GÜNDEM - 11 Ekim 2024 Cuma 16:26

Kayseri 7. Kitap Fuarı kapılarını kitapseverlere açtı

A
A
A
Kayseri 7. Kitap Fuarı kapılarını kitapseverlere açtı

Kayseri’de üst üste ziyaretçi rekoru kıran Kitap Fuarı’nın 7.’si kapılarını kitapseverlere açtı. Fuarın açılışında konuşan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, "Bu yıl 1 milyon kişilik rekorun üzerine çıkacağız" dedi.


Dünya Ticaret Merkezi’nde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programda konuşan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, ”15 tane kütüphanesi olan bir belediyeyiz. Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi içerisinde 6 bin metrekarelik yeni kütüphanemiz ile millet kütüphanelerimizden en güzellerinden bir tanesini de Kayseri’mizde hayata geçireceğiz. Bu sene itibarıyla 300 bin civarında kitapsever dostumuzun kütüphanelerimize üye olduklarını hatırlatarak, onlara yararlı olmak ve onlara gerekli destekleri sağlamak adına çalışmalar yapmak bizim için olmazsa olmaz. Ben bu fuarın oluşmasında katkısı olan tüm yazarlarımıza, yayınevlerine hem ‘hoş geldiniz’ diyor hem de teşekkür ediyorum. Valimize ve kıymetli ekibine, milli eğitim camiamızın her birine ayrı ayrı teşekkür ederken, Kayseri Büyükşehir Belediyemizin çalışkan ve kıymetli ekibine de ayrıca teşekkür ediyorum. El ele ve gönül gönüle verince neler yapılacağını hep beraber görüyoruz. Geçen sene 6’ıncısını yaptığımız fuarda 1 milyonun üzerinde insanın kitaplarla buluştuğunu, yazarlarımızla söyleşi ve imza günlerinde buluştuğunu, yayınevleriyle tanışma imkanı bulduklarını buradan paylaşırken, bu yıl bu rekorun daha da üzerine çıkacağımıza inanıyoruz. Kayseri’miz değişiyor ve güzelleşiyor. Her gün ve her ay ayrı bir değişim yaşıyor. Geçtiğimiz hafta ‘Gastronomi Günleri’ nedeniyle yüzbinlerce insan millet bahçesine doldu taştı. Hem yerel ürünlerimizi tanıttık hem Kayseri’mizde sosyal bir aktivite olarak değişik etkinliklere fırsat verdik hem de ticarete bir nebze canlılık sağlamış olduk” ifadelerini kullandı.



“Fuarın son 7 yıldır sürekli artan bir ivmesi var”


AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu da konuşmasında, “Fuarın son 7 yıldır sürekli artan bir ivmesi var. Burada insanlar birbirine tutkun, faydalı ve gayretli. Bir de güzel bir valimiz var. Sayısı bine ulaşan öğrenci korteji ile buraya girdi. Bu anladığım kadarıyla ilk oluyor. Bundan sonra aynı rekorlar orada da devam edecektir. Bu sayı bin 500, 2 bin olacaktır diye murat ediyoruz. Bugün burada kitap fuarında bir aradayız. Bir sıcaklıkla karşı karşıyayız. İnşallah bu sıcaklığımız fuar sonrası katılımcıların keselerine bereket olsun, öğrencilerin zihinlerine bereket olsun” dedi.



“Kayseri’nin Türkiye’nin tam ortasında bu kadar gelişmesinde ilmin önemi inkar edilemez”


Kayseri’nin gelişmesinin altında ilime ve bilime verilen değerin yer aldığını aktaran Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ise, “Daha öncede söyledim. ‘Anadolu’nun ortasında, bozkırın tam ortasında bir şehir sessiz sedasız, ağlamadan başarı hikayesi yazıyor’ dedim. Bu şehir ihracat rekorları kırıyor. Bu şehir Türkiye ekonomisine katma değer üretiyor. İthalatının iki katı ihracat yapıyor. İstihdamda işsizliğin en az olduğu illerden oluyor. Ormanı olmadığı halde mobilyada ihracat rekorları kırıyor. Bunlar tesadüfen olmuyor. Bunlar ilimle, bilimle, ilme, alime ve kitaba verilen değerle oluyor. Hiçbir şey tesadüfen olmuyor. Kayseri’nin Türkiye’nin tam ortasında bu kadar gelişmesinde ilmin önemi inkar edilemez” şeklinde konuştu.



“Kitap fuarına büyük ilgi var”


Kayseri’deki kitap fuarlarının bazılarına katıldığını hatırlatan Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Şimdiye kadar düzenlenen 7 fuarın bazılarına katıldım, büyük ilgi var. Zaten fuar rekor ziyaretçi bakımından da önde gidiyormuş. Çok takdir ettiğimiz, saygı duyduğumuz belediye başkanımız, ilgili müdürlükler, Kayseri halkına bu yüzden teşekkür ve tebrik etmek herkesin borcudur” diye konuştu.


Konuşmaların ardından protokol üyeleri ve Prof. Dr. İlber Altaylı tarafından kurdelenin kesilmesiyle 7. Kitap Fuarı açıldı. Fuar 11-20 Ekim tarihleri arasında ziyaretçilere açık olacak. Fuarın açılışına Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, AK Parti Kayseri milletvekilleri Şaban Çopuroğlu, Sayın Bayar Özsoy ve Ayşe Böhürler, Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz, Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Kayseri Üniversitesi (KAYÜ) Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, kamu kurum müdürleri, protokol üyeleri, ünlü tarihçi İlber Ortaylı ve vatandaşlar katıldı.



Kayseri 7. Kitap Fuarı kapılarını kitapseverlere açtı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da özel çocuklar eğitim alırken, anneleri el emeği ürünler üretiyor Bolu’da orta ve ileri düzey zihinsel engelli ile otizmli bireylerin eğitim gördüğü Emine Mehmet Baysal Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda örnek bir proje hayata geçirildi. Çocukları sınıflarda ikişer öğretmen eşliğinde özel eğitim alırken, veliler de Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan kursta dikiş-nakış yaparak aile ekonomisine katkı sağlıyor. Seyit Mahallesi’nde faaliyet gösteren Emine Mehmet Baysal Özel Eğitim Uygulama Okulu, hem öğrencilerine sunduğu eğitim imkanları hem de velilere yönelik sosyal projeleriyle dikkati çekiyor. Orta ve ileri düzey zihinsel yetersizliği olan bireyler ile otizmli öğrencilerin eğitim gördüğü okulda, toplam 148 öğrenci bulunuyor. Özel ilgi ve birebir takip gerektiren bu eğitim modelinde, okul kadrosunda bulunan 80 öğretmen görev yapıyor ve her sınıfta aynı anda 2 öğretmen derse girerek çocuklarla birebir ilgileniyor. Aile ekonomisine katkı sağlıyorlar Öğrencilerin sabah 09.00 ile öğleden sonra 14.45 saatleri arasında süren eğitimleri boyunca, çocuklarını okula getiren velilerin bekleme sürelerini verimli geçirmeleri amacıyla okul yönetimi ve Halk Eğitim Merkezi iş birliğine gitti. Bu kapsamda okul bünyesinde velilere yönelik dikiş-nakış kursu açıldı. Çocukları dersteyken atölyeye geçen veliler, usta öğreticiler eşliğinde hem meslek öğreniyor hem de sosyalleşerek stres atıyor. Atölyede büyük bir özenle hazırlanan el emeği göz nuru ürünlerin, yaz döneminde okul yararına düzenlenecek olan hayır panayırında sergilenmesi ve satışa sunulması hedefleniyor. Öğrenciler teneffüse çıktığında ise dikiş-nakışı bırakan anneler, çocuklarıyla oyun alanlarında ilgileniyor. Ayrıca çocukları için de kıyafet dikimini yapan anneler, aile ekonomisine katkı sağlıyor. "Çocuklarımızın üstüne giydiklerini kendimiz dikiyoruz" Çocukları için de kıyafet diktiklerini söyleyen Saniye Acet, "Oğlum son sınıfta otizm öğrencisi. Sabah saat 09.00’da buraya geliyoruz. Akşam 15.00’a kadar çocuklarımızı bekliyoruz. Bu arada da kendimize özel böyle dikiş kursu açıldı. Burada da zamanımızı bu şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu kurs açılmadan önce ne yapıyorduk? Aşağıda kendimize göre işte el işleri yine böyle etkinlikler kendi kendimize bir şeyler yapıyorduk ama oturuyorduk. Çocuklarımızla vakit geçiriyorduk. Burası faydalı oldu tabii ki. Biz Bizim için de çok faydalı oldu. En azından vaktimizi değerlendiriyoruz. Bir şeyleri öğreniyoruz. Mesela kendi diktiklerimizi veya çocuklarımızın üstüne giydiklerini kendimiz dikiyoruz" dedi. "Gelir sağlıyoruz" Kendilerine gelir sağladıklarını ifade eden Ebru İnceayan, "Biz de zamanımızı değerlendirmek adına bir şekilde hayatı yakalamaya çalışıyoruz. Mutluyuz. Arkadaşlarımızla elimizden geldiğince verimli olmaya çalışıyoruz. elimizdeki ürüne göre aslında şekillendiriyoruz. Ama daha çok evimizde gerekli olan işlerimizi bitiriyoruz. Hepimizin mutlaka yapması gereken bir iş oluyor. Birbirimize yardımcı oluyoruz. Gelir sağlıyoruz. Öğreniyoruz. Okulumuza bu imkanı sağladığı için teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı.
Bolu Özel çocuklar eğitim alırken, anneleri el emeği ürünler üretiyor Bolu’da orta ve ileri düzey zihinsel engelli ile otizmli bireylerin eğitim gördüğü Emine Mehmet Baysal Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda örnek bir proje hayata geçirildi. Çocukları sınıflarda ikişer öğretmen eşliğinde özel eğitim alırken, veliler de Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan kursta dikiş-nakış yaparak aile ekonomisine katkı sağlıyor. Seyit Mahallesi’nde faaliyet gösteren Emine Mehmet Baysal Özel Eğitim Uygulama Okulu, hem öğrencilerine sunduğu eğitim imkanları hem de velilere yönelik sosyal projeleriyle dikkati çekiyor. Orta ve ileri düzey zihinsel yetersizliği olan bireyler ile otizmli öğrencilerin eğitim gördüğü okulda, toplam 148 öğrenci bulunuyor. Özel ilgi ve birebir takip gerektiren bu eğitim modelinde, okul kadrosunda bulunan 80 öğretmen görev yapıyor ve her sınıfta aynı anda 2 öğretmen derse girerek çocuklarla birebir ilgileniyor. Aile ekonomisine katkı sağlıyorlar Öğrencilerin sabah 09.00 ile öğleden sonra 14.45 saatleri arasında süren eğitimleri boyunca, çocuklarını okula getiren velilerin bekleme sürelerini verimli geçirmeleri amacıyla okul yönetimi ve Halk Eğitim Merkezi iş birliğine gitti. Bu kapsamda okul bünyesinde velilere yönelik dikiş-nakış kursu açıldı. Çocukları dersteyken atölyeye geçen veliler, usta öğreticiler eşliğinde hem meslek öğreniyor hem de sosyalleşerek stres atıyor. Atölyede büyük bir özenle hazırlanan el emeği göz nuru ürünlerin, yaz döneminde okul yararına düzenlenecek olan hayır panayırında sergilenmesi ve satışa sunulması hedefleniyor. Öğrenciler teneffüse çıktığında ise dikiş-nakışı bırakan anneler, çocuklarıyla oyun alanlarında ilgileniyor. Ayrıca çocukları için de kıyafet dikimini yapan anneler, aile ekonomisine katkı sağlıyor. "Çocuklarımızın üstüne giydiklerini kendimiz dikiyoruz" Çocukları için de kıyafet diktiklerini söyleyen Saniye Acet, "Oğlum son sınıfta otizm öğrencisi. Sabah saat 09.00’da buraya geliyoruz. Akşam 15.00’a kadar çocuklarımızı bekliyoruz. Bu arada da kendimize özel böyle dikiş kursu açıldı. Burada da zamanımızı bu şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu kurs açılmadan önce ne yapıyorduk? Aşağıda kendimize göre işte el işleri yine böyle etkinlikler kendi kendimize bir şeyler yapıyorduk ama oturuyorduk. Çocuklarımızla vakit geçiriyorduk. Burası faydalı oldu tabii ki. Biz Bizim için de çok faydalı oldu. En azından vaktimizi değerlendiriyoruz. Bir şeyleri öğreniyoruz. Mesela kendi diktiklerimizi veya çocuklarımızın üstüne giydiklerini kendimiz dikiyoruz" dedi. "Gelir sağlıyoruz" Kendilerine gelir sağladıklarını ifade eden Ebru İnceayan, "Biz de zamanımızı değerlendirmek adına bir şekilde hayatı yakalamaya çalışıyoruz. Mutluyuz. Arkadaşlarımızla elimizden geldiğince verimli olmaya çalışıyoruz. elimizdeki ürüne göre aslında şekillendiriyoruz. Ama daha çok evimizde gerekli olan işlerimizi bitiriyoruz. Hepimizin mutlaka yapması gereken bir iş oluyor. Birbirimize yardımcı oluyoruz. Gelir sağlıyoruz. Öğreniyoruz. Okulumuza bu imkanı sağladığı için teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı.
İstanbul Trendyol Süper Lig’de ilk yarının penaltı karnesi Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında en fazla penaltıyı 5’er kez ile Fenerbahçe, Trabzonspor ve Gaziantep FK kazandı. Bordo-mavililer, 5 penaltıyı da gole çevirerek bu alanda zirvede yer aldı. Trendyol Süper Lig’de 17 haftayla beraber ilk yarı sona erdi. Ligde geride kalan 153 maçta hakemler 40 defa penaltı kararı verdi. Söz konusu penaltıların 31’i golle sonuçlanırken 9’u ise kaçtı. Penaltıdan en çok gol bulan Trabzonspor oldu En fazla penaltı kazanan takımlar 5’er kez ile Fenerbahçe, Trabzonspor ve Gaziantep FK oldu. Fenerbahçe ve Gaziantep FK bu penaltılardan 3’ünü gole çevirip, 2’sinden yararlanamadı. Bordo-mavililer ise 5 penaltıda da topu ağlarla buluşturarak bu alanda zirvede yer aldı. Penaltı gollerinde Paul Onuachu zirvede Karadeniz ekibinin Fatih Karagümrük, Kayserispor, RAMS Başakşehir ve Konyaspor karşılaşmalarında kazandığı penaltıları Nijeryalı futbolcu Paul Onuachu, ilk yarının son haftasında oynanan Gençlerbirliği maçındaki penaltıyı ise Ernest Muçi golle sonuçlandırdı. Onuachu, 4 golle ligin beyaz noktadan en çok skor bulan futbolcusu oldu. Paul Onuachu’yu, Fenerbahçe’den Anderson Talisca ve Gaziantep FK’dan Alexandru Maxim de 3’er golle takip etti. Anderson Talisca, 2 kez penaltı kaçırdı Fenerbahçe’de ligin ilk yarısında kazanılan 5 penaltıyı da Anderson Talisca kullandı. Brezilyalı futbolcu, Antalyaspor, Fatih Karagümrük ve Konyaspor maçlarında ise meşin yuvarlağı ağlara gönderirken, Göztepe ve Alanyaspor müsabakalarında ise penaltıları golle sonuçlandıramadı. Ligde Talisca haricinde 2 penaltı kaçıran futbolcu bulunmuyor. Maxim yoksa penaltıdan gol de yok Gaziantep FK’da kazanılan 5 penaltının 3’ü gol olurken, tamamında Alexandru Maxim’in imzası yer aldı. Rumen futbolcunun kullanmadığı diğer 2 penaltı ise golle sonuçlanmadı. Antep ekibinde Çaykur Rizespor mücadelesinde Dejan Sorescu, Göztepe maçında ise Mohamed Bayo penaltıdan yararlanamadı. Galatasaray 2 penaltı kullandı Ligde liderlik koltuğunda bulunan Galatasaray, sadece ligin ilk haftasındaki Gaziantep FK deplasmanında penaltı kazandı. Bu maçta sarı-kırmızılılar lehine 2 kez penaltı verilirken her ikisini de Barış Alper Yılmaz ağlarla buluşturdu. Beşiktaş, 4 penaltıdan 2’sini gole çevirdi Beşiktaş ise 4 kez penaltı noktasına gitti. Siyah-beyazlılar; Eyüpspor, Kasımpaşa, Samsunspor ve Fatih Karagümrük karşılaşmalarında penaltı kazandı. Kartal, bu 4 penaltıdan 2’sini gole çevirdi, 2’sinden yararlanamadı. Beşiktaş’ın penaltıdan gollerini Tammy Abraham ve Cengiz Ünder kaydederken, kaçıranlar da yine aynı iki futbolcu oldu. Penaltıdan gol atamayan tek takım Göztepe Süper Lig’de 18 kulübün 17’si penaltıdan gol buldu. Beyaz noktadan gol bulamayan tek takım ise Göztepe oldu. İlk yarıda 1 kez penaltı kullanan İzmir temsilcisinde, Başakşehir ile oynadıkları maçta Juan golü bulamadı. Beyaz noktadan en çok gol yiyen Eyüpspor Geride kalan haftalarda aleyhine en çok penaltı kararı 5’er kez ile Eyüpspor ve Gaziantep FK’ye verildi. İstanbul ekibi, 5 penaltıda da meşin yuvarlağı ağlarında gördü. Gaziantep ekibi ise penaltıdan 4 gol yedi. Ligde aleyhine penaltı çalınmayan takım bulunmazken, beyaz noktadan gol yemeyen tek ekip Kasımpaşa oldu. Lacivert-beyazlılar aleyhine 10. haftada oynadıkları Beşiktaş karşılaşmasında penaltı verildi ancak Tammy Abraham bu penaltıyı gole çeviremedi.
Ankara Yaşayan Miras Okulu Ankara’da açıldı, Bakan Ersoy bu okulun yaygınlaştırılacağını duyurdu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Yaşayan Miras Okulları’nın açılışında yaptığı konuşmada, "Yaşayan Miras Okulu’nu Ankara’da pilot olarak başlatıyor, bu modeli zamanla Türkiye’nin dört bir yanına yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığınca hayata geçirilen ‘Yaşayan Miras Okulu Projesi’ Ankara 15 Temmuz Demokrasi Müzesi’nde tanıtıldı. Somut olmayan kültürel mirasın kuşaktan kuşağa aktarılmasını hedefleyen proje, kültürel mirası yaşayarak öğrenme, üretme ve paylaşma anlayışıyla geleceğe taşımayı amaçlıyor. Açılışa Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz ve çok sayıda çocuk katıldı. Bakan Ersoy tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada projenin, kültürel mirası yaşayan bir değer olarak ele alan güçlü bir yaklaşımın ürünü olduğunu belirtti. Somut olmayan kültürel mirasın bir milletin hafızasını oluşturduğunu söyleyen Ersoy, geleneksel sanatlar, zanaatlar, müzik, oyunlar ve sözlü anlatıların kimliği şekillendiren temel unsurlar olduğunu ifade etti. "Bu modeli zamanla Türkiye’nin dört bir yanına yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz" Ersoy, "Yaşayan Miras Okulu’nu Ankara’da pilot olarak başlatıyor, bu modeli zamanla Türkiye’nin dört bir yanına yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Çünkü biz, kültürel mirasın yalnızca korunacak bir değer değil; öğrenilecek, üretilecek ve paylaşılacak yaşayan bir miras olduğuna inanıyoruz. Bu proje neticesinde çocuklarımız ‘Yaşayan Miras Elçisi’ olacaklar. Ustalarla çıraklar arasında kuşaklar arası doğru ve sahici bir aktarım sağlanmış olacak" ifadelerini kullandı. Çalışmaların 3 aşamada ilerleyeceğini aktaran Ersoy, "Çalışmalar; farkındalık, uygulama ve paylaşım olmak üzere 3 aşamada ilerleyecek. Çocuklarımız, somut olmayan kültürel mirasın ne olduğunu etkileşimli sunumlar ve atölyelerle öğrenecekler. İkinci adım olarak; çocuklarımız ve gençlerimiz, deneyimli ustalarımızın rehberliğinde düzenlenen uygulamalı çalışmalarda usta-çırak ilişkisini doğrudan deneyimleyecekler. Üniversiteli gençlerimiz ise bu süreci belgeleyerek, dijital içerikler ve iletişim çalışmalarıyla mirasımızı çağın diliyle görünür kılacaklar" şeklinde konuştu. Projenin gönüllülük esasına dayalı olarak başlatılmasının önemine değinen Ersoy, "Somut olmayan kültürel mirasımız, kadim medeniyetlere sahip Anadolu kültürünün binlerce yıllık süzgeçten geçtikten sonra günümüze ulaştı bizler asırlara dayanan bu kültürü, yaşayan insan hazinelerimiz ve somut olmayan kültürel miras taşıyıcılarımızla, çocuklarımıza aktarmak için çaba sarf ediyoruz. Geçmişimizin hazinelerini, geleceğimizin hazinelerine aktarıyoruz. Bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, bu alanda atılacak her adım bizim için hayati öneme sahip" diye konuştu. "Uluslararası alanda da somut olmayan kültürel mirasımızın görünürlüğünü artırmaya devam ediyoruz" Ersoy, bugüne kadar 7 bin 38 kültürel miras taşıyıcısına ‘Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı Kartı’ verildiğini dile getiren Ersoy, Bu rakamın, kültürel birikimin ne kadar güçlü ve canlı olduğunu açıkça gösterdiğini ifade etti. Ersoy, şu ifadeleri kullandı: 2025 yılı itibarıyla, 16 yeni unsurun eklenmesiyle Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanteri’ne kayıtlı unsur sayımız 368’e ulaşmıştır. Yerel uygulamalara yapılan 162 yeni kayıtla birlikte toplam kayıt sayısı ise bin 707’ye yükselmiştir. Kültürel mirasımızın belirli unsurlarını icra etme ve yeniden yorumlama konusunda üstün bilgi ve beceriye sahip kişileri ise "Yaşayan İnsan Hazinesi" olarak ilan ediyoruz. 2025 yılında yapılan 10 yeni kayıtla, Yaşayan İnsan Hazinesi sayımızı 102’ye yükseltmiş bulunuyoruz. Uluslararası alanda da somut olmayan kültürel mirasımızın görünürlüğünü artırmaya devam ediyoruz." Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy konuşmaların ardından Yaşayan Miras Okulu’nun açılışını yaparak etkinlik alanlarında çocuklarla bir araya geldi.