SAĞLIK - 21 Şubat 2018 Çarşamba 10:00

Kışın kilo alımı artıyor

A
A
A
Kışın kilo alımı artıyor

Memorial Kayseri Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Merve Sarptaş Büyükince, kışın gündüzlerin kısa, gecelerin uzun olması ve kapalı alanda daha fazla vakit geçirilmesinden dolayı kilo alımının daha da arttığını söyledi.

Memorial Kayseri Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Merve Sarptaş Büyükince, kışın gündüzlerin kısa, gecelerin uzun olması ve kapalı alanda daha fazla vakit geçirilmesinden dolayı kilo alımının daha da arttığını söyledi.



Zamanla alakalı dezavantajına rağmen, kış aylarında bazı küçük düzenlemelerle kilo alımının önüne geçilebileceğini belirten Diyetisyen Merve Sarptaş Büyükince, şu önerilerde bulundu:



“Yüksek enerjili gıdalar tüketmeyin”


“İnsan vücudunun sıcak kalabilmesi için ürettiği yağ hücreleri, kilo alımını artırmaktadır. Kışın metabolizma hızının azalması ve harcanandan daha fazla enerji tüketimi kilo alımına yol açmaktadır. Üşüyen insanın enerjiye ve besine olan ihtiyacı artar. Özellikle kış aylarında karbonhidrattan ve yağdan zengin gıdalar yani yüksek enerjili gıdalar tüketilir. İnsan vücudu, soğuk havanın etkisiyle alınan besinleri stoklayıp yağ hücresine çevirir. Kilo alımına neden olan bu durumdan kurtulmak için yeterli ve dengeli beslenme önemlidir.”



“Kışın 6 öğün beslenerek sağlıklı kalın”


“Günde 3 ana ve 3 ara öğün olmak üzere 6 öğün olarak beslenilmelidir. Kış aylarında peynir, yumurta, zeytin, esmer ekmek ve mevsim sebzelerinden oluşan sağlıklı bir kahvaltı, ızgara et-tavuk-balık, salata, 1 dilim esmer ekmekten oluşan bir öğle yemeği sağlıklıdır. Akşamları zeytinyağlı sebze yemeği, yoğurt, salata gibi hafif besinler tüketilmelidir. Ara öğünlerde taze veya kuru meyve, süt-ayran-yoğurt, badem-ceviz tüketilerek gerekli enerji sağlıklı besinlerle ve uygun zamanda alınmalıdır. Bu beslenme tarzı sayesinde gecelerin uzun olduğu kış günlerinde akşam yemeğinden sonra tüketilen sağlıksız atıştırmalıklar da alınmamış olur.”



“Hava soğuk bile olsa bol bol su için”


“Yaz aylarında aşırı terleme nedeniyle insan vücudunun suya olan ihtiyacı artmaktadır. Ancak kış aylarında soğuk nedeniyle su tüketimi azalmaktadır. Vücudun su ihtiyacı ne kadar azalsa da kilo kontrolünü sağlamak amacıyla günde 2-2,5 litre su tüketilmelidir. Su tüketiminde zorluk yaşayanlar, günlük olarak içecekleri suyu tarçın, karanfil veya limon ile aromalı hale getirerek tüketim kolaylığı sağlayabilir.”



“Bağışıklık sisteminizi güçlendirin”


“Kışın açık alanlardan uzaklaşma nedeniyle fiziksel aktiviteler ciddi anlamda azalmaktadır. Bu durum egzersiz ile kalori harcamanın önüne geçmemeli, spor salonları veya ev gibi sıcak ortamlarda aktif olmaya devam edilmelidir. Kışın yapılan diyetin vücut direncini düşüreceği korkusu kilo alımını kolaylaştırmaktadır. Uygun diyet programıyla vücut direncini sağlayarak formda kalmak mümkündür. Doğru bir beslenme programı uygulamak, bağışık sistemini kuvvetlendirerek hastalıklar açısından da önleyici yol oynamaktadır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Sungurlu’da KKKA eğitim semineri düzenlendi Çorum’un Sungurlu ilçesinde, baharın gelmesi ve havaların ısınması ile ortaya çıkan ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığına sebep olan kene ısırmalarına karşı vatandaşlar uyarıldı. Sungurlu Devlet Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Mustafa Akıncı tarafından Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden Korunma Yolları temalı eğitim düzenlendi, seminer sonrasında hasta ve hasta yakınlarına farkındalık oluşturmak amacıyla danışma biriminde stant açıldı. Konuya ilişkin olarak hastane başhekimliğinden yapılan açıklamada, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir" denildi. Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası) kene olup olmadığını kontrol etmesi istenilen açıklamada, "Yapılan kontrollerde kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almalıdır " ifadeleri kullanıldı. Kene tutunan kişiler kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri konusunda da ikaz edilen açıklamada, "Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır" bilgileri verildi.