf şekilde görülmektedir. Sosyal medyada tek taraflı servis edilen ve okul müdürlüğümüze isnat edilen fiziki şiddetin olmadığı hususu, kamera kayıtlarında da görülmektedir. İlgili kamera görüntüleri savcılık ve kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Bununla birlikte şiddete uğradığı şikayetini öğretmene yapan E.O. isimli öğrencimizin darp raporu da mevcuttur. Sosyal medyada ismi geçen öğrencimizde bulunan diz altı morlukların daha önce de var olduğunu bizzat çocuğun annesi de sınıf öğretmenine söyleyerek, bunun için bir hafta önce hastaneye gittiklerini ifade etmiştir. En az bir hafta önceden de görülen morlukların, ilgili gün müdür tarafından darp uygulaması sonucu oluştuğu iddiasını, önyargılı ve tek taraflı olarak görüyoruz. Çünkü kamera kayıtlarından bu iddianın doğru olmadığını görmekteyiz. Kurum olarak bu morlukların oluş şekli ve zamanı ile ilgili gerekli tespitlerin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması için gerekli yasal başvurularımızı yapmaktayız. Kurumsal olarak bu ve benzeri durumlarda öğrenci tarafında olmak temel ilkelerimizdendir. Kurum olarak her iki öğrencimizin de yanındayız. Olayın adil ve ön yargısız çözülmesinin takipçisi olacağız" denildi. Veli olmayan bir kişinin bu olayı farklı yorumlayarak kamuoyuna yanlış biçimde aktarmasını tasvip etmediklerini kaydeden okul yönetimi, açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Annenin bacaklardaki morlukların birkaç haftadır olduğu ile ilgili beyanı; çocuğun bacaklarındaki morlukların en az birkaç haftadır var olduğunu, annenin sınıf öğretmenine gönderdiği ses kaydından da açık bir şekilde anlayabilmekteyiz. Hatta bunun için iddia edilen olaydan bir hafta önce hastaneye gittiklerini, kansızlıktan dolayı morlukların oluşma ihtimalini doktora sorduğunu, doktorun da incinmelere dayalı oluştuğunu ifade ettiğini bu ses kaydından anlıyoruz. Kurumdaki kamera kayıtlarından da bu şiddet vakasının ilgili gün okulda oluşmadığı gayet açık bir şekilde görülüyor. Bu kamera kayıtları da emniyete ve savcılığa teslim edildi."