POLİTİKA - 10 Eylül 2016 Cumartesi 12:30

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki’den üçüz kardeş benzetmesi:

A
A
A
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki’den üçüz kardeş benzetmesi:

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, PKK, FETÖ ve DAEŞ’in üçüz kardeşler gibi hareket ettiklerini belirterek, 15 Temmuz’dan sonra PKK ile mücadelede bulunan karanlık noktaların anlaşıldığını bildirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri’deki basın mensupları ile birlikte gerçekleştirdiği sohbet toplantısında “Geçtiğimiz günlerde 15 Temmuz gecesi yaşadık. O geceden sonra işler yoluna bindi iyi gidiyor. Kayseri halkına bir teşekkür borcumuz var. Bir ay boyunca meydanları doldurdular. Finalde Türkiye rekoru kırdılar. 220 bin kişi ile rekor kırıldı” dedi.
Bakan Özhaseki, “PKK terörü iyice arttığını görüyoruz. 15 Temmuz’u atlattık derken PKK terörü artıyor. DAİŞ dedieğimiz grup başka eylemler içine giriyor. Bunlar üçüz kardeşler gibi. FETÖ’cüler PKK’lılar DAEŞ’çiler bir piyon olarak hareket ediyor. Bunların birbirinden bağımsız hareket etmesi mümkün değil” diye konuştu.
Bakan Özhaseki, “PKK terör örgütü dikkat ederseniz 1980’lerde başladı. Sanki bir hak arama mücadelesi gibi görünüyordu. O günlerdeki baskıları bahane ederek dağa çıkan bir sürü insan vardı. Ama zaman içerisinde bütün bu argümanları söylemez hale geldiler. Hak olarak verilmesi gereken ne varsa AK Parti döneminde verildi.
Demek ki mesele sadece bir hak arama mücadelesi değil. Dış örgütlerin bir piyonuydu ve oyuncağıydı bunlar. Dışarıdan bunlara silah temin ediliyordu, destekleniyordu. Bunlara ne emir verilirse onu yapıyorlardı” diyerek konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Son dönemde FETÖ ile beraber iş birliği yaptıkları çok net olarak ortaya çıktı. Eskiden PKK’nın yaptığı işler veya ona karşı verilen mücadelelerde bir takım karanlık noktalar vardı. Bu karanlık noktaları anlamakta zorluk çekiyorduk. İstihbarat zafiyetinden bahsediliyordu. Boş arazilerin bombalanmasından bahsediliyordu. Bütün bunların altında yatan nedenleri görmekte zorluk çekiyorduk.
Son dönemde daha iyi anladık ki FETÖ ile birlikte hareket ediyorlar, beraber mücadele sürdürüyorlar, Türkiye düşmanlığında birleşmişlerdi. Bir itirafçı itiraf etti. Orada PKK’lı üst düzey her türlü bilgileri verdiği gibi, askere kurşun sıkılmayacağını söylediler. Özel harekatçıları hedefleyeceksiniz. 15 Temmuz öncesinde bize komutanlarımız askere kurşun sıkmayacaksınız dediler. Özel harekatçıları hedef alacaksınız. ’ diyor. Temmuz’dan sonra eski hale dönün dediler’ diyerek ifade verdi. ‘Temmuz başarısız oldu eski eylemlerimize devam ettik’ diyor.
15 Temmuz öncesinde bazı tankların birkaç yerde sığınak yaptığı ortaya çıktı. Bütün bunlara Temmuz onların istediği gibi sonuçlansaydı başka bir felaket senaryosu ortaya çıkacaktı. Baktığımız zaman PKK ile FETÖ terör örgütünün iç içe olduğu ortaya çıktı. FETÖ dini motif kullanıyor, bir çok insanı da inandırmışlardı. 17-25’ten sonra gerçek yüzleri biraz flu olarak ortaya çıktı. 15 Temmuz’da cani yüzleri ortaya çıktı.
Kamu’da bunlara ait ne varsa sökülüp atılıyor. Sade bir mühendisin şifreli hesaplardan, bir öğretmenin şifreli hesaplardan haberleşmesini ben anlamıyorum. Sadece hizmet hareketiyseniz, niye bu tür bir teşkilatlanmaya ihtiyaç duyarsınız? Kendi aranızda niye şifreleşirsiniz. Belediyelerde bile imam tayin ediliyor. Asker’deki , Polis’teki imamı anlamak mümkün değil. Böyle bir yapı son derece tehlikeli ve rezil bir yapı.
İkincisi mali kaynakları kesiliyor. Bu mali yapıda neler varsa onların gözden geçirilmesi gerekiyor. Tapu kadastroda hazineye intikal eden 2941 adet taşınmaz intikal etti. 2084 adet Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne intikal etti. Özel bir çalışma ile bin 174 adet taşınmaza el konuldu. 13 milyon TL civarında bunların değeri.
Samimi vatandaşları kandırarak aldıkları okullar yurtlar yeniden millete döndü. Buy yapının gerçek yüzünün ortaya çıkarılması için herkes üzerine düşeni hakkıyla yapıyor. Bunların verdiği hasar PKK’nın verdiği hasardan daha büyük. Bunlar bizim bildiğimiz inandığımız İslami değerlerin bir çoğunu insanların gözünde mahvettiler.
Senelerce en zeki çocuklarımızı seçtiler aldılar ve zehirlediler. Senelerce bizim içimizdeki en cömert zenginlerimizi alarak hayırları mahvettiler. İnsanlar artık korkar hale geldiler. Suriye’de dikkat ederseniz FETÖ örgütü ile PKK’nın birlikte hareket etmesi, ülkemizin güneyinde hesapları olduğunu ortaya çıkıyor. Ülkemizin güneyinde planlarını ortaya koymak istedikleri de orada tehditleri artırarak orada bir koridor oluşturmak istiyorlar. O koridor oluşturduktan sonra uyduruk bir devlet peşindeler. Türkiye’yi kendi içindeki meselelerle meşgul etmeye çalışıyorlar. Biz PKK ile bombalamalarla uğraşacağız, kendi başımızın derdine düştüğümüz anda aşağıda malı alan götürecek. Bütün bu hesapları yaptılar ve terörü azdıracak bir ortamı sağlamaya çalışıyorlar. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar. İslam ülkelerinin bir çoğunda başarılı oldular ama Türkiye’de başarılı olamadılar. Adeta çıldırdılar. Biz onların oyunlarını bozduk. Güvenliğimizi Suriye tarafında sağlıyoruz.
Onların anlayamadıkları bunca badireden sonra Türkiye Cumhuriyeti ilerlemesine devam eden, olumlu işler yapan bir ülke olarak nasıl yer alıyor. Diğer ülkelerde böyle bir şey olduğunda hayat duruyor. FETÖ’nün ortaya koyduğu tahribat uzun süreye dayanıyor ama 15 Temmuzdan sonra onlarla büyük bir mücadele var. Türkiye içeride büyümesini devam ettiriyor. Hayat normal şekilde devam ediyor.
15 Temmuz gecesi darbe olmuş daha sonra bütün mağazalar açık, borsa çakılmamış, döviz yerinde saymış. Bunu anlayamıyorlar.
PKK ile mücadele ediyor, FETÖ’nün caniliği önleniyor, Suriye’de güvenlik sağlanıyor.
Yapılması gerekenleri yapıyoruz Terör örgütünün kökünü kazımaya kararlıyız. Çukur kazdılar çukurlara canileri gömdük. Şimdi inlerine giriyoruz. Bir taraftan FETÖ bir taraftan PKK ile mücadele ediliyor. Ayrıca onlara su veren herkesle mücadele ediliyor.
Bunlar elemanlardır, para veren gruplardır. İki örgütün de elemanları, para kaynakları ve oluşturdukları yapıyla mücadele ediliyor. PKK’nın inine girilip bitirmek adına her şey yapılıyor. Bu günler bıçak sırtında olduğumuz ve başarılı olacağımız günlerdir.
Bir taraftan da bu mücadele sürerken doğu ve güneydoğu’da yaraları sarmaya gayret ediyoruz. 7 bölgeyi seçtik ama 10’dan fazla yerde yaşanmış sıkıntılar yıkılan dökülen evler var. Anadolu’dan devlet oraya niye bu kadar para ayırıyor diye eleştiriler var. Bunlar doğru değil. Bizlerin yardım etmeye çalıştığımız insanlar PKK’lı teröristler değil, mazlum halktır.
Orada halk devleti tuttu, bayrağına sahip çıktı. Oradaki sivil toplum örgütleri ile oturduğumuzda bunu çok açık ve net olarak görüyorum.
Orada devleti tercih etmiş olan bu mazlum insanlara yardım etmek bizim devlet olarak mecburiyetimizdir. Bu bölgelerde işi karıştıran ve demogoji yapanları kınıyorum. Kardeşlik duygusunu tesis etmek için projeler ortaya konulacak. Onların batı ile entegrasyonunu sağlayacağız. Oradaki insanlar da buna hazır. 30 bin civarında ev yapacağız. Büyük bir mücadele veriliyor.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinin içinde farklı ortam var. Bir çok medeniyetin yaşadığı bir yer orası. Tarihi eserler restore ediliyor. Sokak sağlıklaştırma yapılıyor. Devlet olarak oraya büyük bir bütçe ayırdık.”
Belediyelere Kayyum atanması, konusunda ise Bakan Özhaseki, “Onların bu tehditleri bir türlü bitmek bilmiyor. Bölücü örgütün siyasi uzantısı kötü yolu tercih etti. Düz ovada siyaset yapıyoruz. Halkın temsilcisiyiz’ diye bilirlerdi. Silahlı mücadele Afrika’nın vahşi kabilelerinde bile kalmadı. Onların güdümünde siyasi sözcülük yapıyorlar. Bu yolun sonu yok. Bunlardan mı korkacağız. Biz devletiz. Asıl biz oralara gitmekte hiç tereddüt etmiyoruz. Vatandaş bunlara yüz vermiyor. Yüzde 92-94 oy aldıkları yerlerde 50 metre oy alamıyorlar. Baskı ile zorla oluşturdukları yapı vardı.
Belediyelere kayyum atanması konusunda bundan daha doğru bir karar olamaz. Oralardaki belediye yapılanmaları içinde bu partinin mensuplarının büyük çoğunluğu terör örgütünün himayesine girdiler. Kaynakların bir kısmını çok rahat aktarıyorlar. Orada taşeron işçilik alarak kaynakları aktarıyorlar. Vatandaşın eline para verilmeden bir kısmı da dağa gönderiliyor.
Oraya atanan insanlar hizmet edecek ve oradaki insanlar hizmetin ne olduğunu görecekler. Oradaki belediyelere de devletten para gidiyor. Aldığınız parayı düzgün kullanırsanız hizmet olarak millete geri döner.
Türkiye hem haklı hem de güçlü. G20 zirvesinde ve yapılan görüşmelerde, liderlerle yapılan görüşmelerde FETÖ terör örgütü ile mücadelede niye böyle bir şey yapıldı diye bir soru sorulmadı. Şu anda hepsi iş birliği yapmak için sıradalar. Siz güçlüyseniz sizinle birlikteler. Bu haklı ve güçlü ortamımızda bütün dünya devletleri bizimle birlikteler. Artık PKK’nın uzantıları inlerinde bulunup yok ediliyor. Şehirlerde güven başladı. Terör örgütü bitiyor. FETÖ terör örgütünün ortamının da bir müddet sonra biteceği kanaati var bizde. 15 Temmuz’daki bir şeye kalkışamazlar artık. O yapının çözülmesi biraz zaman alacak ama onu kısa sürede bitireceğiz” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Vali Hatipoğlu: "Ampute olan yaralılarımız var ama yaralıların genel durumları iyi" Tokat Valisi Numan Hatiboğlu, el yapımı patlayıcı nedeniyle hastanede tedavileri devam eden 5’i jandarma görevlisi olmak üzere 7 kişiyi ziyaret etti. Kentteki hastanelerde tedavi altına alınan yaralıları ziyaret eden Vali Hatipoğlu gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yaralılar hakkında bilgiler veren Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, "Bölgede devriye ekibimize sözlü olarak ulaşan bir vatandaşımızın evinin önündeki sandıkla ilgili ihbarına devriyemiz kendisi gidiyor. Akabinde olay yerinde gerçekleşen patlamanın sonucunda 5 jandarma personelimiz ve 2 vatandaşımız yaralanıyor. Bunlardan hafif durumda olan iki vatandaşımız Erbaa Devlet Hastanesi’nde müşahede altında. 2 yaralımız Tokat Devlet Hastanesinde şu an tedavileri devam ediyor. Bir sivil vatandaşımız ve jandarma personelimizin durumları iyi. Ameliyatlı olan sivil vatandaşımız var. Yine jandarma personelimizin operasyonu da aynı şekilde devam ediyor. Diğer yandan 3 vatandaşımızın ikisi jandarma personeli, biri sivil vatandaşımız Tokat Gaziosmanpaşa Eğitim Araştırma Hastanesi’nde şu an itibariyle tedavileri devam ediyor. Bir vatandaşımızın jandarma personelimizin gözünde sıkıntımız var. Yine bir personelimiz diz kapağı altından ampute edildi. Bu arada olayla ilgili olarak gerekli araştırmayı, soruşturmayı, ekiplerimiz ivedi bir şekilde gerçekleştirdiler ve inşallah en kısa zamanda tüm failler olayın gerçekleştirenleri adaletin karşısında bulunacaklar. Gerekli cezaya çarptırılacaklar diye umut ediyoruz. Gözaltılar var. Şu an itibariyle çalışmalar devam ediyor" dedi. "Genel olarak durumları iyi" Ampute olan personellerin olduğunu söyleyen Vali Hatipoğlu, "Ameliyatta olan vatandaşlarımız var. Jandarma personelimiz var. Bunlardan ampute durumu olanlar var. Dolayısıyla da ama genel olarak durumları iyi" diye konuştu.
İzmir İzmir’de motosiklet belediye otobüsüne çarptı: 1 ölü, 1 ağır yaralı İzmir’in Balçova ilçesinde garaja girmekte olan belediye otobüsüne çarpan motosikletin sürücüsü olay yerinde hayatını kaybetti. Motosiklette yolcu konumunda bulunan kişi ise ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Kaza saat 00.30 sıralarında Haydar Aliyev Bulvarı ESHOT garajı girişinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Balçova’dan Konak istikametine seyir halinde olan Muhammed Tevfik Sarı idaresindeki 35 BVE 287 plakalı motosiklet, ESHOT’a ait garaja girmeye çalışan 35 DA 740 plakalı belediye otobüsüne çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosiklette bulunan Muhammed Tevfik Sarı ve Melih Ç., savrularak metrelerce sürüklendi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Balçova İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ve trafik polisi yolda güvenlik önlemleri alırken, sağlık ekipleri yerde yatan 2 kişiye müdahale etti. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde motosiklet sürücüsü Muhammed Tevfik Sarı’nın kaza yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Motosiklette yolcu konumunda bulunan Melih Ç. ise ağır yaralı olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Melih Ç.’nin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Meydana gelen kazada hayatını kaybeden Muhammed Tevfik Sarı’nın cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırılırken, otobüs sürücüsü ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.