YEREL HABERLER - 25 Ocak 2012 Çarşamba 09:06

UĞUR MUMCU VE DEMOKRASİ ŞEHİTLERİ KAYSERİ`DE ANILDI

A
A
A
UĞUR MUMCU VE DEMOKRASİ ŞEHİTLERİ KAYSERİ`DE ANILDI

Kayseri’de, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından ’Uğur Mumcu ve Demokrasi Şehitlerini Anma Gecesi’ programı düzenlendi.
İl Kültür Turizm Müdürlüğünde düzenlenen programa Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri İl Başkanı Ayhan Gülsoy, çeşitli sivil toplum örgütü ve partililer katıldı. Gecede açılış konuşmasını yapan CHP Kayseri İl Başkanı Ayhan Gülsoy "Ne haram yediler, ne bir cana kıydılar. Ekmek kadar temiz su kadar aydındılar. Burada bulunan fotoğraflara baktığım zaman onların her birinin katledildiği günleri düşündüğümde takdir edersiniz ki insanın yüreği cayır cayır yanıyor. Madem ki ne bir haram yediler. Ne bir cana kıydılar. Ekmek kadar temiz su kadar aydındılar da ne istediler bu insanlardan? Bu insanlar neden katledildi? Hepimiz biliyoruz ki bu insanların tek bir kusuru vardı. Atatürkçü olmak, laik olmak, yurtsever olmak, antiemperyalist olmak ama biz bu coğrafyaya baktığımız zaman Mustafa Kemal’leri Yunus Emreleri, Nasrettin Hocaları, Pir Sultan Abdal’ları, Aşık Veysel’leri, Uğur Mumcu’ları, Ahmet Taner Kışlalı’ları ve daha sayamadığım nicelerini doğuran yaratan bu topraklarda ümit kesilmeyeceğini bu değerli kalabalığı gördüğüm zaman bir kez daha anladım." diye konuştu.
Çoğu ölen kişinin ardından yeri doldurulmaz nitelemesi yaparız diyen Gülsoy "Hepimiz biliyoruz ki bu aydınlarımızın yeri gerçekten doldurulmuyor, doldurulamıyor. Hele bir Uğur Mumcu’muz vardı ki, burada yaşı 30’un üstünde olan insanlar ölünce gözleri asla açık gitmeyecek. Çünkü bu kuşak mutlaka Uğur Mumcu’nun yazısını okumuştur. Televizyonda onun tartışma programlarını izlemiştir. Bu şeref hepimize yeterde artar bile." dedi.
Fransa Parlamentosu’nun Ermeni Yasa Tasarısı ile ilgili aldığı karardan bahseden Gülsoy "Eğer Uğur Mumcu yaşasaydı şu Fransa’nın ikiyüzlülüğü hakkında kim bilir neler diyecekti. Sözde Ermeni soykırımı olmadı diyenlere hem hapis cezası vereceksin hem para cezası keseceksin hem de ondan sonra bizlere gelip akıl dersi vereceksin, demokrasi dersi öğreteceksin hadi oradan Fransa, hadi oradan Sarkozy... Ah Uğur Mumcu yaşasaydı Fransa’ya çok güzel cevaplar verirdi. Çünkü hepimiz biliyoruz ki o dehşetli bir anti emperyalistt.i" şeklinde konuştu.
Konuşmanın ardından, hayatını kaybeden Uğur Mumcu ve demokrasi şehitlerinin slayt sunumu yapıldı ve şiirler okundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”