GÜNDEM - 09 Temmuz 2024 Salı 11:07

Şehit Cennet’in Babası Yahya Yiğit: "O gün 251 şehit verdik ama vatanımızdan bir çakıl taşı bile vermedik"

A
A
A
Şehit Cennet’in Babası Yahya Yiğit: "O gün 251 şehit verdik ama vatanımızdan bir çakıl taşı bile vermedik"

15 Temmuz hain darbe gecesinde Gölbaşı’nda bulunan Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda şehit olan Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit’in Babası Yahya Kemal Yiğit; "251 evladımızı toprağa verdik ama vatanımızdan bir çakıl taşını vermedik. Ne kadar şükretsek az" dedi.


15 Temmuz hain darbe gecesinde Gölbaşı’nda bulunan Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda şehit olan Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit’in babası Yahya Yiğit, üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen hala acılarının taze olduğunu söyledi. Vatanın hainlere teslim edilmediği için şükreden Baba Yahya Yiğit duygularını; "Biz evlat verdik, evlatsız yaşanıyor fakat vatansız yaşanmıyor" dedi. Yiğit; "15 Temmuz hain kalkışmanın 8. sene-i devriyesi. Hala sanki 5 dakika önce olmuş gibi acısı içimizde taze. Biz bu vatana bir evlat verdik, o gün 251 şehit vermiştik. 251 evladımızı toprağa verdik ama vatanımızdan bir çakıl taşını vermedik. Ne kadar şükretsek az. O kalkışmayı bazıları itibarsızlaştırmak için ’kontrollü darbe’, ’düzmece’ dedi. Fakat bu 15 Temmuz hadisesi bir Çanakkale kadar, bir İstiklal Harbi kadar önemli bir kalkışmaydı, vatanımızı işgal girişimiydi. Milletimizin sağduyusu, cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu hainlere vatanı teslim etmedik. O gün bizler de meydanlardaydık, çocuğumuzuz şehadetinden haberimiz yoktu. Hainlere vatanımızı teslim etmemek için elimizde bayrak, göğsümüzdeki imanla sabaha kadar meydanlardaydık. Ne pahasına olursa olsun o hainlere bu vatanı teslim etmeyecektik, ve etmedik. O yüzden Allah’a ne kadar şükretsek az. Biz evlat verdik, evlatsız yaşanıyor fakat vatansız yaşanmıyor. Uhud’dan bugüne kadar ne kadar bu aziz vatan için, dini İslam için canını seve seve feda etmiş şehidimiz varsa Rabbimden rahmet diliyorum" dedi.


"Anı evini 20 kişi ziyaret etti"


Şehit Cennet Yiğit’in kişisel eşyaları, şehit olduğunda üzerinden çıkanlar, Özel Harekat Daire Başkanlığı’na atılan misket bombası parçaları ve 15 Temmuz gecesi yaşananları anlatan fotoğraflarla oluşturulan anı evini 20 bine yakın insanın ziyaret ettiğini ve gençlerin vatanını ne kadar sevdiklerine şahit olduklarını aktaran Yiğit; "Bu aziz vatana evladımızı kınaladık, kurban verdik. Çünkü o çok istemişti zaten bu şehitliği, Rabbim de nasip etti. Biz bir evlat verdik fakat binlerce evladımız oldu. Burada bir anı defteri var. Binlerce çocuğumuz hep Cennet ablalarını örnek alarak hem intikam için hem de onun kahramanlığını örnek alarak arkasından gelmek için yazıları var. Bu anı evini 15 Temmuz hain kalkışmayı unutmamak ve gelecek nesillere unutturmamak adına yaptık. Burayı yaklaşık 20 bin insan ziyaret etti, 3-4 tane anı defteri bitti burada. Bazıları ’gelecek nesil şöyledir, böyledir’ diyor ama ben buna inanmıyorum. İman varsa imkan da vardır. Gelen çocuklara 15 Temmuz’u, vatanın ne demek olduğunu, devletimizin ne demek olduğunu dilim döndüğü kadar anlatmaya çalışıyorum. Samimi söylüyorum bir bakıyorum çocuklar bir köşeye çekilmiş ağlıyor. Çünkü iman, vatan sevgisi var. Çocuklarımız vatanını o kadar çok seviyor ki, defalarca şahit olduk. Birimiz onların binine bedeliz. Biz bir evlat verdik, binlerce evladımız oldu. Onun için onurluyuz" ifadelerini kullandı.


"Vatanı işgal etmeyi düşünenler sevinmesin, başaramayacaklar"


"Ne kadar düşmanlık yapan varsa imanımız gereği onlara da dua ediyoruz" diyen Baba Yahya Yiğit konuşmasını; "Rabbim inşallah onlara da hidayet nasip eyler diye dua ediyoruz. Eğer Rabbim hidayet verirse onlar da bu millete faydalı insanlar olurlar diye düşünüyoruz. Eğer ki Rabbim hidayet nasip etmezse Kahhar sıfatına havale ediyoruz. Şunu da iyi bilsinler; 15 Temmuz’da, İstiklal Harbi’nde, Çanakkale’de olduğu gibi bu vatanın bir çakıl taşını vermeyiz. Canımızı seve seve veririz. Vatanı işgal ederiz diye hiç sevinmesinler ve düşünmesinler. Düşünseler de bunu başaramayacaklar Allah’ın izniyle" ifadeleriyle tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Trafikte sürücüyü feci şekilde döven 3 şüpheli tutuklandı: O anlar kamerada Mersin’de trafikte yaşanan olayda bir sürücüyü darbeden şüphelilerden 3’ü tutuklandı, olaya karışan 3 şahsa da adli kontrol şartı getirildi. Olay anı cep telefonu kamerasına yansıdı. Olay, dün merkez Mezitli Davultepe GMK Bulvarı üzerinde trafikte yaşandı. Trafikte yaşanan tartışmada kırmızı ışıkla bekleyen hafif ticari aracın sürücüsü feci şekilde darbedildi. O anlar ise vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerası ile görüntülendi. Görüntüler üzerine harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler şüphelileri tespit etti. Tespit edilen 6 şüpheli Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çıkartılan şüphelilerden M.T., C.T., E.T. tutuklandı. Diğer şüpheliler C.T., M.T., H.T. ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı. Tutuklanan şüphelilerden C.T. hakkında ayrıca Karayolları Trafik Kanunu’nun "Trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili kuralları ihlal etmek" maddesi uyarınca 4 bin 153 TL idari para cezası uygulandı. Ayrıca şüphelinin sürücü belgesine genel sağlık durumunun tespiti amacıyla sağlık kuruluşuna sevk edilmek üzere geçici olarak el konuldu. İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Şehrimizin huzur ve güvenliğini bozan, trafik güvenliğini tehlikeye atan hiçbir eyleme izin verilmeyecektir" denilerek yapılan adli işlemler hakkında bilgi verildi.
Aydın Aydın Açık Cezaevi’nde tahliye heyecanı: Yaklaşık 300 hükümlü serbest kalıyor Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilerek yasalaşan 11’inci Yargı Paketi ile Aydın’da yaklaşık 300 hükümlünün tahliye işlemi başladı. İşlemleri tamamlanan ve cezaevinden tahliye edilenler, uzun süredir hasret kaldıkları yakınlarıyla kucaklaştı. Yasanın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından, tahliyelerin başlamasıyla birlikte hükümlü yakınları Aydın Açık Cezaevi önüne gelmeye başladı. Sevinç ve heyecanın hakim olduğu bekleyişte kimi aileler uzun süredir hasret kaldıkları yakınlarına kavuşurken kimilerinin ise bekleyişi sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ettiler Eşinin tahliye olmasını bekleyen Aliye Sarıçiçek, "Benim eşim trafik cezasından dolayı içeride. 3 aydan beri cezaevinde. Gerçekten mezardan önceki son durak burası. Görüş günleri olsa da eşim aylardır evde değil, yokluğu zor geldi. Allah kimseyi buralara düşürmesin" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden hükümlü yakını Ramazan Eren Sarıçiçek, "Bu kararı çıkartan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese sevgi ve saygılarımı sunarak teşekkür ediyorum. Rabbim kimseyi ayrılıkla sınamasın, dertsiz derman vermesin. Babamın bugün çıkacak olmasından dolayı çok mutluyum. Heyecanla bekliyoruz, Allah bir daha buraları kimselere göstermesin" ifadelerini kullandı. Açık Cezaevi İnfaz Kurumu’ndan tahliye olan Gökhan Uyar, "Aile ve kurulu düzenim bozuldu. Bundan sonra her şeyi inşallah yeniden toparlamaya çalışacağız. Herkes için hayırlısı olsun" dedi. Dışarıda kendilerini yeni bir hayatın beklediklerini kaydeden Emrah Aktaş, "Çok şükür bugünlere kavuştuk. Allah herkese hakkında hayırlısını versin. Allah geride kalanların ailelerine sabır versin. Ailelerine kavuşanlar için de hayırlısı olsun" dedi.
Bursa Başkan Bozbey’den Antakya Ulu Cami çağrısı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Antakya Ulu Camii’nin restorasyon ve rekonstrüksiyon sözleşmesinin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı feshedilmesine tepki gösterdi. Başkan Bozbey, "Bir an önce bu hatalı karardan dönülmesini istiyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırıp süresinde teslim edecek bilgi birikimimiz de ekonomik gücümüz de var" dedi. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Hatay Antakya Ulu Camii’nin restorasyon ve rekonstrüksiyon sürecine ilişkin sözleşmenin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı feshedilmesi üzerine CHP Genel Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremde 11 kentin muhtelif tarihi yapılarında farklı farklı hasarların meydana geldiğini hatırlatan Gökan Zeybek, bunlardan birisinin de Antakya Ulu Cami olduğunu söyledi. Tarihi caminin depremle birlikte taş üstünde taş kalmayacak biçimiyle yıkıldığını belirten Zeybek, 2023 yılında yapılan anlaşmayla caminin Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmasının imza altına alındığını hatırlattı. Rolöve, restorasyon ve konstrüksiyon projelerinin tamamlanmasıyla inşa faaliyetlerinin başladığını anlatan Zeybek, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 7 Ekim 2024 tarihinde imalatların başlaması için projelerin onaylanması gerektiğini açıklamıştı. 9 Ekim 2024 tarihinde ise projeler onaylandı. Sonrasında Mustafa Bozbey başkanlığındaki Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yeni yönetimi, kurumlardaki devamlılık ilkesiyle caminin rekonstrüksiyon inşaatına başladı. 20 ay boyunca projeyi onaylamayan Vakıflar Genel Müdürlüğü Koruma Kurulları, 12 ay sonra cami inşaatının yeteri kadar ilerlemediğini gerekçe göstererek anlaşmanın 13. maddesine dayanarak tek taraflı olarak sözleşmenin feshettiğini açıkladı" diye konuştu. 12 Aralık 2023’te yıkım rölovesinin, 14 Mart 2024’te kalıntı rövolesinin, 20 Haziran 2024’te restitüsyon projesinin, 9 Ekim 2024’te rekonstrüksiyon ve güçlendirme projesinin, 22 Ekim 2025’te minare projesinin Koruma Kurulu tarafından onaylandığını hatırlatan Zeybek, bu dönemde ihaleyi Mustafa Bozbey’in yapmadığını, müteahhidi Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin seçmediğini, rakamları belirlemediğini anlattı. 97 milyon TL’lik keşif bedelinin 86 milyon 317 bin TL’sini Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ödediğini açıklayan Zeybek, "54 milyon TL üzerindeki bir rakamın doğrudan doğruya keşiften geldiğini, geri kalan rakamların da fiyat farklarından geldiğini görüyoruz. Keşif incelemesine bakıldığında inşaatın yüzde 60’ının tamamlandığını görüyoruz. İnşaat, Haziran 2026’ta tamamlanacak. Hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel de açılışın bir Cuma günü yapılacağını ve ilk Cuma namazını hep birlikte kılacaklarını söylemişti. Ancak Bakanlık, 23 Aralık tarihinde Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yazdığı yazıda, alandaki fiziki gerçekleşme oranı göz önüne alındığında cami inşaatının yapılamayacağını ya da zamanında teslim edilemeyeceği ileri sürerek sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini açıklıyor" dedi. Antakya Ulu Cami’de önce zemin iyileştirmesi, arkasından temel güçlendirmesi yapıldığını söyleyen Zeybek, daha sonra orijinal yapıdan çıkartılan taşların kullanıldığını belirtti. İnşaatın son hali hakkında da resimlerle birlikte bilgi veren Zeybek, "Cumhurbaşkanı, Cumartesi günü Hatay’a gidecek. Bitmiş olan konutların kura çekimiyle sahiplerine teslimini yapacak. Tam da bu teslimden iki gün önce böyle bir yazının Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne iletilmesini anlamak mümkün değildir. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz, üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmenin huzuru içerisindedir. Bütün yetkililere çağrı yapıyorum. Bir yanlış yapılmaktadır. Bu yanlıştan hızlı biçimde dönülmelidir. Davulu vermişler Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sırtına, tokmağı almışlar ellerine, tek taraflı tokmak çalıyorlar. Bursa Büyükşehir Belediyesi tüm birimleriyle, Başkan Mustafa Bozbey’in iradesiyle ve Genel Başkanımız Özgür Özel’in desteğiyle projeyi zamanından önce bitirmenin sözünü verdi. Sözünün de arkasında durduğunu belirtmek istiyorum" diye konuştu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, son durumu kabul etmekte güçlük çektiklerini belirtti. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yazısını doğru bulmadıklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Göreve geldiğimiz günden beri Bursa Ulu Cami’yle aynı ismi taşıyan kardeş Hatay Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırma konusunda hassasiyet gösterdik. Yaklaşık yüzde 60’ını da tamamladık. Bu tip yapılarda tabanın yapılması hayli zaman alıyor. Üzerinin yapılması daha kolay. Tam kolay kısma geldik ki sözleşmenin feshedildiği belirtildi. Bizler hassasiyetle süreci takip ettik. Müteahhite her hak edişinin tamamını ödeyerek çalışmanın hızla devam etmesini istedik. Buna rağmen Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, bazı siyasilerin oradaki söylemleri doğrultusunda hareket ettiğini gördük" dedi. Antakya Ulu Cami’yi bitirmekle ilgili sorumluluğu üstlenmeye devam ettiklerini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, Haziran 2026’da teslim edeceklerini de bir kez daha tekrarladı. İbadet alanlarına sahip çıkan, koruyan ve bu alanlarda Türkiye’de örnek hizmetleri yürüten bir anlayışa sahip olduklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Bir an önce bu hatalı karardan dönülmesini istiyoruz. Var olan ekiplerimizi sahadan çekmeden aynı hızla devam etmesini ve Haziran ayında ibadete açmayı hedefliyoruz. Bu proje için ilave kaynak da ayırdık. Yaklaşık maliyetinin iki üç katından fazlasının harcanacağını bilerek bütçemizden pay ayırdık. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırıp teslim etmek istiyoruz. Bunu yapacak bilgi birikimimiz ve ekonomik gücümüz var. Süresinde tamamlayacak kapasitemiz de var" diye konuştu.