YEREL HABERLER - 20 Nisan 2012 Cuma 11:37

TARIM SİGORTASI ÖDEMELERİ HASAT ZAMANINA ERTELENİYOR

A
A
A
TARIM SİGORTASI ÖDEMELERİ HASAT ZAMANINA ERTELENİYOR

Türkiye`nin çiftçiye özel ilk ticari kart ürünü olan Hasat Kart`a tarım sigortası ödeme özelliği de ekleyen Şekerbank, çiftçilerin emeğini korumalarına destek olmak için, sigorta primlerini uygun vadelerde hasat zamanı tahsil edecek ve tarım sigortası kapsamında kullanılacak kredilerde yüzde 20 oranında faiz indirimi sağlayacak.
Şekerbank, 2008 yılından bugüne kadar 5.500`e yakın köy ziyareti ile 150 bin çiftçiye ulaşılan ve bu yıl beşincisi gerçekleştirilen Hasat Kart Anadolu Turu kapsamında, ülkemizin üreten gücünü oluşturan çiftçiler ve tarım sektörünü bilinçlendirmeye yönelik yeni bir projeye imza attı. Devlet Destekli Tarım Sigortacılığı`nın Türkiye`deki tek temsilcisi olan Tarsim işbirliğiyle gerçekleştirilen proje kapsamında, 150 kişiden oluşan Şekerbank ve Tarsim uzman ekipleri, 55 il, 91 ilçe ile 1.300 köyü ziyaret
edecek ve 40 bin çiftçiye tarım sigortasının önemini anlatacak.
ŞEKERBANK VE TARSİM UZMANLARI, KİLİS`TE
Hasat Kart Anadolu Turu`nun Kilis durağında Şekerbank ve Tarsim uzmanları, çiftçilerle buluşuyor. Türkiye`de ilk kez tarım sigortası alanında ülke genelinde başlatılan bu bilinçlendirme kampanyasında, tarlasını, bahçesini, serasını yada hayvanlarını tarım sigortası ile güvence altına almak isteyen çiftçilere, eğitimler ile birlikte finansman desteği sağlanıyor.
12 Mart-12 Mayıs tarihleri arasında iki ay sürecek ve Şekerbank`ın İstanbul-Silivri, Bursa-İnegöl, İzmir-Ödemiş, Eskişehir, Ankara-Polatlı ve Kastamonu-Tosya şubelerinden başlayan Hasat Kart Anadolu Turu; Kastamonu-Taşköprü, Eskişehir-Taşbaşı, Muğla-Milas, Mersin-Anamur ve Mardin ile Sivas şubelerinde son bulacak.
Şekerbank Kilis Şube Müdürü Yakup Can, Türkiye`nin çiftçiye özel ilk ticari kart ürünü olan Hasat Kart`a tarım sigortası ödeme özelliğini eklediklerini ve yeni uygulamada Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi kapsamında yer alan risklere karşı tarım üretimini güvence altına almayı hedeflediklerini belirtti. Can, "çiftçilerimizin tarım sigorta primlerinin yüzde 50`si devlet tarafından karşılanırken, başlattığımız yeni uygulama ile bundan böyle sigorta bedelinin diğer yüzde 50`si Şekerbank Hasat Kart
ile peşinat verilmeden kendi hasat zamanlarında ödenebilecek" dedi.
Çiftçilerin, tarım sigortalarını, nakit sıkıntısına girmeden ekim zamanı Hasat Kart ile uygun koşullarda yapıp, ödemeyi kendi belirleyecekleri vadelerde hasat döneminde gerçekleştirebileceklerini vurgulayan Can, üstelik üreticilerin, bankanın anlaşmalı olduğu üye işyerlerinden, uygun ödeme koşulları ile diğer tüm ihtiyaçlarını da karşılayabileceklerini kaydetti. Can, banka olarak ayrıca çiftçileri sigorta yaptırmaya teşvik etmek için, tarım sigortası kapsamında kullanılacak kredilerde yüzde 20 oranında
faiz indirimi uygulayacaklarını söyledi.
Bu uygulamadan yararlanmak isteyen üreticilerin, öncelikle kendilerine en yakın il veya ilçe Tarım Müdürlüğü`ne giderek, Çiftçi Kayıt Sistemi`ne dahil olması, ardından Şekerbank`ın Türkiye geneline yayılmış 70 il ve 204 ilçedeki şubelerine başvurması gerektiğini belirten Can: "Bitkisel ürün, sera, büyükbaş, küçükbaş, kümes hayvanları ve su ürünleri alanında üretim yapan tüm çiftçilerin yararlanabileceği uygulama kapsamında prim ödemeleri, Şekerbank şubelerinden yapılabilecek" şeklinde konuştu.
59 yıldır çiftçinin yanında yer alan tarım bankacılığının köklü ismi Şekerbank`ın, Anadolu Bankacılığı misyonu ile hizmetlerini sadece bir bankacılık ürünü olarak değil, toplumsal fayda sağlayacak şekilde oluşturduğunu belirten Şekerbank Kilis Şube Müdürü Yakup Can, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz, Şekerbank olarak sektörümüzde üstlendiğimiz sosyal misyonla farklılaşıyoruz. EKOkredi, Üreten Emeklilik ve Nakit Akışına Dayalı Kredilendirme modelimizde olduğu gibi, tarım sigortacılığı alanında da Tarsim
ile gerçekleştirdiğimiz bu büyük işbirliği ile ülkemizin üretenlerini desteklemedeki duyarlılığımızı, büyürken tüm paydaşlarımızla birlikte büyüme anlayışımızı sürdürüyoruz. Üstlendiğimiz bu sektör üstü misyonla hem üretime hem de ülkemiz ekonomisine fayda sağlamayı amaçlıyoruz."
Tarım bankacılığının ilk ticari kart ürünü olan Hasat Kart ile çiftçilere ekim zamanı mazot, yem, gübre, tohum alımında nakit sıkıntısı çekmeden ihtiyaçlarını uygun ödeme koşullarıyla karşılama imkanı sağladıklarını vurgulayan Yakup Can, çiftçilerin finansman anlamında öncelikli ihtiyaçlarını tespit ederek farklı kurumlarla işbirliği yaptıklarına işaret etti.
Can, bu konudaki örnek uygulamaları ise şöyle anlattı: "Örneğin üreticilerimize, Hasat Kart ile anlaşmalı tedarikçilerimizden mazot aldıklarında 6 ay için yüzde 0 faiz imkanı, sektörde başka bir örneği olmayan `tüm yıl konuş, hasatta öde` kampanyasıyla cep telefonu faturalarını yılda bir kez faizsiz ödeme, ayrıca tarımsal sulamada kullanılan elektrik harcamalarını yine yılda bir defada hasat zamanı ödeme imkanı gibi birçok fırsat sunuyoruz. Çiftçilerimiz tüm bu ihtiyaçlarının bedelini, kendilerinin
belirleyecekleri vadede, hasat zamanlarında tek seferde ödeyebiliyorlar."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla Büyükşehir’den 13 ilçede çevre temizliği seferberliği Muğla Büyükşehir Belediyesi, çevre bilincini artırmak ve daha temiz bir kent oluşturmak amacıyla 13 ilçede eş zamanlı olarak yürütülecek çevre temizliği seferberliğinin ilk etabını geçtiğimiz haftalarda Ula Göleti’nde başlatmıştı. Seferberliğin ikinci durağı ise Yatağan oldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Yatağan Belediyesi koordinasyonunda gerçekleştirilen çevre temizliğine; Yatağan Belediye Başkanı Mesut Günay, Muğla Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Hicran Karabıyık ile çok sayıda vatandaş katıldı. Temizlik çalışmalarında süpürge araçları, su tankerleri, çöp taksi araçları ve temizlik personelleri görev aldı. Muğla Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Hicran Karabıyık, "Ula’da başlattığımız temizlik seferberliğini bugün Yatağan’da, Yatağan Belediyemizle birlikte sürdürüyoruz. Amacımız Muğla’nın tüm ilçelerinde çevre temizliğini toplumsal bir harekete dönüştürmek ve çevre farkındalığını artırmak. Bugün burada bizimle birlikte olan emekçi arkadaşlarımıza ve çevre duyarlılığı gösteren vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu imkânı sağlayan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Aras’a ve Yatağan Belediye Başkanımız Sayın Mesut Günay’a teşekkür ederiz" dedi. Başkan Aras "Temiz bir çevre, ortak sorumluluğumuzdur" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Muğla’mızın doğasını, sokaklarını ve yaşam alanlarını korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. 13 ilçemizi kapsayan çevre temizliği seferberliğimizle yalnızca temizlik çalışması yapmıyor, aynı zamanda çevre bilincini artırmayı hedefliyoruz. Ula’da başlattığımız bu çalışmayı Yatağan’da sürdürerek tüm ilçelerimize yayacağız. Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin iş birliğiyle, vatandaşlarımızın da desteğiyle daha temiz, daha yaşanabilir bir Muğla için çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
Karabük KBÜ’de TÜBİTAK 2209 başvuruları 4 yılda 66’dan 755’e çıktı Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 2209-A ve 2209-B programlarına yapılan başvurular, son dört yılda 11 kat artarak 755’e ulaştı. Karabük Üniversitesi, proje ve araştırma temelli akademik yaklaşım doğrultusunda TÜBİTAK 2209-A ve 2209-B Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destek Programlarına yönelik başvurularda önemli bir artış kaydetti. Verilere göre KBÜ’den 2022 yılında 66 proje başvurusu yapılırken, bu sayı 2023’te 348’e, 2024’te 505’e yükseldi. 2025 yılında ise başvuru sayısı 755’e ulaşarak bugüne kadarki en yüksek seviyeye çıktı. Destek almaya hak kazanan proje sayısı da yıllar itibarıyla artış gösterdi. 2022’de 35 proje desteklenirken, 2023’te kabul edilen proje sayısı 158 oldu. 2024 yılında ise 200 proje TÜBİTAK desteği almaya hak kazandı. 2025 yılına ilişkin değerlendirme süreci devam ediyor. KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, başvurulardaki artışına dikkat çekerek, "Karabük Üniversitesi’nde araştırma ve proje üretimini stratejik bir öncelik olarak ele alıyoruz. Oluşturduğumuz proje geliştirme ekosistemi, akademik rehberlik faaliyetleri ve kurumsal destek mekanizmaları sayesinde öğrencilerimizin TÜBİTAK programlarına ilgisi her yıl artıyor" ifadelerini kullandı. Kırışık, lisans düzeyinde araştırma odaklı düşünme kültürünün üniversitenin bilimsel üretim kapasitesini güçlendirdiğini belirterek, "Proje temelli akademik yaklaşımımızı önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.
Kastamonu Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ‘kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadeleri kullandı. (Vİ-MK-
Ankara Palandöken: "2026 yılına herkes borçsuz girmek istiyor" Son yapılandırma ile devletin yaklaşık 156 milyar TL tahsil ettiğini hatırlatan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Artık 2026 yılına sayılı günler kaldı. Bildiğiniz üzere vatandaşımız, esnafımız, öğrencimiz; herkes borçlu, borçsuz, harçsız 2026 yılına girebilme ümidi taşıyor. Daha önce biliyorsunuz, 2023 yılında böyle bir uygulama yapıldı. Bu yapılandırma kapsamında insanlar borçlarının belirli bir bölümünü, hatta gerçekten çok büyük bir bölümünü yapılandırdı. Yaklaşık 156 lira civarında borç yapılandırıldı" dedi. "Kapsamlı yeniden yapılandırma esnaf için nefes olacak" Esnaf ve sanatkarların yeniden yapılandırma ile 2026’ya borçsuz girmek istediğinin altını çizen Türkiye Esnaf ve Sanatkaları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Biz af falan istemiyoruz. Biz diyoruz ki borcumuzu ödeyelim. Ancak mevcut imkânlar, iş yeri kiraları ve borç yükü buna engel oluyor. Bu da bununla sınırlı kalmamalı. Her türlü kredi kurumu borçlarından, köprü geçiş ücretlerine, idari para cezalarına kadar; ana parayı yatıran ya da taksitlendirme talep eden vatandaşımız bu yapılandırmadan yararlanabilmeli. Hem esnaf rahat etsin, hem hükümetimiz geçen seferkinin belki iki katını, iki buçuk katını tahsil edebilsin. Atıl kalan bu paralar da ekonomiye yeniden girmiş olacak. Bu yapılandırma olmazsa olmazdır. 2026 yılına herkes borçsuz girmek istiyor. Yeni bir beyaz sayfa açmak istiyor. Ticaretimizi idame ettirelim istiyoruz. Bankaya gidiyoruz, kredi alamıyoruz. Bir işimiz oluyor, çözmeye gidiyoruz, tapuda çözemiyoruz. İdari para cezalarından tutun, öğrenciyken alınmış kredilerin yapılandırılmasına kadar her şeyin yeniden düzenlenmesini vatandaş da istiyor, esnaf da istiyor. Bu bir haksızlık değil. Bu bir af değil. Sadece borçların ödenebilir hâle gelmesidir" diye konuştu. "Uzun vadeli yapılandırma artık ertelenemez bir ihtiyaçtır" Uzun vadeli yapılandırmanın artık ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Palandöken, "Düşünün, insanlar borcunu ödemek istiyor ama imkânsızlıktan ödeyemiyor. Gayrimenkullerinde haciz var, e-haciz var. Sosyal güvenlik prim borcunu yatıramıyor. Ama böyle bir yapılandırma yapılırsa, en azından devletimiz bu paraların önemli bir bölümünü tahsil edecek. Vatandaş da önümüzdeki dönemde ekonomik düzelmeyle, enflasyonun düşmesiyle birlikte bu yüklerden kurtulmuş olacak. Bu bizim olmazsa olmazımızdır. Biz ısrarla söylüyoruz: Bu bir af değil. Bu bir yapılandırmadır ve yapılandırmanın ruhuna uygundur. Hiç kimsenin mağdur olmayacağı bir sistemdir" şeklinde konuştu.