GÜNDEM - 05 Eylül 2025 Cuma 12:58

Kastamonu’da "kuyu kebabı" geleneği asırlardır yaşatılıyor

A
A
A
Kastamonu’da "kuyu kebabı" geleneği asırlardır yaşatılıyor

Kastamonu’nun merkez ilçesi Akkaya köyünde her cuma günü bir araya gelen köylüler, birlikte namazı eda ettikten sonra imece usulü pişen kebaplarını alarak evlerine gidiyor. Yaklaşık 300 yıldan fazla süren bu gelenek sayesinde köylüler birbirleriyle olan kaynaşma kültürünü de kaybetmiyor.


Merkez ilçeye bağlı Akkaya köyünde cuma günleri kurulan pazarda asırlardır süren gelenek yaşatılıyor. Pazarda alışveriş yapanların yanı sıra, bazı vatandaşlar ortaklaşa satın aldıkları küçükbaş hayvanın etiyle kuyu kebabı hazırlıyor. Satın alınan ve köydeki kesimhanede kesilen kuzular, kuyuda pişiriliyor. Zaman zaman onlarca hayvanın pişirildiği kuyuların bulunduğu bölge, festival alanını aratmıyor.


Yaşatılan gelenekle vatandaşlar hem birbirleriyle sohbet etme imkanı buluyor hem de cuma namazını birlikte kılıyor. Saat 06.00’da çam ağaçlarından yakılan ateşle kuyu ısınıyor. Daha sonra daha önceden kesilerek hazırlanan küçükbaş hayvanlar, kuyuya indirilerek üzeri kapatılıyor. Hava almasını engellemek için kuyunun ağzı çamurla sıvanıyor. Kızgın kuyunun ateşinde yaklaşık 3 saat boyunca küçükbaş hayvanlar pişiriliyor. Bu esnada köylüler de cuma namazını birlikte eda ediyor. Kuyuda pişen küçükbaş hayvanlar daha sonra işinin ehli ustalarca parçalanarak dağıtımı yapılıyor. Bazı vatandaşlar kebaplarını evlerine götürerek ailesiyle tüketirken, bazıları da yeşillik içerisinde kebaplarını yiyor. Yaklaşık 300 yıldan fazla süren bu gelenek sayesinde köylüler birbirleriyle olan kaynaşma kültürünü de kaybetmiyor.



"Asırlardır devam eden geleneğimizi bugün de sürdürüyoruz"


Asırlardır cuma günleri Akkaya Yaka köyünde toplandıklarını söyleyen Çatalçam köyü muhtarı İsa Reçberoğlu, "Akkaya Yaka köyünde her cuma pazar kurulur. Pazarımıza civar köylerden de yaşlısı genci herkes gelir. Kastamonu il merkezinden dahi gelenler olur. Herkes Akkaya köyüne gelir ve pazarımızı ziyaret ederler. Kebabımız da yüzyıllardır burada artık bir gelenek görenek haline geldi. Sadece burada et pişmiyor. Burada hatıralar pişiyor. Atalarımızın, dedelerimizin Akkaya bölgesini canlandırmak için başlattığı hem birlik beraberlik haline gelen bir gelenek oldu. Mutlaka cuma günleri burada herkes birleşir. Kahvehanelerde oturup sohbet ederiz, sonrasında cuma namazımızı birlikte kılarız. Cumadan sonra kebabımızı alırız. Büyük kısmı ailesiyle beraber kebabı evine götürür. Bazıları burada yeşillik içerisinde doğal yerlerde oturarak tüketir. Böylelikle bu gelenek asırlardır devam etmektedir. Umarım bizden sonra gelen nesil de bu geleneği devam ettirir. Buradaki hatıralar da ölmez" dedi.


Cuma günleri sabah erkenden köylülerin işlerini bitirerek Akkaya bölgesine geldiğini söyleyen Reçberoğlu, "Bölge halkı Akkaya bölgesine gelip kahvehanelerde çayını, kahvesini içer, sohbetini eder, sonrasında da buradaki Merkez Camimizde cuma namazımızı bekleriz. Hep beraber cumaya gider ve cuma namazı çıkışı yine hep beraber toplulukla kuyunun başına geliriz. Kuyumuzun açılmasını bekleriz. Almak isteyenler muhakkak ki kebabını alır. Kastamonu’ndan özellikle buraya kebap yemek için gelenler olur. Bize göre Akkaya’nın kebabı lezzetiyle bir numara da gelir. Ardından alışverişini yapan köyüne gider. Bu gelenek bu şekilde devam etmektedir. Tahmini kuyuda 13-14 tane küçükbaş hayvanı etini pişiriyoruz" diye konuştu.



"Eskiden 60-70 tane kesilirdi, şimdi 15-20 tane ancak kesiliyor"


Çatalçam köyü sakinlerinden İmdat Şekerci ise, "Her hayvandan kebap olmaz. Her koyun kebap olmaz, diri olması lazım, kuzu olması lazım oğlak olması lazım. Keçiden kebap olmaz. Hayvanları buraya getiririz ve burada keseriz. Daha öncesinden kebap almak isteyen ne kadar alacağını söyler. Biz de burada parçalarız ve dağıtırız. Biz, buraya babamızın yanında gelirdik. Burada o zamanları her yer hayvandı, şimdi hayvan gelmiyor. Kuzusuna getiren burada keserdi, o zamanları çok keserlerdi. Şimdiki falan gibi değil yani 60-70 tane hayvan keserlerdi. Şimdi 15-20 tane hayvan ancak kesiliyor. Akkaya yaka köyü toplanma yeridir. Buraya başka köylerden de gelenler olur. Burada görüşüyoruz, muhabbet ediyoruz ondan sonra kebabını alan alıyor, kebap almayanda sohbetini edip evine gidiyor" ifadelerini kullandı.



"Bu, 300 yıla dayanan bir geleneğimizdir, bizlerde yaşatıyoruz bu geleneği"


Akkaya Yaka köyü muhtarı Sami Çelik de, "Bu geleneğimiz yüzyıllarca devam ediyor. 300 yıldan fazladır bu geleneğimiz Akkaya Yaka köyünde devam ediyor. Dedelerimizden kalan hala torunlarının torunları olarak bizler sürdürmeye çalışıyoruz. Sabah 06.30’da kuyuyu yakıyoruz. Kuyumuz 10.30’a kadar yanması gerekiyor. 10.30’da da kuzumuza asıyoruz. Yaklaşık 3 saat pişmesi lazım hayvanın. Ondan sonra hayvanı kuyudan çıkartıyoruz. Kuyumuzu cumadan cumaya haftanın sadece bir günü yakıyoruz. Cuma günleri buranın pazarı oluyor, hem cumaya vatandaşımız geliyor hem de alışverişini yapıp namazını kılıyor. Hem de eşini, dostunu görüyor, kebabını da alıp evine gidiyor. Yıllarca böyle bir geleneğimiz, göreneğimiz var" şeklinde konuştu.



"Kuyunun ateşini yakmak için çam ağacı kullanıyoruz"


Kuyunun ateşini yakan Orhan Velioğlu ise, "Saat 04.00’de kalkıyorum, hazırlıklarımı yaptıktan sonra saat 06.30’da kuyunun ateşini yakıyorum. Saat 10.30’a kadar kuyu ısınıyor, bu saatte de kesilen hayvanları kuyuya atıyoruz. Cuma namazından sonra saat 13.30’da da kuyudan hayvanları çıkartıyoruz. Kuyunun ateşini yakmak için çam ağacı kullanıyoruz. Bir traktör odun yetiyor, yani 1,5 ster odun ile kuyumuzu yakıyoruz" dedi.



Kastamonu’da "kuyu kebabı" geleneği asırlardır yaşatılıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BTSO’dan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi için ortak vizyon toplantısı Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, 7 asırlık tarihiyle Bursa’nın en önemli simgelerinden olan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’ndeki BTSO üyeleri ile bir araya geldi. Tüketici alışkanlıklarının hızla değiştiğini ve dijitalleşmenin tarihi çarşılar için de büyük fırsatlar barındırdığını belirten Başkan Burkay, "Bu dönüşümü doğru okumak ve köklerimizden kopmadan iş modellerimizi buna göre uyarlamak zorundayız" diye konuştu. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, yönetim kurulu üyeleri ve meclis divan üyeleri, Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği (BTÇH) Başkanı İsa Altıkardeş, çarşı başkanları ve bölgedeki BTSO üyeleri ile bir araya geldi. Koza Han’da gerçekleştirilen programda konuşan İbrahim Burkay, Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin Bursa’nın kültürel kimliğini taşıyan güçlü bir okul niteliğinde olduğunu ifade ederek, "Çarşı bizim doğduğumuz, büyüdüğümüz ve mesleki meşguliyetimizin şekillendiği bölge. Bugün bu bölgeden yetişen birçok dostumuz hem Bursa’ya hem ülkemize büyük değer katmaya devam ediyor" dedi. Küresel ekonomide tüketici alışkanlıklarının hızla değiştiğine işaret eden İbrahim Burkay, "Dünya artık 24 saatlik bir ticaret ekosistemiyle çalışıyor. Bu dönüşümü doğru okumak ve köklerimizden kopmadan iş modellerimizi buna göre uyarlamak zorundayız." diye konuştu. "Dijitalleşme çarşımıza yeni bir vizyon kazandıracak" Konuşmasında, dijitalleşmenin işletmeler için oluşturduğu yeni fırsatlara dikkat çeken Başkan Burkay, BTSO tarafından planlanan Dijital Dönüşüm Merkezi’nin bölgeye önemli bir ivme kazandıracağını söyledi. Projenin üyelerin rekabet gücünü artıracağını aktaran İbrahim Burkay, "Burada yüzlerce dükkân, büyük bir sermaye birikimi ve eşsiz bir insan kaynağı var. Özellikle e-ticaret her yıl ciddi biçimde büyüyor. Stok takibinden barkodlamaya, e-ticaretten e-ihracata kadar her alanda üyelerimizi güçlendirecek bu merkezi en kısa sürede bölgemize kazandırmak istiyoruz. Genç neslin yeni ticaret modellerine yönelmesi gerekiyor. Bugün gençler kendi hikâyelerini yazabilecekleri farklı alanlarda arayış içinde. Onları doğru işler için yönlendirmeli ve desteklemeliyiz." ifadelerini kullandı. "Birlikte hareket ettikçe bölgemiz daha da güçlenecek" Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği ile uzun süredir uyum içinde çalıştıklarını belirten İbrahim Burkay, bölgedeki üyelerin projeleri sahiplenmesinin kendileri için son derece önemli olduğunu dile getirdi. "Bu bölgenin değerini artırmak için hep birlikte çalışıyoruz. Reform niteliğinde projeler üretiyoruz ve bu uyumun gelecekte de artarak devam edeceğine inanıyorum. Çarşının geleceğini hep birlikte şekillendireceğiz. Çarşıdaki mekânlarımızı hem Bursa’dan hem de Bursa dışından insanların gelebileceği sanatsal etkinliklerle buluşturmalıyız. Aynı Avrupa’daki tarihi hanlar gibi ticaretin sanatla iç içe olduğu bir konseptle bu bölgenin cazibesini artırmayı arzu ediyoruz. Kendi imkânımız dâhilinde olan projeleri hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz." dedi. "Sorunları birlikte aşacağız" Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği Başkanı İsa Altıkardeş, düzenlenen toplantının bölgedeki sorunların ele alınması ve yeni projelerin hayata geçirilmesi açısından önemli olduğunu belirtti. Üyelerin finansmana erişimde zorluk yaşadığını ifade eden Altıkardeş, bu konuda yapılacak kolaylaştırıcı adımların piyasayı rahatlatacağını söyledi. BTSO ile bugüne kadar önemli çalışmalar yürüttüklerini, ilerleyen dönemde de ticareti canlandıracak projeleri sürdürmeyi hedeflediklerini dile getiren Altıkardeş, "BTSO Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın İbrahim Burkay da burada çok önemli bir vizyon ortaya koydu. Kendisine ve toplantıya katılan tüm üyelerimize teşekkür ediyor, toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum." dedi. "BTSO’nun vizyonuyla örnek projeler yaptık" Tarihi Çarşılar Federasyonu Başkanı Muhsin Özyıldırım, yaklaşık 30 yıldır tarihi çarşılar için çalıştığını belirterek, "Bizimle gerçekten bir araya gelmeyi beceren çok az kişi ve kurum var. Bunlardan biri de sağ olsun Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu BTSO. İbrahim Başkan’ın vizyoner ve kapsayıcı yaklaşımıyla birlikte bu buluşmalar çok daha anlamlı bir zemine oturdu, iş birliği kültürü güç kazandı ve çalışmalarımız ciddi bir ivme yakaladı. Türkiye’de örneği olmayan işler yaptık, dokunmadığımız yer kalmadı. BTSO’ya her zaman minnettarız. Hep birlikte bölgemiz için bir şeyler yapmak istiyoruz." diye konuştu. "Çarşının cazibesini artırmalıyız" Toplantıda söz alan Zafer Plaza AVM Müdürü Ayşe Doğrugidengil, özellikle akşam saatlerinden sonra Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin cazibesini artıracak adımlara ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Çocukluğunun bu bölgede geçtiğini ifade eden Doğrugidengil, "Akşamları insanların çarşıya gelmesini sağlayacak alanlar yok, bunların olması için çabalamalıyız. Meydanların mutlaka ışıklandırılması ve açık tutulması gerekiyor. Zafer Plaza olarak biz de tarihi çarşılarımız için elimizden geleni yapmaya hazırız. BTSO’nun daha önce düzenlediği çalıştaylara katıldık, neler yapılması gerektiğini istişare ettik. İnşallah birlikte çalışarak somut adımlar atacağız." dedi.
İstanbul Trendyolmilla’dan yılbaşı için hediye seçenekleri Trendyolmilla, yeni yıl yaklaşırken hem kendisi hem de sevdikleri için özel seçimler yapmak isteyenlerle hediye seçenekleri sunduğunu duyurdu. Yeni yıl yaklaşırken hediye arayışı da hız kazanıyor. Trendyolmilla, farklı zevklere hitap eden zengin ürün çeşitliliğini bu dönemde kullanıcılarına sunuyor. Platform, yeni yıl hediye seçeneklerini şöyle açıkladı: ’’ Yeni yıl atmosferini yansıtan bordo, kırmızı ve yeşil tonlarındaki kazaklar, sweatshirt’ler, hırkalar ve alt-üst takımlar sezonun öne çıkan hediye alternatifleri arasında yer alıyor. Günlük stile kolayca uyum sağlayan bu parçalar, yeni yıla konforlu ve stil sahibi bir başlangıç yapmak isteyenler için ideal seçenekler sunuyor. Yılbaşı gecesini stil sahibi bir görünümle karşılamak isteyenler için Parti Koleksiyonu ışıltılı detaylarıyla dikkat çekiyor. Payetli ve taşlı elbiselerden bluzlara, pantolonlardan ceketlere uzanan koleksiyon; özel davetlerde iddialı ve modern bir stil arayanlara hitap ediyor. Yeni yıl kombinlerine güçlü bir dokunuş katan bu parçalar, Trendyolmilla Shoes’un ayakkabı ve çanta seçenekleriyle birlikte yılbaşı gecesi şıklığını tamamlıyor. Yeni yıl atmosferini yaşam alanlarına yansıtmak isteyenler için Trendyolmilla Home, dekoratif ve işlevsel ürünlerden oluşan geniş bir seçkiyle öne çıkıyor. Yılbaşı süslerinden desenli kırlentlere, tabaklardan kupalara, fincanlardan şamdanlara uzanan ürünler; sofralara ve ev dekorasyonuna yılbaşı dönemine özgü sıcak ve davetkâr bir dokunuş katıyor. Bu kategori, hem kendi yaşam alanlarında yeni yıl havası oluşturmak isteyenlere hem de dekorasyon meraklıları için hediye arayanlara çok çeşitli alternatifler sunuyor. Renkli, desenli ve yumuşak dokulu pijama takımları, yılbaşı hediyesi denince akla gelen en rahat ve kullanışlı alternatifler arasında yer alıyor. Platformun kadın, erkek ve çocuklara yönelik pijama modelleri, ev stiline konfor katan, aile boyu tercih edilebilecek kullanışlı bir hediye seçeneği ortaya koyuyor.’’
Edirne Keşan’a içme suyu sağlanan barajdan artık su alınamıyor Edirne’nin Keşan ilçe merkezinin içme suyunun temin edildiği Kadıköy Barajı’ndaki alarm vermeye başladı. Belediye, ilçenin içme suyu ihtiyacını karşılamak için yeni su kuyuları açmayı planlıyor. Keşan Belediyesi Su İşleri Müdürü Bedri Kara, ilçenin içme suyu ihtiyacının karşılandığı Kadıköy Barajı’ndaki suyun, sadece barajdaki canlıların yaşamını idame ettirebilecek seviyeye gelmesi sebebiyle Kadıköy Arıtma Tesisi’nin tamamen devre dışı bırakıldığını ve şu anda ihtiyacın daha önce açılan su kuyularından karşılanmaya başlandığını açıkladı. Bölgede yaşanan kuraklığa dikkat çeken Bedri Kara, su kaynaklarının hızla azaldığını, ilçenin su ihtiyacının büyük bir bölümünün karşılandığı Kadıköy Barajı’ndan şu an su alınamadığını söyledi. Su tasarrufunun her zamankinden daha büyük önem taşıdığının altını çizen Kara, "Meteorolojik verilere göre, önümüzdeki 15-20 gün boyunca yağmur ve kar yağışı beklenmiyor. Bu nedenle yaz aylarının daha sıkıntılı geçme ihtimali bulunuyor. Ancak, herhangi bir sıkıntının yaşanmaması için Kumdere köyü bölgesindeki su kuyularımızın yanı sıra, yeni su kuyuları açmayı planlıyoruz. Süreci, zorunlu kesintilere gitmeden ve gerekli tüm tedbirleri alarak tamamlamayı hedefliyoruz" dedi. "Canlı yaşamın ve balıkların zarar göreceği öngörüldüğünden bu karar alındı" Kadıköy Barajı Arıtma Tesisi’nin su olmaması sebebiyle tamamen devre dışı bırakıldığını dile getiren Kara, "Barajdan su almaya devam edilmesi durumunda, barajdaki canlı yaşamının ve balıkların zarar göreceği öngörüldüğünden, doğayı ve canlı yaşamını korumak adına bu karar alınmıştır. Bu nedenle Kadıköy Barajı’ndan artık su temini yapılmayacaktır" ifadelerini kullandı. Kara, açıklamasının son bölümünde, ilçede zaman zaman yaşanan su kesintilerinin, Trakya Elektrik Perakende Satış (TREDAŞ) ekiplerinin bakım ve onarım çalışmaları kapsamında yapılan elektrik kesintileri nedeniyle şehre su basan pompaların çalışamamasından kaynaklandığını iddia etti.