YEREL HABERLER - 26 Kasım 2015 Perşembe 11:19

Başkan Hiçyılmaz 64. Hükümete Başarılar Diledi Ve İş Dünyasının Beklentilerini Sıraladı

A
A
A
Başkan Hiçyılmaz 64. Hükümete Başarılar Diledi Ve İş Dünyasının Beklentilerini Sıraladı

TOBB Ticaret Odaları Konseyi Başkan Yardımcısı ve Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, kurulan yeni hükümet ile sıkıntıların hızlı şekilde çözülmesini beklediklerini söyledi.
Hiçyılmaz, 64. hükümetin ülkeye hayırlı olmasını dilediği açıklamasında, “2015 yılı çok sıkıntılı geçti. Ekonomik anlamda yaşanan olumsuzluklar iş dünyasını tedirgin eden boyutlara ulaşmıştı. Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu başkanlığında kurulan yeni hükümet ile bu sıkıntıların ortadan kaldırılması bekliyoruz. Yeni hükümet iş dünyasının ortaya koyduğu sıkıntıları çözmek için hızlı bir şekilde hareket etmelidir" dedi.
İş dünyasının, 64. Hükümetten beklentilerini dile getiren Hiçyılmaz, “Ekonomide güven artırıcı adımlar ve ekonomi yönetimi konusunda etkinlik en büyük beklentimizdir. 10. Kalkınma Planındaki Öncelikli Dönüşüm Programlarını ve Eylem Planlarını hareketlendirmeye yönelik mekanizmalar kurulmalıdır. Bunun yanı sıra kamu-özel sektör istişare ve işbirliği olanakları etkin şekilde kullanılmalıdır. Ekonomiye yön veren kurumların etkin bir şekilde ve siyasi mülahazalardan uzak çalışması sağlanmalıdır. Bölgesel Kalkınma Ajansları Politikası gözden geçirilmeli ve Türkiye gerçeklerine göre yeniden oluşturulmalıdır” dedi.
İşgücü piyasasında önemli bir ihtiyaç olan kalifiye eleman yetiştirilmesi noktasında etkin bir yaklaşım beklediklerini vurgulayan Hiçyılmaz, “Mesleki Eğitim okulları yeniden düzenlenmelidir. Meslek liselerinin cazibe merkezi olabilmesi için, öğrencilere ve mezunlarına destekler verilmelidir. Mesleki eğitim konusunda düzenlenen kurslar düzene sokulmalıdır. Çok başlı ve verimsiz olarak işleyen yapı değiştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Asgari ücret artışı yapılması konusunun iş dünyasını doğrudan ilgilendirdiğini kaydeden Hiçyılmaz, “Yapılması muhtemel artışın, istihdam üzerindeki vergi yükleri, kıdem tazminatı ve zorunlu istihdam uygulamaları birlikte ele alınarak işgücü piyasası reformlarının tamamı ile birlikte hayata geçirilmelidir” şeklinde konuştu.
Ekonomideki teşvikler ve zorunlu uygulamalar hakkında görüşlerini ifade eden Hiçyılmaz, “51 ilde uygulanmakta olan İşveren Sigorta Primi indiriminde esas alınan 10 işçi çalıştırma zorunluluğu kaldırılmalı, zorunlu istihdam uygulamaları cezalandırıcı anlayışla değil teşvik edici bir mantıkla yapılmalıdır. Bugüne kadar verilen ve halen uygulanmakta olan teşviklerin etki analizi yapılmalı ve fayda-zarar sorgulaması gerçekleştirilmelidir. Kurulacak yeni bir teşvik mekanizmasıyla sadece yeni yatırımlara değil, mevcut yatırımlara da sektörel teşvik uygulaması getirilmelidir. Aynı zamanda ilçe bazında da teşvik sistemi de hayata geçirilmelidir. Teşvik edilecek sektörler belirlenirken şehirlerin ihracat potansiyelleri en önemli verilerden biri olmalıdır. Teşvik Belgeli Yatırımlarda, yerli makine teçhizat kullanan girişimcilerin yerli harcama oranları kadar kısmın, bir alt bölge yatırım teşviklerinden yararlandırılması uygun olacaktır” diye konuştu.
İş ve çalışma hayatına ilişkin beklentileri sıralayan Hiçyılmaz, “Ulusal Meslek Standartları hazırlanarak öncelikle yürürlüğe konulmalı, sosyal yardım alan çalışabilir durumdaki nüfusun istihdam edilmesi sağlanmalıdır. Kadın istihdamını artıracak uygulamalar hayata geçirilmelidir. Tarımda çalışanların sosyal güvence altına alınması mutlaka sağlanmalıdır. Genç ve kadın girişimcilere ilk 3 yıl vergi muafiyeti getirilmelidir. Kamu ihalelerinde yerli ürüne fiyat avantajı kadın girişimciler için 5 puan artırılmalıdır. Ülkemizde yatırıma uygun arazi envanteri yatırımcılara elektronik ortamda sunulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Vergilendirme konusunda 64. Hükümetin atması gereken adımları dile getiren Hiçyılmaz, “KDV oranlarında değişikliğe gidilmemeli ve damga vergisi kaldırılmalıdır. Gelir Vergisi tasarısı yeniden ele alınmalı ve bu kapsamda vergisini düzenli ödeyen şirketlere vergi indirimi sağlanmalıdır. Ekonomik hayatın akışında karşılaşılan sorunların giderilmesi bakımından; Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi ile Türk Ticaret Kanunu uyumu mutlaka sağlanmalıdır. Geçici Vergi Beyannameleri sayısı kademeli olarak düşürülmeli ve yılda bir veya iki defa alınmalıdır” dedi.
Ticari uyuşmazlıklarda alternatif çözüm yöntemlerine ilişkin beklentileri açıklayan Başkan Hiçyılmaz, “Zorunlu hale gelmelidir. Belirli bir orana kadar olan uyuşmazlıklar, arabuluculuk ve tahkim eliyle çözülebilmesinin önü yasal değişikliklerle açılmalıdır. Bu yasal düzenlemelerin yanı sıra, İş Mahkemeleri ve Bilirkişilik Sistemi de yeniden düzenlenmelidir. Kamudan kaynaklanan haksız rekabetin önüne geçilmeli, Piyasa Gözetim ve Denetimi sistemi yenilenmelidir. Geleceğe yön verecek yapılanmalardan biri olan E-ticaretin, mevzuatı ve altyapısı bir an önce hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır” şeklinde konuştu.
İnovasyonun artık yalnızca tartışılan ve konuşulan bir konu olmaktan çıkarılması gerektiğini ifade eden Hiçyılmaz, “Türkiye’nin ileri teknoloji içiren üretim yapabilmesi için inovasyon yapmaya başlamalıdır. Üretimde kullanılan makinelerin, yeni yatırımların sermayesini oluşturacak finansmana erişimde teminat olarak kullanılması sağlanmalıdır. Bireysel Katılım Sermayesi (BKS) sisteminin yaygınlaşmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır” dedi.
İş dünyasının; lojistik konusunda koordinasyonun sağlanması için Lojistik Koordinasyon Kurulu kurulması talepleri olduğunun altını çizen Hiçyılmaz, “ Yurt içi ve yurt dışı yük taşımacılığında güvenli ve ucuz maliyet getirecek olan demiryolunun kullanımı teşvik edilmelidir. OSB’ler ile limanlar arasındaki demiryolu bağlantıları ivedilikle yapılmalıdır. Kayseri ile Mersin arasındaki mevcut demiryolu varlığının iyileştirilmesi ve üretilen malların kuzey ülkelerine ihracatında önem arz eden, Kayseri’yi Samsun limanına bağlayacak bir hattın da projelendirilip yapımının sağlanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra tren taşımacılığında sağlanacak navlun sübvansiyonu da şehrimizin rekabet gücünün artmasında önemli bir etken olacaktır” diye konuştu.
Hızla büyüyen yurtiçi, yurtdışı yolcu ve kargo taşıma ihtiyacınının karşılanabilmesi için Kayseri havaalanının genişletilmesi gerektiğinin altını çizen Hiçyılmaz, “Ankara-Sivas arasında yapılmakta olan Yüksek Hızlı Tren projesine bağlı olarak, Yerköy-Kayseri tren hattının program alınması konusunda, Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu tarafından söz verilmiştir. Ayrıca, Kapadokya’yı Antalya’ya bağlayacak olan Yüksek Hızlı Tren hattının kısa sürede tamamlanması da beklentilerimiz arasındadır. Bunun yanı sıra; Sayın Başbakanımızın, Tarım ve hayvancılık sektörüne yönelik IPARD desteklerinden Kayseri’nin yararlandırılması konusunda sözü bulunmaktadır. Bu sözlerin kısa süre içinde gerçekleşmesini beklemekteyiz” dedi.
Kapadokya Bölgesine yönelik turizm politikasının Kayseri’yi de kapsayacak şekilde daha geniş bir hale getirilmesinin turizmin gelişmesi açısından önemli olduğunu kaydeden Başkan Hiçyılmaz, “Doğa, kültür, tarih ve sağlık turizminin bölgemizde etkin olması gereklidir. Erciyes ve Aladağlar’ı birlikte ele alan bir turizm destinasyonunun planlanması da turizmin gelişmesi açısından beklentilerimiz arasındadır” ifadelerini kullandı.
Hiçyılmaz, “Ekonominin vazgeçilmez kolu olan tarımda yeni anlayışlar geliştirilmelidir. Havza üretim modelinin uygulamaya konulması gereklidir. Tarımda arazi bazlı yerine ürün bazlı teşvik sistemi uygulanmalıdır. Tarımda verimliliğin artırılabilmesi için arazi toplulaştırmaları hızlandırılmalıdır” dedi.
Hiçyılmaz, “Sıralamış olduğum beklenti ve talepler; öncelik arz eden, Türkiye’nin kısa sürede ihtiyaç duyduğu sinerjinin sağlanması ve kalkınma hızının artmasına yönelik gelişmeleri özetlemektedir. İş dünyası olarak beklentimiz, 2023 yılı hedeflerine ulaşılabilmesi için küresel dünya ile içinde bulunduğumuz yarışta, önümüzdeki engellerin azami ölçüde kaldırılmasıdır. Yeni oluşan Meclisimizde ve Hükümetimizde bu iradenin olduğunu biliyor ve onlara güveniyoruz” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.