GÜNDEM - 29 Nisan 2025 Salı 12:17

Kişisel verilerde ’one dose’ tehlikesi

A
A
A

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, tıp fakülteleri ile yabancı menşeili bir şirket ile yapılan anlaşma kapsamında hasta bilgilerinin şirkete verilmesine tepki göstererek, "Bizim hastanelerimizin ve üniversitelerimizin bunu yapabilecek imkânı var. Bu imkânı kullanıp hastalarımıza hizmet vermek varken neden yabancı menşeili bir şirkete bu hizmet verdiriliyor. Para kazanmasını da bıraktık, bütün bilgiler oraya gidiyor" dedi.

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, Amerika menşeili One Dose isimli şirket ile bazı tıp fakülteleri arasında yapılan anlaşma gereği hasta bilgilerinin verilmesine tepki gösterdi. Şahin, "Ülkemizde iki üniversitenin tıp fakültesi ile yabancı menşeili bir şirketin anlaşması ortaya çıktı. Hacettepe ve Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi ile One Dose isimli bir şirket sözleşme yapıyor. Bu sözleşme ikinci tıbbi görüş adı altında yapılıyor. Üniversitedeki öğretim görevlileri hasta muayene edemediği için onların tercihen bu sisteme girerek daha önce başka bir şirkete muayene olan, başka bir hastanede tedavi gören bir hastanın ikinci tıbbi görüş için bu öğretim görevlilerinden görüş istemesi üzerine kurulu bir sistem. Burada Amerika menşeili şirket site kuruyor, bu siteye bu hasta giriyor, oraya 3 bin TL para yatırıyor. Bunun bin 300 TL’si ikinci tıbbi görüşü verecek olan öğretim görevlisine veriliyor, 750 TL’sini bu şirket alıyor, kalanını da fakülteye gelir olarak kaydediliyor. Bütün tetkikler, tedaviler, filmler, raporlar ve reçeteler sisteme yükleniyor. Bu sistem bunu öğretim görevlisine gönderiyor. Öğretim görevlisi de bunun üzerinden bir görüş bildirerek hastanın tatmin olmasını sağlıyor. "Biz profesöre de sorduk, o da böyle dedi" diye tatmin olmasını sağlayan bir sistem. Buraya kadar pamuk şekeri gibi sunuluyor ama şöyle bir sıkıntı var. Ne bu şirketin ne de üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’ndan aldığı bir izin yok" ifadelerini kullandı.

Şahin, "Ülkemizde kişisel verileri koruma diye bir kanun var. Bizim verilerimizin yurtdışı menşeili bir sisteme yüklenmesi her açıdan sakıncalı ve tehlikeli. E-nabız diye sistemimiz var ve bu sistem doktorlara da açık. Doktorlarımız neden o sistem üzerinden bu bilgileri almıyor da hastalarımız bütün bilgileri o sisteme yüklüyor. Bu bilgiler bu sistemde nereye gidiyor. Ciddi manada bir sayısı var. Her ay binlerce tıbbi görüş bildiriliyor. Ek geliri bir kenara bırakalım. Bizim ülkemizde Sağlık Bakanlığı’ndan bir izin almadan ne hastane ne şirketin böyle bir işlemi yapması sakıncalı bir durum. Biz bundan razı değiliz. Bunun derhal bitirilmesini istiyoruz. Bizim hastanelerimizin ve üniversitelerimizin bunu yapabilecek imkânı var. Bu imkânı kullanıp hastalarımıza hizmet vermek varken neden yabancı menşeili bir şirkete bu hizmet verdiriliyor. Para kazanmasını da bıraktık, bütün bilgiler oraya gidiyor. Bu bir milli güvenlik sorunudur. Buna dur denilmesi lazım. Sağlık Bakanlığı’nın müdahale etmesini istiyoruz. Burada izinsiz at oynatılamaz. Burası yolgeçen hanı değil. Bizim bir bakanlığımız var, gidip izin alacaksınız. Üniversite hastaneleri bu cesareti nereden alıyor. Sadece üniversitedeki öğretim görevlilerinin para kazanması için direk sözleşme yapılıyor" diye konuştu.

Ali Göç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya duyurdu: 81 ilde düzenlenen denetimlerde 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve 972 düzensiz göçmen yakalandı Göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçe yönelik 81 ilde düzenlenen denetimlerde; 9’u yabancı uyruklu olmak üzere 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü, 431 bin 446 kişinin kimlik kontrolünün yapıldığı denetimlerde ise 972 düzensiz göçmen yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçmenlere yönelik kimlik kontrolü yapılan denetimlerin devam ettirildiğini belirtti. Bakan Yerlikaya, kaçakçıların ve düzensiz göçmenlerin yakalanmasında emeği geçenleri tebrik ettiği paylaşımında, şu ifadelere yer verdi: "81 ilde göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçe yönelik düzenlenen denetimlerimizde; 9’u yabancı uyruklu olmak üzere 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü, 431 bin 446 kişinin kimlik kontrolünün yapıldığı denetimlerde 972 düzensiz göçmen yakalandı. Türkiye; göç yönetiminde, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, hukuk ve medeniyet değerlerine bağlı, kamu düzeni ve güvenliğinden asla taviz vermeden tüm dünyaya örnek bir model sunmaktadır. Göç konusunu; düzenli göç yönetimi, uluslararası koruma, gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüş, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele, insan ticaretiyle mücadele ve bütünleşmiş sınır yönetimi dahil tüm boyutlarıyla ele alıyoruz. Göç İdaresi Başkanlığımızın koordinasyonunda; EGM Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığı ile Jandarma Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticaretiyle Mücadele Daire Başkanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca; 28 bin 581 personel, 9 bin 109 ekip ile 5 bin 702 noktada; düzensiz göç ve göçmen kaçakçılarıyla yapılan mücadele çalışmaları kapsamında 7 bin 617 umuma açık yer, 500 terminal ve 7 bin 37 diğer yerler olmak üzere toplam 15 bin 154 yer kontrol edildi. Tespit edilen düzensiz göçmenlerin ülkelerine geri gönderilme işlemleri başlatıldı."
Ankara Başkentte fuhuş operasyonu: 60 tutuklu Ankara’da tek operasyonda en fazla tutuklu sayısına ulaşılan fuhuş operasyonu gerçekleşti. Operasyonda 60 kişi tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Ailenin Korunması ve Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu gelen ihbarlar ve artan şikayetler üzerine gizli bir soruşturma başlattı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ‘özel tahkikat ekipleri’ oluşturdu. Çankaya’da Night Club olarak faaliyet gösteren ve kadınları suistimal ederek fuhuşa sürükleyen 11 işletmeyi takibe aldı. CMK 135 Teknik izleme ve takip kararları alındı. 4 ay boyunca Müşteri gibi mekanlara giderek fuhuşa aracılık yapan fuhuşu teşvik eden hedef şahısları adım adım izledi. Gizli kameralarla mekan çalışanlarıyla müşteriler arasındaki fuhuş pazarlıkları kayda alındı. ‘Mağdur’ kadınları telebar gibi çalışan bu mekanlardan çıkartıp fuhuş için otellere götürüyorlardı. Üstelik kadınların SGK kayıtları vardı ve çalışıyor gibi gösteriyorlardı. Müşteriler mekana geliyor, kadınlarla sohbet ediyor, beğendikleri kadınlara fuhuş teklif ediyor ve işletmeler bu şekilde sözde ticari kazanç elde ediyordu. 11 mekanın işletme sahipleri, işletme müdürleri ve diğer çalışanları toplam 81 şüpheli gözaltına alındı. 60 şüpheli tutuklandı. Operasyon sonrasında tüm mekanların faaliyeti sonlandı. 64 fuhuşa sürüklenen mağdur kadın kurtarıldı ve hepsinin ifadesine başvuruldu.