ASAYİŞ - 22 Ekim 2025 Çarşamba 10:57

Oyunlar üzerinden ağına düşürdüğü çocuklardan çıplak fotoğraflarını isteyen şahsa 24 yıl hapis cezası

A
A
A
Oyunlar üzerinden ağına düşürdüğü çocuklardan çıplak fotoğraflarını isteyen şahsa 24 yıl hapis cezası

Bilgisayar ve telefonda çocuk oyunları oynarken tanıştığı çocukların önce güvenini kazanıp ardından çıplak fotoğraflarını göndermesini isteyen sanık, toplam 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.


Edinilen bilgiye göre, İstanbul’da ikamet eden, 2 çocuk babası 32 yaşındaki S.A., oynadığı bir çevrimiçi oyun üzerinden Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde yaşayan 15 yaşındaki kız çocuğu Z.G. ile tanıştı. S.A., birlikte oyun oynayarak güvenini kazandığı Z.G.’den bir süre sonra kendisine fotoğraf göndermesini istedi. Z.G., silme sözü karşılığında S.A.’ya fotoğraflarını göndermeye başladı. Şahıs bir süre sonra kendisine atılan fotoğraf ile şantaj yaptığı Z.G.’den çıplak fotoğraflarını göndermesini istedi. Durumdan rahatsız olan Z.G., 26 Ekim 2024 tarihinde 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak ihbarda bulundu. İhbar üzerine Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yürütülen yapılan inceleme neticesinde S.A., gözaltına alındı. Cep telefonuna ve bilgisayarına el konulan S.A.’nın aynı yöntemle birçok çocuğun çıplak fotoğraflarını temin ettiği tespit edildi.


Tutuklanan S.A. hakkında ’müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanmak’, ’12 yaşını tamamlamış çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçlarından dava açıldı.


Davanın karar duruşması Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya sanık SEGBİS aracılığıyla katılırken, taraf avukatları ve mağdur çocuğun ailesi duruşma salonunda hazır bulundu.



"İnterneti daha dikkatli kullanmam gerekiyordu"


Önceki duruşmada verilen mütalaaya karşı savunma yapan S.A., "İnterneti daha dikkatli kullanmam gerekiyordu. Bundan dolayı hatalıyım. Benim fiziki olarak bir ilişkim olmadı. Sadece internet üzerinden fotoğraf göndermem oldu. Telefonumda başka kızlara yönelik çıkan fotoğraflar da oldu, bu kızlarla da bir ilişkim olmadı. Hayatım boyunca hiç Kastamonu’ya gelmedim. Mağdurun kendisiyle hiç yüz yüze gelmedim. Bu olay ailemin yıkımına neden olmuştur. Çocuklarıma bakacak kimsem yoktur. Ben, hatalarımdan ders çıkardım. Özgürlüğümü kaybettim. Eşim beni anladı ve affetti. Pişmanım, beraatımı ve tahliyemi talep ederim. Zamanı geri alabilseydim böyle bir suç ile önünüze gelmezdim. Mütalaayı kabul etmiyorum, uzun süredir tutukluyum. Tahliyemi ve beraatımı talep ederim" dedi.


S.A.’nın avukatı ise müvekkilinin üzerine atılan suçlamaları kabul etmediklerini söyleyerek, "Müvekkilim ile katılan mağdur arasında fiziki temas yoktur. Aynı zamanda iletişimi de rıza dahilinde gerçekleşmiştir. Müstehcen suçu işlenmediği düşüncesindeyiz. Çünkü rızasıyla kendi fotoğraflarını göndermiştir. Ayrıca cihazdaki görüntülerde cihaza kayıtlı görüntülerdir. Bununda herhangi bir ticaretini ya da farklı yerlere yayma suçu yoktur. Bu görüntüleri kendisi oluşturmamıştır. Aksine kendisine gönderilen görüntülerdir. Bu yüzden ticareti ya da yayma gibi bir durum yoktur. Mağduru ne tehdit etmiş ne de şantaj yapmıştır. Beyanları mağdurun çelişkilidir. Bir yandan korktuğunu söylemiş diğer yandan mesajlar atılmıştır. Müvekkilimin lehine hükümlerin uygulanarak tahliyesine ve beraatına karar verilmesini talep ederiz" diye konuştu.


Duruşmaya Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsilen katılan avukat ise, "Hiçbir indirim olmadan ve takdir indirimi yapılmadan cezalanmasını istiyoruz, ayrıca tutukluluk devam etsin" diye konuştu.


Z.G.’nin babası M.G. ise, "Devrekani’de ikamet ediyorum. Sanıktan şikayetçiyim. Olayı, savcılıktan beni ifadeye çağırdıklarında öğrendim. Daha önce kızım bu konudan bana hiç bahsetmedi" şeklinde konuştu.


Savunmaların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti S.A.’yı ’nitelikli cinsel istismar’ suçundan 16 yıl, ’müstehcen görüntüleri yayma’ suçundan ise 8 yıl ve 80 bin TL adli para cezasına çarptırdı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Tunceli’de DHKP/C operasyonu: 1 şüpheli tutuklandı Tunceli’de polis ekiplerince, DHKP/C terör örgütünün il genelindeki faaliyetlerinin deşifre edilerek engellenmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında düzenlenen operasyonda 1 şüpheli yakalanarak tutuklandı. Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DHKP/C silahlı terör örgütünün il genelinde yürüttüğü faaliyetlerin tespit edilmesi, deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda yapılan istihbari ve teknik çalışmalar neticesinde, kendisini sözde gazeteci ve muhabir olarak tanıtarak habercilik faaliyeti adı altında örgüt propagandası yaptığı belirlenen bir şahıs hakkında operasyon düzenlendi. Yapılan çalışmalarda, C.B. isimli şahsın DHKP/C terör örgütünün talimatları doğrultusunda Moğultay Mahallesi’nde yasaklı materyallerin bulunduğu bir kütüphane oluşturduğu, bu içeriklerle ilgili olarak sosyal medya hesapları üzerinden örgüt propagandası yaptığı tespit edildi. Bunun üzerine şüphelinin yakalanmasına yönelik adli süreç başlatıldı. 19 Aralık 2025 günü sabah saatlerinde şüphelinin ikamet adresine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince operasyon düzenlendi. Operasyonda C.B. yakalanarak gözaltına alındı. Şahsın ikametinde yapılan aramalarda, toplatma kararı bulunan çok sayıda kitap, dergi ve gazete ile birlikte 1 adet cep telefonu, 1 adet SIM kart, 1 adet dizüstü bilgisayar, 1 adet flash bellek ve 5 adet CD ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Terörle mücadele kapsamında yürütülen çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.
Kütahya Bilal Erdoğan Kütahya’da konuştu: "Büyük mesafeler katettik" İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Kütahya’da düzenlenen "Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü" paneline katıldı. Kütahya Kadim Konağı’nda gerçekleştirilen Küresel Araştırma ve Düşünce Merkezi Genel Kurulu ve panel programına İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Prof. Dr. Ömer Türker, Prof. Dr. M. Sait Gökalp, Prof. Dr. Süleyman Elik, Prof. Dr. Ubeydullah Sezikli, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve davetliler katıldı. Panelde konuşan Bilal Erdoğan, Türkiye’nin 25 yıl önce 200 milyar dolar seviyesinde olan milli gelirinin bugün 1,6 trilyon dolara ulaştığını söyledi. Kişi başına düşen milli gelirin ise 3 bin dolardan 18 bin dolara yaklaştığını ifade eden Erdoğan, bu ekonomik büyümenin toplumun beklentilerini de köklü şekilde değiştirdiğini dile getirdi. Ekonomik gelişmenin sivil toplumu da güçlendirdiğini vurgulayan Erdoğan, "Anne babalarımızın yaşadığı Türkiye ile bugün çocuklarımızın yaşadığı Türkiye aynı değil. Gelişen bir ülkede sivil toplumun büyümesi, taleplerin artması ve gönüllülüğün yaygınlaşması kaçınılmazdır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ulaşım, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda büyük mesafeler kat edildiğini belirten Bilal Erdoğan, geçmişte siyasetten beklentilerin ‘devlet baba’ anlayışı çerçevesinde şekillendiğini hatırlattı. Erdoğan, "Bugün Türkiye’de devletin sunduğu hizmetler birçok alanda gelişmiş ülkelerle yarışır hale geldi. Cumhurbaşkanımız siyasetin gerçekten bir şeyler yapabildiğini topluma gösterdi" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinin toplumsal dönüşümde belirleyici olduğunu ifade eden Erdoğan, "Toplumun önünde yürüyerek ezberleri bozdu. Değeri, elbette ki olmadığı zaman daha net anlaşılacak. Büyük liderlerden sonra bu hep yaşanmıştır" dedi. Sivil toplum kuruluşlarının sahaya daha fazla hakim olması gerektiğine dikkat çeken Bilal Erdoğan, sağlık, eğitim ve sanayi gibi alanlarda işi doğrudan yapanların çözüm üretmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Bir hastalığı yaşayanlar, o hastalıkla ilgili en doğru çözümü siyasetçiye anlatmalı. Seramikten eğitime kadar her alanda, o işin erbabı siyasete yol göstermeli" ifadelerini kullandı. Kültür ve kimlik vurgusu da yapan Erdoğan, Türkiye’nin gelişmek için kendi değerlerinden vazgeçmek zorunda olmadığını belirtti. Erdoğan, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde görüldü ki gelişmek için kimliğimizi reddetmemiz gerekmiyor. Kendi kültürümüzle, kendi inancımızla da dünyanın zirvesine oynayabiliriz" dedi. Kendi kültürüne yaslanmadan başka kültürlerle sağlıklı ilişki kurulamayacağını söyleyen Erdoğan, "Köklerimizden ilham alarak dallarımızı her yere yaymamız gerekiyor. Kendi toprağında kök salmayanın başka yerlere uzanması mümkün değildir" şeklinde konuştu. Program, panel değerlendirmeleri ve genel kurulun ardından sona erdi.