ASAYİŞ - 25 Nisan 2025 Cuma 12:35

Uyuşturucu parası için araçta infaz edilmişti: Sanıkların yargılanmasına başlandı

A
A
A
Uyuşturucu parası için araçta infaz edilmişti: Sanıkların yargılanmasına başlandı

Kastamonu’da bir şahsın uyuşturucu parası anlaşmazlığı yüzünden çıkan tartışma sonrasında araçta infaz edilmesi olayıyla ilgili 4 sanık hakim karşısına çıktı.


Olay, 10 Nisan 2024 tarihinde Kastamonu-Taşköprü karayolu üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ümit Yılmaz, vatandaşlar tarafından aracında silahla vurulmuş halde bulundu. Sağlık ekiplerince Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Yılmaz, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma çerçevesinde, Kastamonu Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından olaya karıştığı tespit edilen A.S., Ö.Ü., B.Ç. ve A.K. isimli şüpheliler gözaltına alındı. Şüphelilerden A.S. ve Ö.Ü. tutuklanırken, diğer şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.


Olayın ardından şüpheliler hakkında "kasten öldürme" suçundan dava açıldı. Davanın ilk duruşması Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada hakim karşısına çıkan sanıklar savunma yaptı.


"Öldürmek istemedim, kazayla oldu"


Ümit Yılmaz’ı öldürmek istediğini iddia eden A.S., "Benim 80 bin liralık nakit param çalındı. Seda bende para olduğunu biliyordu, evime gelip gidiyordu. Evimde kaldı, kalacak yeri olmadığını söyledi. Param ile silahım evde yoktu. Seda’yı aradım telefonu kapalıydı. Rahmetlinin arkadaşı vardı Fuat. Fuat’ı aradım, Ümit ile eve gelip parayı ve silahı aldığını söylemişti. Ben de Ümit’i aradım, benim olayla ilgili bir durumum yok dedi. Ümit, silah atıyordu, silah atışı yaparken sosyal medyada paylaşmış, ben de silahı gördüm. Aradım, silahımı istedim. Silahımı vermeyince ben de evine gittim. Eve gittiğimde Adnan ile Ümit uyuşturucu içiyordu. Adnan beni sakinleştirmeye çalıştı. Arkadaşlarına uyuşturucu veriyormuş. Aklıma Ömer geldi, Ömer’i arayıp çağırdım. Ömer, eve gelene kadar, Ümit para karşılığında televizyon ve evdeki eşyaları almamı söyledi. Ben de ’olmaz’ dedim. ’Benim sana da, Seda’ya da bir yanlışım olmadı’ dedi. Benim gururuma dokunmuştu. Ömer gelince ’ben seni bulurum’ dedim. Metamfetamin ve bonzai maddesinden içiyorlardı. Ömer direksiyona geçti, diğerleri uyuşturucu kullandığı için aracı kullanmadı. Burak, ’aracım kaldı’ diyerek indi. Bir süre gittikten sonra araçta Ümit küfür etmeye başladı. Elini beline attı, ben de tutup elinden silahı aldım, omuzundan vurdum. Ömer, ’benim cezam var, ben hastaneye gelmem’ dedi. Benzinliğin yakınında Ümit’in boynu kanıyordu. Tampon yaptık, ben öldürmek istemedim. Delilleri yok etme gibi bir durumum yok. Delilleri yok etmek istesem silahı bırakmazdım. Şu anda olayı da anlamış değilim. Kazayla oldu. 80 bin lirayı zor biriktirdim. Uyuşturucu parası falan değildi. Asgari ücretle çalışan birisiyim" dedi.


"Benden çaldığı para Ümit’in evinden çıktı"


Ümit Yılmaz’ın alacağının olduğunu ve bu yüzden evden çıktıklarını belirten A.S., "Taşköprü’ye gidildiğini bilmiyordum. Ben, Ümit ile konuşuyordum, ’neden paramı çaldınız, kim sizi gönderdi2 diye konuşuyorduk. Bu yüzden aracın nereye gittiğini anlamadım. Ümit’in üzerinden 18 bin lira çıktı. Bankaya borçlarım olduğu için parayı evde tutuyordum. O parayla araba alacaktım. Mermi camdan çıkmış, ben merminin boynunu sıyırdığını sandım. O yüzden benzinliğe girip peçete aldık. Adnan ile kanı durdurup tampon yapıyorduk. Ümit ile benim bir husumetim yoktu. Burak, Ümit’in eline para geçtiğini öğrenmiş, o da bize bunu söyledi. ’Ümit’ten bu parayı alalım’ dedi. Ümit, ’58 bin lira para çaldırmış, uyuşturucu parası’ dediler. Benden çalınan para, Ümit’in evinden çıktı" diye konuştu.


"Yolda giderken arka koltukta silah patladı, Ümit’in boynu kanamaya başladı"


Uyuşturucuya karşı tahammülünün olmadığını belirten tutuklu sanık Ö.Ü. ise, "Bunlar, benim amcamın oğluna uyuşturucu vermişler. Beni aradılar, Ümit ile Adnan birlikte uyuşturucu içtiklerini söylediler. Burak beni aldı ve eve gittik. Ümit’e, ’neden uyuşturucu içiyorsun’ dedim. ’Ben içmiyorum satıyorum’, sonra da ’satmıyorum içiyorum’ dedi. Evden çıkıp arabaya bindik. Burak’ı yolda bıraktım. Ümit’in, Aykut ile olan alacak verecek işlerini bilmiyordum. Burak’ı bırakıp yolumuza devam ettik, Taşköprü’ye doğru gidiyorduk. Yolda giderken Ümit ile Aykut arasında arbede çıktı. Aralarında ne konuştuklarını hatırlamıyorum. Yolda giderken arka koltukta silah patladı. Benzinliğe girdim. Aykut, ’boynu kanıyor’ dedi. Peçete ile tampon yaptık, ’kurşun omzuna gelmiş’ dedi. Aykut’un elinde bir poşet vardı, ’eve gidelim’ dedi. Ben de Aykut’a ’teslim olalım’ dedim. Yemin ederim, benim bir suçum yok. Aykut’un uyuşturucu kullandığını bilsem selam bile vermezdim" şeklinde konuştu.


"Aykut, Ümit’i vurunca dereye atalım dedi"


Başka suçtan tutuklu sanık A.K. de suçlamaları kabul etmeyerek, "Ümit ile evde otururken kapı çaldı, kapıyı açınca Burak ve Aykut içeri girdi. Aykut, Ümit’e yumruk attı. Ardından Aykut, Ömer’i görüntülü aradı, Ömer de ’ben geliyorum’ dedi. Ömer eve gelince ’ne yapıyorsunuz’ dedi. Ömer’in belinde silah vardı, Ümit’e saldırdı, vurdu. Aykut’un uyuşturucu satıp satmadığını bilmiyorum. Ömer, eve girer girmez Ümit’e uyuşturucu sattığı için vurmaya başladı. Evden çıkarken Ümit, ’babamdan parayı isteyelim’ dedi. Ümit, babasının evine gidecek ve parayı alacaktı, ardından Aykut’a verecekti. Aykut ile Ömer, Ümit’i zorla araca bindirdiler. Araçta bir kargaşa yaşandı, onları ayırıp tekrar önüme döndüm. 1-2 dakika sonra arka koltuktan silah sesi geldi. Aykut’un elinden silah hiç düşmedi. Ömer de evde Ümit’in başına silah dayayıp neden uyuşturucu sattığını sordu. Aykut, ’Ümit’i vurunca dereye atalım’ dedi. Ümit’in ağzı burnu kanlar içerisindeydi. Ben olaya karışmadım, beraatımı istiyorum" ifadelerini kullandı.


"Tek suçum yanlış zamanda yanlış yerde olmam"


Tutuksuz yargılanan sanık B.Ç. ise, "Aykut ile Ümit arasında bir husumet olduğunu bilmiyordum. Kapı açılınca Aykut ile Ümit arasında boğuşma oldu. Sonra eve Ömer geldi. Ömer, uyuşturucuya karşı olduğunu söyledi. Ömer’de silah yoktu, Aykut’ta silah vardı. Ümit, televizyonu, eşyaları verelim dedi. Aykut kabul etmedi. Ben evde normal oturacağız sanıyordum. Evde para konuşuldu. Uyuşturucu konuşuldu, ben de anladım. Şoka girdim, ne yaptığımı bilemedim. Aracımı dahi unuttum, ’aracım kaldı’ diyerek indim. Bu sırada Aykut beni aradı, ’çevirmeye girdik’ dedi. Ben de ’gelemem’ dedim. Korktum, başıma ilk kez böyle bir şey geliyordu. Ümit’in babasına gidip para alacaklardı. Benim Aykut ve Ümit arasında husumet olduğundan haberim yoktu. Eve gittiğimizde ben eğleneceğiz zannediyordum. Benim olay yerinde bulunmamın tek sebebi aracımın olmasıdır. Aykut’ta araç yoktu, ben de vardı. Ben kimseye yardım ve yataklık yapmadım. Benim tek suçum yanlış zamanda yanlış yerde olmamdı. Israrla beni arayınca çevirmeye girdiklerini inandım, ben de yanlarına gittim. Sonra benzinliğin oraya gidince bana patika yola doğru gel dediler. Ben de patika yola girince karşılaştık. Ben olayın ciddiyetini anlayamadım. Daha mı iyi olur daha mı kötü olur o yüzden bilemedim. Bu yüzden ihbar etmedim. Aykut parasının peşindeydi, Ömer de uyuşturucu ile mücadelenin de peşindeydi. Beraatımı istiyorum" dedi.


Ümit Yılmaz’ın babası R.Y, annesi M.Y. ve kardeşi M.Y. sanıklardan şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmalarını istedi.


Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar A.S. ve Ö.Ü.’nün tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.


(Vİ-MK-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Kula’da Atatürk Kır Koşusu düzenlendi Kula İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen sportif faaliyetler çerçevesinde öğrencilere yönelik olarak Atatürk Kır Koşusu düzenlendi. 6 kategoride birçok öğrencinin yarıştığı koşuda öğrenciler birinci olabilmek için kıyasıya mücadele etti. Kula İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından her yıl düzenlenen sportif faaliyetler çerçevesinde ilçedeki okullarda öğrenim gören öğrencilere yönelik Atatürk Kır Koşusu düzenlendi. Küçük kızlar ve erkekler, yıldız kızlar ve erkekler ile genç kızlar ve erkekler olarak 6 kategoride düzenlenen yarışlarda öğrenciler birincilik için mücadele etti. 800 metre koşuda küçük kızlar kategorisinde Rafet Üçelli Ortaokulu öğrencisi Fadime Yurt birinci, Rafet Üçelli Ortaokulu öğrencisi Rabia ikinci, 4 Eylül Ortaokulu öğrencisi Emane Helali üçüncü oldu. Genel puan değerlendirmesinde ise Rafet Üçelli Ortaokulu birinci, 4 Eylül Ortaokulu ikinci, Naci Hakkı Ulusoy Ortaokulu üçüncü oldu. Küçük erkeklerin bin metrelik koşusunda ise Rafet Üçelli Ortaokulu öğrencisi Umut Yurt birinci, Fatih Ortaokulu öğrencisi Ersin Ersevinç ikinci, 4 Eylül Ortaokulu öğrencisi Muhammed Göl üçüncü oldu. Genel puan değerlendirmesinde ise 4 Eylül Ortaokulu birinci, Fatih Ortaokulu ikinci, Rafet Ortaokulu üçüncü oldu. Yıldız ve genç öğrencilerin yarışlarında büyük bir mücadele sergilendi. Yıldız kızların bin metre koşusunda 4 Eylül Ortaokulu öğrencisi Nursena Arık birinci, 4 Eylül Ortaokulu öğrencisi Hayriye Dokuzlu ikinci, Fatih Ortaokulu öğrencisi Selma Şanlı üçüncü oldu. Genel değerlendirmede ise 4 Eylül Ortaokulu birinci, Mehmet ve Hüseyin Tosun Ortaokulu ikinci, Fatih Ortaokulu üçüncü oldu. Yıldız erkeklerin bin 200 metre koşusunda onlarca öğrenci kıyasıya mücadele ederken 4 Eylül Ortaokulu öğrencisi Sami Elali birinci, 4 Eylül Ortaokulu öğrencisi Burak Yıldırım ikinci, 4 Eylül Ortaokulu öğrencisi İslam Deleş üçüncü oldu. Günün son genel değerlendirmesinde ise 4 Eylül Ortaokulu birinci, Naci Hakkı Ulusoy Ortaokulu ikinci, 15 Temmuz Şehitleri İmam Hatip Ortaokulu üçüncü oldu. Genç kızların bin 200 metre koşusunda Yunus Emre Anadolu Lisesi öğrencisi Cennet Karakoç birinci, Kula Spor Lisesi öğrencisi Azra Pezek ikinci, Kula Spor Lisesi öğrencisi Ceylin Yıldırım üçüncü olurken, genel değerlendirmede Kula Spor Lisesi birinci, Selim Sabahat Palanduz Anadolu Lisesi ikinci, Yunus Emre Anadolu Lisesi üçüncü oldu. Genç erkeklerin bin 500 metre koşusunda ise Kula Spor Lisesi öğrencisi Abdullah Taş birinci, Kula Spor Lisesi öğrencisi Ayberk Kaya ikinci, Hacı Ömer Özboyacı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Yağız Efe üçüncü olurken, genel değerlendirmede Kula Spor Lisesi birinci, Selim Sabahat Hacı Ömer Özboyacı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ikinci, Selim Sabahat Palanduz Anadolu Lisesi üçüncü oldu.
İstanbul Mesa - Artaş - Kantur - Akdaş İş Ortaklığı’ndan açıklama Mesa-Artaş-Kantur-Akdaş İş Ortaklığı yapmış olduğu açıklamada İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in proje kapsamında daire satın almasında herhangi bir anormalliğin olmadığını, fiyatların diğer müşterilere uygulanan fiyatlarla aynı olduğunu duyurdu. Akın Gürlek’in Tema İstanbul 2 isimli siteden İki yıl önceki almış olduğu taşınmazda piyasa fiyatlarından satışın yapıldığı belirtildi. Mesa - Artaş - Kantur - Akdaş İş Ortaklığı’ndan yapılan açıklamada, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcımız Sayın Akın Gürlek, diğer tüm müşterilerimiz gibi projemizden bir adet daire satın almıştır. Kendisine uygulanan satış fiyatı, herhangi bir müşterimize uygulanan fiyatlardan farklı olmayıp, iki yıl önce geçerli olan satış fiyatları üzerinden işlem gerçekleştirilmiştir" denildi. Açıklamada, yaklaşık iki yıl önce, Tema İstanbul 2 Projesi’nden satışı yapılan bir taşınmaz hakkında kamuoyuna yönelik paylaşılan yanlış bilgilendirmeler nedeniyle doğru bilgilerin paylaşılması zaruretinin doğduğu belirtildi. Mesa - Artaş - Kantur - Akdaş İş Ortaklığının açıklamasında, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcımız Sayın Akın Gürlek, diğer tüm müşterilerimiz gibi projemizden bir adet daire satın almıştır. Kendisine uygulanan satış fiyatı, herhangi bir müşterimize uygulanan fiyatlardan farklı olmayıp, iki yıl önce geçerli olan satış fiyatları üzerinden işlem gerçekleştirilmiştir. Bu konuyla ilgili yapılan açıklamalara karşılık olarak, bu hususları kamuoyunu doğru şekilde bilgilendirmek amacıyla paylaşmaktayız" ifadelerine yer verildi.
Diyarbakır MHP Sur teşkilatından Regaip Kandili ikramı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Sur İlçe Başkanı Şakir Erdin ile MHP Sur Kadın, Aile, Çocuk ve Engelli Politikaları (KAÇEP) İlçe Başkanı Serap Kaya, beraberlerindeki teşkilat üyeleriyle birlikte Regaip Kandili dolayısıyla anlamlı bir etkinliğe imza attı. MHP Sur teşkilatı, ilçede bulunan tarihi Hz. Süleyman Camisinde vatandaşlara kandil simidi, tulumba tatlısı ve limonata ikramında bulundu. Yoğun katılımın olduğu etkinlikte, vatandaşlarla yakından ilgilenen MHP heyeti, Regaip Kandilinin birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını pekiştirdiğini vurguladı. MHP Sur İlçe Başkanı Şakir Erdin, manevi bereketin mevsimi olan üç ayların müjdecisi Regaip Kandilinin tüm İslam alemine mübarek olmasını, hayırlı ve uğurlu olmasını dilekleri ile sözlerine başladı. Erdin, "Sahabeler şehri Diyarbakır’da, Hz. Süleyman Camisinde bulunmaktayız. Bu vesileyle Mevlid-i Şerifimizi okuttuk ve vatandaşlarımıza ikramlarda bulunduk. Diyarbakır’dan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanımız, bilge liderimiz Devlet Bahçeli’nin de kandilini tebrik ediyorum. Onun evladı olmaktan onur ve şeref duyuyoruz. Diyarbakır sizinle gurur duyuyor. Kandil münasebetiyle Hz. Süleyman Camisinde, sahabeler şehri Diyarbakır’da tatlı, pasta ve çeşitli yiyecekler ikram ettik. Yüce Allah yapılan tüm hayırları kabul etsin, bizlerin ve İslam alemindeki herkesin hayrını kabul eylesin" dedi. Regaip Kandilinin tüm İslam alemine hayırlar getirmesini temenni ettiğini aktaran Erdin, "Türkiye Cumhuriyetine huzur, barış, mutluluk ve yardımlaşma duygularının hâkim olduğu bir yeni yıl diliyoruz. Umudumuz, daha güzel ve daha iyi günler görmektir" diye konuştu.