SAĞLIK - 17 Ekim 2025 Cuma 17:53

ERÜ Hastaneleri’nde "Dünya Artrit Günü" Etkinliği düzenlendi

A
A
A
ERÜ Hastaneleri’nde "Dünya Artrit Günü" Etkinliği düzenlendi

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastaneleri’nde "Artrit Hastalığı" hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla "12 Ekim Dünya Artrit Günü" etkinliği düzenlendi.


Gevher Nesibe Hastanesi Başhekimlik Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Soner Şenel, artrit hastalığı konusunda toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla bu toplantıyı gerçekleştirdiklerini kaydetti.


ERÜ Hastaneleri Başhekim Yardımcısı ve Radyoloji AD. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Doğan yaptığı açıklamada; "Bu etkinlikler ile romatolojik hastalıklarla ilgili farkındalığın artacağına inanıyorum. Toplumda sayı olarak tahminlerimizden daha fazla sayıda hasta var. Kas-iskelet sistemi radyolojisi ile ilgilenen bir hekim olarak bu hastalarda gelişen geç deformiteler ile karşılaşabiliyoruz. Romatolojik hastalıkların erken tanısı ile kalıcı hasar ve deformitelerin önüne geçip hastaların yaşam konforunun artacağına inanıyoruz. Bu etkinliklerin farkındalığı artıracağı ve amacına ulaşacağına inanıyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz" dedi.


Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Soner Şenel, "Kanserde erken teşhis ne kadar önemliyse, romatolojik hastalıklarda da erken tanı, teşhis bir o kadar önemli. Bunu vurgulamak önemli. Bu senenin sloganı olarak "Sakın Geç Kalma, Erken Gel" diyoruz. Avrupa’da da Amerika’da da bu slogan kullanılıyor. Çünkü romatizmal hastalıklar hem hasar bırakıyor, hem de iç organları tutabiliyor. Akciğeri, kalbi, böbrekleri, bağırsakları, beyni, yüzü, deriyi de etkileyebiliyor. Aslında bunlar sistemik hastalıklar. Bununda önemini vurgulamak gerekiyor" ifadelerini kullandı.


Doç. Dr. Şenel, "Dünya Artrit Günü vesilesiyle bu yıl 3. düzenlediğimiz ağaç dikme faaliyeti üniversitemizde gerçekleştirdiğimiz bir sosyal sorumluluk projesi. Bu anlamda idarecilerimize, başhekimimize, Talas Belediye Başkanımıza, Ali Dağı’ndaki Romatoloji Ormanının oluşumunda her konuda canı gönülden destek olmaları bizim için çok sevindirici ve güzel bir durum." şeklinde konuştu.


Romatoloji Bilim Dalından Uzm. Dr. Tuğba Kahraman Denizhan da, Dünya Artrit Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada; "Bugün burada, milyonlarca insanın yaşam kalitesini etkileyen ve kronik bir sağlık sorun olan artrit hastalığına dikkat çekmek için bir araya geldik. Her yıl 12 Ekim’de kutlanan Dünya Artrit Günü, artritli bireylerin sesini duyurmak, toplumsal farkındalık oluşturmak ve erken tanının önemine vurgu yapmak açısından büyük önem taşıyor. Artrit, halk arasında sadece "eklem ağrısı" olarak bilinse de, aslında 100’ün üzerinde farklı tipi bulunan ve sadece yaşlılarda değil, çocuklardan genç yetişkinlere kadar her yaş grubunda görülebilen bir hastalık grubudur. En sık karşılaştığımız tipleri arasında romatoid artrit, osteoartrit, ankilozan spondilit ve psöriyatik artrit yer almaktadır" dedi.



Artrit Sadece Eklemleri Değil, Hayatı Etkiler


Uzm. Dr. Tuğba Kahraman Denizhan, "Bu hastalıklar bireylerin sadece fiziksel sağlığını değil, sosyal yaşamlarını, iş gücünü ve psikolojik durumlarını da derinden etkiler. Uzun süren ağrılar, hareket kısıtlılıkları ve yorgunluk, günlük aktiviteleri bile zorlaştırabilir. Ancak erken tanı ve uygun tedavi ile bu süreci kontrol altına almak mümkündür" ifadelerini kullandı.



Erken Tanı, Etkin Tedavi Demektir


Uzm. Dr. Denizhan, "Romatolojik hastalıkların çoğu ilerleyici ve sistemiktir. Göz ardı edilen belirtiler, geri dönüşü olmayan eklem hasarlarına yol açabilir. Bu nedenle, Özellikle sabah tutukluğu, eklem şişlikleri, geçmeyen yorgunluk ve kas- iskelet sistemi ağrıları yaşayan bireylerin vakit kaybetmeden bir romatolojı uzmanına başvurmaları hayatı önem taşır" şeklinde konuştu.



Farkındalık, İlk Adımdır


Farkındalığın ilk adım olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Tuğba Kahraman Denizhan, "Biz hekimler olarak, artritli bireylerin daha iyi yaşam şartlarına ulaşması için sadece tedavi değil, aynı zamanda toplumsal bilinç oluşturmanın da bir parçasıyız. Her bireyin hastalığını yönetebilmesi, sağlık sistemine zamanında erişebilmesi ve çevresinden destek görmesi için kamuoyunun bu konuda duyarlı olması gereklidir" dedi.



ERÜ Hastaneleri’nde "Dünya Artrit Günü" Etkinliği düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul OYAK Maden Metalürji şirketlerinde "İş’te Dönüşüm" projesi başladı OYAK Maden Metalürji şirketleri, 2030 stratejisi doğrultusunda "İş’te Dönüşüm" projesini hayata geçirdi. Yapay zekâ ve dijital teknolojileri iş süreçlerinin merkezine alan proje ile insan, teknoloji ve sürdürülebilir gelecek için yeni bir denge kurulması hedefleniyor. Türkiye demir-çelik sektörünün önde gelen şirketleri Erdemir ve İsdemir’i bünyesinde barındıran OYAK Maden Metalürji, geleceğin dünyasına hazır olma vizyonuyla "İş’te Dönüşüm" projesini hayata geçirdi. Bu kapsamda, Ofis Programlarında Yapay Zekâ Uygulamaları pilot gruplarla başlatıldı ve Gelişmiş Veri Analitiği Programı devreye alındı. Söz konusu vizyon doğrultusunda Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu kurulurken, "Cevher Sensin" adı ile uzun dönem staj programı da başlatıldı. Geleceğe hazır olmak için yalnızca yeni teknolojileri takip etmenin yeterli olmadığını vurgulayan OYAK Genel Müdürü ve Erdemir - İsdemir Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, "Bizim için gerçek dönüşüm, yapay zekâ ve dijital araçları iş süreçlerimizin merkezine entegre ederek hem operasyonel mükemmelliğimizi güçlendirmek hem de sürdürülebilir değer oluşturmak. Bu süreç; çalışanlarımızın yetkinliklerini geliştirmeyi, veriyi stratejik bir kaynak olarak kullanmayı ve karar alma süreçlerimizi daha hızlı, doğru ve etkin hâle getirmeyi kapsıyor" diye konuştu. Sektörde fark oluşturan, güçlü ve sürdürülebilir bir şirket olmayı amaçladıklarını ifade eden Yalçıntaş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Yapay zekâ eğitimlerimizin yanı sıra verinin iş süreçlerimize entegrasyonuna yönelik attığımız her adım, geleceğin standartlarını belirleme vizyonumuzun bir parçası. Bu yolculuk, OYAK Maden Metalürji şirketlerinin vizyonunu hayata geçirmek için kritik bir adım. Sürdürülebilirlik, inovasyon ve insan odaklı yaklaşımımızla çelik endüstrisinde liderliği üstleniyor; insan, teknoloji ve gezegen için daha dengeli bir dünya inşa etmeyi hedefliyoruz." Dijitalleşme ve yapay zekâ ile yeni nesil verimlilik Yapılan açıklamaya göre, dijitalleşmeyi stratejik bir dönüşüm olarak konumlandıran şirket, yapay zekâ teknolojilerini insan kaynağının tecrübesiyle harmanlayarak iş süreçlerini yeniden şekillendiriyor. Bu kapsamda, Ofis Programlarında Yapay Zekâ Uygulamaları pilot gruplarla hayata geçirildi. Robotik süreç otomasyon çözümleriyle, tekrarlanan görevler azaltılarak daha katma değerli işlere odaklanılması sağlanırken; iş süreçlerinde yenilikçilik destekleniyor. Ayrıca manuel işlem sürelerinde ve süreçlerdeki hata oranlarında da iyileşme sağlanıyor. Verinin gücüyle daha akıllı iş modelleri geliştiriliyor Şirketin üretim süreçlerindeki verileri stratejik değere dönüştürmek için Gelişmiş Veri Analitiği Programı da başlatıldı. Program ile çalışanların veri okuma ve analiz yetkinlikleri güçlendirilerek; kalite, verimlilik, enerji ve ham madde harman kullanımında optimizasyon gibi senaryolarla 2030 vizyonu doğrultusunda etkin bir maliyet yönetimi hedefleniyor. Dijital karar alma süreçlerinin yaygınlaştırılması ve sürekli iyileştirme kültürünün analitik yetkinliklerle desteklenmesi, iş süreçlerinde hız, çeviklik ve kalıcı kültürel dönüşüm sağlamasını amaçlıyor. Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu kuruldu Sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerine entegre eden şirket, çevresel sorumluluk, sosyal etki ve güçlü yönetişim ilkelerini merkeze alarak paydaşlarına uzun vadeli değer oluşturmak amacıyla Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu kurdu. Şirket içi ve dışı tüm paydaşların beklenti ve gerekliliklerini bütüncül ve koordineli bir şekilde yönetmeyi hedefleyen grupta, şirket çalışanlarının yanı sıra sektör ve akademiden uzman katılımcılar da danışman olarak yer alacak. İş’te Dönüşüm yolculuğunun merkezinde insan yer alıyor OYAK Maden Metalürji şirketleri, uzun vadeli İş’te Dönüşüm yolculuğunun merkezine insanı koyarak insan kaynağına ve genç yeteneklere yatırımı stratejik öncelik olarak konumlandırıyor. Bu anlayış doğrultusunda, sektöre nitelikli gençlerin kazandırılması ve geleceğin profesyonellerinin güçlü bir yetkinlik setine sahip olması hedefleniyor. Bu vizyonun ilk adımı olarak, 4’üncü sınıf üniversite öğrencilerine yönelik "Cevher Sensin" adı ile uzun dönem staj programı hayata geçirildi. Program kapsamında genç yetenekler; satış ve pazarlamadan Ar-Ge’ye, finanstan insan kaynaklarına kadar birçok birimde gerçek iş deneyimi kazanma fırsatı bulacak. Başvurular 12 Ocak 2026 tarihine kadar devam ederken, toplam dört ay sürecek program boyunca deneyimli çalışanlar mentorluk desteği sağlayarak yeni nesil yeteneklerin öğrenme yolculuğunu güçlendirecek. OYAK Maden Metalürji bünyesinde 11 şirket bulunuyor Açıklamaya göre, OYAK’ın Maden Metalürji alanında faaliyet gösteren şirketleri arasında, Erdemir ve İsdemir’in yanı sıra; demir cevheri peletleme tesisine sahip Erdemir Maden, çelik kullanıcılarına ihtiyaçlarına özel ebatlandırma ve hizmetler sunan Erdemir Çelik ve Servis Merkezi, projelendirmeden devreye almaya kadar her aşamada hizmet veren Erdemir Mühendislik, ürettiği elektrik çeliğinin büyük bir bölümünü Avrupa’ya ihraç eden Erdemir Romanya başta olmak üzere 11 şirket yer alıyor.
Bilecik Bilecik’te içme suyu tesislerinin elektrik altyapısı güçlendirildi Bilecik’in Osmaneli ilçesine bağlı köylerde içme suyu tesislerinin elektrik altyapısı güçlendirildi. Bilecik’in Osmaneli ilçesine bağlı Düzmeşe ve Çiftlik köylerinde, Osmaneli Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği (KHGB) tarafından gerçekleştirilen içme suyu tesislerine yönelik elektrik altyapı projeleri tamamlandı. Osmaneli Kaymakamı Abdüssamed Kılıç, her iki köyde yapılan çalışmaları yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. Düzmeşe Köyü’nde, içme suyu tesisinin enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla 450 metre uzunluğunda alçak gerilim (AG) hattı yapım projesi hayata geçirildi. 12 beton direkli yeni hattın tamamlanması ve OEDAŞ abonelik işlemlerinin sonuçlanmasıyla, daha önce jeneratörle çalışan pompa binası elektrik şebekesine bağlandı. Yapılan çalışma sayesinde vatandaşlar adına yüzde 75 oranında tasarruf sağlandı. Çiftlik Köyü’nde ise kullanım ömrünü tamamlamış içme suyu tesisi elektrik hattı yenilendi. KHGB tarafından gerçekleştirilen proje kapsamında 377 metrelik hat alpek kablo kullanılarak yeniden yapıldı ve gerekli tüm malzemelerle montaj işlemleri tamamlandı. Bu sayede su deposunun elektrik ihtiyacı kesintisiz ve güvenli şekilde karşılanmaya başlandı. Kaymakam Abdüssamed Kılıç, "Vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarından biri olan içme suyunun kesintisiz ve güvenli şekilde sağlanması önceliğimizdir. KHGB marifetiyle hayata geçirilen bu projelerle hem altyapımızı güçlendiriyor hem de önemli ölçüde tasarruf sağlıyoruz. Emeği geçen tüm kurum ve personele teşekkür ediyorum" dedi.
Eskişehir Tüm birikimi ile açtığı halı dokuma atölyesinde hayallerini kumaşa döküyor Eskişehir’de yaşayan 32 yaşındaki girişimci bütün birikimi ile açtığı tufting isimli halı dokuma atölyesinde gelen vatandaşlar hem bu zanaatı öğreniyor hem de hayallerindeki figürleri kumaşa döküyor. Eskişehir’deki yaşayan 32 yaşındaki Emre Aral, uzun yıllardır ilgisini çeken tufting ismi verilen el işi halı dokuma zanaatı için kolları sıvadı. Zanaat için Konya’da özel eğitim alan ve işi öğrenen Aral, bütün birikimi ile Tepebaşı ilçesi Hoşnudiye Mahallesi İsmet İnönü Caddesi üzerine bir işletme açtı. Burada bulunan 5 kasnak ve tufting makine ile hem kendi halılarını hem de dileyenlerin bu işi öğrenmesine imkan sağlayan 32 yaşındaki girişimci güzel geri dönüşler alıyor. Şu an da müşterilerine tufting öğreten Emre Aral, gelen nadir siparişleri de işleyip satılışını yapıyor. İlerde işlerini büyütmek isteyen Emre Arel, Eskişehir’de tufting atölyesi açısından tek işletmenin kendisine ait olduğuna değindi. "Küçük ürünün yapımı bile yaklaşık 3-4 saat sürüyor" Tuftinge başlama hikâyesi ve yapılışı hakkında Emre Arel, "Hem hobimi ilerletebileceğim hem de Eskişehir’de daha önce yapılmamış farklı bir işe imza atmak istedim. Bu süreçte internette, yurt dışında hobi olarak oldukça yaygın olan tufting, yani halı dokuma sanatını gördüm. El sanatlarına olan merakım ve elimin bu işe yatkın olduğunu düşünmem üzerine bu işe başladım. Tufting süreci, tıpkı bir ressamın resmini tuvale aktarması gibi başlıyor; görüntüyü elektronik cihazlar yardımıyla halı dokuma kasnağımıza yansıtıp çiziyoruz. Ardından tufting makineleri yani tabancaları ile ipleri kullanarak, çizimleri takip ederek önce görselin dış hatlarını oluşturuyor, sonra da içini dolduruyoruz. Küçük bir çalışmanın tüm işlemleri bile yaklaşık 3-4 saat sürüyor; ancak sonunda ortaya çok estetik bir görüntü çıkıyor" dedi. "Çiftler, birbirlerine hediye etmek için beraber geliyorlar" Yapılan ürünler ve gelen tepkiler hakkında Arel, "Bu ürünleri evinizde paspas veya halı olarak kullanabiliyorsunuz. Tasarımlar tamamen hayal gücünüze bağlı; çizgi film karakterlerinden daha önce örneği olmayan özgün tablolara kadar her şeyi dokumak mümkün. Her bir dikişin ve tabancanın attığı her ilmeğin yeri eşsiz olduğu için ortaya çıkan eser de tek oluyor. Atölyemize özellikle hobi içerikleriyle uğraşan, örgü yapan kadınlar büyük ilgi gösteriyor. Çiftler, birbirlerine hediye etmek ya da evlerinde kullanmak için beraber geliyorlar. Çocukların da ilgisi oldukça fazla ancak şu an çok küçük yaş grubu kabul etmiyoruz; gelen çocuklarımız da sadece velileriyle katılabiliyor. Henüz hazır ürün satışı yapmıyorum; fakat sosyal medyadan bize ulaşanların kendi logoları, özel çalışmaları veya akıllarındaki objeler üzerine gelen talepleri dokuyup kargo ile sahiplerine gönderiyoruz" diye konuştu.