ÇEVRE - 04 Temmuz 2025 Cuma 14:50

Başkan Çolakbayrakdar: "Kentsel dönüşüme Kayseri usulü dokunuş: üç hizmet aynı anda hayata geçiyor"

A
A
A
Başkan Çolakbayrakdar: "Kentsel dönüşüme Kayseri usulü dokunuş: üç hizmet aynı anda hayata geçiyor"

Kocasinan Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm projesinin devam ettiği Uğurevler Mahallesi’nde yeni konutların temel atma töreni gerçekleştirildi. Okul, aile sağlığı merkezi, parklar ve yolların yanı sıra bölgeye sosyal donatıları da bir bir kazandırdıklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar, "Kentsel dönüşümle şimdi de üç önemli çalışmayı eş zamanlı olarak yürütüyoruz. Bu yönüyle adeta bereketli bir Kayseri işi oldu. Tabiri caizse, bir taşla üç kuş vuruyoruz" dedi.


Başkan Çolakbayrakdar’ın ev sahipliğinde Uğurevler Mahallesi’nde düzenlenen ve 2 blok, toplam 102 daireden oluşan temel atma törenine; AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi ve Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Şaban Çopuroğlu, Dr. Murat Cahid Cıngı ve Bayar Özsoy, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, AK Parti Kocasinan İlçe Başkanı Selçuk Melekoğlu, MHP Kocasinan İlçe Başkanı Behsat Kürşat Önder, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, bölge sakinleri ve davetliler katıldı.


Kentsel dönüşüm projelerinin hepsini birer sosyal dönüşüm olarak gerçekleştirdiklerini vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, "Bugün burada aslında sadece bir temel atma töreni gerçekleştirmiyoruz; aynı anda üç önemli çalışmayı eş zamanlı olarak yürütüyoruz. Bu yönüyle adeta bereketli bir Kayseri işi oldu. Tabiri caizse, bir taşla üç kuş vuruyoruz. Daha önce kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkılması gereken gecekondular vardı. Şimdi o alanda hak sahipleri için inşa ettiğimiz konutlara vatandaşlarımız yerleşti. Kendilerine huzur ve sağlık içinde oturacakları bir yuva nasip olsun diyorum. Uğurevler Kentsel Dönüşüm Projesi, diğer bölgelerimizde olduğu gibi hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu kapsamda hem imarsız ve eski yapıların dönüşümü sürüyor hem de çevre düzenlemesi, altyapı-üstyapı ve yol çalışmaları aralıksız devam ediyor. Amacımız bu bölgeyi her yönüyle daha da güzelleştirmek. Bölgeyi incelerken, taş yapılı ve artık çağdaş eğitim ihtiyaçlarını karşılamayan Şehit Üsteğmen Ümit Bekem İlkokulu’nun yerine yeni ve modern bir okul inşa ettik. Kentsel dönüşümle sadece binaları değil, sosyal donatıları da yeniliyoruz. Bu doğrultuda bölgenin önemli bir ihtiyacı olan Aile Sağlığı Merkezi’ni de hizmete açtık. Her zaman ifade ettiğim gibi, kentsel dönüşüm bizim için aynı zamanda bir sosyal dönüşümdür. Bu dönüşümle birlikte vatandaşlarımızın sadece fiziksel yaşam alanlarını değil, sosyal yaşamlarını da daha konforlu ve huzurlu hale getirmek için çalışıyoruz. Bu anlayışla bugüne kadar 3 blok konutumuzu hak sahiplerine teslim ettik, şimdi de yeni bloklarımızın yapımına devam ediyoruz. Kentsel dönüşüm, adeta iğne oyası işler gibi sabırla ve titizlikle yürütülen bir süreçtir. Bizler de bu süreci, sosyal donatılarıyla, yaşam kalitesini artıran projeleriyle birlikte hayata geçiriyoruz. Amacımız; hemşehrilerimizin huzur içinde yaşayacağı bir Kocasinan’ı hep birlikte inşa etmektir. Tüm gayretimiz, Kocasinan’a değer katmak ve ilçemizi daha da güzelleştirmektir. Yunusemre Mahallemiz’deki kentsel dönüşüm çalışmalarımızı tamamladık. Son bir sosyal tesisimizin açılışını da çok yakında gerçekleştireceğiz. Ne söz verdiysek, orada hayata geçirdik. Uğurevler’de ise bir parkın yapımını tamamlamak üzereyiz. Kısa süre içinde hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız" ifadelerini kullandı.


Yapılan anlamlı ve önemli çalışmanın şehre ve Kocasinan’a hayırlı olması temennisinde bulunarak sözlerine başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ise şunları söyledi:


"Cenab-ı Allah, Kocasinan Belediye Başkanımızdan ve kıymetli ekibinden razı olsun. Kendilerini gönülden tebrik ediyorum. Kentsel dönüşüm çalışmalarımız Kayseri genelinde hızlı ve kararlı bir şekilde devam ediyor. Artık sadece binalar değil, insana değer veren, yaşam kalitesini artıran yapılar inşa ediliyor. Kocasinan’ımız her geçen gün gelişiyor, güzelleşiyor. Türkiye’de örnek gösterilecek nitelikte kentsel dönüşüm projeleri gerçekleştiriyoruz. Başkanımızı ve ekibini bu başarılı çalışmalarından dolayı kutluyorum. Yatırımdan yatırıma, hizmetten hizmete koşuyoruz. Gayretle çalışan, şehrimize değer katan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu vesileyle Cenab-ı Allah, temellerini attığımız konutların kazasız belasız tamamlanmasını nasip etsin. Şimdiden konutların hayırlı olmasını diliyor, başkanımızı ve Kocasinan ekibini tebrik ediyorum."


AK Parti MKYK Üyesi ve Kayseri Milletvekili Dursun Ataş ise, "Kentsel dönüşüm, gerçekten meşakkatli ve uzun soluklu bir süreçtir. Bu süreçte Türkiye’de örnek gösterilecek çalışmalar yürüten belediyelerimizin başında Kayseri belediyeleri gelmektedir. Gecekonduların kaldırılarak, insanların sosyal yaşam alanlarına kavuşturulması büyük bir özveri ve kararlılık ister. Bu noktada, ilmek ilmek işlenmiş gibi titizlikle yürütülen bu güzel projelerden dolayı Kocasinan Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Çolakbayrakdar’a özellikle teşekkür ediyorum. Sadece konut yapmakla kalmayıp, sosyal donatı alanlarıyla birlikte vatandaşlarımızın daha konforlu ve kaliteli bir yaşam sürmelerine katkı sağladığı için kendisini tebrik ediyorum. Kayseri, bu çalışmalarla birlikte her geçen gün yeni bir çehre kazanıyor ve şehircilik alanında Türkiye’ye örnek teşkil ediyor. Bu başarıda emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum" diye konuştu.


Konuşmaların ardından protokol üyeleri, dualar eşliğinde butona basarak Uğurevler Mahallesi Kentsel Dönüşüm Konutları’nın temelini attı.



Başkan Çolakbayrakdar: "Kentsel dönüşüme Kayseri usulü dokunuş: üç hizmet aynı anda hayata geçiyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Yolcu otobüsünde binlerce silah parçası ele geçirildi: 6 gözaltı Düzce’de yaklaşık 2 yıl süren teknik ve fiziki takibin ardından düzenlenen operasyonda, İstanbul’a sevkiyatı yapılmak üzere yolcu otobüsüne yüklenen 46 bin 655 adet silah parçası ele geçirildi. Aralarında tabanca gövdeleri, namlular ve torna tezgahının da bulunduğu malzemelerle yaklaşık 2 bin 100 tabanca üretilebileceği belirlenirken, olayla ilgili 6 şüpheli yakalandı. Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte faaliyet gösteren silah kaçakçılarına yönelik yaklaşık 23 aydır sürdürülen teknik ve fiziki takibin ardından operasyon için düğmeye bastı. Şüphelilerin Düzce’den İstanbul’a çok sayıda silah parçası sevkiyatı yapacağı bilgisi üzerine harekete geçen ekipler, şüphelilerden M.E.K.’ye ait Tokuşlar Mahallesi’ndeki iş yeri, otomobil ve yolcu otobüsünü takibe aldı. İş yerinden silah parçalarının koliler ve torbalar içerisinde otobüse yüklendiği tespit edildi. Otoyolda durdurulan araçlarda yapılan aramalarda, toplam 46 bin 655 silah parçası ele geçirildi. Ele geçirilen malzemeler arasında; 2 bin 115 tabanca alt gövdesi, 2 bin 100 üst kapak takımı, 2 bin 100 namlu, 2 bin 100 tabanca iğnesi, 2 bin emniyet mandalı, 2 bin 100 mekanizma yatağı, 2 bin 100 üst kapak tutucu, 2 bin 100 üst kapak düşürme mandalı, 2 bin 100 iğne kontrol pimi, 2 bin 100 arpacık, 2 bin 50 tetik tutucu, 2 bin 50 iğne tutucu gibi diğer tamamlayıcı parçalar ile 1 adet silah yapımında kullanılan çok amaçlı torna tezgahı yer aldı. Ayrıca, aramada 3 adet ruhsatsız tabanca ile bu silahlara ait çok sayıda fişek ele geçirildi. Ekipler, ele geçirilen malzemelerin birleştirilmesi durumunda yaklaşık 2 bin 100 adet ruhsatsız tabanca üretilebileceğini belirledi. Operasyon kapsamında şüpheliler M.E.K., A.Ö., M.C.Ö., İ.İ., D.D. ve otobüs şoförü Z.D. gözaltına alındı. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma devam ediyor.
İstanbul Topkapı Sarayı’nda bir ilk: Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi ziyarete açıldı Topkapı Sarayı’nda saray içi güvenlik, mahremiyet ve protokol açısından özel bir işleve sahip olan Mabeyn Yolu, kapsamlı bir hazırlık sürecinin ardından Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, "Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası. Burada yaklaşık ilk etapta 250 parça çiniyi sergiliyoruz" dedi. Topkapı Sarayı’nda saray içi güvenlik, mahremiyet ve protokol açısından özel bir işleve sahip olan Mabeyn Yolu, çalışmaların tamamlanmasının ardından Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Sergi, Milli Saraylar Başkanlığı tarafından ilk etapta basın mensuplarına tanıtıldı. Topkapı Sarayı’nın Harem bölümü ile Mabeyn’i birleştiren koridor, tarihi işlevine sadık kalınarak galeri düzeninde ele alındı. Tematik yerleşim sayesinde ziyaretçiler, saray mimarisindeki kullanım bağlamını ve çini üslubundaki değişimi adım adım takip edebilecek. Modern depolama, titiz tasnif ve belgelemeyle özenle düzenlendi Topkapı Sarayı çinilerinin önemli bir bölümü, 2018’e kadar Harem’de dağınık depolarda saklanıyordu. Milli Saraylar, 2 bini aşkın kasada muhafaza edilen çinileri, Aziziye yapılarında kurduğu iki depoya taşıyarak saklama alanını 700 metrekareye çıkardı. 2021’de kurulan Çini Restorasyon Atölyesi ile tasnif ve belgeleme çalışmaları başlatıldı. 9 bin 486 fotoğrafla belgeleme yapıldı, 800 farklı desen envantere alındı Çalışmalar kapsamında 9 bin 486 fotoğrafla belgeleme yapıldı, 800 farklı desen envantere alındı. Çini galerisi seçkisi de bu çalışmaların sonucunda oluşturuldu. Restorasyon ihtiyaçları için depolarda eşleşen parçaların tespiti ise sürdürülüyor. Eserler, 3 farklı yüzyıla ait çinilerden oluşuyor Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi; 16. yüzyılın İznik merkezli klasik üslubundan 17. yüzyıldaki dönüşüm ve çeşitlenmeye, 18. yüzyılda Avrupa etkilerinin belirginleştiği Kütahya üretimine uzanan çizgiyi bir arada sunuyor. Lale, karanfil, sümbül, hatâî gibi motifler ile dönemsel manzara ve figüratif sahneler, estetik evrim ve kültürel etkileşim perspektifiyle izlenebiliyor. "Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası" Galeriyle ile ilgili bilgi veren Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, çini koleksiyonun Milli Saraylar Başkanlığının önemli parçası olduğunu söyleyerek, "Burası görmüş olduğunuz gibi Topkapı Sarayı’nın gizemli kalmış köşelerinden bir tanesi. Aslında sarayın tarihi içerisinde çok önemli bir yeri var. Burası Mabeyn Yolu olarak bilinen padişahın özel kullandığı dairelerle, haremi birbirine bağlayan çok önemli bir koridor. Ama daha sonraki yüzyıllarda kullanım dışında kalmış. Ve uzun yıllar unutulmuş bir mekandı. Mabeyn ile ilgili restorasyon projelerimiz çerçevesinde bu ara geçiş güzergahını da mekanda bulunan çinilere de atıfta bulunmak amacıyla bir çini galerisi olarak düzenledik. Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası. Buradaki çinilerden kastımız dekoratif olarak mekanlarda kullanılmış olan çinileri kapsıyor" dedi. "İznik çinileri zaten koleksiyonun çok önemli bir parçasını oluşturuyor" Topkapı Sarayı’nın oldukça zengin bir çini koleksiyonuna sahip olduğunu söyleyen Yıldız, "Bilhassa inşa edildiği dönemlerde ve 16. yüzyıldaki yeniden yapılanmasında Türk çini sanatının en zirve dönemi olduğu düşünülürse, bu çeşitlilik daha iyi anlaşılabilir. Bu noktada İznik çinileri zaten koleksiyonun çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Bununla birlikte daha sonraki yüzyıllarda devreye giren Kütahya çiniciliğini çok özel örnekleri de var. Bunlarla ilgili tabi daha sonraki yüzyıllarda kullanım gereği bazı mekanlardan kaldırılmış çiniler, depolarımızda bulunuyordu. Bu çinileri ziyaretçilerin görme şansı pek fazla bulunmuyordu. Bu galeride bu çinileri bir bütün halinde bir seçki halinde ziyaretçiyle buluşturmayı hedefledik. Çünkü sarayın tarihinin ve koleksiyonlarının bu önemli parçası görülmeden bu saraya bir bütün olarak anlamak çok mümkün olmayacaktı" şeklinde konuştu. "Burada Osman Gazi’den Sultan 2. Selim’e kadar yaşamış olan Osmanlı Sultanlarının isimlerinin olduğu çini eserleri var" Serginin galeri duvarlarında padişahların isimlerinin olduğu çinilerin olduğunu söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Yer olarak buranın seçilmesinin önemi de buradan kaynaklanıyor. Bu içinde bulunduğumuz Mabeyn Yolunda hemen kameraların arkasındaki duvarda görmüş olduğunuz uzun bir yazı dizisi var. Burada Osman Gazi’den Sultan İkinci Selim’e kadar yaşamış olan Osmanlı Sultanlarının isimleri bir bütün halinde dolayısıyla bir 16. yüzyıl çinisinde yazılmış olduğunu görüyoruz. Bütün bu boyutlarıyla ziyaretçilerimize özellikle harem bölümüyle mabeyni bir araya bağlayan bu önemli noktada böyle bir gazeleyi kazandırmış olmaktan dolayı fevkalade mutluyuz" ifadelerini kullandı. "Çalışmalar, bir bütün olarak yaklaşık 3 yılımızı aldı" Mabeyn Yolundaki restorasyon çalışmalarının 3 yılda yapıldığını söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Restorasyon çalışmaları oldukça uzun sürüyor. Mabeyndeki padişah daireleriyle ilgili çalışmalarımızda sona geldik. Padişahın kullanmış olduğu Aynalı Oda, Valide Sultan Dairesi bunların hepsi yakın zamanda ziyarete hazır hale gelecek. Burayı haremle bağlayan bu içinde bulunmuş olduğumuz galeri haline dönüştürdüğümüz koridor ise bugünden itibaren ziyaretçi tarafından gezilebilecek. Çalışmaların bir bütün olarak yaklaşık 3 yılımızı aldığını söyleyebilirim" dedi. Sergide ilk etapta 250 eser sergileniyor Açılışı gerçekleştirilen sergide 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar ait eserlerden ilk etapta 250 eserin sergilendiğini söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Belki eser sayısından önce özellikle giriş bölümünde Nahvin’in yazmış olduğu ve 19. yüzyıl çinilerine işlenen çok önemli bir kaside var. Bu koleksiyonumuzun çok müstesna bir parçasıdır. Bir bütün halinde burada sergileyebiliyoruz, çok sayıda çiniden oluşuyor. Burada yaklaşık ilk etapta biz 250 parça çiniyi sergiliyoruz. Çiniler yaklaşık söylemiş olduğum gibi 16. yüzyıl ve 19. yüzyıl arasını kapsıyor. Dolayısıyla 19. yüzyıla varması nedeniyle bunların içinde bir miktar saraya ithal çinilerin geldiği dönemi de kapsadığını düşünürsek aslında Osmanlı sarayında kullanılmış olan bir bütün çini geleneğini burada yerli olsun yabancı olsun göstermiş oluyoruz" ifadelerini kullandı. "Hatıralar Yolu": Kitabeler ve Panolar Serginin galeri duvarlarında Osman Gazi’den Sultan 2. Selim’e uzanan padişah adlarının sıralandığı iri yazılı çiniler bulunuyor. "Mihrabiye" motifli üç pano arasında görülen "Soffa-i ali" ve "Hamam-ı âli" ifadeleri, bu panoların vaktiyle Hünkâr Sofası ve Hünkâr Hamamı’ndan taşındığını düşündürüyor. Böylece Mâbeyn Yolu, bir sergileme alanının ötesinde, saray hafızasını taşıyan bir "hatıra galerisi" işlevi de üstleniyor. "Kaside-İ Münferice" Çinileri de galeride yer alacak Ziyaretçiler, Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi boyunca Kaside-i Münferice’den seçilmiş beyitlerin işlendiği çinileri de görebilecek. 11. yüzyılda Tunuslu şair İbnü’n Nahvi tarafından kaleme alınan kaside, her sıkıntının ardından bir ferahlığın geleceğini vurgulayan mesajıyla tanınıyor. Halk arasında "kurtuluş getiren" bir metin olarak ün kazanan kaside, yüzyıllar boyunca zor zamanlarda dua niyetiyle okunmuş. Osmanlı döneminde de sevilen kasidenin Türkçe tercümeleri arasında 18. yüzyıl şairi Ebubekir Kani’nin manzum çevirisi öne çıkıyor. Çini Sanat Galerisi, Topkapı Sarayı’nın kapalı olduğu salı hariç, haftanın her günü 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Ziyaretçiler, Harem bölümünde yer alan Mabeyn Taşlığı’ndan Mabeyn Yolu’na girdikten sonra Topkapı Sarayı çinilerini ve Tekfur Sarayı’ndan günümüze ulaşan bazı çini örneklerini; bir sonraki bölümde ise "Kaside-i Münferice" çinilerini görebilecek. Galeri, Harem bölümü bileti ile gezilebilecek, ilave ücret ödemek gerekmeyecek.
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık kiliminin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek, "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi.