GENEL - 18 Nisan 2018 Çarşamba 16:04

Kayseri Şeker, 84 Yıllık Turhal Şeker’i geliştirerek yaşatacaktır

A
A
A
Kayseri Şeker, 84 Yıllık Turhal Şeker’i geliştirerek yaşatacaktır

Kayseri Şeker’in Özelleştirme ihalelerinde Turhal Şeker Fabrikasını da bünyesine katması, Kayseri ve Boğazlıyan Şeker Fabrikaları çalışanları tarafından büyük bir coşku ile karşılandı.

Kayseri Şeker’in Özelleştirme ihalelerinde Turhal Şeker Fabrikasını da bünyesine katması, Kayseri ve Boğazlıyan Şeker Fabrikaları çalışanları tarafından büyük bir coşku ile karşılandı.


Şeker fabrikalarının özelleştirme sürecinde Şeker Sektörünün ve Pancar Çiftçisinin tek temsilcisi olan Kayseri Şeker’in, Seksen dört yıldan beri Şeker sektörüne hizmet etmiş olan Turhal şeker Fabrikasını da bünyesine katarak daha onlarca yıl yaşatmak, başarıyla geliştirerek hizmetlerini sürdürmek niyetinde olduğu belirtildi.


İhale sonrası Kayseri şeker Fabrikasına gelen Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay ve Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Özer, Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürü , Genel Müdür yardımcıları Kayseri ve Boğazlıyan Şeker Fabrikalarının çalışanları, Şeker İş Sendikası Kayseri Şubesi Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri tarafından Fabrika girişinde büyük bir coşku ile karşılandılar.


Başkan Akay çalışanlara hitaben yaptığı konuşmasında; Görüyorum ve anlıyorum ki hepiniz gerçekten. Çok heyecanlısınız çok duygulusunuz. Çok mutlusunuz Cenabı Allah bu mutluluğu daim eylesin Allah’dan öncelikle onu temenni ediyorum. Bugünlere kolay gelinmedi yedi yıllık bir mücadeleyi biz hep birlikte ortaya koyduk. Bu mücadelenin elde edilen başarıların taçlanması gerekiyordu. Allaha şükür olsun şimdi Turhal Fabrikası ile bu taçlanmayı gerçekleştirdik. Ama sizin tavırlarınızdan sloganlarımızdan konuşmalarınızdan anlıyorum ki bu yetmez. Gönlümüz arzu ederdi ki bu on dört tane şeker fabrikasının tamamının ihalesine girelim ve alalım. Ama tabi bizim henüz bu kadar bir imkanımız yok dedi.


Başkan Akay sözlerini şöyle sürdürdü; Biz yine de Bu ihale sürecinde en etkili tavrı sergileyen şirket olduk. Biz Kayseri şeker olarak sektörün tek temsilcisi olarak bu ihalelere girdik. Bizden başka şeker sektöründen ve pancar kooperatiflerinden şu ana kadar ihale sürecine dahil olan, ihaleye katılan, ihalede fiyat ortaya koyan bir kuruluş olmadı. Bu sektörün yegane temsilcisi olarak Kayseri şeker üzerine düşeni layığı ile yaptı.


İhaleleri yapılan üç fabrikada ikinci olduk ve fiyatların yükselmesini sağladık. Biz kazanamazsak bile devletimiz kazandı. Hazine kazandı. İhaleler Onaylandığı takdirde Turhal Şeker Fabrikasının çalışmasının bundan sonra hep birlikte sorumlusu olacağız. Ama biz noktayı koymuyoruz hazırlıklarımızı yaptık. Dün itibarıyla Genel Müdürümüz, Genel Müdür yardımcımız ile birlikte Afyon, Burdur ve Elbistan fabrikaları için de talep dosyamızı özelleştirme idaresine teslim ettiler.


Kayseri şeker olarak biz bu sektörün en güçlü kuruluşuyuz. En güçlü kuruluşu olarak varlığımızı sürdüreceğiz ve tecrübemizi birikimimizi bu sektörün diğer fabrikalarına aktaracağız. Şeker sektörünün ayakta kalmasını en güçlü bir şekilde sağlayacağız. Diğer bölgelerdeki Pancar çiftçilerinin de Kayseri Şeker’in pancar çiftçisinin şartlarında üretim yapması konusunda, onlara destek vereceğiz diye ilan etmiştik bu kanaatimizin arkasındayız.


Bu ihaleyi kazanmakla sadece biz kazanmadık. Sadece Kayseri Şeker’in çiftçisi Kayseri Şeker’in çalışanı Kayseri şeker kazanmadı. Aynı zamanda şuna inanıyorum ki Turhal Bölgesi’nin çiftçileri, çalışanları ve Turhal bölgesinde yaşayan insanlar, oradaki ekonomide rol alan bütün faktörler bu işten kazançlı çıkacaklar. Çünkü Bizim yaptığımız işte herkesin kazançlı çıkması esası söz konusudur.


Biz yedi sene önce “Kayseri Şeker’in büyük bir potansiyeli olduğuna inanıyoruz ve bu büyük potansiyeli hep birlikte harekete geçireceğiz. Bunu değerlendireceğiz ve burası kazandıkça çiftçimiz de kazanacak çalışanımız da kazanacak Devletimiz de kazanacak demiştik” ve Allaha şükür yedi senedir bu sözümüzü yerine getiriyoruz. Bu büyük Kayseri şeker ailesinin bir başarısıdır.


Biz bu yola, sizin gücünüzü, duanızı yanımızda hissederek çıktık. Bu güçle bu ihalelere girdik. kazanmış olduğumuz ve kazanacağımız fabrikaları hep birlikte çalıştırmak arzusundayız


Turhal şeker Fabrikası bin dokuz yüz otuz dört yılında faaliyete geçen, Seksen dört yıl ayakta kalmış bir fabrikadır. Bu fabrikayı daha onlarca yıl yaşatmak bizim görevimiz olması gerekir başarıyla geliştirerek sürdürmek bizim görevimiz olması gerekir. Bunun içinde tabii hepinize görev düşüyor genç kardeşlerimize de görev düşüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İngiliz çift, asırlık klasik otomobille dünyayı turluyor İngiliz Kidby çifti, 1924 model Bean marka klasik otomobilleri dünya turuna çıktı. Dünya turunda güzergahlarındaki 9. ülke olan Türkiye’ye gelen çift, mola verdikleri Samsun’da ilgi odağı oldu. Maceracı Langley Richard ve Beverley İrene Kidby çifti, 26 bin km’lik karayolu turunu tamamlamak için memleketleri İngiltere’den 100 yaşındaki klasik otomobilleri ile yollara düştü. Kidby çifti, 1927 yılında dünyayı ilk kez arabayla dolaşan Avusturyalı maceracı Francis Britles’in 26 bin km’lik güzergahını tamamlamak için çıktıkları dünya turunda Samsun’da mola verdi. 2 gün boyunca Samsun’u gezen çift, bugün dünya turuna devam etti. 29 Şubat’ta İngiltere’den yola çıkan Kidby çifti, 100 yıllık klasik otomobilleri ile sırasıyla Fransa, Belçika, Almanya, Hollanda, Avusturya, Hırvatistan, Bulgaristan’ı geçtikten sonra Türkiye’ye geldi. Uzun bir yolcuğun ardından Samsun’da 2 gün konaklayan çift, bu sabah son hazırlıklarını tamamlayarak tekrardan yola koyulmadan önce Türk vatandaşların dikkatini çekti. 100 yıllık klasik otomobil herkeste merak uyandırırken, konakladıkları otel çalışanları ve çevre sakinleri maceracı çifti güzel bir şekilde uğurladı. 1927’deki otomobille yapılan ilk dünya turunu tekrarlıyorlar Klasik araçla yaptıkları dünya turu hakkında bilgi veren 70 yaşındaki Langley Richard Kidby, “İngiltere’den geliyoruz. Avrupa üzerinden İstanbul’a giriş yaptık. Oradan da Samsun’a geldik. Samsun’dan sonra Türkiye’den ayrılıp Avustralya’nın Melbourne şehrine doğru gideceğiz. Bu süreçte Hindistan, Pakistan, Myanmar gibi birçok ülkeye daha uğrayacağız. Dünya turumuzu tamamlayıp, Avusturya’ya geri döneceğiz. Amacımız, klasik araçla 1927’deki ilk dünya turunu aynı güzergah ve araçla tekrarlamak. Eşim ile birlikte dünyayı dolaşacağız ve sonrasında Avustralya’nın Melbourne şehrine ulaştıktan sonra yine aynı güzergah üzerinden Avusturya’ya dönerek dünya turunu tamamlayacağız” dedi. Langley Richard Kidby ve Beverley İrene Kidby çifti Türkiye’nin ardından İran, Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Myanmar, Tayland ve Malezya’da da konaklayarak Avustralya-Melbourne ulaşacaklar. Çift, bir süre Avustralya’da kaldıktan sonra aynı güzergah üzerinden dünya turunu tamamlayacakları Avusturya’ya doğru yola çıkacaklar.
Çorum Hitit Üniversitesi ve Kastamonu Üniversitesi’nden iş birliği Çorum Hitit Üniversitesi ile Kastamonu Üniversitesi arasında gerçekleştirilen görüşmelerde iş birliğinin arttırılması için istaşarelerde bulunuldu. Hitit Üniversitesi ve Kastamonu Üniversitesi, başta ihtisaslaşma alanları olmak üzere akademik ve Ar-Ge odaklı iş birliklerini geliştirmek üzere toplandı. Kastamonu Üniversitesi ev sahipliğinde iki gün süren görüşmelerde, ihtisaslaşma çalışmaları, Performans Odaklı Stratejik Planlama, Hitit Üniversitesi Eylem Planı (HEP) sistemi tanıtımı, Teknoloji Transfer Ofisi Anonim Şirketleri faaliyetleri, eğitim ve akreditasyon sürecine dair konular masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, her üniversitenin özgün yapısı olduğunu dile getirerek aynı konularda aynı zorluklarla karşılaşan kurumların bunları müzakere etmesi ve karşılaşmış oldukları sorunlar için ortak çözümler üretmesi ve deneyimleri paylaşması gerektiğine dikkat çekti. Üniversitelerde personelin ortaya koymuş olduğu bir başarıyı, diğer üniversitelerin de tekrar etmesi, tecrübenin paylaşılmasının da oldukça önemli olduğunun altını çizen Rektör Prof. Dr. Topal, bu deneyimlerin paylaşımının hem zaman hem de maddi kayıptan kurtaran bir çalışma olduğunu söyledi. Kastamonu Üniversitesi olarak kalite ve sürdürülebilirlik alanında önemli çalışmalar yaptığını dile getiren Rektör Topal, bu süreçte personelin konuya dikkatli yaklaşarak hakim olması gerektiğinin altını çizdi. Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk ise Hitit Üniversitesi olarak şu ana kadar biriktirmiş oldukları eğitim, üretim ve diğer kapasitelerin beraberinde eksiklikleri de fırsata dönüştürerek özgün ve kaliteli standartlara ulaşmak için daha çok çalışmak gerektiğini ifade ederek bu noktada farklı üniversiteler ile bilgi paylaşımlarına önem verdiklerini belirtti. Hitit Üniversitesinin kullandığı sistemlerin teknoloji ile entegre olduğunu ifade eden Rektör Öztürk, Türkiye’nin dünyada dijital uygulamalarda ilk 10’da olduğunu dile getirerek bu kullanımı verilerle düzenleyerek ölçülebilir bir performans yönetimi ve ondan önce de stratejik yönetim planı yapılması gerektiğinin altını çizdi. Her birimin özgün olduğunu söyleyen Rektör Öztürk, her birime uygun bir şekilde stratejik yönetim ve bütçe planlanmasından insan kaynaklarına kadar gelecek 10 yılın bütçe uygulamalarında bir projeksiyon gösterilmesi gerektiğini dile getirdi. Daha sonra Rektör Prof. Dr. Öztürk, Performans Odaklı Stratejik Planlama ve Hitit Üniversitesi Eylem Planı (HEP) Sistemi tanıtımını gerçekleştirdi. Toplantılarda her iki üniversitenin stratejik hedeflerini belirleme ve performanslarını ölçme konusundaki yaklaşımları paylaşıldı. Daha sonra, katılımcılar arasında akademik ve teknolojik iş birliği imkanlarını artırmak için atılabilecek adımları tartışmak üzere bir dizi oturum gerçekleştirildi. Oturumlarda, mevcut iş birliği alanları ele alınarak ortak projelere dair fikir alışverişi yapıldı.