POLİTİKA - 21 Aralık 2023 Perşembe 15:53

MHP Genel Başkan Yardımcısı Özdemir: "İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO’ya üye olamayacaktır”

A
A
A
MHP Genel Başkan Yardımcısı Özdemir: "İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO’ya üye olamayacaktır”

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM Genel kurulunda Dışişleri Bakanlığı Bütçesi üzerine konuştu. Konuşmasında İsveç’in NATO üyeliği bahsine değinen MHP’li Özdemir; “ABD yönetimi ve senatosu gazi meclisimizle eş zamanlı adım atmadıkça, bizim nazarımızda İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO’ya üye olamayacaktır” dedi.


Geride bıraktığımız yıl içerisinde Türkiye’nin aynı anda çok boyutlu, çok taraflı ve çok yönlü sorunlarla muhatap olmak durumunda kaldığını belirten Özdemir, Ukrayna-Rusya savaşıyla beraber gözlemlenen sıkıntılar karşısında ülkemizin politikalarının tüm ülkelerce dikkatle karşılandığına, Karabağ savaşı sonrası Kafkasya’da yeni dengelerin şekillenmeye başladığına ve İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü katliamlara değindi. Özdemir; "Bu üç konu çerçevesinde yaşanan gelişmelerin tamamı ülkemizin bölgesel ve küresel barış ile istikrarın tesisi için sergilenmesi gereken liderlik konusunda öne çıktığı neticeleri doğurmuştur” dedi. 2024 yılında 62 ülkede seçimlerin planlandığını belirten MHP’li Özdemir, “62 ülkede gerçekleşmesi planlanan seçimler, her ülkenin gündemini daha çok kendi içerisinde kapanık bir hale getirmektedir” ifadelerini kullandı. Covid-19 pandemisiyle başlayan, ekonomik savaşlar, ambargolar, enerji arzı krizi gibi faktörlerle bozulan küresel ve yerel ekonomiler, toplum kesimleri üzerinde tahribat oluştururken, hükümetleri de zorladığını belirten Özdemir, “Böylesi bir dönemde hemen hemen her ülkede orta sınıf olarak tabir edilen tabakanın daha alt sınıfa doğru kayması, sınırı aşan göç hareketliliğinin artması, bölgeler ve hatta şehirlerarası gelir dağılımının adaletsiz bir satıhta kendisine yol bulması, pek çok ülkede yabancı muhalifliği beslemekte, ırkçılık akımlarına güç kazandırmaktadır” dedi. MHP’li Özdemir; “Üstelik bu durum ileri demokrasi ülkeleri olarak değerlendirilen bölgelerde de görülmekte, başta İslamofobi ve Türkofobi olmak üzere, insanlık dışı eylemler fütursuzca sergilenmektedir” ifadelerini kullandı. Özdemir, Avrupa’da bulunan ülkelerin de yer aldığı çok geniş bir coğrafyada, aşırıcılık yanlısı siyasi anlayışa sahip partilerin iktidara gelmesinin giderek yüksek bir ihtimal halini aldığını belirtti.



"Küresel barış tehdit altındadır"


İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırıma sessiz kalan ve destekleyen ülkelerin varlığının küresel barışı tehdit ettiğini belirten Özdemir; “İsrail’in hukuk tanımaz tavrı ve terör devleti edasıyla Gazze’de yaptığı soykırıma sessiz kalan ve hatta destekleyen ülkelerin varlığı; küresel barışın ne derecede tehdit altında olduğunu ortaya çıkarmıştır” dedi. Özdemir; “Dünya genelinde İslam ve Türk düşmanlığının yükseldiği bir dönemde adil bir düzenin sağlanabilmesi için Türk Devletleri ve İslam ülkelerinin sergileyeceği gayret, giderek daha değerli bir hal almaktadır” diye ekledi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Özdemir, mevcut durumda bir dünya düzeninden bahsetmenin mümkün olmadığını, var olan küresel iklim her anlamda düzensizlik, kriz ve kaos içerisinde olduğunu, dünyada adalet ve huzurun kaybolduğunu belirterek; “Güç merkezi olduğu iddiasında bulunan ülkeler zalimlikte sınır tanımamakta, zulümde birbirleriyle yarışmaktadır. Ne devlet ahlakı, ne de hukuk anlamında tutarlı bir işleyiş ve yaklaşımdan söz edebilmek mümkün değildir. Çıkar odaklı paylaşım ve kaygılar, yerini artık sapkın inançlar temelinde şekillenen, şeytani bir hesabın içerisine dünyayı sürüklemiştir. Mesele iklim krizi, terör, göç ve yabancı muhalifliği gibi konuları çoktan aşmış, karanlık adeta insanlığı esir almaya başlamıştır. Bu şartlarda ülkemizin zulüm ve adaletsizlikler karşısında huzur, istikrar ve barış ortamını tesis edebilmek için öne çıkan ülkelerden olması, bizim tarihi, imani ve tabii sorumluluğumuzdandır” ifadelerini kullandı. “Türkiye, birbiriyle kesişen dört bölgenin en güçlü, lider ve kendi gündemini hayata geçiren ülkesi olmak zorundadır, kaldı ki öyledir de” diyen Özdemir; “Aynı anda Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Afrika coğrafyasında hâkim bir unsur olduğumuz gerçeği üzerine stratejimizi belirlemeli, diplomatik kabiliyet ve birikimimizi bu jeopolitik temel üzerine konumlandırmalıyız. Aksi bir durumda Anadolu’nun çok hızlı ve kolay bir şekilde tehdit altına girmesi ve yaşanan küresel buhranın hedef coğrafyalarının başında gelmesi ne yazık ki kaçınılmaz olacaktır. Yine bu dört bölgedeki ağır imtihanlar, meydan okumalar, tehdit ve risklerle baş etme kabiliyetimizi de doğru yönetmeli, potansiyelimizi verimli kullanmalıyız” ifadelerini kullandı.



"Dünyanın 5’ten büyük olduğu haykırışımız doğrudur"


Türk Milletinin geçmişi binlerce yıla dayanan, köklü bir devlet geleneği ve yeteneğine sahip olduğunu belirten Özdemir; “21. yüzyılın ağır şartları karşısında en büyük kazanım ve hazinemiz de kuşku yoktur ki burada yatmaktadır” dedi. Özdemir; "Gelinen aşamada dünyanın 5’ten büyük olduğu haykırışımız doğrudur, her çevre nazarında duyulmuş ve destek de bulmuştur. Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirdiği kazanımlarla bunun içinin nelerle dolu olduğunu göstermenin vakti gelmiştir. Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına dair ortaya koyduğumuz büyük hedeflerimize erişebilmek için artık sadece sesimizi yükseltmekten ziyade, eylem ve sonuç alma zorunluluğumuz da vardır” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Dış Politikasını ilgilendiren bir başka hususun İsveç’in NATO’ya üye olması düşüncesiyle diğer bazı NATO üyeleri ve bölge ülkeleriyle alakalı olan ilişkilerimiz olduğundan bahseden Özdemir, İsveç’in PKK/PYD ve FETÖ olmak üzere Türkiye’ye karşı faaliyet yürüten terör örgütleri ile olan yakın ilişkilerine değindi. İsveç’in NATO’ya üyelik çerçevesinde Türkiye’ye bazı taahhütler verdiğini belirten MHP’li Özdemir; "İsveç tarafından bazı adımlar atılsa da özellikle ABD’nin, satın almak istediğimiz F-16 savaş uçakları konusunu, İsveç’in NATO’ya üyeliği şartına bağlaması ise bizim nazarımızda kabul edilemez gelişmelere sebebiyet vermiştir” dedi.


Özdemir, ABD yönetiminin F-16 satışı konusunda ısrarla kendi senatosunu adres göstermesi ve bu yolda yakışıksız tutumlarla oyalama taktiklerine girmesinin Türkiye’ye karşı yapılan bir saygısızlık olduğunu belirterek; “Hiç kimse, özellikle de okyanus ötesinden bakarak Türkiye’yi yorumlamaya çalışanlar, milletimizin iradesinin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin duruşunu hafife alma hatasına düşmemelidir. Birilerinin senatosu varsa, bizim de savaşlar yönetmiş, ordular kurmuş, bağımsızlık için mücadele vermiş, kan nedir, can nedir, bayrak nedir, vatan nedir, egemenlik nedir bunu yaşayarak tescilleyen ve bütün dünyaya kabul ettiren Türkiye Büyük Millet Meclisimiz vardır. ABD yönetimi ve senatosu gazi meclisimizle eş zamanlı adım atmadıkça, bizim nazarımızda İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO’ya üye olamayacaktır” ifadelerini kullandı.


Özdemir, “Eğer İsrail ile Filistin arasında kalıcı bir barış ortamı sağlanırsa, 1967 sınırları dâhilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve toprak bütünlüğüne sahip Filistin devleti tanınırsa, İsrail tazminat ödemeyi kabul ederse, Netanyahu’nun Lahey’de yargılanmasının yolu açılırsa işte o vakit İsveç’in NATO üyeliğine tamam deriz” dedi.



MHP Genel Başkan Yardımcısı Özdemir: "İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO’ya üye olamayacaktır”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da mevsimin ilk kar yağışıyla kent beyaza büründü Bolu’da gece saatlerinde başlayan ve sabaha kadar aralıklarla devam eden mevsimin ilk kar yağışı, kent genelinde etkili oldu. Sabah saatleriyle birlikte kent merkezi beyaz örtüyle kaplanırken, kar kalınlığı yer yer 20 santimetreye ulaştı. Bolu’da mevsimin ilk kar yağışıyla birlikte kent adeta kışa teslim oldu. Gece saatlerinde yüksek kesimlerde başlayan kar yağışı, ilerleyen saatlerde etkisini artırarak kent merkezinde de kendini gösterdi. Sabaha kadar aralıklarla devam eden yağışın ardından cadde ve sokaklar, parklar ve çatılar beyaz örtüyle kaplandı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kent merkezinde kar kalınlığı yaklaşık 20 santimetre olarak ölçüldü. Soğuk havaya rağmen günlük yaşamın sürdüğü kentte, bazı sürücüler araçlarının üzerinde biriken karları temizleyerek yola çıktı. Karla kaplanan yollar nedeniyle zaman zaman zor anlar yaşanırken, bazı araçların kaydığı görüldü. Yoğun kar yağışı sebebiyle yayalar yürümekte güçlük çekti. Özellikle ara sokaklarda buzlanma etkisini artırırken, belediye ekipleri sabahın erken saatlerinden itibaren kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Ekipler, ulaşımda aksama yaşanmaması için kent genelinde yoğun mesai harcadı. Vatandaşlar doyasıya eğlendi Öte yandan, kar yağışı kentte renkli görüntülere de sahne oldu. Uzun bir aradan sonra karla buluşmanın sevincini yaşayan vatandaşlar, sokaklarda kar topu oynayarak eğlendi. Çocuklar beyaz örtü üzerinde koşup oynarken, bazı vatandaşlar cep telefonlarıyla ortaya çıkan kartpostallık manzaraları kayda aldı. Meteorolojiden alınan bilgilere göre, Bolu genelinde kar yağışının önümüzdeki saatlerde kuvvetlenerek devam etmesi bekleniyor. Yetkililer, sürücüleri buzlanma ve olumsuz hava şartlarına karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Kayseri Başkan Büyükkılıç tramvaya bindi, yolcularla sohbet etti Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; raylı sistem aracı ile seyahat ederek hemşehrileri sohbet etti. Keykubat raylı sistem istasyonu ile Büyükşehir Belediyesi raylı sistem istasyonu arasında tramvayla seyahat eden ve Kayserililerin sıcak ilgi ve sevgisi ile karşılaşan Başkan Büyükkılıç, vatandaşların talep ve önerilerini bizzat dinledi. Çeşitli etkinlik, faaliyet ve özel günlerde Kayserililerle buluşan Büyükkılıç, bu kez tramvay ile seyahat ederek hemşehrileri ile bir araya geldi. Organize-İldem seferini yapan T1 hattında Keykubat raylı sistem istasyonundan tramvaya binmek üzere durağa giriş yapan Başkan Büyükkılıç, vatandaşların sıcak ilgi ve sevgisi ile karşılaştı. İstasyonda bekleyen vatandaşlarla Büyükkılıç arasında gerçekleşen sıcak ve samimi sohbetler raylı sistem aracının istasyona giriş yapmasıyla tramvay içerisine taşındı. Tramvay içerisinde yolcuları selamlayan Başkan Büyükkılıç, yolculuk boyunca koltuk değiştirerek seyahat eden tüm vatandaşlarla hasbihal etmeye gayret gösterdi. Büyükkılıç, özellikle öğrenciler ve gençlerle yakından ilgilenerek onlarla da sohbet etti. Başkan Büyükkılıç gençlere, "Belediye sizin, imkânlar sizin" diyerek, sohbet ettiği bir grup öğrenciye bir aylık abonman indirimli kart hediyesi verdi. Büyükkılıç, sohbet ettiği vatandaşlara RES projesi başta olmak üzere ulaşım alanında hayata geçirilen projelere dair bilgiler verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’a yolculuğu esnasında Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Temeltaş ile Kayseri Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Canbulut eşlik etti.
Gaziantep Yanlış otobüse binmemek için 65 yaşında okuma-yazma öğrendi Okuma-yazma bilmediği için sürekli yanlış otobüse binen 65 yaşındaki Fatma Duran, çocukluğunda gerçekleştiremediği okuma-yazma öğrenme hayaline 58 yıl sonra 3 haftada kavuştu. Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde yaşayan 3 çocuk annesi ve 4 torun sahibi Fatma Duran, babasının okula göndermemesi nedeniyle çocukluk hayali olan okuma yazmayı öğrenemedi. İçerisinde sürekli okuma aşkı olan Duran, evlendikten sonra da okuma-yazma öğrenmek istedi ancak fırsat bulamadı. Eşinin vefatının ardından tek kalan ve okuma-yazma bilmediği için de günlük hayatta sürekli zorluklar yaşayan Duran, mahallelerinde bulunan Hasan Celal Güzel Gençlik Merkezi’nde Şahinbey Belediyesi tarafından kadınlar için açılan okuma-yazma kursuna katılmaya karar verdi. Sürekli yanlış otobüse binmekten usanan ve günlük hayatta karşılaştığı zorlukları aşmak için merkezde bulunan kursa giderek çocukluk hayali olan okuma-yazmayı öğrenmek istediğini söyleyen Duran, merkez yetkilileri tarafından kursa yönlendirildi. Kurs eğitmeni Tülay Balaban’dan ders almaya başlayan Duran, gösterdiği çaba sayesinde 3 hafta gibi kısa süre içerisinde okuma- yazma öğrendi. Yaşı 65 olmasına rağmen okuma-yazma azmini kaybetmeyen Duran, kısa sürede okuma-yazmayı çözmenin mutluluğunu yaşıyor. Kısa sürede gösterdiği gayretle hem ilerleme sağlayan hem de kursa katılan diğer kadınlara da örnek olan Duran, okuma-yazma öğrenerek hayatını kolaylaştırmak ve yanlış otobüse binmemek istiyor. Geçte olsa en büyük hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyen Duran, "Köylerde oturuyorduk, okula gidemiyorduk. Kız çocuklarının gideceği yer kadara okul yakın değildi, uzaktı. Okul için erkek kardeşlerim başka köylere gidiyorlardı. Biz okula gidemiyorduk. Onun için okula gidemedik. Sonra da evlendik. Çoluk çocuk olunca bir şey yapamadım. Şimdi çoluk çocuk kalmadı, imkan varken okuma-yazmaya geldim. Okuma-yazmayı çok şükür öğreniyorum" dedi. Okuma-yazma bilmediği için günlük hayatta çok sıkıntılarını yaşadığını belirten Duran, "Dolmuşa bineceğim ama hangisine bineceğimi bilmiyorum. Nereye gitsem kayıp oluyorum. Gideceğim yere gidemiyorum. Telefonla kimseyi arayamıyorum. Okumaz-yazma bilmemenin her türlü sıkıntıları var. Hastaneye gidiyorum, bana yardımcı olması için yanımda birisini götürüyorum, yalnız yapamıyorum. Birisi benimle beraber geliyor. Otobüse binme sıkıntısı yaşıyorum. Dolmuşa binsem nereye gittiğini de yine birilerine soruyorum, öyle biniyorum. Ya yanımda ya biri olacak, ya birine soracağım. Öyle kendi kendime binip gidemiyorum" şeklinde konuştu. Yıllar sonra okuma-yazma öğrendiği için yaşadığı mutluluğu dile getiren Duran, "Yazmayı bayağı öğrendim. Okumayı da birkaç harf öğrendim. Hiç olmasa bir harf bilsem bana faydası var. Onun için bu kurs çok iyi oluyor. Kendimi aynı ilkokul öğrencisi gibi hissediyorum. Keşke ben de çocuklarımla beraber okula gitseydim. Televizyonda bir şey çıkıyor, bakıyorum, ‘keşke harfleri bende bilsem güzel olmaz mı?’ diyerek üzülüyordum. İnsan okuma-yazma bilmediği zaman illaki özlem duyuyor. O gün kızım buraya geldi, kızıma gelinim, ‘annem kursta’ demiş, kızımda buraya geldi ve bana güldü. ‘Anne bu yaştan sonra okuma-yazma mı öğreneceksin’ diyor. Bende kızıma okuma-yazma öğrenmenin yaşı yok. Ben okuma-yazma öğreneceğim’ dedim. Öğrenmenin yaşı yok. Ne zaman öğrenirsen, ne kadar öğrenirsen faydalıdır" ifadelerini kullandı. Kurs eğitmeni Tülay Balaban ise "Kursumuzda kadınlarımıza veya daha önce okula gitmemiş, daha sonra okuma-yazma öğrenmek isteyen kadınlarımıza okuma-yazma öğretiyoruz. Fatma teyze de 2-3 haftadır buraya geliyor. Biraz harfleri öğrenmeye başladı. Çok şükür azimli bir teyzemiz ve hatta ilk kursa geldiğinde Fatma teyzeyi görünce ben çok sevindim Bu yaşta kadınlarımızın okuma-yazmayı öğrenmeye çalışması bizim için çok güzel ve gurur vericidir. Özellikle yaşları büyük olan teyzelerimize özen gösteriyoruz. Biraz daha öğrenmeleri zor ama çok azimliler. Fatma teyze de çok güzel öğreniyor. Yavaş yavaş da öğrenecek inşallah. Okuma-yazmayı çok güzel öğreniyor. İlk 5-6 harfimizi öğrendi, öğrenmeye devam ediyoruz. Bize bu imkanı sağlayan Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu’na teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Bursa TU11 Destek Programı Projesi sonuçlandı: BTÜ’nün 5 projesine destek Bursa Teknik Üniversitesinin öncülüğünde, 11 teknik üniversitenin bir araya gelmesiyle kurulan Teknik Üniversiteler Birliği’nin "TU11 Destek Programı Projesi" sonuçları açıklandı. Program kapsamında 16 proje desteklenmeye hak kazanırken, bu projelerin 5’i BTÜ’den çıktı. BTÜ’lü bilim insanlarının hayata geçireceği bu projeler; sürdürülebilirlik, robotik ve sağlık alanlarına büyük katkı sunacak. Teknik Üniversiteler Birliği (TU11) üyesi üniversiteler arasında iş birliğini güçlendirmek ve ulusal kalkınma hedefleri doğrultusunda kritik araştırma alanlarında sinerji oluşturmak amacıyla "TU11 Destek Programı Projesi" hayata geçirildi. "Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası", "Avrupa Yeşil Mutabakatı ve İklim Değişikliğine Uyum", "Afet Öncesi, Sırası ve Sonrasına Yönelik Araştırmalar" ve "Teknolojiler Kalkınma Planı Öncelikli ve Kilit Teknoloji Alanları" ana temalarında akademisyenler tarafından yazılan projeler, program kapsamında desteklenmeye hak kazandı. TU11 Destek Programı Projesi’ne 11 teknik üniversiteden toplam 50 başvuru yapılırken, değerlendirme süreci sonucunda 16 proje desteklendi. Program kapsamında 195 araştırmacıya toplam 21,6 milyon lira destek sağlandı. TU11’in kuruluş fikrinin ortaya çıktığı BTÜ’den yapılan 14 başvurudan ise 5 proje desteğe değer görüldü. Rektör Çağlar: Bilime büyük katkı sunacak projeler gururumuz Projesi destek alan tüm akademisyenleri tebrik eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, teknik üniversiteler arasında kurulan bu güçlü iş birliği modelinin Türkiye’nin araştırma ve inovasyon kapasitesine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. BTÜ’nün kuruluş sürecine öncülük ettiği TU11 tarafından hayata geçirilen destek programının önemine vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Çağlar, "Üniversitemizden destek almaya hak kazanan 5 projenin, hem bilim adına yenilikler katması hem de ülkemizin öncelikli ihtiyaçlarına doğrudan çözüm üretmeyi hedeflemesi bizler için gurur vericidir. Program kapsamında desteklenen 16 projenin 5’inin BTÜ’den olması Ar-Ge kapasitemizin büyüklüğünün de en net göstergesidir. Akademisyenlerimizin disiplinlerarası bakış açısı ve güçlü proje kültürüyle, ulusal kalkınma hedeflerine katkı sunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Destek gören projeler TU11 Destek Programı Projesi kapsamında; Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Yasin Altın’ın yürütücüsü olduğu "Kahve Atığından Elde Edilen Biyokütle-türevi Karbon Haloysit Nanokompozit Üretimi ve Lityum İyon Pillerde Anot Malzemesi Olarak Kullanımı" projesi, Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halit Levent Hoşgün’ün "Sürdürülebilir Fotoelektrokimyasal Hidrojen İçin Büyük Ölçekte g-C3N4 Üretim Platformu" projesi, Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Nur Parın’ın "Diyabetik ve Kronik Yaralar İçin Biyopolimer/TiO Nanopartikül ve Aloe Vera-Nanosilika Hibrit Sistemli, Chlorella vulgaris Ekstraktı Entegre Nanofiber Yara Örtüsü Tasarımı" projesi desteklenmeye hak kazandı. Mekatronik Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Oğuz Mısır’ın yürütücüsü olduğu "Sert ve Tanecikli Zeminler için Modüler Mobil Robot Platformu Tasarımı ve Sensör Füzyonu" başlıklı proje ile Makine Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Emre Demirci’nin "Eklemeli İmalat ile Üretilmiş Alüminyum Hibrit Kafes Yapılarda Plazma Elektrolitik Oksidasyon (PEO) Yüzey Modifikasyonunun Mekanik ve Çevresel Dayanıma Etkisi" başlıklı projesi de destek alan projeler arasında yerini aldı.