GENEL - 22 Haziran 2022 Çarşamba 00:06

Tahir Nursaçan’ın adaylığına ilk engel

A
A
A
Tahir Nursaçan’ın adaylığına ilk engel

Görevden uzaklaştırılan Tahir Nursaçan’ın Kayseri OSB’nin genel kurulunda yeniden aday olmasına Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan engel geldi.

Görevden uzaklaştırılan Tahir Nursaçan’ın Kayseri OSB’nin genel kurulunda yeniden aday olmasına Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan engel geldi.



24 Haziran’da yapılacak olan Kayseri OSB’nin Genel Kurulu’nda adaylığını açıklayan Tahir Nursaçan’a Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından engel geldi. Kayseri OSB Müdürlüğüne gönderilen yazıda Tahir Nursaçan’ın yapılacak olan genel kurulda aday olmasının uygun görülmediği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:


“Bakanlığımız Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğünden alınan ilgi yazıda; "Kayseri OSB yönetim kurulunda yer alan Tahir Nursaçan hakkında yürütülen kovuşturmalar sonuçlanıncaya kadar görevden uzaklaştırılmasına yönelik Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10/11/2021 tarihli ve E.2021/24 D. İş, K.2021/25 sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 01/04/2022 tarihli ve E.2022/766 K.2022/754 sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İlgilinin görevden uzaklaştırılmasına sebep olan kovuşturmanın sonuçlandığına dair Bakanlığımıza tebliğ edilen bir karar bulunmamaktadır. Mahkeme kararı çerçevesinde; Kayseri OSB yönetim kurulunda yer alan Tahir Nursaçan’ın hakkında alınan kovuşturma sonuna kadar görevden uzaklaştırılması yönündeki karar nedeni ile göreve gelemeyeceği için OSB organ üyeliğine aday olması uygun görülmemektedir" denilmektedir.”



Tahir Nursaçan’dan açıklama


Görevden uzaklaştırılan Tahir Nursaçan’dan da açıklama geldi. Yazılı açıklama yapan Nursaçan, yaşananların Kayseri sanayicilerinin yakın takibinde olduğu söyleyerek, "OSB’ye sahip olmaya değil, sahiplerine hizmet etmeye geliyorum" diyerek bize oy vermiş olsun veya olmasın tüm sanayicimiz için hizmet ettik. Geçmişin tecrübeleri ile bugünün yenilikleri birleştirilerek, Allah’ında yardımı ile yeni dönemde yapacağımız hizmetleri, OSB’yi ve sanayicimizi yeni ufuklara taşımamız için bizim davamızda sapma olmayacaktır. Sanayicimizin seçimine kendimizi teslim edeceğiz. Yaşananlar Kayseri sanayicilerimizin yakın takibindedir. Anayasal bir hak olan seçilme hakkımızı kullanacağımızı, sanayicimizin de bu engellemelere karşın sanayisine ve seçimine sahip çıkacağına olan inancımız tamdır. Yapmış olduğumuz katma değerli yatırımlar ile OSB’yi bugünlere taşıyan ruh ve heyecanla sorumlulukları bundan sonrası içinde yerine getireceğimizden eminiz ki kimsenin şüphesi yoktur. "OSB’ye seçimle gelen seçimle gider" diyen birisi olarak, Mart-2023 tarihinde yapılacak Olağan Genel Kurul, tüm farklı niyetli gayretlerle 24 Haziran tarihinde Olağanüstü Genel Kurul şeklinde yapılacak hale gelmiş olması dahi, hem şehrimizin hem de sanayicimizin itibarını zaten zedelemiştir. Kasım ayında yapılan 18. Mali genel kurulunda ibra almış, o gün Gündemin 11.Maddesi gereği "göreve geri iademiz" değerli sanayicilerimizin oylarına sunulmuş oy çokluğu ile kabulü yönünde oylanmıştı. Buna dayanarak aday olmamız sonrası değerli sanayicilerimizin bizimle ilgili teveccühlerini sezen ve yaşananlara aşırı tepki veren sanayiciyi gören kesimlerin önümüzü kesmek için gayret içinde olduklarını gözlemliyoruz. Sanayicinin seçimine engel olamayız, engel olanlara sessiz kalmayız. Bunun bilinmesini istiyoruz. Göreve layık gören sanayicilerimizi yok saymamak için aday olduk. Yapılan genel ve mali kurulları hiçe saymaktan imtina ettiğimiz için aday olduk. Güzel şehrimiz ve kıymetli hemşerilerimizin daha ileri gitmesine bir tuğla daha koymak için aday olduk” ifadelerini kullandı.



"Tahir Nursaçan ve ekibi haklı davasında sonuna kadar yoluna devam edecektir"


"Sanayicinin seçimini itibarsızlaştırmaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyoruz" diyen Nursaçan, "Yaşanan durumlar nedeniyle bayrak değişimi şu an için duruşumuza uygun olmadığı için tekrar aday olduk. Mağdur edilen bizlerin, zulüm gören mazlum duruma düşürülen itibarımızın, ak geçmişimizin üzerine atılı bırakılmaya çalışılan çamurun temizlenmesi için aday olduk. Atanmış değil, adanmış olduğumuzu ve sanayicimiz lehine daha yapacak çok hayırlı işler olduğuna inandığımızı tekrar deklare etmek için aday olduk. OSB’yi 2015 yılında kurumsal bir kimlik içerisine sokmakla işe başladık. Vizyon belirledik, bunun peşinden gittik. İtibarlı, diğer OSB’lerce örnek alınan bir OSB haline getirdik. basiretli bir tüccar gibi yönettik. Gelir kaynakları doğurmadan yatırıma gitmedik. Gelir ve gider arasında olumsuz fark doğurmadık. Geçmişin, bugünün ve geleceğin elzem konusu enerjidir. Göreve gelir gelmez ilk yaptığımız iş olan GES yatırımına dikkat çekmek lüzumu vardır. Yap işlet değil, OSB imkanları ile kurulup işletilen GES’İN geliri bugün itibari yıllık 11 milyon Dolar (200 Milyon TL ye) dayanmıştır. Hiçbir OSB’de olmayan bu kâr merkezi bugünlerimizi de yarınlarımızı da rahatlatmıştır. 2015-2020 yılları arası yapılan Yatırımlar ile toplam varlıklarımız 98 Milyon USD büyüdü. Aynı yatırımları bugünün ekonomik konjektöründe değil yapmak, hayalini dahi kurmak zordur. İnsan ölür, eseri kalır dedik buna inandık, buna dair eserler ortaya koyduk, bu şeref madalyası bizlere yeter. Satışı uygun olan parselleri, tahsis yöntemi ile değil, ihale yöntemi ile sattık. Yönetim kurulu başkanı olarak adıma arsa tahsis etmediğimi veya bedeli ile dahi olsa almadığımı tüm siz değerli sanayicilerimiz bilir. İhaleler yöntemi ile OSB’nin toplam değeri 7 kattan fazla artmıştır. Teknik Kolejimizi şehrimiz ve sanayimiz için nitelikli hale getirdik. Ara değil, aranılan eleman yetiştirilmesini sağladık, göreve geldiğimizde 3 bin seviyesine kadar gelen meslek liseli kapasitemizi kurulacak meslek yüksekokulu ile 10 Bin seviyesine taşımak gibi ulvi bir görev üstlendiğimizin de bilinmesini istiyoruz. İtfaiye, fuar alanı, endüstriyel tasarım merkezi, hizmet binası, cami gibi tüm bu büyük yatırımlar Kayseri OSB’sinin vizyonudur. Planlı hizmet ve yatırımlarıdır. Bunların varlığını, faydasını, konuşmak dahi bizim için züldür. Sanayicimiz için bu yatırımların her biri şereftir. Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır diyerek sanayicimizin teveccühü ile yola devam edeceğiz inşallah. Tahir Nursaçan ve ekibi haklı davasında sonuna kadar yoluna devam edecektir. Bu doğrultuda son olarak şunları söyleyerek yaşananları siz değerli sanayici dostlarımın engin takdirlerine bırakıyorum" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün kuru soğan oldu Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 73,8 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 52 ile patates takip etti” dedi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat değişimleri ile aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimlere ilişkin basın açıklaması yaptı. Bayraktar, nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 284,3 ile kuru incirde görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti: “Kuru incirdeki fiyat farkını yüzde 229,9 ile limon, yüzde 227,4 ile karnabahar, yüzde 176,6 ile kuru üzüm, yüzde 169,5 ile patates takip etti. Kuru incir 3,8 kat, limon ve karnabahar 3,3 kat, kuru üzüm 2,8 kat, patates 2,7 kat fazlaya satıldı. Üreticide 115 lira olan kuru incir markette 441 lira 99 kuruşa, 7 lira 50 kuruş olan limon markette 24 lira 74 kuruşa, 10 lira 88 kuruş olan karnabahar 35 lira 61 kuruşa, 60 lira olan kuru üzüm 165 lira 99 kuruşa ve 10 lira olan patates 26 lira 95 kuruşa satıldı.” “Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün kuru soğan oldu” Nisan ayında markette 39 ürünün 22’sinde fiyat artışı, 17’sinde ise fiyat azalışı görüldüğünü ifade eden Bayraktar, “Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 73,8 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 52 ile patates, yüzde 47,9 ile limon, yüzde 23,2 ile tavuk eti ve yüzde 22,9 ile karnabahar takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 51 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 50,7 ile sivri biber, yüzde 31,4 ile salatalık, yüzde 19,5 ile yumurta ve yüzde 14,5 ile kabak izledi” ifadelerini kullandı. “Üreticide en çok fiyat düşüşü patlıcanda görüldü” Nisan ayında üreticide 31 ürünün 8’inde fiyat artışı, 14 üründe fiyat düşüşü olduğunu söyleyen Bayraktar, “Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 60,4 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 58,6 ile sivri biber, yüzde 35,6 ile salatalık, yüzde 34,1 ile karnabahar, yüzde 25,8 ile yumurta ve yüzde 12,5 ile kabak izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 114,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 68,1 ile yeşil soğan, yüzde 20,1 ile maydanoz, yüzde 13,8 ile dana eti ve yüzde 7,2 ile kuzu eti izledi” açıklamasında bulundu. Üreticide yaşanan fiyat değişimlerine de değinen Bayraktar, “Limonda sezonun sonuna gelindiği için fiyatlar yükseldi. Arzdaki azalışa bağlı olarak yeşil soğan ve maydanozda fiyatlar arttı. Mevsim sonu itibarıyla havuca olan talebin azalmasıyla fiyat düştü. Yumurta sektöründeki dönemsel arz fazlası ile ihracatta yaşanan sıkıntılar birleşince yumurta fiyatları geriledi” şeklinde konuştu. Sera ürünlerinde ise fiyatların düştüğünü aktaran Bayraktar, şu ifadelere yer verdi: “Genel Müdürlüğü verilerine göre şubat ayı son 53 yılın en sıcak ikinci şubat ayı, mart ayı ise son 53 yılın en sıcak dokuzuncu mart ayı oldu. Nisan ayında da sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde olduğu, 30 dereceleri aştığı görüldü. Mevsim normalleri üzerinde gerçekleşen aşırı sıcaklıklar serada yetiştirilen sebzelerde erken olgunlaşmayı sağladı, verimi artırdı. Olgunlaşmanın hızlanması ile birlikte hasat edilen ürün miktarındaki artış, diğer taraftan ihracata giden ürün talebinde azalma ile patlıcan, sivribiber, salatalık ve kabakta fiyatlar düştü.” Bayraktar, nisan ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimlere ilişkin ise şöyle konuştu: “Ziraat odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre nisan ayında mart ayına göre 20.20.0 gübresi yüzde 1,8, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,7 ve DAP gübresi yüzde 1,6 oranında artış gösterdi. Buna karşın ÜRE gübresi yüzde 2,6, amonyum nitrat gübresi ise yüzde 2,2 oranında düştü. Geçen yılın nisan ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 40,2, ÜRE gübresi yüzde 38,7, DAP gübresi yüzde 31,2, amonyum nitrat gübresi yüzde 29,5 ve 20.20.0 gübresi yüzde 26,5 oranında arttı. Nisan ayında mart ayına göre süt yemi yüzde 3, besi yemi yüzde 2,7, son bir yılda süt yemi yüzde 49, besi yemi yüzde 47 oranında arttı.” Bayraktar, tarım ilacı fiyatlarında ise yüzde 56,6 oranında artış yaşandığını kaydetti.
İstanbul Türkiye’nin İnovatif Girişimcileri Avrupa Birliği’ne açılıyor Türkiye’nin teknoloji girişimciliği eko-sistemini buluşturan SMARTNET Lansmanı gerçekleştirildi. SMARTNET Projesi hakkında bilgilendiren Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, “Türkiye’nin çok başarılı girişimcilerini, Avrupa ekosisteminin büyük pazarıyla ve fonlarıyla buluşturan bir proje olacak” dedi. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, Yıldız Teknik Üniversitesi liderliğinde yürütülen SMARTNET Projesi kapsamında 30 Nisan’da Yıldız Teknik Üniversitesi’nde lansman düzenlendi. Düzenlenen lansman etkinliğine; Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz’ın yanı sıra teknoloji girişimleri, start-up’lar, KOBİ’ler, teknoloji arayüzleri, akademisyenler ve ilgili kurum temsilcileri katıldı. Girişimciler girişimlerini tanıtarak yatırımcılarla buluştu SMARTNET Projesinin girişimcilere sunduğu desteklerin ve yapay zeka alt yapısı ile geliştirilen girişimci network platformunun tanıtıldığı etkinlikte ayrıca özel bir “demo-day” oturumu düzenlendi. Bu oturumda proje kapsamında verilen eğitimlere katılarak mentorluk desteği alan ve yatırımcılarla buluşmak için gerekli kriterleri sağlayan girişimciler girişimlerini tanıtarak yatırımcılarla buluştu. Girişimciler ayrıca Avrupa Birliği girişimcilik eko-sistemini tanımak, ağ geliştirmek, şirketlerini ve ürünlerini tanıtarak yabancı yatırımcılarla buluşmak üzere Berlin’e gidecek. “En büyük etken paraya ve fona ulaşamamaktır” Lansmanda konuşan Prof. Dr. Tamer Yılmaz, “Bu proje aslında girişimcilerin fona, girişim sermayesi fonlarına ulaşımını kolaylaştırıyor. Buna hızlandırma diyoruz. Hızlandırma ne demek? Aslında kurulan girişimlerin büyüklüğü oranı belli bir süre sonra ölüm vadisi dediğimiz yere düşüyor. Orada da en büyük etken paraya ve fona ulaşamamaktır. Eğer biraz parası olsa fikir çok güzel iyi gidiyor. O ölüm vadisinden hızlıca geçecek ve yükselecek. İşte bu proje bunu sağlıyor. Biz burada ne yaptık? Yüzlerce girişimciye eğitim verdik, mentorluk verdik” dedi. “Avrupa ekosistemiyle ilgili onlara hukuksal destek vermeniz lazım” Nasıl fona ulaşılacağı ve nasıl iş planı yapılacağı hakkında girişimcileri bilgilendirdiklerini belirten Prof. Dr. Tamer Yılmaz sözlerine şunları ekledi: “Nasıl bütçelendirme yapılır ve değer önerisi oluşturulur bunları da anlattık. Ama yeterli değil. Bizim Avrupa Birliği fonlarına da ulaşmak gibi bir hedefimiz var. Çünkü Londra, Amsterdam, Berlin ve Paris gibi şehirlerde büyük ekosistemler var. Burada sunum yapan, seçtiğimiz 7 girişimciyi Berlin’e gönderiyoruz. Bizim Avrupa ekosistemiyle ilgili onlara hukuksal destek vermeniz lazım. Çünkü Türkiye’nin hukuku farklı. Avrupa’nın iş yapma hukuku farklı. Onlara Avrupa ekosistemiyle ilgili mentorluk vermeniz lazım. Yine onların yatırımcıyla buluşturmamız, yatırımcıya sunum yapmalarını ve sunum yaparken de nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatmamız gerekiyor. Bu sayede orada sunumunda başarılı olsunlar. Bu proje de aslında onu sağlayacak. Türkiye’nin çok başarılı girişimcilerini, Avrupa ekosistemini büyük pazarıyla ve fonlarıyla buluşturan bir proje olacak.” “600’den fazla girişimci hemen platforma üye oldu” SMARTNET Projesi Takım Lideri Ufuk Batum ise “Biliyorsunuz Türkiye Girişimcilik ve Teknoloji ekosisteminde büyük bir arayış içerisinde. 20 yıldır uygulamada, teknoparklar kurduk. Teknoloji transfer ofisleri, bin 300’den fazla AR-GE merkezi, belki 300’den fazla tasarım merkezi kuruldu. Şimdi burada ne lazım? Belki de bu farklı yapıları konuşturan, yani mentorlarla girişimcileri, girişimcilerle, yatırımcıları buluşturan, eşleştiren, yapay zekayla bunları sıçratacak bir platforma ihtiyaç vardı. Avrupa Birliği ve Türkiye’nin desteklediği bu proje bağlamında bir platform lansmanını yaptık. İddialı ve çok da hızlı karşılık gördü. Çok kısa sürede 600’den fazla girişimci hemen platforma üye oldu. Üyelik; girişimler, mentorlar, eğitmenler tarafında tamamen ücretsiz. Demek ki oraya gelip profilinizi bırakıyorsunuz. Mentor arıyorsanız bir anahtar kelimelerle mentorlara talepte bulunabilirsiniz. Yatırımcı arayabilirsiniz. Tersine yatırımcı da belli teknoloji dikeyinde yatırım yapmayı düşündüğü şirketler arıyor olabilir” açıklamasını yaptı. “Start-uplarımızın değeri 2030’da 100 milyar dolar olacak” Son 20-25 yıla bakıldığında bu sürecin Türkiye’de öğrenme ile geçirildiğini belirten Ufuk Batum sözlerine şunları ekledi: “Altyapılar kurduk. Teknoparklar, binalar yaptık. Mevzuatla ilgili hibeler, destekler, programlar yaptık. Şimdi ben bunu 3-4 yıldır söylüyorum ve 3-4 yıldır da hakikaten de güzel şeyler oldu. Bizim platformumuzla Türkiye’deki girişimcilik ekosistemi çok büyük bir sıçrama yapacak. Yaptığımız yatırımların meyvesini bundan sonra toplayacağız. Çok nitelikli ve piyasa değeri olan şirketler ortaya çıkacak. Sadece 7 unicorn değil, 2030’a kadar Türkiye’de 25 tane unicorn ortaya çıkacaktır. Bugün bütün start-uplarımızın değeri, 40 milyar euro. Tahmin ediyorum 2030’da 100 milyar dolar olacak.”