GÜNDEM - 15 Temmuz 2024 Pazartesi 23:38

Dünyanın en büyük Türk Bayrağı Kayseri’de yeniden açıldı

A
A
A

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri çerçevesinde dünyanın en büyük Türk Bayrağı Kayseri’de yeniden açıldı.

Etkinlikler çerçevesinde Talas Paraşüt İndirme Alanı’nda düzenlenen programda konuşan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, 8 yıl önce bugün TSK üniformasını gasp eden hainlerin kalkışmasının yaşandığını söyleyerek, “8 yıl önce bugün bu saatlerde belki de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üniformasını gasp eden hainlerin bir kalkışmasını yaşadık. Hayatımızın en sıkıntılı gecesiydi. Anlaşılan savaş kavramı değişmişti. Ülkemiz üzerinde emeli olanlar, ordumuzun ve bürokratlarımız içinden birçok kişiyi ağına düşürmüş, beynini yıkamış, kendi vatandaşını öldürecek kadar gözü dönmüş hainler haline getirmiş, FETÖ olarak vatanımızın ve milletimizin üzerine salmışlardı. Çocukluğundan beri çorabından gömleğine, postalından üniformasına kadar karşılanan ve okutulan sözde vatan evlatları, silahlarını ve füzelerini, devletine ve milletine karşı kullanıyordu. Cephe savaşında düşman karşımızda olurdu ama şimdi donduk kaldık. Bin yıllık hesap yapmışlardı. 40 yıldır sinsi sinsi, ince ince STK’lardan resmi kurumlara kadar içimize sızmışlardı. O gece, inanılır gibi değildi. Bizi korumakla görevlilerdi, bizi vurdular. FETÖ’cü hainler milletin vergisiyle alınan uçak ve mühimmatlarla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombaladılar. Sayın Cumhurbaşkanımızın hayatını hedef aldılar ama çabuk toparlandık. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ve davetiyle stratejik yerlerde ve meydanlarda toplandık. Selalar okundu, ezanlar okundu, daha bir duyguluydu, daha farklı selalar vardı. İstanbul’da gömleğini tankın egzozuna tıkayıp tankı durduran kardeşim ile Kahramankazan’da tarlasındaki ekini yakıp uçakların kalkışını engelleyen kardeşimizin inancı ve heyecanı tüm meydanlarda kendini gösterdi” dedi.

15 Temmuz gecesi Türk Milleti ve egemenliğinin hedef alındığını söyleyen Yalçın, “15 Temmuz gecesinde yaşadıklarımızı hepimiz biliyoruz. 15 Temmuz gecesinde sadece Cumhurbaşkanımız ve hükümeti, meclisi hedef aldılar dersek olayın gerçek boyutlarını göz ardı etmiş oluruz. Sadece darbe girişimi dersek hafife almış oluruz. 15 Temmuz’da FETÖ’cü hainler doğrudan Türk milletini, egemenliğimizi hedef almışlardır. İç savaş çıkararak vatanımızı bölüp parçalamak istemişlerdir. 15 Temmuz’da aziz Türk milleti, iradesine ve vatanın bölünmez bütünlüğüne sahip çıkmıştır. 15 Temmuz, bu topraklarda asırlar boyunca verdiğimiz varlık mücadelesi zincirinin son halkasıdır. Çünkü egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. 15 Temmuz’da bölmeye cüret edip bizi sırtımızdan vuranların, kendilerini bizden gösterenler olduğunu uzun yıllar gelecek nesillere anlatmakta zorluk çekeceğiz. Çünkü içimiz acıyacak ama bizlere düşen 15 Temmuz 2016 gününü unutmamak ve unutturmamaktır. Bize düşen, İstiklal Marşımızı ve Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini daha bir hissederek tekrar tekrar düşünerek okumaktır. Bize düşen, adı ister FETÖ ister PKK olsun terör örgütlerini ve arkasındakileri görmektir. Bize düşen, şu anda topraklarımızda ve sınır ötesinde mücadeleye devam eden güvenlik güçlerimiz ve özel görevli kardeşlerimizle helalleşebilme hassasiyeti içerisinde yaptığımız her işin en güzelini yapmaktır. 15 Temmuz şehitlerimiz de tüm şehitlerimiz gibi her birimizin evladı, kardeşi anası babası olmuştur. 251 şehit verdik ve binlerce gazi. Ömer Halisdemir’den Cennet Yiğit’e, Erol Olçak’tan Özel Harekatta görevli 44 şehidimize kadar, ‘ben buraya devletimi korumaya geldim’ diyen, ‘bugün şehit olmazsam yarın zillet içerisinde yaşayamam’ diyen kahramanlara ve tüm şehitlerimize sonsuz minnet duygusu içinde olmaktır. Bize düşen, sosyal dokumuzu sıkılaştırmak, akraba, aile, komşuluk yani millet olma duygularımıza sahip çıkmaktır. Bize düşen, başta dil birliğimiz, din birliğimiz ve milli hassasiyetimize sahip çıkarak milli birliğimizi tehdit eden istismarcılara ve ikiyüzlülere fırsat vermemektir. 15 Temmuz gecesi ve sonrasında günlerce meydanlarda ‘evim demeden vatanım’ diyen, ‘ailem demeden milletim’ diyen, ‘işim demeden istiklalim’ diyen, ‘bugün demeden yarınım’ diyen, devletin millet, milletin de devlet demek olduğunu ispatlayan, bu vatanın kimin olduğunu dosta düşmana gösteren, kara ihanete; dur! diyen yeter! diyen, düşmana, işbirlikçisine, hatta ihanet içinde olan tüm insanlara, zavallı yaratıklara bizzat varlıklarıyla, ruhlarıyla, düşünceleriyle, yüksek ahlakıyla, vatana ve demokrasiye sahip çıkan, meydanları dolduran siz vatan sevdalısı tüm kardeşlerimizle gurur duyuyoruz. Sayenizde bugünün adı Demokrasi ve Milli Birlik Günü olmuştur ve böyle kalacaktır. Bugün burada en büyük Türk bayrağını açacağız. Hiçbir zaman 15 Temmuz’u unutturmayacağız. tıpkı Çanakkale’yi, diğer bağımsızlık savaşlarımızı unutturmadığımız gibi. Bayrağımızın rengini kanından aldığı tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Sayın Cumhurbaşkanımıza minnetlerimizi, sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkürlerimizi arz ediyorum. Erciyes Anadolu Holding tarafından temin edilen bu en büyük bayrak için CEO sayın Alpaslan Baki Ertekin’e teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Erciyes Anadolu Holding tarafından yaptırılan 45 metre genişliğinde 67,5 metre uzunluğu, toplamda 3 bin 38 metrekare olan dünyanın en büyük Türk Bayrağı protokol üyeleri, personeller ve vatandaşlar tarafından açıldı. Programa Vali Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, protokol üyeleri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Eren Kan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.