GENEL - 25 Kasım 2015 Çarşamba 17:20

Tatbikata Kendilerini Kaptırdılar Çığlık Çığlığa Koşturdular

A
A
A
Tatbikata Kendilerini Kaptırdılar Çığlık Çığlığa Koşturdular

Kayseri’de Afet Müdahale Planı kapsamında Kayseri Afet Müdahale Planı çerçevesinde deprem tatbikatı yapıldı. Tatbikatta rol alan öğrenciler, 5.7 büyüklüğünde meydana gelen deprem senaryosuna kendilerini kaptırarak çığlık çığlığa koşuştururken, tatbikata katılan görevlilere zor anlar yaşattı.
Kayseri’de Sivas, Kırşehir, Nevşehir, Kahramanmaraş, Yozgat’tan gelen ekiplerin katılımıyla 700 personel ve 115 aracın görev aldığı deprem tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikat hakkında bilgiler veren AFAD Müdür Vekili Osman Atsız, “Kayseri İl Afet Müdahale Planımız 16.10.2015 tarihinde Valimiz Orhan Düzgün Bey tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Yürürlüğe giren Kayseri Afet Müdahale Planı eki operasyonlarında görevli 4 bin 238 personel bulunmaktadır. Senaryoda görev ve sorumluluklarını yerine getirmek üzere 700 personel görevlendirilmiş olup arama-kurtarma, KBRN, UMKE, ambulans, itfaiye, olay yeri inceleme, asayiş, trafik, gıda denetimi, cenaze yıkama, cenaze nakil, mobil haberleşme ve benzeri 115 araç ile ekipman ve malzeme bölgesel saha tatbikatımızda görev alacaktır” dedi.
Tatbikatta konuşan Kayseri Valisi Orhan Düzgün ise afetlere karşı hazırlıklı olmak ve eksikliklerin görünmesi açısından bu tür tatbikatların önemli olduğunu vurgulayarak, “Gerek deprem, gerek sel felaketleri ve diğer daha küçük ölçekte meydana gelen felaketlerde toplum olarak büyük acılar yaşadık. Geçtiğimiz yıllarda 17 Ağustos depremlerinde, sel felaketlerinde kaybettiğimiz vatandaşlarla on binlerce vatandaşımızı kaybettik. Kayseri Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü olarak tabi bu tür başımıza gelebilecek olan afetlere karşı hazırlıklı olmak, afet öncesinde alınması gereken tedbirleri gözden geçirmek, afet sırasında ve sonrasında her kurumun kendi üzerine düşen görevi en iyi şekilde bilinmesi bakımından bu tür tatbikat provalarının yapılması, eksikliklerimizin neler olduğunu bu tür provalarla görülmesi son derece önemli. Tabi başımıza bir afet meydana geldiğinde hangi kurum hangi şekilde, nasıl davranacak, görev ve sorumlulukları neler olacak bunların önceden bilinmesi, tatbikat provaları sırasında bunların gözden geçirilmesi ve bizzat yaşanması son derece önemli. Bir felaket meydana geldiğinde krizi yönetmek son derece önemli. Felaket sırasında oluşan can kayıplarının nakli, onların defninden tutun da yaralıların tedavisi, evlerini ya da değişik varlıklarını kaybeden vatandaşlarımızın nerede nasıl barındırılacağı, onlar için hangi alanların tahsis edildiği, çadır kurulması, konteyner kentler oluşturulması ya da başka kurumları nakli ve benzeri koşullarla ilgili olarak bu hazırlıkların gözden geçirilmesi son derece önemli” dedi.
Tatbikatta senaryo gereği merkez üssü Kocasinan İlçesi Ahi Evran Mahallesi’nde 5,7 büyüklüğünde meydana geldi. Depremin büyüklüğünün Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından bildirilmesi ve Ahi Evran, Yavuz Selim ve Kocasinan Mahalleleri’nde evler, minareler ve işyerlerinde bazı binaların yıkıldığı ve insanların enkaz altında kaldığı bilgisi geldi. Bilgilerin gelmesinin ardından Kırşehir, Kayseri ile birlikte Nevşehir, Sivas, Kahramanmaraş, Yozgat AFAD, JAK, İtfaiye Arama Kurtarma, İHH ekipleri depremin yaşandığı bölgeye gelerek arama kurtarma çalışması yaptı. JAK ekipleri köpeklerle enkaz altında arama çalışması yaparken AFAD ekipleri de dinleme cihazlarıyla enkaz altında canlı olup olmadığını aradı. Tatbikat, deprem nedeniyle yıkılan enkaz altından 10 yaralı 5 ölü çıkarmasıyla tamamlandı.
OYUNCULAR ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA KOŞUŞTURDU
Tatbikatta senaryo gereği meydana gelen depremin ardından enkaz altında kalanların yakınları çığlık çığlığa koşuşturdu. Senaryoya kendilerini kaptıran öğrenciler, yaralılara yardım etmeye çalışan, enkaz altında kalanları kurtarmaya çalışan görevlilere zor anlar yaşattı. Tatbikatta, ’Sedye, sedye’,’Senin yerine ben öleydim’, ’Yardım edin’ diye çığlık atanlara görevliler megafonla, "Sessiz olun dinleme yapılacak" diye uyarıda bulunmasının ardından, tatbikatta yer alan arama kurtarma ekipleri çalışma yaptı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bilecik, 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanına sahip Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü dolayısıyla kutlama mesajında, "Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" dedi. Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü’nü kutlayarak, "Dünya kültür mirasının korunması ve müzeciliğin tanıtılması amacıyla ICOM (Uluslararası Müzeler Birliği) tarafından tüm dünyada her yıl 18 Mayıs Müzeler Günü olarak kutlanmakta olup, buna bağlı olarak farklı etkinlikler ile Müzeler Günü kutlanmaktadır. Bu yıl Milletlerarası Müzeler Konseyi (ICOM) ana tema olarak ‘Müzelerde Eğitim ve Araştırma’ belirlenmiştir. Eskiden müzelerimiz içinde bulundurduğu esere teşhir-tanzim ve depoculuk yapmaktaydı. Dünyada ve ülkemizde her alanda olduğu gibi müzecilik alanında da baş döndürücü gelişmeler yaşanmaktadır. En önemli değişme de artık müzelerimiz halkın eğitimi ulusal ve uluslararası konferansların, seminerlerin yapıldığı çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerin düzenlendiği sergilerin açıldığı, bilimsel kazı ve yayınların yapıldığı toplumumuza yön veren eğitim ve kültür merkezleri haline gelmiştir" dedi. "Günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" İl Müdürü Bircan açıklamasının devamında, "İlimiz tarihi zenginliği zengin kültürel mirası ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim bir şeyi olmasından dolayı önemli bir konum ve stratejik durumdadır. Yapılan kazılarda ortaya çıkan buluntular ve akademik bilimsel çalışmalar doğrultusunda yakın zamanda milattan önce 3000’li yıllara dayanan uzanan bir tarihe geçmişinin bilinirliliği varken son yapılan bilimsel ve arkeolojik kazı çalışmalarında şehrimizin tarihi Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır. Dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olarak tanımladığımız gazi şehir Bilecik’te şu an Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bağlı Söğüt ve Bilecik Müze Müdürlüğü bununla birlikte Bozüyük Belediyesi ve Bilecik Belediyesi’ne ait 2 önemli şehir müzemiz hizmet vermektedir" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kuruluşu toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu toplantısına katılım gösterdi. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantının ikinci oturumunda konuşan Yılmaz, “Bu tarihi açılışın gerçekleşmesinde payı olan kardeş Türk devletlerinin tüm değerli temsilcilerini yürekten tebrik ediyorum. Sözlerimin başında sizlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını ve kutlama dileklerini iletiyorum” dedi. “Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü her geçen gün artmaktadır” 1992’de "Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" olarak başlattığımız sürecin ilerlemesiyle bugün tam teşekküllü bir teşkilata sahip olmaktan onur duyduğunu belirten Yılmaz, “Türk Devletleri Teşkilatları güçlü bağlarımızın üzerinde yükselen Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü ve etkinliği de her geçen gün artmaktadır. Müşterek çabalarımız sayesinde aile meclisimiz, kurumsal yapısını sağlamlaştıran, uluslararası arenada takip edilen ve üçüncü ülkelerin işbirliği yapmak istediği güçlü ve saygın bir teşkilat haline gelmiştir. Hedefimiz, Türk dünyasını her alanda güçlendirmek ve farklı sınamalar karşısında daha dayanıklı hale getirmektir. Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir. 2002 yılına baktığımızda üye devletlerimizin 558 milyar dolar ihracat yaptıklarını görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Türk Yatırım Fonu’nun kurulmasına yönelik niyetlerini ortaya koyduğuna değinen Yılmaz, “2021 yılında ise üye devletlerin ilgili Bakanlıklar Türk Yatırım Fonu’nun Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmekle görevlendirilmiştir. Üye devletlerimizin ilgili Bakanlıkları son iki yıldır, Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmek üzere çalıştılar. Uzun dönem üzerinde çalışılan Türk Yatırım Fonu’nun (TYF) Kuruluş Anlaşmasının Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Ankara Zirvesi’nde devlet başkanlarımızın himayesinde imzalanmış olması bu süreci taçlandıran somut ve tarihi bir adım olmuştur. Kuruluş Anlaşmasının, üye devletlerimizin yüce Meclislerinde onaylanmasının ardından açılış gününe ulaşmış bulunuyoruz. Fon’dan beklentimiz, Türk coğrafyasının daha müreffeh yarınları için ekonomik gelişmesine en yüksek katkıyı sunacak şekilde destek olması ve finansal sürdürülebilirliğini korumasıdır. Ortak kimliğimizi, devletlerin eşitlik prensibine dayanarak geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu noktadan hareketle Türk Yatırım Fonu ’Eşit Sermaye Katkısı ve Eşit Oy’ ilkesiyle kurulmuştur. Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon ABD dolar olarak belirledik. Bu sermaye tabanı; etkili projeler, güçlü kurumsal yapı ve şeffaf iş modeliyle birlikte, diğer yatırımcıları çekerek daha da artacaktır. Özellikle, diğer uluslararası ve bölgesel kalkınma kuruluşlarının ve özel sektörün kaynaklarının mobilize edilmesini öngörüyoruz. TYF, uluslararası ve ulusal finans ve kalkınma kurumlarının yanı sıra ticaret odaları ve özel kuruluşlarla da işbirliği içerisinde faaliyet gösterecektir” ifadelerine yer verdi. “Fonun şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz” Geçtiğimiz yıl Türk Devletleri Teşkilatı’nın Astana Zirvesinde İstanbul’un 2025 yılında Türk dünyası finans merkezi olarak ilan edildiğini söyleyen Yılmaz, “İstanbul Finans Merkezi (İFM), İstanbul’un bölgesinde ve dünyada uluslararası bir finans merkezi olmasına katkı sağlayacaktır. Tüm bu özellikleriyle ve avantajlarıyla İstanbul TYF’ye şüphesiz ki güç katacak ve gerek Türk dünyasına gerekse Fon’a yatırımcı çekilmesinde önemli katkılar sunacaktır. Fon’un üye ülkelerin kalkınma ihtiyaçlarına azami düzeyde cevap verecek şekilde, şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz. Türk Yatırım Fonu’nun faaliyetlerine başlaması, ülkelerimiz arasında daha fazla ekonomik iş birliği ve bütünleşmeye yönelik yolculuğumuzda tarihi bir mihenk taşını temsil etmektedir. Fon, halklarımız arasındaki birlik ve iş birliğinin ve ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmeye yönelik kararlılığımızın önemli bir sembolüdür. Fonu, gelecek nesillere umut ve refah aşılayan bir başarı öyküsü haline getirmek için kararlılıkla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. TYF’nin kuruluş sürecinde tüm üye ülkeler tarafından gösterilen çabaları takdirle karşılıyoruz. TYF Başkanı Sayın Bağdat Amreyev’in bu konudaki her daim özverili çalışmalarını özellikle vurgulamak istiyorum. Huzurlarınızda kendisine şükranlarımı sunuyor, muvaffakiyetler diliyorum” dedi. Toplantı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Türk Yatırım Fonu Başkanı Bağdat Amreyev’in imzaladığı anlaşmayla sona erdi.