EKONOMİ - 28 Haziran 2024 Cuma 12:07

Gülsoy: “Mayıs ayında 146 ülkeye 351 milyon 859 bin dolar ihracat yaptık”

A
A
A
Gülsoy: “Mayıs ayında 146 ülkeye 351 milyon 859 bin dolar ihracat yaptık”

Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mayıs Ayı İhracat rakamlarını değerlendirdi. Başkan Gülsoy, “Mayıs ayında 146 ülkeye 351 milyon 859 bin dolar ihracat, 178 milyon 638 bin dolar ithalat gerçekleştirildi. Her türlü güçlük karşısında emek ve özveriyle üreten, ülkemiz kalkınmasının öncüsü olan iş insanlarımıza, ihracatçılarımıza ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.” dedi.


TÜİK verilerine göre 2024 yılı Mayıs ayı ihracat rakamlarını değerlendiren KTO Başkanı Ömer Gülsoy, “Mayıs ayı ihracat rakamlarına göre 351 milyon 859 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.31 artış, bir önceki aya kıyasla yüzde 25.65 oranında artış yaşanmıştır. Kayseri olarak İthalatımız ise 178 milyon 638 bin dolar olmuştur. Geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 15.92 artış gerçekleşmiştir. İlk 5 ay toplam ihracatımız 1 milyar 556 milyon 479 bin dolardır. Geçen yılın ilk beş ayına oranla yüzde 2.90 oranında artış yaşandı" dedi.


Kayseri’den 146 ülkeye ihracat gerçekleştirildiğinin altını çizen Gülsoy, “İhracat pazarlarımız; Irak, Almanya, Avusturya, ABD, İtalya, Birleşik Krallık, Polonya, Fas, Romanya ve Belçika’dır.” ifadelerini kullandı.


Kayseri ihracatının sektörler bazında analizini de yapan Başkan Gülsoy, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği sektörlerden; Elektrik ve Elektronik, Demir ve Demir Dışı Metaller, Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri, Çelik, Tekstil ve Hammaddeleri, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri gibi sektörlerde artış yaşanırken Madencilik ürünleri, İklimlendirme Sanayii, Halı, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller gibi sektörlerde azalış gerçekleşmiştir" şeklinde konuştu.



“İhracatçılarımız üzerindeki baskı artmıştır"


İhracatçı üyelerimizin yaşadığı sorunlara değinen Gülsoy, belirsizlik ve risklerin çeşitlendiği bir döngüde ihracatçıların olağanüstü çaba sarf ettiklerinin altını çizdi.


Belirsizliğin etkisiyle AB ülkeleri başta olmak üzere talepteki azalmalar yaşandığını belirten Gülsoy, “Ülkeler arası gerilimlerin üst safhaya ulaşması ve savaşlar nedeniyle bu sürecin kaygıya dönüşmesiyle ihracatçılarımız üzerindeki baskı daha da artırmıştır. Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’nda aralıklarla devam eden krizler, ürün teslim sürelerinde aksamalara neden olurken navlun fiyatlarını da artırmaktadır. Bu da hammadde ve nihai ürün noktasında fiyatlarının artmasını kaçınılmaz hale getirmektedir” diye konuştu.


Hammadde, işgücü, enerji ve istihdam maliyetleriyle birlikte finansmana erişimdeki zorluk ile banka kredi maliyetlerinin yüksek oluşu sebebiyle ihracat yapan firmaların yükünün ağır olduğunu belirten Gülsoy, “Maliyetler bizleri çok zorluyor. İş insanlarımızın uluslararası rekabette elini giderek zayıflatan bu maliyetler hem üretim ve yatırımlara hem de istihdama olumsuz yansımaları olmaktadır" dedi.


Enflasyon ile döviz kuru arasındaki farkın açılmasının dış ticaret üzerindeki etkilerinin altını çizen Gülsoy, enflasyon-kur dengesinin bozularak makasın fazla açılması ihracatçının rekabet gücünü azaltıyor. Maliyetlerin dışında kurdaki artışların da genel olarak enflasyonun altında kalması şu dönemde en çok ihtiyaç duyduğumuz ihracat gelirini zora sokuyor. Enflasyonun altında eksik değerlenen döviz hem enflasyonu olumsuz etkiliyor hem de küresel rekabet gücümüzü azaltıyor. Ekonomimizin döviz ihtiyacını karşılayabilmek için eksik değerlenen değil, gerçekçi değerlenen bir döviz kuruna ihtiyacımız var. Ülke olarak en büyük sorunlarımızdan olan cari açığı azaltmak ve buna bağlı olarak döviz girdisini artırmak için ihracatımızı büyütmek ve bunun için de teknoloji, yeşil dönüşüm, markalaşma gibi etkenlerle ihracatımızı daha nitelikli hale getirmek zorundayız. Her türlü güçlük karşısında emek ve özveriyle üreten, ülkemiz ve şehrimizin kalkınmasında öncülük eden tüm ihracatçı üyelerimizi ve ekiplerini yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.