SAĞLIK - 23 Temmuz 2025 Çarşamba 10:01

Kadınlarda kısırlığı karşı bunlara dikkat

A
A
A
Kadınlarda kısırlığı karşı bunlara dikkat

Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Mehmet Ak, kadın kısırlığı ile ilgili bilgiler verdi.


Bebek sahibi olmak isteyen çiftlerde kısırlık sorunlarının yaklaşık yüzde 50’si kadınlara ilişkin faktörlerden kaynaklanıyor. Erkek kısırlığı çiftlerde yüzde 30’luk bir oranla ifade edilirken, yüzde 20 oranında da hem erkek hem de kadına bağlı faktörlerin bir kombinasyonu olabiliyor. Kısırlığın çözümü için öncelikle yaşanan sorunun kaynağının belirlenmesi gerekiyor. Kadınlarda tedavi sürecine adım atılırken yapılacak yaşam tarzı değişiklikleri gebelik şansını artırıyor.



Kısırlık için kişiye özel tedavi


Kısırlıkta tedavinin kişiye özel olduğunu söyleyen Mehmet Ak, "Korunma olmadan, düzenli olarak cinsel birlikteliğe rağmen gebelik elde edilememesi, infertilite yani kısırlık olarak tanımlanmaktadır. Kısırlık kadın açısından değerlendirildiğinde gebe kalamama durumudur. Kısırlık için hormonal sorunları düzeltmek, cerrahi müdahale ve tüp bebek (IVF) gibi doğurganlık tedavileri uygulanabilmektedir. Kısırlık, hem kadın hem de erkek için kişiye özel ve çözüme yönelik tedavi yapılması gereken bir sorundur. Bir kadının 40 yaşına gelmesinden sonra hamile kalma şansı önemli ölçüde azalmaktadır" dedi.



"Kadın kısırlığı giderek artıyor"


Ak, kısırlığın kadınlarda artış gösterdiğini söyleyerek, "ABD’de çocuk isteğiyle kliniklere başvuran 15-49 yaşları arasındaki kadınların oranı 1980’de yüzde 9 iken, 2010 yılı itibarı ile bu oran yüzde 12 seviyesine yükselmiştir. 2023 yılında ise yüzde 17,5 seviyelerine çıkmıştır. Bu yükselmenin nedeni ise artmış kadın yaşı ile evresel toksinlere daha fazla maruziyet ve artmış obezitenin yanı sıra seksüel yolla bulaşan hastalıklarda artış gibi bazı faktörlerdir. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’na göre ülkemizde, üreme çağındaki kadınlarda kısırlık yüzde 15 olarak belirlenmiştir. Kadın kısırlığının son 30 yılda hızla arttığı, yaşa göre belirlenen oranların yükseldiği ve 30’lu yaşların sonlarındaki kadınların dünya çapında en yüksek kısırlık riskiyle karşı karşıya olduğu belirlenmiştir. Dünya genelinde 2021 yılında, kısırlık 110 milyon kadını etkilemiştir. Bu verilere rağmen kısırlığın nedenleri her iki partnerden de kaynaklanmaktadır. Kısırlık, kadın üreme sistemindeki bir sorun nedeniyle olduğu kadar erkek üreme sistemindeki bir sorun nedeniyle de ortaya çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.



"Yanıt alamamak umutsuzluk nedeni"


Kısırlığın bazen uzun süre nedeninin bulunamadığını söyleyen Mehmet Ak, "Bazı durumlarda kısırlığın nedeni uzun süre bulunamamaktadır. Her iki partnerde de birkaç küçük faktörün bir araya gelmesi, açıklanamayan doğurganlık sorunlarına neden olabilmektedir. Kısırlığın nedeni hakkında belirli bir cevap alamamak çoğu zaman umutsuzluğa neden olsa da, bu sorun zamanla kendi kendine düzelebilmektedir. Açıklanamayan kısırlığın tahmini yüzdesindeki farklılık, uzmanların standart kısırlık testinin ne olması gerektiği konusunda fikir birliğine varamamasından kaynaklanmaktadır. Testler, bireyin durumuna ve doktorunun test protokollerine göre değişebilmektedir" dedi.


Kısırlık durumunda yapılması gerekenlerle ilgili bilgiler veren Ak, "Kısırlık araştırmaları aynı partnerle 12 ay boyunca vajinal seksüel ilişkiye rağmen gebelik elde edemeyen çiftler üzerinde yapılmaktadır. 12 ay olan bekleme süresi kadın yaşı 35 ve üzeri olduğu durumlarda 6 aya üzerinden hesaplama yapılır. Ancak bu süre beklenmeden temel kısırlık araştırmasının yapılması gereken durumlar ise şunlardır; Aşikar menstrüel düzensizlik söz konusu olması. Devam eden cinsel fonksiyon bozukluğu varlığı. Pelvik inflamatuar hastalık öyküsü. Evre 3-4 endometriosis yani çikolata kisti olması durumu. Kanser tedavisi için kemoterapi alınması ve bilinen bir erkek faktörü varlığı. Kadınlarda kısırlığa neden olabilecek birçok faktör bulunmaktadır. Genel sağlık şartlarının yanı sıra genetik (kalıtsal) özellikler ile yaşam tarzı ve yaş, kısırlığa yol açabilmektedir. Ancak kadın kısırlığı için aşağıdaki faktörlerin araştırılması gerekmektedir; Yaş faktörü önemlidir. Genellikle doğurganlık 30’lu yaşlarda azalmaya başlamaktadır. Yumurtlamayı engelleyen hormon sorunları araştırılmalıdır. Anormal adet döngüsü. Obezite kısırlığı etkileyen önemli bir nedendir. Vücut kitle endeksinin düşük olması. Endometriozis ve yapısal sorunlar (fallop tüpleri, rahim veya yumurtalıklarla ilgili sorunlar). Rahim miyomları, yumurtalık kistleri, tümörler, otoimmün bozukluklar (lupus, romatoid artrit, Haşimato hastalığı), pelvik inflamatuar hastalığa neden olan cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar. Polikistik over sendromu kısırlığa neden olabilen hormonal bir bozukluktur. Birincil yumurtalık yetmezliği, aşırı madde kullanımı (alkol veya uyuşturucu), sigara içmek, daha önce dış gebelik geçirmiş olmak, kullanılan ilaçlar; (non-steroid anti-inflamatuarlar, steroid) ve smear sonucu, meme değişiklikleri, memeden süt benzeri akıntı olup olmadığı, aknenin eşlik ettiği yüzde ve göğüste aşırı kıllanma" ifadelerini kullandı.



"Sağlıklı yaşam tarzı önemli"


Mehmet Ak, sağlıklı bir yaşamın önemli olduğunu söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:


"Sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri doğurganlık da dahil olmak üzere bireylerin fiziksel, zihinsel ve duygusal refahını etkileyen davranışlardan oluşmaktadır. Sigara tiryakiliği, sağlıksız beslenme, vücut kitle endeksinin dengesiz olması, aşırı alkol ve kafein tüketimi, yetersiz fiziksel aktivite ve egzersiz, cinsel yolla bulaşan hastalıklara maruz kalmak ve çevresel faktörler üreme sağlığını etkilemektedir. Yaşam tarzını değiştirmek bireyin tercihleri sonucu değişebilmektedir. Yaşam tarzı davranışlarının üreme sağlığını olumlu veya olumsuz yönde etkilediği yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Sağlıklı yaşam biçimleri sayesinde kısırlık tedavisinde başarı elde edildiği, gebelik ve canlı doğum oranlarının arttığı bilinmektedir."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Gökhan Değirmenci: "Kupa kulübün genlerinde var" Kocaelisporlu kaleci Gökhan Değirmenci, Ziraat Türkiye Kupası’nda 3-1 kazandıkları Erzurumspor FK maçının ardından, "İyi mücadele ettik, net skorla galip geldik. Camianın beklentisine karşılık vermek, önce gruptan çıkmak istiyoruz. Sonra inşallah final görürüz. Kupa kulübün genlerinde var" dedi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nda Kocaelispor, kendi sahasında ağırladığı 1 Lig ekibi Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup etti. Maçta kaleyi koruyan deneyimli eldiven Gökhan Değirmenci, "Bu kulübün genlerinde olan Türkiye Kupası’nı müzemize katmak için elimizden geleni yapacağız" dedi. Bu maçın onlar için önemli olduğunu vurgulayan Gökhan Değirmenci, "İçeride iyi bir oyun oynadığımızı düşünüyorum. İyi mücadele ettik. 3-1 gibi net skorla galip geldik. Camianın beklentisine bu yıl Türkiye Kupası’nda karşılık vermek; öncelikle gruptan çıkmak istiyoruz, sonra da çeyrek final, yarı final ve inşallah finali görürüz. Bu kulübün genlerinde olan Türkiye Kupası’nı müzemize katmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız" diye konuştu. Son olarak 2025 yılıyla alakalı konuşan Değirmenci, "2025 yılına biz galibiyetle başlamıştık burada, geçen senenin ikinci yarısının ilk maçıydı. Bugün de galibiyetle 2025 yılını bitirdik. Bir tane de şampiyonluk kazandık. Kocaelispor camiası için 2025 yılı çok güzel geçti diye düşünüyorum. Kulübün tarihinde unutulmaz senelerden bir tanesi olacaktır diye düşünüyorum" sözlerini kaydetti.
Kocaeli Selçuk İnan: "Yenilmez olmak istiyoruz" Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup eden Kocaelispor’da Teknik Direktör Selçuk İnan, "Biz sadece maç kazanmak, seyircimizle birlikte yenilmez olmak istiyoruz. Maç kazanıp Süper Lig’de kalıcı ve önemli olmak istiyoruz. Bu olduğu sürece zaten Avrupa’yı yakalayacağız" dedi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nda ilk maçını oynayan Kocaelispor, 1. Lig ekibi Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup etti. Maçın ardından Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan oyunu değerlendirdi, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Selçuk İnan, "Bizim için çok önemli maçtı. 2025 yılının son maçıydı. İlk yarının da son maçıydı. Böyle maçlara konsantre olmak biraz zordur ama bugün iyi mücadele etik ve kazandık. 2026 yılının herkese sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum" dedi. "Jo’nun gol atmaya ihtiyacı vardı" Bugün karşılaşmada performanslarıyla dikkat çeken Joseph Nonge ve Darko Churlinov ile ilgili sorulara Selçuk İnan, "Bireysel olarak Jo da, Darko da çok iyi maç çıkardı. Ön oyuncuların skora katkı sağlaması onların özgüveni açısından çok önemli. Jo’nun attığı gol de çok önemliydi. Oynamadıkları zaman oyuncuların mutsuz olmaları gayet normal. Ama ne olursa olsun kendilerini maça hazırlamalarına engel değil. Her maç yeni bir sayfa, böyle bakmak gerekiyor. Jo adına mutluyum. Uzun zamandır ihtiyacı olan ve istediği bir şeydi bu gol. Darko da bireysel olarak bugün çok önemli performans sergiledi. 2 gol attı. Her oyuncu hızlı bir şekilde ligimize adapte olamayabiliyor. Hayatım boyunca buna şahit oldum. Darko çok karakterli bir oyuncu. Bizleri ya da seyircileri bazen skor olarak mutlu etmese de her maçta sahanın belki de en çok koşan, mücadele eden ismi. İkinci yarıda skor anlamında da bize daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum. Ondan memnunum" şeklinde konuştu. "Sadece maç kazanmak ve yenilmez olmak istiyoruz" Kulübün Avrupa hedefi konusunda lig ya da kupa üzerinden izlenecek yola dair Selçuk İnan, böyle bir ayrım yapmadıklarını belirtti. İnan, "Kişilerin ya da camiaların hedef koyması güzel ve önemli. Takımın başındaki hoca olarak oyuncularımla hep paylaşıyorum ki; ben hedef koymuyorum ve sadece maç kazanmak istiyorum. Bu sene lige çıktık. İşimiz hiç de kolay değildi. Süper Lig’de kalıcı ve önemli bir takım olmak istiyorum. Hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz sürece zaten Avrupa’yı yakalayacağız. Bunun için lig ya da kupa ayırt etmeye gerek yok. Böyle bir hedef baskısını camiaya kurmak istemiyoruz. Böyle bir hedef koyduğunuzda insanları bir yöne itiyorsunuz ve her olumsuzlukta bütün camia oyunculardan hesap sormaya başlıyor. Bu başlayınca oyuncu performansı yavaş yavaş düşmeye başlıyor. Ne bunu sürekli dile getirmek ne de bu baskıyı kurmak lazım. İyi durumdayız ve maç kazanmak istiyoruz. Kendi sahamızda, seyircimizle birlikte yenilmez olmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. "Şu an sadece 1 Türk oyuncu transfer edebiliyoruz, cezamız kalkarsa iş değişir" Transfer yasağı konusundaki bilgi kirliliğine noktayı koyan Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan, şu an Josip Vukovic dosyasından dolayı Türk oyuncu transferinde tedbir olduğunu, 14 yabancı konusunda da ancak giden olursa yerine yeni transfer yapılabileceğini kaydetti. İnan, "Türk oyuncu konusunda cezamız var ve kadroda sadece 9 oyuncu tutabiliyoruz. Tarkan’ın gittiğini düşünürsek şu an 1 oyuncu transfer edebiliyoruz. Cezamız kalkarsa zaten durum değişir ve sizlerle paylaşırız. Yabancı konusunda ise giden olursa yenisini alabiliyoruz. Şu an gerçek bu. Bu değişirse 3-4 transfer yapmak istiyoruz" dedi. "Artık hafta içi oynamak dünyada kabul görüyor" Kupa maç takvimiyle ilgili konuk takım teknik direktörü Serkan Özbalta’nın eleştirileri ve çağrılarına katılıp katılmadığı konusunda ise Selçuk İnan, "Geçen yıl bununla ilgili eleştirilerim oldu. Ama bu yıl planlamayla ilgili yapabileceğimiz eleştiri yok. Ama bazı takımlar üst üste maç yaptığı zaman zorluklar yaşayabiliyor. Serkan Hoca bunu dile getirmiştir. Hafta içi maç oynamak dünyada kabul görüyor artık. Bunu bir şekilde becerebilmek lazım" sözlerini kaydetti.
Rize Çayeli Bakır’da 3. seviye acil durum tatbikatı gerçekleştirildi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı koordinasyonunda, kamu kurumları ve özel sektörün katılımıyla Çayeli Bakır İşletmeleri’nde 3. Seviye Acil Durum Tatbikatı başarıyla gerçekleştirildi. Tatbikatla, kamu ve özel sektör kurumlarının muhtemel maden kazalarına yönelik müdahale kapasitesi, kurumlar arası koordinasyon ve iletişim altyapısı test edildi. Tatbikat kapsamında, yeraltı çalışma alanında hafif aracın üzerine göçük düşmesi sonucu katın kapanması ve telsiz ile iletişim hatlarının devre dışı kalması senaryosu canlandırıldı. Senaryo üzerinden acil müdahale ekiplerinin koordinasyon yetkinliği, iletişim altyapısının dayanıklılığı ile kurtarma ve tahliye süreçleri uygulamalı olarak gözlemlendi. Kurumlar arası koordinasyon kusursuz çalıştı Tatbikatın temel hedefleri arasında; Çayeli Bakır Acil Durum Kontrol Grubu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Acil Durum Merkezi arasındaki koordinasyonun sağlanması, teknolojik iletişim altyapısının test edilmesi ve Acil Durum Yönetim Ekibi’nin (ADKG) eşgüdüm kabiliyetinin geliştirilmesi yer aldı. Ayrıca AFAD, Valilik ve yerel kurumlarla ortak müdahale uyumunun ölçülmesi, kurtarma, tahliye ve tıbbi müdahale süreçlerinin değerlendirilmesi ile paydaşlara yönelik doğru ve güvenilir bilgilendirme kapasitesinin güçlendirilmesi hedeflendi. Kamu ve özel sektörün geniş katılımıyla gerçekleştirildi Tatbikata Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), AFAD, UMKE, Jandarma, JAK ve İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri katıldı. Bunun yanı sıra Çoruh EDAŞ, Çayeli Bakır ve Artmin Madencilik gibi özel sektör temsilcileri ile TTK, TKİ, Eti Maden ve MTA da tatbikatta yer aldı. Bakanlık ve MAPEG temsilcileri ise video konferans yöntemiyle sürece dahil olarak tatbikatı eş zamanlı takip etti.
İstanbul Yeni yıl akşamının lezzeti kestaneli bademli Sahan yılbaşı hindisi Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni yıl akşamının vazgeçilmez lezzetinin Hindi olacağını belirtti. Öztan, Sahan farkı ve kalitesi ile bu yıl da sofralarda fark oluşturacaklarını belirtti. Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan, keyifli bir yılbaşı akşamı geçirmek için heyecanlı bir hazırlık sürecinin olacağını belirterek yılbaşı akşamı sofraların en lezzetli detayının her yıl olduğu gibi Sahan farkı ve lezzeti ile hazırlanan yılbaşı hindisi olacağını belirtti. Öztan, "Biz sahan olarak bademli, kestaneli iç pilavı ile nar gibi kızaran hindileri hazırlarken kendimizi bir anlamda yeni yıl sofralarını özenle hazırlayan ve bu keyifli akşamı sevdikleri ile daha da güzel ve paylaşılabilir hale getiren ev sahipleri gibi düşünüyor, kendimizi onların yerine koyuyoruz. Bir anlamda empati kuruyoruz. Her detayı, her ince ayrıntısı ve lezzetine kadar misafirlerimize en iyisini sunmak için çaba gösteriyoruz" dedi. Hindi pişirmenin çok ince ve detaylı teknikleri olduğunu belirten Tahir Tekin Öztan, seçtikleri hindilerden hazırladıkları iç pilava kadar her konuda her detaya dikkat ettiklerini ve yıllardır aynı lezzet ve kalite üzerinden ilerlediklerini belirtti. Öztan, yılbaşı hindisinin üzerindeki sosun ve pişirme derecesinin yanı sıra hazırlanan kestaneli bademli iç pilavının pişirme teknikleri ile baharatlarının da oldukça önemli olduğunu söyledi.