SAĞLIK - 08 Kasım 2018 Perşembe 11:05

Prof. Dr. Zübeyde Gündüz: “Böbrek nakil oranını yüzde 15’e çıkarmamız gerekiyor“

A
A
A
Prof. Dr. Zübeyde Gündüz: “Böbrek nakil oranını yüzde 15’e çıkarmamız gerekiyor“

Acıbadem Kayseri Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Nefroloji Uzmanı Prof.

Acıbadem Kayseri Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Zübeyde Gündüz, Türkiye’de özellikle çocuk hastalar için organ nakli oranlarının çok yetersiz olduğuna dikkat çekerek “Türk Nefroloji Derneği verilerine göre çocuklara yapılan böbrek nakilleri, her yıl gerçekleşen yaklaşık 3 bin 200 böbrek naklinin yalnızca yüzde 6 ila 7’sini oluşturuyor. Bu oranı yüzde 15’e çıkarmamız şart” dedi.


Organ bağışı, nakil sırasında yıllarca beklemek zorunda kalan hastaların ve hasta yakınlarının kıymetini en iyi bildiği konular arasında. Sağlık Bakanlığı verilerine göre şu anda 25 binden fazla insanın organ beklediği ülkemizde organ nakil oranları ne yazık ki gelişmiş ülkelerdeki oranların çok altında. Böbrek bekleyen hastalar organ nakline ihtiyaç duyan kişiler arasında birinci sırada yer alıyor. Türkiye’de organa ihtiyaç duyan 25 bin kişinin 22 bin 364’ü böbrek hastası.



“Toplumsal bilinci artırmamız gerek”


3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası nedeniyle dünyada ve Türkiye’deki durum hakkında bilgiler veren Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Zübeyde Gündüz, organ nakli faaliyetleri için yeterli donanıma, deneyimli nakil ekiplerine ve nakil merkezlerine sahip olunmasına karşın Türkiye’de kadavradan yapılan organ bağışı ve nakli sayılarının yetersizliği nedeniyle birçok hastanın organ beklerken hayatını kaybettiğinin altını çiziyor. Bu konuda toplumsal bilincin yükseltilmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Zübeyde Gündüz, bunun için herkese önemli görevler düştüğüne dikkat çekiyor.



Böbrek nakli ihtiyacı “KBH” ile birinci sırada


Organ nakillerinde böbrek hastaları birinci sırada yer alıyor. Özellikle dünyada ve ülkemizde salgın halini almış olan “Kronik Böbrek Hastalığı” (KBH) teşhisi almış hastalar en çok böbrek nakline ihtiyaç duyan grubu oluşturuyor. Erken saptandığında önlenebilen veya ilerlemesi geciktirilebilen KBH, hem kendisi hem de sebep olduğu diğer sorunlar nedeniyle tedavisi uzun, zor ve maliyeti yüksek bir hastalık. Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılan bir çalışmaya göre, düşük farkındalık nedeniyle genellikle “Son Dönem Böbrek Yetmezliği” evresine ilerleyen bu hastalık hakkında Türkiye’deki farkındalık düzeyi yalnızca yüzde 2’dir.



Her 100 çocuktan 3’ü KBH hastası


Çocuk Nefroloji Derneği’nin araştırma sonuçlarının Türkiye’de her 100 çocuktan 3’ünün Kronik Böbrek Hastası olduğunu gösterdiğini belirten Çocuk Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Zübeyde Gündüz, KBH’da en önemli risk unsurlarının yüzde 18,2 ile aşırı kilolu olma ve şişmanlık; yüzde 6,1 ile hipertansiyon ve yüzde 5,8 ile kolesterol yüksekliği olduğunun altını çiziyor.



KBH neden ortaya çıkar


Çocuklarda böbrek yetmezliğinin doğumdan gelen veya kalıtımsal nedenleri olmakla birlikte KBH’nın en sık rastlanan nedeni, idrarın idrar kesesinden böbreklere geri akışı anlamına gelen ‘reflü nefropatisi’. Bu durum sık tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonlarına ve zamanında tedavi edilmezse böbrekte kalıcı hasarlar ile geri dönüşsüz KBH’ya yol açıyor.



Çocuğunuzda bu belirtileri takip edin


Oldukça sessiz ilerleyebilen KBH, başlangıçta çok uzun süreli halsizlik, idrar miktarının artması, gece ve gündüz idrar kaçırma belirtileri gösterirken hastalığın ilerlemesiyle bu kez idrar miktarında azalma, solukluk, iştahsızlık, kilo alamama, kusma, yüzde ve bacaklarda ödem ve nefes darlığı ile kendisini belli ediyor. Çok ileri vakalarda ise havale geçirme, komaya girme, akciğer sorunları, kalp yetmezliği ve ani ölümler ortaya çıkabiliyor.



Diyaliz kalıcı çözüm değil


KBH sonucu ortaya çıkan böbrek yetmezliğinde bir seçenek olabilecek diyaliz tedavisi ne yazık ki çocuk hastalarda birçok soruna yol açabiliyor. Periton diyalizi olamayan çocuklarda damar yolu problemleri ortaya çıkabilirken bazı çocuklarda kemik metabolizmasındaki bozukluklar nedeniyle bacaklarda eğilme ve ilerleyen durumlarda ortopedik ameliyatların gerekmesi söz konusu olabiliyor. Bu nedenlerden ötürü çocuklarda en kalıcı çözüm böbrek nakli sağlamak. Uygulanan başarılı böbrek nakilleri sayesinde gelişme geriliği önlenebiliyor ve hastanın yaşam süresi beklentisi önemli ölçüde artırılıyor.



Çocukların böbrek nakli şansı daha az


Canlıdan veya kadavradan nakil yapılabilen çocuk hastalarda böbrek nakli zamanını belirlemedeki en önemli konu çocuğun kilosuna uygun bir böbrek bulmak. 20 kilonun üzerindeki bir çocuk anne veya babasından rahatlıkla böbrek alabilirken 20 kilonun altındaki çocuklar için 18 yaşın altında ve hayatını kaybetmiş kişilerden ya da beyin ölümü gerçekleşmiş hastalardan böbrek nakli yapılması gerekiyor. Ancak ülkemizdeki düşük kadavra bağış oranı nedeniyle çocuk hasta grubunda bağış oranı da oldukça az. Prof. Dr. Zübeyde Gündüz, Organ Nakli Haftası dolayısıyla, çocuk ya da yetişkin, bir gün herkesin organ nakline ihtiyaç duyabileceğini belirterek organ naklinin daha da yaygınlaşması için bir kez daha çağrıda bulunuyor.



Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de nakil bekleyen hasta listesi şöyle:


“22 bin 364 hasta böbrek, 2 bin 137 hasta karaciğer, bin 73 hasta kalp, 285 hasta pankreas, 62 hasta akciğer.”


“Bu durum hem hastaların yaşam süresi ve kalitesinde, hem de ülke ekonomisi ve iş gücünde önemli kayıplara yol açıyor” diyen Prof. Dr. Zübeyde Gündüz, 80 milyonu aşan bir nüfusa sahip ülkemizde yine Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2011’den bu yana organlarını bağışlayan kişi sayısının ülke genelinde yalnızca 387 bin 114 gibi oldukça düşük bir rakam olduğuna dikkat çekiyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “BTÖ’ye yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-30’ operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik düzenlenen “Bozdoğan-30” operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İl Jandarma Komutanlıklarınca Adıyaman, Ağrı, Aydın, Burdur, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Kilis, Osmaniye, Rize, Siirt, Şırnak, Tekirdağ ve Van’da operasyonlar düzenlendi. Jandarma tarafından 19 ilde düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, terör örgütüne üye olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarını işledikleri tespit edildi. Emniyet Müdürlükleri tarafından ise İstanbul, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, İzmir, Kilis, Manisa, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İstanbul merkezli Ankara ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, bölücü terör örgütünün “Basın Yapılanması” içerisinde faaliyet gösteren, terör örgütüyle bağlantılı ve terör örgütü lehine yayın yapan haber sitelerinde faaliyet yürüterek propaganda içerikli program ve haberler yaptıkları, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yatıkları ve terör örgütünün basın komitesi içerisinde faaliyet yürüterek, örgüte yönelik yayın yapan kanallarda muhabirlik yaptıkları tespit edildi. Emniyet ekipleri tarafından diğer illerde yapılan operasyonlarda ise şüphelilerin, nevruz etkinliklerine katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıkları, 2022 yılı içerisinde ülkemize illegal yollardan geçtikleri tespit edilerek yakalanan terör örgütü mensuplarına ülkemize geçişleri sırasında yardım ettikleri, geçmiş dönemlerde terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kayıtları bulundukları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda çok sayıda ruhsatsız tabancaya, çok sayıda av tüfeğine, plastik el bombası ve çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümana el konuldu.
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.