KÜLTÜR SANAT - 11 Haziran 2025 Çarşamba 13:24

Unutulmaya yüz tutmuş asırlık Daday sandalyesi için coğrafi işaret alınacak

A
A
A
Unutulmaya yüz tutmuş asırlık Daday sandalyesi için coğrafi işaret alınacak

Kastamonu Üniversitesi bünyesinde yürütülen kültürel miras farkındalık çalışmaları çerçevesinde, unutulmaya yüz tutmuş asırlık Daday sandalyesi için coğrafi işaret alınacak. 50 yıl boyunca kullanılabilen sandalyenin gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için de yeni girişimciler yetiştirilecek.


Kastamonu Üniversitesi bünyesinde yürütülen kültürel miras farkındalık çalışmaları kapsamında düzenlenen "Geleneksel Daday Sandalyesi Yapım Atölyesi" başarıyla tamamlandı. Kastamonu Üniversitesi Ahşap Kültürünü Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (AKAUM) Doç. Dr. Ümmü Karagöz İşleyen ve Doç. Dr. Osman Emre Özkan öncülüğünde öğrenciler, bölgenin simgelerinden biri olan Daday sandalyesinin üretim sürecini deneyimleme fırsatı buldu. Atölye çalışmasında katılımcılara, geleneksel el işçiliğiyle üretilen sandalyelerin hangi aşamalardan geçtiği detaylı olarak aktarıldı. Ahşap seçimi, şekillendirme, montaj ve doğal cilalama gibi süreçler, usta zanaatkar Mustafa Hükümen eşliğinde uygulamalı olarak öğrencilere gösterildi. Öğrenciler, üretim sürecine birebir katılarak geleneksel teknikleri öğrendi.


"Daday sandalyesi, bir asrı aşkındır kullanılıyor"


Yürütülen projeyle ilgili konuşan Kastamonu Üniversitesi AKAUM Müdürü ve Kastamonu TTO Genel Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Karamanoğlu, geleneksel üretim biçimlerinin korunmasının ve genç kuşaklara aktarılmasının kültürel süreklilik açısından kritik öneme sahip olduğunu belirterek, "Unutulmaya yüz tutmuş Daday bölgesini yansıtan bir ürün olan Daday sandalyesini tanıtmak ve tekrar gün yüzüne çıkarmak amacıyla bu etkinliği gerçekleştirdik. Daday sandalyesinin yaklaşık bir asırlık bir geçmişi var. Özellikle 1098’li yıllar ve daha sonrasında üretimi gerçekleştirilmiş olsa da bir asrı aşkındır bir ürün olarak kullanılıyor. Özellikle Daday’ın köy evlerinde, düğünlerinde çokça tercih edilen bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Fakat bugün baktığımızda tamamen el işçiliği ile yapılan bir sandalye olması nedeniyle seri üretim karşısında yok olmaya yüz tutmuş bir ürün. Bunu tekrar gün yüzüne çıkaralım istedik. Daday sandalyesi ilçede 3 farklı köyde üretilen ve bir elin parmağını geçmeyecek sayıda ustası bulunan bir ürün. Mustafa Hükümen usta haricinde üreticinin kalmamasından dolayı bu etkinliği gerçekleştirdik ve Daday sandalyesinin tekrar tanıtılmasını gün yüzüne çıkarılmasını istiyoruz" dedi.


"Daday sandalyesinin tasarım tescilini ve coğrafi işaretinin alınabilmesi için çalışma yürüteceğiz"


Daday sandalyesinin formülünün, sırtlık ve oturma alanının yapısının yanı sıra estetik görüntüsü ve hafifliği nedeniyle tercih edilen bir ürün olduğunu söyleyen Karamanoğlu, "En önemli özelliklerinden birisi olarak gördüğümüz sterlik odun dediğimiz sanayi odunu olarak adlandırılan, günümüzde yakacak odun veya MDF ve yonga levha üretiminde kullanılan odundan elde ediliyor olmasıdır. Biz de gelecek kuşaklara aktarılması için etkinliğimiz ile çalışmalara başladık. İlk olarak Daday sandalyesinin yapım etkinliği gerçekleştirdik ve bunun özellikle öğrencilerimize, gençlere tanıtmak istiyoruz. Biz Daday sandalyesinin yeniden gün yüzüne çıkmasını, Kastamonu Teknokent, Kastamonu Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve İhtisaslaşma Koordinatörlüğümüz iş birliği içerisinde tasarım tescilini, bunun yanında coğrafi işaretinin alınabilmesi çalışmalarını yürütmeyi planlamaktayız. Ardından Daday sandalyesinin üretebilecek yeni girişimciler ortaya çıkarmak istiyoruz. Bu etkinlikten bir sonraki aşamada planlamak istediğim üzere Daday sandalyesini üretebilen yeni ustaların yetiştirilmesini sağlamak istiyoruz. Merkezimiz vasıtasıyla 10 aylık bir kurs planlamamız olacak. Ardından buradan yeni ürünler, yeni tasarımlar belki de Daday sandalyesinin farklı geliştirilmiş versiyonlarının üretimini sağlayarak yeni girişimciler yetiştirme imkanı ortaya çıkacak. Bu girişimleri, girişimcileri, Kastamonu Üniversitesi, Teknokent ve Teknoloji Transfer Ofisi aracılığıyla da desteklemeyi planlamaktayız" diye konuştu.


"Endüstriyel bir üretim değil, tamamen geleneksel yöntemlerle el işçiliği ile yapılan bir ürün"


Kastamonu Üniversitesi TGB Girişim Ofisi Koordinatörü Öğretim Görevlisi Dr. Berkan Güngör ise, "Endüstriyel bir üretim değil, tamamen geleneksel yöntemlerle el işçiliği ile yapılan bir ürün, tasarımı da oldukça sade ama bir o kadar da zarif. Bu yüzden de hem geleneksel hem de modern mekanlarda rahatlıkla kullanılabiliyor. Benim için en kıymetli tarafı da bu sandalyenin bir kültürel miras olmasıdır. Çünkü bu aslında sadece bir ürün değil, bir yaşam biçiminin, bir ustalığın ve bir estetik anlayışının bugüne taşınmış halidir. Ancak çok üzüldüğümüz bir nokta var. Bugün bu zanaatı sürdürecek genç ustalar ne yazık ki yetişmiyor. Üretim artık sadece birkaç ustayla sınırlı kalmış durumda. Bu da aslında geleneksel zanaatlarımızın geleceği açısından bir risk oluşturuyor. Daday sandalyesi gibi ürünlerin hem korunması hem de tanıtılması bu noktada çok daha önemli hale geliyor" şeklinde konuştu.


"15-16 yıldır Daday sandalyesi üretiyorum, son usta olarak kaldım"


Daday ilçesinde sandalye üretiminde son usta olarak kalan zanaatkar Mustafa Hükümen de, "2009 yılında ben bu mesleğe başladım. Dalay’da Halk Eğitim Merkezi ile İŞKUR’un ortak düzenlemiş olduğu bir kurs vardı. O kurstan sonra 15-16 yıldır ben bu mesleği yapıyorum, yani Daday sandalyesi üretiyorum. Bunu eskiden köylüler yapıyordu. Bu aslında Akpınar sandalyesi diye başladı. Biz bunu 2009 yılında ilçeyi almış olduk, Daday sandalyesi yaptık. Kursiyerlerle beraber biz, okullar arasında düzenlenen bir yarışmaya girdik. Bu yarışmada üçüncü olduk. Ondan sonra ismi Daday sandalyesi oldu. O şekilde devam ettik. Kayın ağacından yapılan sert bir ağaçtır. Kurulduğunda bir daha bozulmayan yani 40-50 yıl rahatlıkla bozulmadan kullanabilen bir ham maddesi olduğu için tercih ediliyor. Bu sandalye çamdan ya da köknar ağacından yapılmıyor. Sandalyenin büyük bir kısmını elle yapıyoruz. Ortalama yılda 100 tane falan satıyoruz. Bu sandalyeyi genelde kış aylarında yapıyorum" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız: "Bu şehir bizim şehrimiz, biz İstanbul’un emniyetiyiz" İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nce, Taksim Meydanı’nda ve İstiklal Caddesi’nde suçla mücadele, suçluların yakalanması ve caydırıcı olmak amacı ile dron destekli asayiş uygulaması gerçekleştirildi. Uygulamada konuşan İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, "Yeni yılın arifesinde sokaklarda meslektaşlarımızla beraber sahadayız" dedi. Yeni yıla günler kala İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Taksim Meydanı’nda ve İstiklal Caddesi’nde dron destekli asayiş uygulaması gerçekleştirildi. Gerçekleşen uygulamaya İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız katıldı. Asayiş uygulamasını gerçekleştiren meslektaşlarına iyi çalışmalar dileyen Yıldız çalışmalar hakkında bilgi aldı. Çalışmalar hakkında konuşan Yıldız, "İstanbul’un huzuru Türkiye’nin huzurudur anlayışıyla yeni bir yılın arifesinde bu akşam da Beyoğlu ve Şişli ilçelerimizde vatandaşlarımızın can ve mal emniyeti için tüm birimlerimizle sahadayız. Kararlılıkla zehir tacirleri ve şehir eşkıyalarıyla 7/24 mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu mücadele sadece bugünün değil, yarınlarımızın da güvenlik ve huzuru için sürdürdüğümüz bir mücadeledir. İstanbul’umuzun sadece Beyoğlu’nda değil, bütün sokaklarında, caddelerinde, her köşesinde uygulamalarımızı devam ettiriyoruz. Bu uygulamalarda bize destek olan aziz İstanbul’umuzun değerli vatandaşlarına ve fedakârca görev yapan kıymetli meslektaşlarıma ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum" ifadelerini kullandı. "Yeni yılın huzur ve güven içerisinde geçirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" Yılbaşı arifesinde olduklarını belirten Yıldız, "Elbette ki bütün personelimizle 7-24 İstanbul’umuzun huzuru ve güvenliği için, yeni bir yılın arifesinde sokaklarda meslektaşlarımızla beraber buradayız, sahadayız. Yeni yılın huzur ve güven içerisinde geçirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son olarak şunu ifade edeyim; bu şehir bizim şehrimiz, biz İstanbul’un emniyetiyiz." Öte yandan asayiş uygulamasını gerçekleştiren ekipler, kurallara uymayan sürücülere cezai işlem uygulandı.
Ağrı Kar ve tipi nedeniyle Tendürek’te yolda kalanlara Kızılay yardım ulaştırdı Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesi ile Van’ın Çaldıran ilçesini birbirine bağlayan yüksek rakımlı Tendürek Geçidi’nde etkili olan yoğun kar yağışı ve tipi, ulaşımı durma noktasına getirdi. Geçidin 2 bin 400 rakımlı Somkaya köyü mevkisinde çok sayıda ağır tonajlı araç yolda mahsur kalırken, Türk Kızılay Doğubayazıt Şubesi ekipleri bölgeye giderek sürücülere kumanya dağıttı. Bölgede gün boyunca aralıklarla etkisini gösteren kar yağışı, gece saatlerinde şiddetini artırarak tipiye dönüştü. Görüş mesafesinin yer yer birkaç metreye kadar düştüğü Tendürek Geçidi’nde ilerleyemeyen tırlar ve kamyonlar yol kenarında beklemek zorunda kaldı. Zorlu hava şartları nedeniyle sürücüler saatlerce araçlarında mahsur kaldı. Doğubayazıt Kaymakamlığı koordinesinde harekete geçen Türk Kızılay Doğubayazıt Şubesi ekipleri, olumsuz hava şartlarına rağmen bölgeye ulaşarak mahsur kalan sürücülere sıcak kumanya ikramında bulundu. Soğuk hava ve uzun bekleyiş nedeniyle zor anlar yaşayan sürücüler, yapılan yardımlarla bir nebze olsun rahatladı. Kızılay ekipleri, bölgede mahsur kalan bir vatandaşı da güvenli alana tahliye ederek kurtardı. Yardımlar sırasında sürücülerin temel ihtiyaçları karşılanırken, sağlık durumu yakından takip edildi. Jandarma ekipleri bölgede çalışmalarını sürdürürken, karla mücadele ekipleri de yolu yeniden ulaşıma açmak için yoğun mesai harcıyor. Edinilen bilgilere göre, hava şartlarının zaman zaman daha da ağırlaşabileceği Tendürek Geçidi’nde sürücülerin dikkatli olmaları ve zorunlu olmadıkça yola çıkmamaları istendi.