GENEL - 02 Nisan 2012 Pazartesi 14:35

BİNMEDİĞžİ ARACIN VERGİSİNİ ÖDÜYOR

A
A
A
BİNMEDİĞžİ ARACIN VERGİSİNİ ÖDÜYOR

Kayseri`de yaşayan Leyla Demir, 2004 yılında takas karşılığı verdikten sonra hiç binmediği aracın vergisini ödüyor.
Leyla Demir, 2004 yılında 06 GF 473 plakalı aracını, İskenderun`da bir bayiye verip, takas karşılığında birinci el araç aldı. Daha sonra Kayseri`ye taşınan Demir ailesine, olaydan 6 yıl sonra, 2010 yılında takas ile verdiği aracın vergi borcu olduğuna dair ihbarname geldi. Aracın kendi üzerinden alındığını bildiğini söyleyen Demir, çok araştırmasına rağmen bir türlü araçla ilgili herhangi bir sonuca ulaşamadı. Demir, şu anda binmediği aracın vergisini ödüyor. Vergi Yapılandırması kapsamında aracın
satışının alınmadığını öğrenen Demir, "Aracın satışını yapmamışlar ve hiçbir şey iddia edemiyorum şu anda. Çünkü inkar ediyorlar. Araç yok ortada ve ödemek zorunda olduğum için vergileri yapılandırdım ve yeni yeni vergiler geliyor. Emniyet`e, vergi dairelerine, savcılığa şikayette bulundum, nereye gittiysem elim boş kaldı. Bana hiç bir ispat ve suç unsuru olmadığı için bir şey yapamazsınız, ancak bir yasa falan çıkması lazım diyorlar. Emniyetten bir personelin tavsiyesi üzerine kendim borçlanarak,
kendimi icraya verdirdim. Araç bağlanacak diye icra kondu üzerine. Aracı 1 yıl bu şekilde bırakmamıza rağmen hiçbir şey elde edemedik. 2008 yılında Adana-Seyhan`da benim adıma bu aracı sigortalamışlar, araç kimdeyse. 2008`den sonra aracın ne muayenesi var, ne sigorta yapılmış ama araç yok. O zaman ben firmayı aradım bana yardım edeceklerini söylediler, araba jandarmada dediler ama jandarmada da çıkmadı. Aracın olmadığını söylediler. Savcılık`tan suç unsuru bulunamadığını söylediler. Tekrar Savcılığa
başvurdum şimdi onun sonucunu bekliyorum" diye konuştu.
6 yıldan bu yana binmediği aracın vergisini ödediğini dile getiren Demir, "Af çıkmasaydı hala daha haberim olmayacaktı. Devletin sesimi duymasını istiyorum, benim gibi çok insan varmış, bunu da vergi dairelerine gittiğimde öğrendim. Ben şu anda yerini dahi bilmediğim araca vergi ödüyorum, kanun mu çıkaracaklar, ne yapacaklarsa yapsınlar" ifadelerinde bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Başkan Alemdar ‘’Sakarya’yı geleceğin model şehirlerinden biri haline taşımak için gayretle çalışıyoruz" Gençsen Kulübü Derneği koordinasyonunda, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen Erasmus+ Gençlik Çalışanları Hareketliliği Eğitim Kursu, 17 ülkeden genç katılımcıyı Sakarya’da bir araya getirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, misafirlerini ağırlayarak kentin projeleri hakkında bilgi verdi. Programa Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Orhan Bayraktar, Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Başkanı Enes Zengin ve Gençsen Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Hakan Dulkadiroğlu da katıldı. Yerel değerler ve akıllı şehircilik vurgusu Başkan Alemdar, gençlerin Sakarya’ya dair merak ettikleri soruları yanıtlarken, hayata geçirilen projelerde en iyisi ve en fizibil olanı hedeflediklerini belirtti. Şehir vizyonunu şu sözlerle özetledi: "Yerel değerlerimizi koruyarak, sürdürülebilir ulaşım, sosyal destekler, akıllı şehircilik uygulamaları, yatırım ve hizmetlerle Sakarya’mızı geleceğin model şehirlerinden biri haline taşımak için gayretle çalışıyoruz. Şehrimizde sürdürülebilir ulaşımı güçlendiren projelerden akıllı şehir uygulamalarına, sosyal belediyeciliği önceleyen destek programlarından çevre dostu yatırımlara kadar tüm çalışmalarımızı en güzel haliyle şehrimize kazandırıyoruz" "Dünyanın kardeşliğe ihtiyacı var" Konuşmasında küresel meselelere de değinen Başkan Alemdar, barış ve dayanışmanın önemine vurgu yaparak, gençlere önemli bir mesaj iletti: "Savaşların, sömürünün son bulduğu, kadınların ve çocukların hayatını kaybetmediği bir dünya hepimizin ortak hayalidir. Sizlerin bu etkinlikler aracılığıyla ülkelerinize taşıyacağı kardeşlik duygusu, bu hayalin gerçekleşmesine katkı sağlayacaktır" Gençlerden Sakarya’ya tam not Programda söz alan Gençsen Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Hakan Dulkadiroğlu, Sakarya’yı çok beğendiklerini ve gerçekleştirilen proje ve yatırımları yakından inceleme fırsatı bulduklarını dile getirerek misafirperverlikleri için Başkan Alemdar ve ekibine teşekkür etti.
Ankara ’Dünya Türk Dili Ailesi Günü’ dolayısıyla Ankara’da panel düzenlendi ’Dünya Türk Dili Ailesi Günü’ için Ankara’da Ahmet Bican Ercilasun, İskender Öksüz, Yusuf Halaçoğlu ve İlber Ortaylı’nın katılımıyla panel gerçekleştirildi. ’Dünya Türk Dili Ailesi Günü’ dolayısıyla Ankara Kocatepe Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Ahmet Bican Ercilasun, İskender Öksüz ve Yusuf Halaçoğlu katıldı. Etkinliğe fiziki olarak katılamayan İlber Ortaylı ise panele görüntülü bağlantı yoluyla katılım sağladı. Panele ayrıca büyükelçilik temsilcileri, akademisyenler ve çok sayıda vatandaş katılımlarıyla ilgi gösterdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, gün özelinde hazırlanan videonun seyredilmesi ile başladı. Panelde konuşan İlber Ortaylı, Türkiye Türkçesinin temelinin İstanbul Türkçesi olduğunu belirterek, Türkçenin açık aksanlı, kolay öğrenilen ve Türklerin yabancı dillere yatkınlığını artıran bir dil olduğunu ifade etti. Ortaylı, tarih boyunca Türklerin farklı coğrafyalarda siyasi hakimiyet kurabilmesinde dil yetkinliğinin önemli rol oynadığını dile getirirken, Türkçeyle oynanmasının ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkati çekti. Türkçenin farklı coğrafyalarda canlı şekilde yaşatılması gerektiğini vurgulayan Ortaylı, özellikle Kırım Türklerinin dili üzerindeki baskılara işaret etti. Ahmet Bican Ercilasun ise Türk dilinin kesintisiz bir tarihî sürekliliğe sahip olduğunu belirterek, 15 Aralık’ın Dünya Türk Dili Ailesi Günü olarak kabul edilmesini önemli bir kazanım olarak değerlendirdi. Türk Devletleri Teşkilatı’nın bu süreçte aktif rol oynadığını kaydeden Ercilasun, Türk diline ve tarihine ait kültürel mirasın yeni kuşaklara aktarılmasının önemine vurgu yaptı. İskender Öksüz de dilin millet olgusunun temelini oluşturduğunu ifade ederek, dilin yalnızca bir iletişim aracı değil, kültürün kendisi olduğunu dile getirdi. Milletin geçmişten geleceğe uzanan bir bütün olduğunu belirten Öksüz, devletin temel görevinin bu kültürü yeni nesillere aktarmak olduğunu kaydetti. Tarihî örneklerle dilin ihmal edilmesinin toplumlar üzerindeki etkilerine dikkati çeken Öksüz, Türk milletinin devlet geleneğinin binlerce yıla dayandığını ifade etti. Panel, Türk dilinin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması yönünde yapılan değerlendirmelerle sona erdi.